TUNUS'TA MODERN ARAP EDEBiYATI VE EBU'L-KASIM EŞ-ŞABBI Hüseyin Yazıcı* Özet: XX. yüzyılın başlarında pek çok Arap ülkesinde modern Arap edebiyatı alanında önemli çalışmalar yapılmış ve bu ilk kalkınma hareketine ''Nahda" (:Kalkınma) adı verilmiştir. Ancak Arap ülkelerinin Avrupalılar tarafından işgal edilmesi, bu çalış maları zaman zaman hem sekteye uğratmış hem de bu çalışmala rın diğer Arap ülkelerine ulaşmasına engel olmuştur. Bu dönem de işgal altındaki ülkelerden biri de Tunus'tu. Bu makalede, ön celikle Tunus'ta modem Arap edebiyatı alanındaki ilk girişim lerden kısaca bahsedilmiş, daha sonra da yine Tunus'ta önemli bir şahsiyet olan ve kısa süren ömrüne rağmen, yazmış olduğu eserleriyle bala adından söz ettiren Ebu'I-Kasım eş-Şabbi (1904- 1934)'nin hayatı ve şiir dünyası anlatılmıştır. Bu arada yer yer Türk edebiyatındaki bazı şahsiyetlerle de Ebu'I-Kasım eş-Şabbi arasında mukayeseler yapılmıştır. Anahtar kelimeler: Tunus, Arap edebiyatı, eş-Şabbi Modern Tunisian Literature and Abu-l Q~sim al-Shabbi Summary: Important works were performed in the area of Ara bic literature in many Arab countries at the beginning of XX. century and this first development movement was denominated as ''Nahda" (:Development). However, the occupation of the Arab countries by the Europeans had interrupted these works from time to time and also prevented them from spreading to the other Arab countries. One of the occupied countries in this pe riod was Tunis. Iiı this article, primarily, the first initiations in the aiea of modem Arabic literature in Tunis were mentioned, then the life and poetry world of Abu'l-Qasim al-Shabbi (1904- 1934), who was an important character in Tunis and who is stili mention ed due to the works he recited in spite of bi s short life, were described, Meanwhile, comparisons were also made be tween Abu'l-Qasiın al-Shabbi and some characters in Turkish literature. Keywords: Tunisia, Arabic literatııre, al-Shabbi • Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı. NÜSHA, YIL: ll, SA YI: 5, BAHAR 2002 TUNUS'TA MODERN ARAP EDEBIYATP VE EBU'L-KASIM E+$ABB~ Eski bir medeniyet tarihine sahip olan Tunus, M.S. VII. yiizyilda A- rap, 1574 senesinde de Osmanli topraklarina kat~ldU~z. un yllar Osmanli ida- resinde kalan Tunus'ta 1864 yilinda q~kana yaklanmalar. Bat1 devletlerinin Tunus'un iq iglerine kar~gmalarinan eden oldu. Osmanl~lar1 877'de Rusya'ya yenilince Fransa, Tunus iizerindeki baskilar~nii yice artirdi ve 1881 ylinda askeri bir qlkarma ile buray iggal etti. 11. Diinya savagindan sonra milliyetqi- ligi on pllnda tutan "Destiir" partisi Fransizlara karg~o zgiirliik miicadelesi vermeye bagladl ve 3 1 Temmuz 1954'te Tunus, Fransizlardan bag~msizligini kazandi. Tunus, bu uzun iggal yllannda, diger Arap iilkelerindeki edebi faa- liyetlerden uzak ve hemen hemen habersiz kald~D. oeusu Fransizlar da bunu saglayabilmek iqin ozel bir gayret sarf etti. Buna ragmen, Bzellikle Misir ve Liibnan'daki edebi qaligmalar az da olsa qegitli yollarla Tunus topraklarina girebildi. Cok daha gansll bii durumda olan dogudaki yazarlar da, batilarm- daki ve ozellikle Tunus'taki edebi geliamelerden hemen hemen habersizdiler. Diger taraftan, Arap iilkelerinde meydana gelen siyasal ve sosyal qal- kanhlar, edebi qal~gmalannd iger Arap iilkelerine ulagmas~nab iiyiik bir en- geldi. Modem Arap edebiyat~ning iir alanlnda Mis~rL, iibnan ve Suriye diqin- da Tunus'un akla gelmesi eg-$8bbi dolayslyladir. Daha aqik bir ifadeyle, Ebu'l-Kls~me g-$lbbi, klsa siiren dmriine ragmen, Arap ulkelerinin dogusu ile batisi arasmda, giir alanlnda zengin