Metis Seçkileri Erıch Auerbach Yabanın Tuzlu Ekmeği Günümüzde hiç kimse antik geleneğin kavimler göçü sırasında yok olduğunu ve ancak hümanistler tarafından tekrar hayata döndürül düğünü iddia etmeye kalkışmayacaktır. Cumhuriyetin çöküş döne minin ve Augustus devrinin klasik Latin karakterini artık tam anla mıyla antik çağdan saymaz ve Cicero'nun Latincesi ve felsefi eklekti- sizm dışında bu çağın sürmüş olduğunu bize gösterecek izler bulma ya çalışırız. Erken ortaçağ tarihini ve bu dönemin düşünsel akımları nı, geç dönem antikçağ düşünce ve kurumlannm, çoğunlukla bula nıklaşmış olsa da sonuçta baskın çıkan etkisi ve bu düşünce ve ku ramların, sıklıkla anlamlarım yitirmiş olsalar da tam bu yüzden ta rihsel ve organik olan gelişimi görürüz daha ziyade. Latince- nin asıl tarihinin Roman difieriıynTihi, klasik Latincenin ise yapay bir oluşum olduğu ve bunun taklidinin de -tıpkı günümüzde ortaçağ METİS SEÇKİLERİ Erich Auerbach Yabanın Tuzlu Ekmeği ERİCH AUERBACH (1892-1957) Alman filolog ve edebiyat ta rihçisi. 1910-13 yıllan arasında hukuk öğrenimi görmesine rağ men 1914'te Roman filolojisi alanına geçti. I. Dünya Savaşı yü zünden kesintiye uğrayan filoloji öğrenimine 1918'de tekrar dö nerek 1921'de bu alanda doktorasını aldı. 1929'da yayımladığı Dante als Dichter der irdischen Welt (Seküler Dünyanın Şairi Dante) adlı çalışmasıyla Marburg Üniversitesindeki filoloji fa kültesinde öğretim üyesi oldu. Ancak Nasyonal Sosyalizmin yük selişi yüzünden 1935'te buradan ayrılmak zorunda kaldı ve 1936' da Türkiye'ye gelerek İstanbul Üniversitesinde çalışmaya başla dı. Yirminci yüzyıl edebiyat eleştirisinin en önemli eserlerinden biri sayılan başyapıtı Mimesis. Dargestellte Wirklichkeit in der abendlândischen Literatür (Mimesis: Batı Edebiyatmda Gerçek liğin Temsili, 1946) kitabını on bir yıl kaldığı İstanbul'da yazdı. 1947'de ABD'ye göç ederek önce Pennsylvania Eyalet Üniversi tesinde, sonra da Princeton Üniversitesinde öğretim üyeliği yap tı. 1950'de Yale Üniversitesinde Fransız Edebiyatı profesörü ol du ve 1957'de ölene dek bu görevini sürdürdü. Sağlığında tamam ladığı ikinci önemli eseri Literatursprache und Publikum in der lateinischen Spâtantike und im Mittelalter 1958'de yayımlandı. MARTIN VIALON 1960 doğumlu. Göttingen ve Marburg Üni versitelerinde öğrenim gördü. Marburg'da yan zamanlı öğretim üyesi olarak çalıştı, 2000 yılının ekim ayından beri İstanbul'da ki Yeditepe Üniversitesi'nde Alman Edebiyatı ve Karşılaştırma lı Edebiyat, edebiyat kuramı ve felsefe dersleri veriyor. Vıalon, Erich Auerbach'm mektuplarım yayıma hazırlama çalışmaları için Deutsche Forschungsgemeinschaft'tan aldığı bursla, 2006 ile 2008 yıllan arasında Berlin'deki Zentrum für Literatür- und Kulturforschung'da (Edebi ve Kültürel Araştırmalar Merkezi) ça lıştı. Halen devam eden bu projenin yanı sıra, Weimar Klasik Vakfı'na bağlı Kolleg Friedrich Nietzsche'de öğretim üyeliğini sürdürmektedir (2010 yazı, 2011). Hermenötik, filoloji ve felse fe tarihi, Alman edebiyatı, eleştirel, kültürel ve estetik teori ve varoluşçuluk hakkında yazılan yayımlanmıştır. Metis Yayınlan îpek Sokak 5,34433 Beyoğlu, İstanbul, Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519 e-posta: [email protected] www.metiskitap.com Metis Seçkileri YABANIN TUZLU EKMEĞİ Erich Auerbach'dan Seçme Yazılar © Metis Yayınlan, 2010 Derleme ve Sunuş © Martin Vialon, 2010 Birinci Basım: Ekim 2010 Yayıma Hazırlayanlar: Haluk Banşcan, Tuncay Birkan, Müge Giirsoy Sökmen Baskı öncesi hazırlık Metis Yayıncılık Ltd. tarafından, baskı ve ciltleme Yaylacık Matbaacılık Ltd. Fatih Sanayi