ebook img

Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri PDF

25 Pages·2013·0.39 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri

Yönetim Bilimleri Dergisi Cilt: 11, Sayı: 21, ss. 49-73, 2013 Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri A. Can BAKKALCI* & Nilüfer ARGIN** Özet Bu makalede Türkiye’de uygulanan maliye, para ve reel kur politika- larının dış ticarete etkisi küresel açıdan irdelenmektedir. Küreselleşme sürecinde dış ticaret giderek artarken dış ticareti etkileyen politikalar da oldukça önemli hale gelmektedir. Bu çalışmada dış ticaret ve reel kur, bütçe açığı, M1 para arzı arasındaki ilişkiler nedensellik testleriyle ince- lenmiştir. Bu değişkenlerle ilgili olarak öncelikle ADF birim kök testleri yapılmış, tüm değişkenler aynı dereceden durağan bulunmuştur. Bun- dan sonra parametreler arasında uzun dönem ilişkileri belirlemek üzere VAR modellemesine gidilmiş ve nedensellik ilişkileri kurulmuştur. Anahtar Kelimeler: Dış ticaret, reel döviz kuru, para politikası, maliye politikası, üçlemenin olanaksızlığı Jel Kodları: F-11, F-13, F-31 Casuality Relations Between Turkish Foreign Trade and Economy Policies Abstract This paper examines fiscal policy, monetary policy and real exchange rate in Turkish foreign trade from global point of view. While impor- tance of foreign trade is rapidly increasing in the globalization age at the world, active policy applications have undergone extremely significant implications. In this paper relation between foreign trade and real ex- change rate, budget deficit and M1 money supply is thoroughly exam- ined with causality tests. For these variables first of all ADF unit root * Yrd. Doç. Dr, Pamukkale Üniversitesi İİBF Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölü- mü, [email protected] ** Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü, [email protected] 49 A. Can BAKKALCI & Nilüfer ARGIN tests are carried out. All of them are found to be same degree integrated. Than, long run relations among the variables are examined with VAR analysis. Provided with the long run relation, VAR is estimated. Finally Granger causality tests based on VAR. Keywords: Foreign trade, real exchange rate, monetary policy, fiscal policy, impossible trinity Jel Codes: F-11, F-13, F-31 GİRİŞ Uluslararası ekonomide dış ticareti etkilemek üzere kullanılan çeşitli eko- nomi politikaları bulunmakta, kur politikaları kapsamında başvurulan döviz kuru ayarlamaları en bilinen araçların başında gelmektedir. Dö- viz kuru değişiklikleri ekonomiyi çeşitli kanallarla etkilemekte, mikro ve makro ekonomik etkileri bulunmaktadır. Kur, ülke borç stoğunu, girdi fi- yatlarını, ödemeler bilançosunu ve üretim düzeyini etkilemektedir. Kur politikaları bir parametreyi istenen yönde etkilerken diğer birini olumsuz etkileyebilmektedir. Örneğin izlenen aktif kur politikaları sonu- cunda ülke parasının değerlendirilmesi ihracatı düşürürken dış borçların ülke ekonomisi üzerindeki yükünü hafifletmek gibi bir etki ortaya çıka- rabilmektedir. Bu nedenle ülke ekonomileri ve piyasadaki karar alıcıların davranışları açısından kur yönetimi önem taşımakta, reel kurun alacağı değer ekonominin genelini ve istihdamı yakından ilgilendirmektedir. Dış ticareti etkilemek üzere uygulanacak ekonomi politikalarının eko- nominin gerçekleri ve uluslararası ekonominin genel