hayal gucii ve engin kiiltiirii ile bir koprii vazifesi gormiigtiir. Tunus'taki edebi qaligmalar ve gahsiyetler, bat111 bir devletin bask~crie jimi ve ag~bri r sansiirii alt~ndao lmasina ragmen, biitiin edebi alanlarda kiiqiimsenmeyecek derecede ilerlemeler kaydedildi. Ancak bu qaligmalar uzun bir siire mahalli gazetelerin dar sinirlari iqinde kaldi. Biitiin bu olumsuzluklara kargin, 1905 gibi erken sayllabilecek bir d6nemde1, 6ykU alaninda bazi q~kiglard ikkati qekrnektedir. Bu y~llardad aha qok Fransizca'dan roman ve hiklye qevirileri yap~li- yordu. Bu arada, "Hayruddin" (:Dinin en haylrl~s~)%, s-Se 'ridetu 1'- 'uzmd" (:En biiyiik mutluluk), "es-Sevrib" (:Dogruluk), "et-Tehddum" (:ilerleme), "Murjidu '1-umme" (:Halkin klawzu) ve "el-Bedr" (:Dolunay) gibi gazete ve dergilerin fikri ve edebi qal~qmalarao ldukqa yer vermeleri, bu tiirlerin tanm- ma alan~ngi enigletmigtir. Ancak Tunus'un, ozellikle oykii ve roman2 alanm- da hareket noktas~s aylabilecek, igqi ve kadin haklari konusunda da bir oncii kabul edilebilecek olan Tlhir el-Haddld'ln (190111935)~i lk qik~~laribnuir a- da hatrrlatmak gerekir. Ilk edebi qaligmalarda, kad~nink iiltiirel ve sosyal ap- dan geri kaliqinm iizerinde duru1du.- Bu ilk numuneler aras~ndaZ eynu'l- Abidin es-Seniisi'nin (1 901 -1 965) "el-Habfbe" (:Sevgili)'si, Abdulaziz el- Vusllti'nin "el-Beri'e" (:Suc;suz)'si ve Mustafa Hurayyif in (1909-1976)~ "Dumtl'u'l-hrner" (:Aym gozy~1an)'inig iirmekteyiz. Diger taraftan, 1937 ylinda Muhammed el-Beg&$ tarafindan qikanlan %Z-Mehdbis" (:Arqtirmalar) ad11 derginin, Tunus'un edebi kalklnmas~ndao nemli bir pay oldugunu belirtmek gerekir. Baz~n edenlerden dolay yayn hayatma ara veri- len bu dergi, 1944 yltnda tekrar negredilmeye bagladi. Muhammed el- Beg&g7un yanl slra, Ali ed-Du'iici (1909-1949)'~ Muhammed Ali el-Ureybi ve Muhammed el-Mus'edi (d.191 1j6 gibi gahsiyetler bu dergide bir araya ge- SO NUSHA, YIL: II,S AM: 5, BAHAR 2002 HÜSEYiN YAZlCI lerek Tunus'un edebi kalkınmasına önemli katkı sağlamışlardır. "ei-Aiemu ·ı edebi" (:Edebiyat dünyası)'den sonra kurulan ve Mahmud Beyram (1893- 1961)7 Ali ed-Du'iici ve Muhammed Ali el-Ureybi'nin içinde bulunduğu "Tahte 's-sur" =(:Kale altı) gurubu, özellikle de Mahmud el-Mus'edi ekolü, daha sonra örnek alınacak başarılı çalışmalar ortaya koymı:ışlardı. 1955 sene sinde Muhammed ei-Meziili8 tarafından çıkarılan "el-Fikr" (:Düşünce) dergi si hikaye alanında modem bir dönemin başladığının bir habercisiydi. Esiisen 1956.yıh Tunus'un edebi çalışmalarında bir dönüm noktası olarak kabul edi lir. 1964 senesinde "Ntidi'l-kıssa" (:Hikaye kulübü)'nın kurulmasıyla da bu sahada önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Bu arada ilmi hayatına 1949 sene sinde yılında başlayan Tunus'un önemli kültür adamlarından Tiihir Kika (d.1922)9 öykü, İzzuddin el-Medeni (d. 1938)ıo hem öykü hem de roman ala nında oldukça başarılı olmuşlardır. Modem Tunus şiiri, her ne kadar geç başlamışsa da halkı şiirleriyle bi linçlendirmeye ve uyanık tııtmaya çalışan Tahir el-Haddiid (1899-1935) ve Ebu'I-Kasım eş-Şiibbi gibi özellikli bir üsluba sahip olan şairler dolayısıyla Arap ülkelerindeki özgürlük hareketlerini ya da Arap ülkeleri ile ilgili sorun ları işleyerek modem Arap şiiri içinde önemli bir yer edinmiştir. Fransız işga linin ağır pençeleri altında bütün haskılara rağmen, Muhammed eş-Şiizili Haznediir (1881-1954)11 Ebu'I-Kasım eş-Şiibbi, Sa'id Ebi Bekr (1889-1948) Mustafa Hurayyifve Munevver Sumiidih (1931-)12 gibi şahsiyetler, şiirleriyle ülkelerinin kuruluşu ve özgürlüğe kavuşturulması için mücadele vermişlerdir. ·Fransız işgali döneminde, Tunus'ta tiyatro alanında da bazı gelişmeler kaydedilmiştir. İlk olarak, 1908 senesinde Mısırlı sanatçı Muhammed Abdulkiidir'in başında bulunduğu bir komedyen tiyatro gurı:ıbu Tunus'a gel miş ve "Suçlu aşık" adlı oyununun yanı sıra, bir çok oyun oynamıştı. Bu ta rihten itibaren, Tunus'ta bir tiyatro grubu kurulmuş, ancak pek fazla bir var lık gösterememiştir. 