Sitesi, Topkapı, İstanbul tarafından yapılmıştır. ISBN-13: 978-975-342-782-1 Yabanın Tuzlu Ekmeği Erich Auerbach'dan Seçme Yazılar Hazırlayan ve Sunan: Martin Vialon Çevirenler: Sezgi Durgun, Haluk Banşcan, Cevdet Perin, Fikret Elpe metis İstanbul'da karşılaştığım hayatın doluluğuna ve renkliliğine duyduğum şükranla bu kitabı Türkiye'deki arkadaşlarıma adıyorum. Martin Vialon İçindekiler Sunuş: Erich Auerbach'ın İstanbul'daki Hümanizmi Martin Vialon 9 Metinler için Kaynakça 91 Biyografik ve Tarihsel Kronoloji 93 YABANIN TUZLU EKMEĞİ Dante ve Vergilius 99 16. Yüzyılda Avrupa'da Milli Dillerin Oluşumu 110 Yazar Olarak Montaigne 121 17. Yüzyılda Fransız Kamusu 137 Kötünün Zaferi: Pascal'in Politik Kuramı Üzerine Bir Deneme Montesquieu ve Özgürlük Fikri 171 Voltaire ve Burjuva Zihniyeti 183 Giambattista Vico ve Filoloji Düşüncesi 195 Rousseau'nun Tarihsel Konumu Üzerine 207 Gündelik Olanın Ciddiyetle Taklidi Üzerine 214 19. Yüzyılda Avrupa'da Gerçekçilik 244 Romantizm ve Gerçekçilik 257 Marcel Proust: Kayıp Zamanın Romanı 272 Dünya Edebiyatının Filolojisi 279 Mektuplar Sunuş, Martin Vialon 293 Adlar Dizini 317 Sunuş: Eri ch Auerbach'ın İstanbul'daki Hümanizmi Martin Vialon Tue res agitur. Senin davandır görülen. Horatius (M.Ö. 13. yüzyıl) 1. OKURA VE KONUYA YAKLAŞIM Erich Auerbach'ın (1892-1957) makale ve mektuplarından oluşan bu seçki, ölümünün üzerinden elli yılı aşkın bir süre geçtikten son ra yayımlanabiliyor. Arkadaşım ve meslektaşım Türker Armaner tarafından tanıştırıldığım yaymcı Müge Gürsoy Sökmenle ilk gö rüşmem sırasında kendisine bir Auerbach seçkisi hazırlama öneri sinde bulunduğumda bu konudaki coşkumun hemen paylaşıldığım fark ettim. Böyle bir seçki oluşturma fikri 2005 yılında Örsan Öy- men tarafından Assos'da düzenlenen felsefe sempozyumu sırasmda Sezgi Durgun'un da katıldığı konuşmalar sırasmda gelişmişti. Bu radaki klasik-antik manzara, yalın saflığı ve güzelliği ile inşam de rin düşüncelere dalmaya davet ediyordu. Assos'un akropolisinden Lesbos'a ve Ege adalarına bir kez bakmış olan biri, "mimesis"1 kav rayışı Platon ve Aristoteles’inkilere uyum gösteren Auerbach'ın ya- 1 1. Auerbach en önemli eserlerinden Mimesis'in (bkz. dipnot 6) altbaşlığmda "temsil edilen gerçeklik" olarak ele aldığı bu kavramın daha etraflıca bir açıkla masını vermez. Yunancada "taklit" anlamına gelen kavram, özdeşliği amaçlayan bir taklitten çok sanatçının estetik ve stilizasyona yönelik çalışmasının sonucu olarak gerçekliği aşma çabasını ifade eder. 10 YABANIN TUZLU EKMEĞİ yılarının Türkçe seçkisini yayımlama fikrinin gelişmesine bundan daha uygun bir ortam düşünemez. Çoğu ilk kez Almancadan Türkçeye çevrilen metinlerden olu şan seçki edebiyat tarihi göz önünde alınarak hazırlanmıştır ve bu yapısıyla okurun dikkatini geç antik dönemden ortaçağa, oradan da yeni çağ ve Aydınlanma üzerinden 20. yüzyılın modemizmine çe ker. Mektuplar kronolojik olarak, Mustafa Kemal Atatürk'ün re formlarına ve İsmet İnönü yönetimine geçiş dönemine ilişkin kü çük bir tarihi tanıklık sunacak şekilde düzenlenmiştir. Bu seçkiye alman metinlerin bir kısmını, Beyazıt Camii çevresindeki, Kadıköy' ün merkezindeki ve iç bölgelerindeki sahaflarda ve İstanbul'un her iki yakasında yaptığım uzun gezintiler sırasında rastladığım seyyar kitap sergilerinde buldum. Bibliyografya bölümünde kaynaklan be lirtilen ve Auerbach'm hayatta olduğu dönemde Türkçe olarak ya yımlanmış, çok büyük bir ihtimalle de Almanca ya da Fransızca olarak yazılmış olan bu denemelerin çoğu adı belirtilmeyen çevir menler tarafından 1928'deki dil devrimi sonrasının Türkçesine çev