kabulleriyle bağdaş- ması gerekmektedir. Üçlemenin olanaksızlığının bilindiği bir ortamda eğer serbest sermaye hareketleri kabul edilip aktif para politikası izleniyorsa kur çapasının uzun bir süre uygulanamayacağı gerçeği göz önünde bu- lundurulmalıdır. Türkiye’de ortaya çıkan 2001 krizi bu üçlemenin olanak- sızlığı ön kabulünü göz ardı etmiş ve ekonomiye ağır bir yük getirmiştir. Reel döviz kurunun belirlenmesi bir seçim sorunu olmakta, dış ticare- tin taraflarını ve sektörel istihdamı doğrudan, ülkenin genelini ve toplam istihdamı dolaylı olarak etkilemektedir. Ayrıca dışa açık bir ekonomide reel kur, gerek üretim maliyetleri ve gerekse ihracat kazançları üzerinde kısa süre içinde etkide bulunmaktadır. Bu kapsamda dışa açık bir ekono- minin toplam talep ve toplam arz yapısının dış fiyatları değiştirmesi nede- niyle reel kur parametresine yakından bağlı olduğu söylenebilir. Çalışma üç kısa bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ekonomi politikaları ve dış ticaret ilişkisine kısaca değinilmiş özet bir teorik değer- 50 Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri lendirme yapıldıktan sonra reel kur ve ekonomi politikası alternatiflerinin konu edildiği Türkiye üzerine yapılmış literatüre değinilmiştir. Son bö- lümde ekonomi politikalarının dış ticaret üzerine etkilerinin ölçümleme- sine geçilmiştir. Çalışmanın asıl amacı, teorik perspektifte ülkemizde uygulanan eko- nomi politikalarının rasyonalitelerinin ve yararlılıklarının analiz edilmesi- dir. Bu çerçevede Türkiye özelinde, uygulanacak ekonomi politikalarının dış ticareti etkileme gücünün olup olmadığının saptanması ve bu politika- ların gerekliliğinin sorgulanmasına çalışılmıştır. 1. Teorik Çerçeve Bu bölümde, Türkiye tarafından uygulanan ekonomi politikalarının eksik- lik ve yanlışlıklarını göstermek üzere literatürdeki belli başlı yaklaşımlara değinilmiştir. Türk dış ticaretinin uzun süre düşük talep ve gelir esnekliğe sahip mallardan oluştuğu ve ekonomi politikalarında aşağıda değinilen üçlemenin olanaksızlığı yaklaşımının göz ardı edildiği gerçeği çerçevesin- de aşağıdaki bölümün irdelenmesi faydalı olabilecektir. 1.1. Genel Olarak Dış Ticareti Etkilemek Üzere Kullanılan Ekonomi Politikaları Döviz kurları, dışa açık ya da açılmakta olan ülkeler açısından önem ta- şımaktadır. Kısmi denge analizleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, dış ticaretin hacmi miktarı oluştururken kur da ülkeler arasındaki karşılaş- tırmalı fiyatları yansıtmaktadır. Bu nedenle kurdaki değişikliklerin teorik bağlamda dış ticaret miktarını etkilemesi beklenmektedir. Reel kur, ulusal paranın dış piyasalardaki satın alım gücünün bir ifade- sidir. Kavram ticaret haddine de eşit kabul edilebilmektedir. İhracat fiyat endeksinin ithalat fiyat endeksine, yani genel olarak ihracat fiyatlarının it- halat fiyatlarına oranı reel kuru vermektedir. Diğer bir tanım daha geniştir ve ticarete konu olan ve olmayan malların göreli fiyatlarından hesaplan- maktadır1. Reel kurun değişmesi ithal malı fiyatlarıyla ihraç malı fiyatları arasındaki göreli ilişkiyi değiştirmektedir. Reel kurun artması ihraç malı fiyatlarının ithal malı fiyatlarına göre yükselmesi anlamına gelmektedir. 1 Ayrıntı için bkz. Funda Özkan, Denge Reel Kur Hesaplama Yöntemleri ve Reel Kur Dengesizliğinin Ölçülmesi: Türk Lirası Üzerine Bir Çalışma, (Ankara, TCMB Uzmanlık Yeterlilik Tezi, 2003). 