1908 yıllarının sonlarında ise Suleymiin el-Kardiihi'nin tiyatro gurubu Tunus'a gitmiş ve bir çok oyun sahnelemiştir. Kardahi'nin bu rada sergilediği oyunlardan sonra Tunus'ta gerçek anlamda tiyatro sanatı ile ilgilenenlerin sayısının hızla artmaya başladığı görülmüştür. Daha sonra eş Şehiime ve el-Adiib tiyatro gurupları kurulmuş ve bunların arasında büyük bir rekabet başlamıştır. Ancak Tunus'ta tiyatronun gelişmesi, Lübnanlı George Ebyad'ın (1880-1959)13 1921 senesinde Tunus'u ziyaret etmesi ve dünyaca tanınmış oyunlarını burada sergilemesinden sonra başlamıştır. Bu gurup ti yatro açısından Tunus'ta büyük bir iz bırakmıştır. Bütün bu edebi alanlar içinde adından en çok bahsedilen yazarlar ara sında yer alan ve Modern Tunus edebiyatının şiir alanında başta zikredilmesi gereken en önemli şahsiyeti olan Ebu'I-Kasım Muhammed b. Ebi'I-Kasım eş-Şabbi14 1909 senesi, 24 Şubat, Çarşamba günü15 Tunus'un güneyindeki Tevzer şehrine bağlı kıyı köylerinden eş-Şiibbiyye'de16 dünyaya geldi. Beş yaşına kadar babası Muhammed eş-Şiibbi eğitimi ile özel olarak ilgilendi. Kı sa bir süre doğum yeri olan Tevzer'de kalan eş-Şiibbi, yargıç, aynı zamanda da şair olan babasının17 görevi dolayısıyla sık sık yer değiştirmek zorunda kaldı18• Böylece Tunus'un çeşitli yerlerini görme ve gezme imkanı buldu. NÜSHA, YIL: Il, SAY I: 5, BAHAR 2002 51 TUNUS'TA MODERN ARAP EDEB~ATVI E EBU'L-K&IM E$$ABB~ 1914 senesinde babasr, gorevli bulundugu Klibis gehrindei9 oglunu daha iyi bir egitim amaclyla kiittQbd enilen, qocuklara okuma yazma ve Kur'an ogreti- len okula giinderdi. Koklii bir aileden gelen eg-$bbbi, 1914 senesinden itiba- ren araliklr olarak Kur'lin'l ezberlemeye bagladr ve 1919 senesinde 10 yagla- rrnda iken ezberini tamamlad]. Bu arada babasi da kendisine edebiyat ve din dersleri veriyor; ayrica kendisini giir ezberlemeye ve giir yazmaya tegvik edi- yordu20. 1920 senesinde o dijnemin 6nemli egitim kurumlarrndan ZeytQne Enstitiisii'ne2' girdi ve burada Kur'lin-r Kerim, Arappa ve belagat egitimi ald~. Daha sonra da edebiyatla ilgilenmeye bagladr. Ebu'l-Klisrm eg-Sgbbi, ZeytClne Enstitiisii'nde toplumun qegitli tabakalarlna mensup insanlarl tan~dvl e bu si- ntflar araslnda kargrlagtrrma yapma irnkrinl buldu. Genp yaglarrnda olmas~na ragmen, aragtirma ve incelemeye biiyiik bir istegi vardr. Bu istegi sayesinde de kllisik ve modern Arap edebiyatx hususunda derin bir bilgiye sahip oldu. Misir, Liibnan, Irak, Suriye ve 6zellikle de ~ehcer'dege~li~ge n Modern Arap edebiyatryla yakrndan ilgilendi. Diger taraftan Mustafa Luffi el-MenfelQti (1876-1924)23, Abbk MahmQd el-AkkQd (1889-1964)~~ve en-Numeyr as- Sbfi'nin Avrupa edebiyatlarrndan Arap edebiyatxna terciime ettikleri eserleri de okudu. Bu ~evirilerine tkisiyle, ozellikle Franslz romantizminin etkisi alti- na girdi. Cok kiipiik yaglarda ~iiyra zmaya baglayan eg-Sbbbi, 15 yaglarlnda iken giir alaninda iinemli bir yer edindi. ZeyLfine Enstitiisii'nden 1926 y~~indaT2e5t vi' diplomas~2%alrakm e- zun oiduktan sonra, bu diplomanin kendisine fazla bir gey kazandrrmayacagl- n1 diigiinerek hukuk fakiiltesine girdi ve buradan da memn 01du~e~g.