rilmiştir. Bir bilim dili olarak bu dil, içinde bulunulan toplumsal- kültürel geçiş dönemine uygun olarak, hâlâ pek çok OsmanlIca de yiş içermekteydi. Bu metinler seçkinin çevirmenleri tarafından gü nümüz Türkçesine uyarlanmıştır. Bu seçki, sosyal bilimlere ilişkin sorunlara ilgi, merak ve zevkle yaklaşan genç ve olumlu anlamda "naif' bir okura yöneliktir özel likle. Hemen başlangıçta belirtmemiz gereken bir nokta, Auerbach' m metinlerini ilk okuyuşta anlamaması durumunda okurun hayal kırıklığına kapılmaması gerektiğidir. Bu metinler tutkulu okurun dan sabır ve temkinli bir yaklaşım bekler, çünkü görsel tekniklerle aktarılan ve bir sel gibi üzerimize gelen imgelerin aşın-gerçekliği karşısında bir yoğunlaşma eylemi olarak okuma, talepkâr bir algı türünü temsil eder. Geniş bir okur kitlesine hitap etmesi amaçlanan bu kitap Türki ye kökenli ilk göçmenlerin torunları olan ve üçüncü kuşak olarak Almanya'da yaşayan okurların da ilgisini çekebilir. Babalan ve bü- yükbabalan altmışlı yılların başlarında ekonomik ve siyasi krizler den etkilenmiş olan ülkelerini bırakarak işgücü ihtiyacı içindeki Al manya'ya gelen bu kuşağm bir kısmı şimdi Almanya'daki, Türkiye' deki ya da ABD'deki üniversitelerde öğrenci ya da öğretim üyesi du SUNUŞ 11 rumundadır. Önceki kuşaklar yeni vatanlarının zenginliğine büyük ölçüde katkıda bulunmuştu. Genç kuşağın, anadillerini yeni ülkele rine uyum sonucu kaybetmemiş mensuplan bu metinler sayesinde Avrupa kültürünün temelleri ile tanışabilir ve ana-babalannın gö çünden yaklaşık 30 yıl kadar önce, Almanya Nasyonal Sosyalizm fe laketiyle sarsıldığında, Yahudi göçmeni Erich Auerbach'ın ters yön de yol alarak Türkiye'de ikinci vatanını bulduğunu da öğrenebilir ler. Bunun yanı sıra bu okurlar Auerbach'ın Almancada hiç yayım lanmamış bazı makalelerini de bu kitapta bulacaklardır. Tabii ki Türkiye'de yaşayan okurlar da ülkelerinin bilim ve göç menlik tarihiyle, Yahudi-Alman beşeri bilimcileri tarihte yerini al mış yöntemleriyle ve Romanoloji dünyasıyla tanışmak ya da bu alanlafda var olan ilgilerini derinleştirmek üzere bu seçkiyi okuma ya davetlidir. Bu seçkiden ayrıca üniversitelerin beşeri bilimler bö lümlerinde ve -Auerbach'm geniş düşünce ufkunun ve disiplinlera- rası yönteminin kapsamı içersinde yer alan- tarih ve estetik çalış malarında da yararlanılabilir. Auerbach II. Dünya Savaşı sonrasında Alman okuru için hazır ladığı, 17. ile 19. yüzyıl arası Fransız edebiyatına ilişkin makalele rinden oluşan seçkiye yazdığı önsözde, bireylerin toplumsal deği şim süreçleri sırasında kültürel yaşantıyı kavrama konusunda karşı laştığı güçlüklere bizzat dikkat çekmiştir: "Edebi izlerini sürmenin mümkün olduğu son birkaç bin yıldan kalan belgelere ilişkin bilgi miz çok artmış durumda. Ayrıca mutlak değer ölçüleriyle iş görme yip farklı tarihsel görüngüleri kendi şartlatma dayanarak açıklama ya çalışan tarihsel düşünme tarzı çoğumuz için doğal bir hale geldi. Bunun yanı sıra insani yaşam biçimlerinin çeşitliliğine ilişkin somut bir deneyime sahibiz hâlâ. Ancak bu çeşitlilik, her ne kadar şu an var olan halklar arasında çatışmalarla kendini belli ediyorsa da, kaybolup gitme yoluna girmiştir. Nisbeten kısa bir süre içinde uy garlıkların ya yok olacağım ya da birömek hale geleceğini şimdi den söyleyebiliriz, ikinci olasılığın gerçekleşmesi durumunda ta rihsel olanın çeşitliliğine ilişkin eşduyumsal anlayış da süratle yok olacaktır, çünkü tarihyazımı tarih deneyimine dayanır."2 Mektupla- 2. Auerbach, E. (1951), "Önsöz", Vier Untersuchungen zur Geschichte der französischen Bildung, Bern: A. Francke Verlag, s. 8.