51 A. Can BAKKALCI & Nilüfer ARGIN Reel kur artışıyla, aşırı değerli kur kavramı birbirinden ayrılmalıdır. Aşırı değerli kur yabancı paranın yerli paraya göre değerlenmesini, değer- li reel kur ise yerli paranın satın alma gücündeki artışı ifade etmekte yani iki kavram aynı anlama gelmemektedir. Değerli reel kur yerli paranın aşırı değerlenmesi anlamına gelmektedir Reel kurlar ekonominin genelini etkilemekte, bu kanalla da daha mik- ro birimlere ve sektörel alanlara doğru yayılmaktadır. Dışa açık bir ekono- mide reel kurların değişmesiyle beraber büyüme (ya da daralma), üretim maliyetleri, faktör bileşimleri ve istihdamda değişim yaşanmakta, üretim- de kullanılan faktör bileşimleri değişebilmekte, daha emek yoğun ya da emekten tasarruf edici teknikler kullanılabilmektedir. Reel kurların özen- dirdiği ya da zorladığı teknolojik değişim istihdam yapısını da etkilemek- tedir. Döviz kurunun aşırı değerli hale gelmesi sonucunda dış rekabet, kaynak dağılımı ve ülke içindeki finansal piyasalar bozulabilmektedir2. Döviz kuru değişmeleri aktarma mekanizmalarıyla ekonomik para- metreleri etkilemektedir. İlk aktarım mekanizması esneklikler yaklaşımı olarak bilinmektedir. Ekonomi politikalarıyla ekonomi olumlu olarak et- kilenmek isteniyorsa ihracat ve ithalat mallarının döviz kuru esneklikleri toplamı 1’den fazla olmalıdır. Esneklik yaklaşımı ekonomi literatüründe Marshall Lerner Koşulu ya da Marshall Lerner Robinson MLR koşulu ola- rak da bilinmektedir. Koşul Marshall3, Lerner4 ve Robinson5 tarafından ayrı ayrı yapılan çalışmalarda üretilmiştir. MLR koşulu ülke arz esnekliği- nin sonsuz olacağı varsayımı altında geçerlidir. Buna göre ihracat ürünle- rinin fiyat esneklikleri ile ithalat ürünlerinin fiyat esneklikleri toplamı biri aşıyorsa yapılacak bir kur ayarlaması (düşürülmesi-devalüasyon) ülkenin dış ticaret gelirlerini arttırmaktadır6. MLR Koşulunun yalnızca fiyat değişmelerine odaklanması ve gelir değişimi etkilerini ihmal etmesi Harberger ve Laursen-Metzler’in çalış- malarıyla eleştirilmiştir. Gelirin artması dış ticareti arttıran bir gelişme olduğundan fiyat etkisinin aksine dış ticaret dengesini olumlu yönde et- kilemektedir. Ticaret hadlerinin bozulması durumundaysa ihracat malla- 2 İlker Domaç, ve Ghiath Shabsigh, “Real Exchange Rate Behavior and Economic Growth: Evidence from Egypt, Jordan, Morocco and Tunisia”, IMF Working Paper, WP/ 99/40, 1999, s. 5. 3 Alfred Marshall, Money, Credit and Commerce, (London Macmillan and Co, 1923). 4 Abba Lerner, The Economics of Control: Principles of Welfare Economics,, (London, Macmillan, 1944) 5 James Robinson, “The Foreign Exchanges” içinde Metzler, L.A. ve Ellis, H. (der.), Rea- dings in The Theory of International Trade, (Homewood, Irwin. 1950), ss. 83-103. 6 John Whitaker, Centenary Essays on Alfred Marshall, (London, Cambridge Universiıty Press, 1990). 