-S gbbi heniiz iigrenciyken babasi old@( 1929) ve omzuna biiyiik bir yiik bindi. Baba- sr ile arasmda, onun giir diinyastni etkileyecek kadar duygusal bir bagln var oldugu ve babasinin 6lumiiyle derin bir yalnrzlrga diigtiigii gu giirinden anla- plmaktadrr: Oliim! Igimi pargaladzn benim Felaketlerle belimi klrdzn benim Oliim! Ne istiyorsun benden sen? I~impia ramparca etrni@n Daha ne istiyorsun benden sen? D17siincelerimi zindan etmi~ken Bzraktzn gittin beni bu evrende inleyerek yalnlz bagzma, dertlerimle. .. 28 Sagligi elverigsiz olmaslna ramen, sadece babasinl memnun etmek iqin universiteyi bitirmeden evlenen eg-SlibbP, kimilerine gore mutlu, kimile- rine gijre de mutsuz bir-iki senelik bir evlilik hayatr yagadl. Ebu'l-Kbim eg- SQbbi, divaninda ve diger eserlerinde evlilik hayatx ile ilgili hi$ bir Sey soy- lememektedir. Ancak, evlendikten bir sene sonra pocuklugundan beri sevdigi klzla agk hayatl yagamak isteme~ie~v~lil,i ginin mutlu olmadlgtnl gostermek- tedir. eg-VabM hakk~nday akrnlartndan da daha fazla bilgiye sahip oldugu soylenen Zeynu'l-AbiGn es-SenQsie g-SQbWnin, evlilik ile ilgili kesin bir go- ruge sahip olmadigin~v e sadece babasini memnun etmek iqin evlendigini be- lirtmigtir". g-SlibM, babasrnrn kendisinden evlenmesini isteyince qok yak~n 52 NUSHA, YK: 11, SAYI: 5, BAHAR 2002 HÜSEYiN YAZICI dostu es-Senôsi'ye giderek "Sana danışmak için geldim. Evleneyim mi?" diye sorm uştıir31 • Özellikle babasının ölümünden sonra karşı karşıya kaldığı ağır hayat şartlarının altından kalkmak istemiş, ancak 28 ya da 29 yaşlarında yakalandı ğı kalp büyümesi ve kemik hastalıkları yükünü daha da ağırlaştırmıştır. Dok torların kendisine çalışmamasını tavsiye etmelerine rağmen o, doktorların bu - tavsiyelerini dinlemeyerek çalışmalarını hem şiir hem de nesir dalında ak satniadan sürdürdü. Gezmeye ve görmeye son derece düşkün olan eş-Şabbi, yazlarını Tevzer'de geçiriyordu. Zaman zaman da yaz tatillerinde; dintenrnek amacıyla Tunus'un kuzeyindeki Aynderahim ve Cezayir'deki el-Meşriiha yayialarma giderdi. eş-Şabbi'nin, hastalığına rağmen çeşitli sosyal faaliyetlere katıldığını belirtmek gerekir. Edebiyat Kulübü (Tunus), Öğrenci Kulübü (Tevzer) cemiyetleri bunların başında gelmektedir eş-Şabbi, kalp hastalığı dolayısıyla bir ara doktorların tavsiyelerine uyarak, sayfiye yerlerinde yaşamaya başladı. Ancak, hiç bir fayda göremedi ve 1933 yılı sonlarında yatağa düştü. Buna rağmen, 1934 yılında, yazlıkta i ken, tek şiir kitabı olan "Eğôni'/-hayôt" (:Hayatın şarkı/an) adlı divanını tamamladı ve bu eseri Mısır'da bastırmak istedi. Fakat, kalp hastalığı şiddet lendi ve tekrar onu yatağa düşürdü. Bunun üzerine 26.8.1934 tarihinde Tu nus'a döndü ve başkentte bulunan İtalyan hastanesine kaldırıldı. Burada bü tün müdahalelere rağriıen kurtanlamayan eş-Şabbi, 1934 senesi Ekim ayının dokuzunda doyamadığı dünyadan genç yaşta ayrıldı32• N aaşı, doğum yerine götürülerek eş-Şabbi mezarlığına defiıedildi. I 946 senesinde Tunus Edebi yatçılar Birliği, Ebu'I-Kasım 'a bir türbe yaptırdı. Eserlerini kısaca şöyle özetleyebiliriz33: 1. Eğôni'/-hayôt (:Hayatın şarkıları): eş-Şabbi'nin şiir kitabı. Adı ge çen eseri Mısır' da basmak üzere hazırlık yaptıysa da buna ömrü yetmedi. Daha sonra Ahmet Zeki Ebii · Şadi'nin (1898-1955i4 yardımıyla basıldı35 (Tunus 1955)30• 1966'da birinci baskısında yer almayan yedi kaside daha ek lenerek eser, tekrar neşredildi. Aynı eserin 1974, 1987 (Tunus-Suse) ve 1993 (Beyrut) baskıları da bul!Jnmaktadır. 