52 Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri rı cinsinde satın alım gücü düştüğünden reel gelir azalmakta ve tasarruf oranları da düşmektedir7. Literatürde HLM Etkisi olarak adlandırılan du- rum Asimetrik S Eğrisi yaklaşımının çıkış noktasını oluşturmuştur. MLR ve HLM Etkilerini içerecek şekilde Massetme-Emme ya da Ab- sorbe Etme “Absorption Approach” Yaklaşımı Alexander, Harberger, Lau- resen ve Metzler ile Meade tarafından geliştirilmiştir. Yaklaşımın gelişti- rilmesiyle beraber teorik bağlamda hem fiyat-dış ticaret hem de gelir-dış ticaret ilişkisi esneklik değerleri de kullanılarak birleştirilmiş olmaktadır8. J Eğrisi Yaklaşımıysa, Massetme Yaklaşımını uzun ve kısa dönemli ola- rak daha iyi kavramsallaştırmakta ve dinamik bir açıklama gücü kazan- dırmaktadır. J Eğrisi Yaklaşımı’na göre yerli paranın değerinde meydana gelen değişmeler kısa dönemde dış dengeyi aynı yönde etkilemektedir. Şekil 1: J Eğrisi İ S E f G ti N zi Devalüasyon o E P D R E L ZAMAN ME tif OK DE ega R Y Ö N L M MLR ETKİN Kaynak: ML Koşulu, http://welkerswikinomics.com, (13.06.2012) J Eğrisi şu anda yapılan bir devalüasyonu dinamik çerçevede açıkla- maktadır. Devalüasyonun yapıldığı anda ödemeler dengesi olumsuz etki- lenmekte, ihracat fiyatları düşüp, ithalat fiyatları arttığından ticaret hadle- ri ve ödemeler dengesi bozulmaktadır. Bu nokta J Eğrisinin başladığı yer olarak karşımıza çıkmakta ve MLR koşulunun zaman içinde belirmesiyle beraber düzelmektedir. Zamanla ihracat artmakta, ithalat azalmaktadır. 7 Torsten Persson ve Lars Svensson, “Current Account Dynamics and The Terms of Trade, Harberger-Laursen-Metzler Two Generations Later”, National Bureau Of Economic Re- search Paper, No: 1129, Cambridge, 1983. s. 3. 8 Peijie Wang, The Economics of Foreign Exchange and Global Finance, (Springer, 2009), s. 120. 53 A. Can BAKKALCI & Nilüfer ARGIN Ancak J Eğrisinin ortaya çıkabilmesi için üst üste kur ayarlamaları ve de- valüasyon değil tek seferlik ayarlama yapılmalıdır. Aksi halde eğri yukarı eğilimini yakalayamamaktadır. J Eğrisinin şimdiki ve gelecek dönemi açıklama gücü Asimetrik S Eğ- risi Hipoteziyle geçmişe doğru da götürülmüştür. Ödemeler dengesinin, ticaret hadlerindeki değişmelerin şimdiki ve gelecekteki hareketleriyle negatif ilişkili olduğu geçmiş hareketleriyle aynı yönde hareket ettiği sap- tanmıştır.9. Ekonomi politikaları açısından önemli bir nokta da üçlemenin olanak- sızlığı “impossible trinity” yaklaşımıdır. Üçlemenin olanaksızlığı, Mundell ve Cooper tarafından dış alemle ilişkilerde uygulanacak temel politika al- ternatiflerindeki sınırı ifade etmek üzere kullanılmıştır10. Obstfeld ve Tay- lor aynı durumu açık ekonomi üçlemesi olarak ele almıştır11. Yaklaşıma göre bir ülke dış ticareti etkilemek üzere üç politika alternatifini kullanabi- lir. Bunlar; para politikası, kur politikası ve sermaye hareketlerini serbest- çe belirlenmesidir. Şekil 2: Üçlemenin Olanaksızlığı Durumu Serbest Sermaye Hareketleri Altın Standardı Dalgalı Kur Sistemi Sistemi Sabit Döviz Kuru Bağımsız Para Politikası Brettton Woods Sistemi Kaynak: Dani Rodrik, “How Far Will International Economic Integration Go?” The Journal of Economic Perspectives, Cilt. 14, Sayı. 1, 2000, ss. 177- 186, s. 180 9 David Backus, Patrick Kehoeve, Finn Kydland, “Dynamics of The Trade Balance And The Terms of Trade: The S-Curve”, NBER Working Paper, 4242, Cambridge, 1992. 10 Richard Cooper, The Economics of Interdependence: Economic Policy in the Atlantic Community, (New, York, McGraw-Hill, 1968). 11 Dani Rodrik, “ How Far Will International Economic Integration Go?” The Journal of Economic Perspectives, Cilt. 14, Sayı. 1, 2000, ss. 177-186, s. 180 54 Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri Ancak bu politikaların yalnızca ikisi seçilmeli ve piyasa istikrarı açı- sından üçüncü politika piyasa koşullarına bırakılmalıdır. IMF tarafından şu anda yaygın olarak kullanılması tavsiye edilen dalgalı kur sisteminde serbest sermaye hareketleri ve bağımsız para politikalarının uygulanması önerilmekte, döviz kuru çapasına başvurulmaması gerekmektedir. 1.2. Ekonomi Politikaları ve Dış Ticaret İlişkisi Ekonominin dışa açıklık derecesi arttıkça reel kurun büyüme dinamikleri- ne olan etkisi yükselmektedir. Kurların büyümeyle olan ilişkisi dış ticaret mekanizması yoluyla kurulmaktadır. Bu etkinin olumlu ya da olumsuz ne olacağı ülkedeki ekonomik yapı ve ekonomi politikalarıyla yakından ilgilidir. Doğru belirlenmiş bir reel kur büyüme ve dış ticaret dinamikle- rini olumlu etkilemekte, büyümeyi daha istikrarlı hale getirmekte ve hız- landırmaktadır12. Aynı etki ABD, Kanada, İngiltere, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde de yaşanmakta ve reel döviz kurunun değişmesi özellikle imalat sanayi verimliliği ve karlılığı üzerinde etkide bulunmaktadır13. Ekonominin dış ticaret düzeyi ve dış alemle rekabet gücünü belirleyen önemli üç temel parametre bulunmaktadır; ücretler, verimlilik ve döviz kuru14. Döviz kuru istikrarsızlıkları dış alemle ilgili faaliyet gösteren eko- nomik birimleri yakından ilgilendirmekte, karar alma sürecini, dış ticaret ve büyümeyi olumsuz etkilemektedir. Firmalar döviz kurlarında belir- sizlik gördüklerinde riskten kaçınma refleksiyle hareket etmekte, yatırım yapmaktan kaçınmaktadırlar. Genel olarak aşırı değerlenmiş ya da yüksek belirlenmiş kur büyümeyi aşağıdaki şekillerde etkilemektedir15. i. Gelişmekte olan ülkelerin temel sorunlarından olan ihracatın ya- bancı girdiyle gerçekleştirildiği durumlarda aşırı değerli kur beklenenin aksine ihracatı önlemekte, rekabet edebilirliğini azaltmaktadır. Aynı za- manda ithalat da azalmakta ve ülkede üretim güçlükleri görülmektedir. ii. Endüstri ve tarım lobilerinin gümrük vergisi artışı istekleri sonu- cunda ithal edilebilir mal düzeyi düşmekte ve ülke giderek dışa kapalı hale gelmektedir. Bu durum büyüme üzerinde olumsuz etkide bulunmaktadır. 12 İlker Domaç, ve Ghiath Shabsigh, “Real Exchange Rate Behavior and Economic Growth: Evidence from Egypt, Jordan, Morocco and Tunisia”, IMF Working Paper, WP/ 99/40, 1999, s. 21 13 Jose Campa and Linda Goldberg, “The Evolving External Orientation of Manufacturing: A Profile of Four Countries”, FRBNY Economic Policy Review, July, 1997, ss. 53-81, s. 66. 14 Ali Eşiyok, “Türkiye İmalat Sanayiinde ve Ülke Rekabet Gücündeki Gelişmeler”, İktisat İşletme ve Finans Dergisi, Cilt. 17, Sayı. 196, 2002, ss. 261-284, s. 57. 15 Howard Shatz ve David Tarr, “Excahange Rate Overvaluation and Trade Protection”, The World Bank, Policiy Research Working Paper, No. 2289, 2000. s. 6-7 55 A. Can BAKKALCI & Nilüfer ARGIN iii. Verimlilik kurların yükseltilmesi nedeniyle olması gerekenden düşük kalmakta, ekonomik büyüme yavaşlamaktadır. iv. Aşırı değerli kur devalüasyon beklentisi yaratacağından yabancı sermayenin ülke finansal piyasalarından kaçmasına neden olabilecek, ya- tırımlara yönlendirilebilecek finansal değerler azalacaktır. v. Bu durumda döviz kurları hükümetler tarafından müdahaleyle değiştirilebilir. vi. Aşırı değerli kura karşı uygulanacak sıkı para politikası ülkeyi re- sesyona sokabilir. Bu koşullar altında kurun yüksek saptanması nedeniyle ortaya çıkabi- lecek olumlu ve olumsuz etkiler