2. el-Ha ya/u 'ş-şi 'ri inde '1-Arab (:Araplarda şiir düşüncesi) Tunus 1930. Klasik Arap edebiyatı ve şiir anlayışına karşı bir çıkış olan bu eser, A rap edebiyatının bütün dönemlerini, zaman zaman Batı edebiyatlarıyla karşı laştırmalı olarak ele almaktadır. Eserde ayrıca Arap şiirinde hayal, doğa ve kadın gibi konular da bulunmaktadır. Eserin, Zeynul'abidin es-Senılsi'nin bir mukaddimesinin bulunduğu 1975 ve 1998 (Suse) baskıları da bulunmaktadır. Eser aslında, Ebu'I-Kasım'ın 1929 yılında Haldılniye'de vermiş olduğu kon feranstan ibarettir. Ayrıca bu eser, onun hayatta iken basılan tek yapıtıdır. 3. Safahat damiye (:Kanlı sayfalar): eş-Şabbi'nin acı dolu hayatının hayali bir öyküsüdür. 4. Resai/u'ş-Şabbi (:eş-Şabbi'nin mektupları): Eser, Mısır, Tunus ve Suriyeli bir çok yazar ile mektuplaşmalarını içermektedir. Bu mektuplar, di- NÜSHA, YIL: II, SA YI: 5, BAHAR 2002 53 TUNUS'TA MODERN ARAP EDEB~ATVI E EBU'L-K~SIME $-$WBB~ van1 ile birlikte basildr. Bk. Divdnu Ebi'Z-Kdsrrn ve resdiluhu, Beyrut 141311993, S. 217-291. 5. Yevmi)ydtu $-Sdbbi (:eg-SlbWnin giinliigii)37:e g-$hbM1nin anilarr- nr iqermektedir. 6. el-Makbere (:Mezarhk): Psikolojik isyanlarlni ve bazi itiraflarlnl anlamgr bir romani. 7. Cemil Buseyne: Manzum olarak kaleme aldrgl bir eser. 8. Su 'ardu Magribi'l-aksri (:Fas Sairleri): Muhammed b. el-Abbls el- Kabbiic'm el-Edebu'l-arabifi'l-Magribi'Z-aksa'( :Fasfta Arap edebiyah) adli eserini tenkit ettigi yaprti. 9. es-Sektr (:Sarhog): itiraflarrnr iqeren iki baliimliik bir eser. 10. el-Hicrelu '1-Muhamrnediyye (:Hz.Ib luhammed'in hicreti): Hicretin 1351. yllr miinasebetiyle ogrencilere verdigi konferans. Bunlarrn dlgrnda qegitli sahalarda bir qok makalesi bulunmaktadlr. eg-$$bbl, Kuzey Afiika iilkelerinin Bat111 iilkelerce iggal edildigi bir donemde yagamighr. Fransa, Tunus'un yanl slra, Fas'r ve Cezayir'i de iggal etmi9tir. Libya, Italya'nm; Mrsrr da hgiltere'nin iggali alhndaydr. Suriye, Liibnan ve Irak da batllrlardan nasibini almrgt~rB. u arada biitiin Arap iilkele- rinde kurtulug hareketleri, ya din ya milliyetqilik ya da modernian ad1 altlnda devarn etmekteydi. Fransizlarin uzun bir sure Tunus'u iggal altrnda bulun- durmalari, dogal olarak Tunus halkina son derece aglr bir darbe olmumr. Ig- galin bir iilkede amaclna ulagabilmesinin onemli yollanndan biri de halkln kiiltiirel diizeyinin diigiik tutulmasl ve maddi aqrdan fakir birak~lmasrdrrN. i- tekim Fransizlar bu siyaseti izleyerek bir dereceye kadar bqarrlr da olmug- ~ ~ d ~ ~ ~ ~ . eg-ShbWyi anlayabilmek iqin, bir taraftan Fransrz iggalinin iilkedeki olumsuz etkilerini, bir taraftan da qocuklugunu ve egitim donemindeki tar- tlqmalar~nq~ok iyi analiz etmek gerekir. eg-Shbb?, qok genq yagta Fransrz ig- galinin baskicr rejiminin yarattigr bir psikolojik ortamda giir yazmaya bagladr ve giirleri hem Tunus hem de diger Arap iilkelerinin dergi ve gazetelerinde kisa zamanda biiyiik bir ilgi ile kargrlandr. Babasrnin vazifesi dolayrs~ylas rk sik okul degigtirmesi ve egitimini bir okulda tamamlayarnamasl, dogal olarak giir diinyasrnl da etkilemigtir. Ancak, Tunus'un qeaitli yerlerini gezmesi, onun hayal diinyasina giirlerinden de anlagilacagr iizere bir zenginlik kazandlrmlg- tlr. Duyarli bir kigilige sahip olan Ebu'l-Khsrm eg-$hbM, onceleri Endiiliis edebiyatrnln etkisinde kalarak Endiiliis donemi gairlerinin tarzinda giirler yazdr. Ancak qok geqmeden Mehcer edebiyatqllarrndan ozellikle Cibrhn Halil Cibrhn (1883-1931), Mihh'il Nucayme (1889-1988), ily$ EbEi M&zflnin (1889-1957)" giirlerinden etkilendi. Mehcer edebiyatinl iyice tanld~lctans on- 54 NOSHA, ML: D, SAM: 5, BAHAR 2002 HÜSEYiN YAZlCI ra, bu edebiyat mensuplarının düşüncelerini savunmaya başladı. Bunun için, Arap şiii-ine yeni bir üslup, yeni bir dil ve yeni bir anlayış getiren, bu arada kalem, vicdan ve din özgürlüğünü