aşağıdaki şekilde sıralanabilir. Olumlu Etkiler Teorik olarak yüksek belirlenen kur ya da yüksek bir devalüasyon kısa vadede ihracat kanalını uyarmakta, ithalatı pahalı hale getirmekte ve öde- meler bilançosunu olumlu etkilemektedir. İhracat özendirilmekte, döviz cinsinden reel satın alma gücü yıprandığından ithalat azalmaktadır. Her iki etki de döviz kazandırıcı sonuçlar doğurmaktadır. Ancak gelişmekte olan ülkelerde uzun vadede aktif kur politikalarıyla uzun süre bu etkilerin sürdürülmesi olanaklı değildir. Ülke içi enflasyon ya da benzeri istikrar- sızlıklar dış ticaretin tekrar normal düzeyine dönmesini sağlamaktadır. Olumsuz Etkiler İhracatın ithalata bağımlı olduğu, nihai mal üretilirken ara ya da yatırım malının ithal edildiği bir ekonomide döviz kurun arttırılması ithal girdi- ler üzerine gümrük vergisi koyulmuşçasına etkiler doğurmaktadır. Bu durumda etkin koruma oranı düşüp, negatife dönebilmekte ve ithal girdi kullanan ihracatçı cezalandırılmış olmaktadır. İhracatın katma değeri hız- la düşmekte büyüme dinamikleri yavaşlamaktadır. Kur değişikliklerinin uyardığı dış ticaret, büyüme dinamiklerinin ya- yılma etkileri yoluyla tüm ekonomiyi etkileyebilmekte ülke borç stoğunun artmasına ve kişi başına düşen borç miktarı reel olarak yükselmektedir. Gelişmekte olan bir ülke için geleneksel ürünlerin fiyat esneklikleri düşük- tür ve ihracatı arttıracağı beklentisiyle reel kurun arttırılması, ülkenin dış alem hasılatının yeterince arttırılamamasına, döviz cinsinden borçlarının 56 Türk Dış Ticareti ve Ekonomi Politikaları Arasındaki Nedensellik İlişkileri yükselmesine neden olmaktadır. Bu bağlamda döviz kurunun olması ge- reken düzeyin altında belirlenmesi büyümenin istihdam yaratmayan bir aşamaya girmesine de yol açabilmektedir. Dış ticaret açığı varken yüksek belirlenmiş kur, Merkez Bankalarının müdahalede bulunmaması durumunda ülke içi para arzını azaltmaktadır. Merkez Bankasının nominal kuru sabit tutarak müdahalesi durumunday- sa ücretlerin dış fiyatlarla rekabet edecek düzeye kadar düşmesi beklen- mektedir. Bu durumsa ancak kriz zamanlarında ücretler aşağıya doğru esnekse geçerli olabilmektedir16. Diğer bir alternatif enflasyon yaratarak ücret ve fiyatların yıpranmasını sağlamaktır. Bu durumda da ücretliler aleyhine gelir dağılımı bozulmaktadır. Döviz kurların büyüme ve faktör bileşimi üzerine etkileri istihdam pi- yasalarındaki değişmeleri uyarmaktadır. Ücretlerdeki değişmeler büyük oranda reel kur etkisiyle faktör bileşiminin değişmesinden ve uygulanan kur politikalarının yön, büyüklük ve bu politikaların ülkenin ekonomik yapısıyla etkileşiminden kaynaklanmaktadır. 2. TÜRKİYE’DE KUR POLİTİKALARI Türkiye’de 1980 yılına kadar ithal ikameci sanayileşme stratejisi kullanıl- mış ve dış ticaretin geliştirilmesi yerine iç üretimin arttırılması hedeflen- miştir. Bu doğrultuda yüksek belirlenen döviz kurları ithalatı cezalandı- rırken ihracatın dünya ile rekabet edememesi dış finansman olanaklarını kısıtlamıştır. Uygulanan politikalar ve borçlanma gereksinimi kronik enf- lasyona yol açmıştır. 1953 yılından itibaren başlayan enflasyonist süreç ve uygulanan kur politikalarına rağmen düşürülemeyen dış ticaret açıkları ithalat yasakları ve lisanslamasıyla sonuçlanmış, ülke içi büyüme yavaş- lamıştır. 1958 yılında IMF ile yapılan anlaşma ve tarım rekoltesi ve ihra- catının iyileşmesi sonucunda 1960’dan itibaren hızlı bir büyüme sürecine girilmiştir. 1960’ların sonuna doğru enflasyonun çift hanelerde seyretmesi ve dış ticaretin yetersizliği nominal döviz kurunun sabitlenerek aşırı değerli kur uygulamasına geri dönülmesi ile sonuçlanmıştır. İthalatın kısılmasıyla büyüme tekrar yavaşlamıştır. Petrol krizleriyle beraber başvurulan deva- lüasyon dış ticareti bir süreliğine hızlandırsa da Kıbrıs Savaşı ve ABD-BM- AET kısıtlamaları nedeniyle Türkiye darboğazlarla karşılaşmış, üretim düşmüş, istihdam azalmıştır. 16 Shatz ve Tarr, s. 5-6. 57 A. Can BAKKALCI & Nilüfer ARGIN İhracata dayalı sanayileşme stratejisinin benimsendiği 24 Ocak 1980 kararlarından sonra dış ticareti ve ihracatı arttırmaya yönelik politikalar uygulanmıştır. Ancak ekonomin yapısal sorunlarının giderilememesi ve büyümenin finansmanının güvenilir kaynaklarla sağlanamaması nedeniy- le yabacı sermaye çekebilmek için yüksek reel faiz verme yoluna başvurul- muş, devalüasyonlar ve enflasyon dış ticaret kompozisyon ve dengesini olumsuz etkilemiştir. Sıcak para girişi ve spekülatif sermaye hareketleri nedeniyle 1994 ve 2001 finansal krizleri yaşanmıştır. Genellikle iki dönem yüksek oranlı büyümeye eşlik eden daralma ya da kriz yılları istikrarlı büyümeyi engellemiştir. Uygulanan döviz çapası, üçlemenin olanaksızlığı yaklaşımını doğrular şekilde reel kurun olması gereken dengesinden sap- masına yol açmış ve kriz yaratmıştır. Türkiye, dışa açıklık oranı hızla artan ve bu nedenle dış ticaret gelişme- lerinin ülke içi ekonomiyi önemli düzeyde etkilediği bir sürece girmiştir. Bu durum dış ticaret ve dış ticareti etkilemeye yönelik olarak uygulanacak politika alternatiflerinin doğru değerlendirilmesini önemli kılmaktadır. Maliye, para ya da aktif kur politikalarının hangisinin ya da hangilerinin seçileceğinin saptanması doğrulukla gerekmektedir. Kur ayarlamaları sonucunda ithalatın da etkilenmesi, ihracatı ithalatının fonksiyonu olan Türkiye gibi ülkeler için önemli sonuçlar yaratmaktadır. Bu yüzden kur değişiklikleri yapılırken siyasi otoritenin fayda maliyet analizi yapması gerekmektedir. Bu noktada Türkiye’nin Maastricht Antlaşması hükümle- rinden olan devalüasyon yapmama şartını da göz önünde bulundurması yerinde olacaktır. Dış ticaret ve aktif ticaret politikalarının değerlendirilmesi kapsamın- da Türkiye için yapılmış çalışmalara kısaca değinilerek aynı kapsamdaki analizlerimize geçilmiştir. 2.1. Türkiye’de Büyüme, Kur ve Dış Ticaret İlişkisi Türk ekonomisinde büyüme ile dış ticaret arasında yakın ilişki bulunmak- tadır. Büyüme dinamikleri dışa açık Türk ekonomisinde ihracat paramet- relerinden etkilenmektedir. Bu anlamda ihracata dayalı büyüme Türkiye açısından doğru bir yaklaşımdır. Ayrıca ithalat ihracatın temel girdisi ol- duğundan ithalat artışıyla büyüme arasında da ilişki bulunmaktadır17. 17 Cevat Bilgin, ve Ahmet Şahbaz, “Türkiye’de Büyüme ve İhracat Arasındaki Nedensellik İlişkileri”, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt. 8, Sayı. 1, 2009, ss. 177- 198, s. 189. 58

Description:
Anahtar Kelimeler: Dış ticaret, reel döviz kuru, para politikası, maliye politikası, üçlemenin olanaksızlığı. Jel Kodları: Birinci bölümde ekonomi politikaları ve dış ticaret ilişkisine kısaca . Ekonomi Politikaları ve Dış Ticaret İlişkisi. Ekonominin dışa açıklık dere
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.