savunan Cibran Halil Cibran'ın yaptığı gibi insan kavramını işlemeye, topluma baş kaldırmaya ve çeşitli alanlarda yeni likler için çağrılar yapmaya başladı. Diğer taraftan klasik Arap edebiyatın dan Ebu'I-Ala el-Ma 'arri (m. 973-ı 057)41 ve İbnu'I-Fiiriz; (m. ı ı 8 ı -1235)42, dünya edebiyatlarından ise Fransız şairi ve siyasetçi, romantizmin önemli temsilci lerinden Alphonse de Lamartine (ı 790-1869) ve Alman şair, tiyatro yazarı ve coşkunluk akımının önemli öncülerinden Johann Wolfgang von Geethe'nin (l749-ı832) etkisi altındadır. Bu arada Mevlana ve Ömer Hayyam da eş Şabbi'yi etkilemiştir43• Yabancı dil bilmemesine karşın, okuma merakı onun, Arap dünyasında basılan Batı edebiyatları ve medeniyetleri ile ilgili pek çok eserin içeriği hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamıştır. eş-Şabbi'nin yaşamında şiir önemli bir yer tutar. Romantik şiir akımı nın da etkisinde kalan eş-Şabbi'ye göre şiir, bir makalesinde ifade ettiği gibi, "Rüzgarın uğultusu ve denizierin çalkantısında ; karıncanın vızıltısında ve kelebek/erin uçtuğu sonsuz uzayın çıkardığı garip sesler içinde duyduğun ve gördüğün şeylerdir"u. Onun şiirinin en çok dikkati çeken tarafi, Avrupa'da natüralizm ve realizme tepki olarak doğan sembolizm ağırlıklı olmasıdır. Bu nun en önemli nedeni, onun doğaya olan aşırı düşkünlüğü ve doğa ile iç içe yaşama isteğidir. eş-Şabbi'nin doğa anlayışı, zaman zaman seyredilebilen bir varlıktan öte, şairin iç ve dış dünyasını yansıtan bir varlık görünümündedir. Hayata son derece bağlı olan eş-Şabbi, ülkesindeki siyasi baskıyı ve havayı sık sık şiirinde dile getirir45• eş-Şabbi, siyasi mücadeleden hiç bıkmamış, Fransızlarakarşı daima uyanık olunmasını istemiş ve bunu zaman zaman şii rinde işlemiştir. Diğer taraftan, güvensiz ve casusların kol gezdiği bir ortam da yaşamıştır. Bunun için de toplumun bu psikolojik yapısını ve kurtarılmaya muhtaç olduğunu idrak etıiğinden, kendisini daima bir önder olarak görmüş; bu duygu ile yaşayarak halka daima yol gösterme ihtiyacını duymuş, ayrıca hep ihtilalci bir ruh taşımıştır. Onun bu duygusunu kendisine şöhret kazandı ran "friidetu'l-hayiit" (:Hayatın buyruklarıt6 adlı kasidesinde görmekteyiz: Halk bir gün yaşamak isterse eğer Mutlaka yanıt vermelidir kader Aydınlanmalıdır ardından geceler Kırılmalıdır bütün o zincirler Yaşamak istemeyen kimseler Buhar olacak, yok olup gidecekler!. .. 47 Bu kasidenin üslubu ve içeriği48, eş-Şabbi'nin romantizmin etkisinde olduğunu göstermektedir. Nitekim, eş-Şiibbi Modern Arap şiirinde romantik şairlerin başında yer almıştır. O da tıpkı Sudanlı şair YusufBeşir et-Ticani (1912-1937t9 gibi haya ta sımsıkı bağlıdır. et-Ticiini, tıpkı eş-Şabbi gibi 25 yaşında ölmüştür. Yaban cı dil bilmeyen bu iki şairin hayatları arasında pek çok benzerlik bulunmak- NÜSHA, YIL: Il, SA Yl: 5, BAHAR 2002 55 TLTNUS'TA MODERN ARAP EDEB~AVTEI EBU'L-KASIEMS SABBI tadlr. Ikisi de ksklii aileden gelmig, Islrimi egitim gormiig, dini bir gevrede biiyiimug; ikisi de kalp hastallglna yakalanmlg ve ayn1 yqta olmiigtiir. Romantik ve acl dolu bir hayat yagayan eg-Sribbi'nin, babasln~g ok er- ken yagta kaybetmesi ve yine kiigiik yaglarda sevdigi k ~Vze fiyye'nin oliimii, onun giir diinyasln~d a etkilemigtir. Babas~n~onli imiinden sonra babaslnaolan sevgisini, yalnlzllgm~,b eklenmedik bit anda gelen oksiizliik duygusunu gii- rinde gok ac~klilf adelerle dile getinnigtir. Ancak bir ara maddi durumu biraz iyilegmig, sagllgl duzelmig ve kendisini yeniden dogmug gibi hissetmi$ir50. Duygularrm hiiziinle dolu iken, Zannetmiyordum babacrgzm iiliimiinden sonra Hayata susayaca@mr Ate$ nehrinden yudumlayaca@m~ Diinya, sevgi, mutluluk ve sevinq iqin Carpan bir kalple geri diinecegimi. ..51 Daha once de belirtildigi gibi, babaslnln oldugii sene kalp buyiimesi hastallglna yakalanmlg ve uzun sure bu hastallgln tedavisi ile ugragmlgtir. Biitiin bunlarln neticesinde yalnlzl~kd uygusuna kapllmlg ve kendisini hep yalniz hissetmigtir. Nitekim kendisi de 7.1.1930 tarihli an~larlnda" Bu geze- gende yalnrz olduamu hissediyorum ve yaln~zlz~hmer giin daha da artl- yor'02 ifadesini kullanmtgt~r. Siirinin biiyiik bir boliimii varlik ve kendisi ile ilgilidirj3. Dogu ve Bat1 araslnda kargllagtinnalar yaparak dogu hayatlndan nefiet eden ve Arap kiiltii- riindeki yaratlc~llgk~ab ul etmeyen yazarlar~a glr bir yekilde elegtinnig, Arap kiiltiiriinun edebf aq~dand a zengin bir kimlige sahip oldugunu ve bunu gaga gore nesillere aktarmanln gerekli oldugunu savunmugtur. Genq yaglnda olma- sina ragmen, Arap giir gelenegine son derece vrik~of lan eg-SBbbi'nin giirinde zevk ve iislup bir aradadlr. Onun giir iislubu ve zevki doneminin bir ~ oykaz a- rlna ornek olmugtur. Onun, doga giizelliklerini mtikemmel bir gekilde dile getirdigi %mi' r-rd 'i" (:Cobanin garkllart) ad11 kasidesiS4B deta bir tablo giiruniimunu vennektedir. Bu kaside, divan~nday er alan pastoral @re verilecek en giizel ornektir. Yunanlllarda goriiien, Romal~lar~gne ligtirdigi ve batililarda oldukp yaygln olan bu tiir ~iirA, raplarda henuz yeni bir giirdi. Ebu'l-K&I~e g-SBbbi bu yiiri, dinlenmek iizere gittigi Tunus'un kuzeyinde yer alan Aynudderaim yaylalar~ndae tkilendigi doga man2aralar1k arglstnda kaleme alm~gt~Ars. llnda eg-SBbbi'nin, ozellikle babasinln Bliimiinden sonra, yalnizltga temayiil ettigi dikkati qekmektedir. Zaman zaman dogaya stglnarak buralarda duygu ve dii- gunceleriyle bag baga kal~pra hats~ze dilmemek ister: Yine sabah oldu ?ark1 siiyleyerek, uykuda olan hayata, DI?$g Or@or tepeler egilmi~d allann altznda, Taze ~iqeklerinya praklar~nrd uns ettiriyor saba, Siizul@or ISI~o, kapkarankk yollarda, Yine sabah oldu, ufiu ayd~nlatarak NUSHA, ML: II, SAM: 5, BAHAR 2002 HÜSEYİN YAZICI Çiçekler, kuşlar ve suların dalgaları yayılmakla Uyandı tüm dünya ve şarkı söyledi hayata Uyan kuzucuğum hadi gel koyunum yanıma İz/eyin benikuşların orduları arasında Doldurun vadiyi meleyerek neşe ile sevinç ile Dinleyin dere/erin şırıltısını, koklayın çiçeklerin kokusunu Vadiye bakın, aydınlık bir sis örtüyor onu. .. 55 ~ Ebu'I-Kasım eş-Şabbi, adı geçen kasideyi büyük bir ihtimalle örnekle rini Batı edebiyatlarından yapılan çevirilerden okuduktan sonra kaleme almıştır56• Halkım, gidiyorum ormana ben Yaşamak için üzüntüm/e baş başa Halkım gidiyorum ormana ben Belki görnerim hüznümü or m ana. .. Kuşlara şarkılar söyleyeceğim Nefsimin arzularını haykıracağım Onlar bilir yaşamın anlamını Onlar bilir nefsin yüceliğidir, duygunun uyanıklığı Gecenin karanlığında orada kalacağım Hüznümü varlığın içine atacağım Taze çam ağacının altında Selierin kazdığı mezarımda Kuşlar ötüşecek kabrimin üzerinde · Meltem şarkı söyleyecek üzerimde. . :" Görüleceği gibi, şair burada yalnızlığına da vurgu yaparak tekrar do ğaya sığınıyor. "Hadi ormana gidelim" demiyor. Bunun yerine, birinci şahıs zamirini kullanarak "Ben ormana gidiyorum" demeyi yeğliyor. Artık istekle rini ve özlemlerini kuşlara haykırmak istiyor. Ona göre yaşamın anlamını on lar biliyor. eş-Şabbi, kendisini anlayanı bulmuşken, doğanın güzel manzara larından dönmek istemiyor ve orada ölmek istiyor. Ama şair burada yalnızlık hissetmiyor, kuşların ve meltemin onu yalnız bırakmayacağından da emin. Şiirin ~evam ında halkı gece karanlığında toprakla oynayan küçük bir çocuğa benzetiyor ve halka olan küskünlüğünü ve kızgınlığını da belirtiyor. Bu arada onun, Mehcer edebiyatçılarından Cibran Halil Cibran'ın el Mevôkib adlı küçük şiir kitabını iyi ol\:uduğu anlaşılmaktadır. Nitekim, Keşke yalnız başına mutlu olarak yaşasaydım bu dünyada Ömrümü geçirseydim dağlarda ormanlarda çam ağaçları 58 arasınt{,~:Ytinde de görüleceği gibi, eş-Şabbi'deki doğa ile iç içe yaşama ar zusu tıpkı Cibran'ın el-Mevôkib'inde doğayla iç içe yaşama arzusu ile aynı dır. Diğer taraftan, Cibran Halil Cibran'ın, Mutluluk sadece bir gölgedir dünvada arzu edilen e/d; edilince de bıkılan59 NÜSHA, YIL: II, SA YI: 5, BAHAR 2002 57 I TUNUS'TA MODERN ARAP EDEB~YATVI E EBU'L-K&IM ESSABB~ ile onun, Diinya mutlulugu uzak bir dziftur, de@l bafhsz insanlarln @nlerini kurban ettigi...60 giirleri araslndaki benzerlik onun, Cibriin Halil Cibrhh oldukpa etki- sinde kaldlglnl gostermektedir6'. eg-Szibbi, zaman zaman da qocukluk giinlerindeki renkli yagamlnl genpligi ile mukayese ediyor ve diinyasln~o kuyucuya aktarma gereksinimi d~yuyor~~. Onun giirinde vatan temas~h emen hemen ikinci pliinda kalmakla be- raber, yine de iizerinde s~kpad urdugu bir temadlr. Siirinde kad~nd a Gnemli bir yer tutar. Hayatlnln her doneminde kadl- na ozel bir ilgi gostermigtir. Doneminin yazarlar~,o nun kadlnla ilgili diigiin- celerini, heniiz hastallga yakalanmadan once gerqek anlamda kadlnl tasvir et- tigi donem, kendisine kadln ipin bir omek yarattig~v e onu igledigi donem olmak iizere ikiye ayrmlgt~r. eg-$zibbi9nin giirine zaman zaman kotiimser bir tavlr hakimdir. Keder, mutsuzluk ve hiiziin doludur hay at^. Bu kotiimser tavlr ozellikle babasln~nv e qocukluk sevgilisi Vefiyye'nin oliimiinden sonra baglamlgtlr. Baz~lar~eg,- $zibbi3nin Tunus halklna son derece k~zglno ldugunu ve onlara kargl bir nefiet hissi tag~dlgmb~u,n un nedeninin de Tunus halk~nmz il- lete, kolelige ve zulme razl olarak yagamak isteyigine baglamaktad~rD~~ig.e r taraftan, ZeytCtniye Enstitiisii'nde iigrenciyken, onemli dini qeligkiler yagadlgl goriilmektedir. Fikirlerinde ve hatta dini diigiincelerinde oldukqa ijzgiir hare- - ket edebilen bir yaplya sahip olan eg-Szibbi, eski ve yeni kaynaklar araslnda adeta bocalamlg ve din adamlarlnln her soyledigini kabul etmemigtir. Yine ojjrencilik y~llarlndad in adamlarlyla fikri tart~gmalarag irmig, doyurucu ce- vaplar alamaylnca da hayli iiziilmiigtiir. Diigiince bzgurliigii ve kendi ifadesi- ne gore, din adamlarlndan gordiigii bask^, onu, halkln baz~d egerlerine kargl koymaya itmig ve boylece halkla araslnda dini bir kopukluk baglam~gt~r~~. eg-Sbbbi hakklnda bir pok elegtiri yazlsl pikmq, ayrlca dinsizlikle ve dine kargl olumsuz tav~tra klnmakla suqlanm~gt~Bra. zl giirlerinden dolay bii- pok gazete, hakklnda tenkit yaz~layr~ay mlamqtir. Esasen, diinyaya kotiimser bakan eg-Sbbbi'de giiphe ve irnan yan yanadlr. Itikad~nlns on derece giiglii ol- dugu bir anda ban giipheler hernen kendisini sanverir; guphelerinin kendisini slklgtndlg~an larda da hemen itikadlna sarllir. eg-vbbbi'nin bu durumunun bir ~ onked eni bulunmaktadlr: eg-Szibbi, dindar bir aile ortammda, saglam bir di- ni bilgi alarak yetigmigtir. 0 da 18. ve 19. as~rlardaF ransa'y altiist eden ve bir qok kiginin inanglarlnl sarsan rasyonalizmin etkisinde kalmlg, bu yiizden de zaman zarnan din duygusundan uzaklaglp tlpk~T evfik Fikret gibi65i mam ve giipheleri araslnda bocalam~gt~erg~-~$t.i bbi, "llelldh" (:~llah'a)~a' d11 gii- rinde yer yer Allah'a isyan eder, ama akabinde hemen magfiret diler: N~~SHAYI,L : 11, SAYI: 5, BAHAR 2002
Description: