ebook img

TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri PDF

20 Pages·2016·0.19 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri

TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri* Yavuz AKBULAK** * Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hata, eksiklik ve noksanlıklar yazarına aittir. Bu çalışmada esas olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve madde gerekçeleri ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuattan yararlanılmıştır. ** SPK Başuzmanı. TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri Pay[1] ya da hisse senetleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun[2] (TTK) 484-501’inci maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan düzenlemeler bu yazının konusunu oluşturmaktadır� 1. Genel Esaslar Pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur� Bedelleri tamamen ödenme- miş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaz� Bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar geçersizdir (TTK m�484)[3]� [1] Payın itibari değeri en az 1(bir) kuruştur� Bu değer ancak birer kuruş ve katları olarak yükseltilebilir� Buna aykırı olarak çıkarılan paylar geçersizdir; ancak, pay için yapılan ödemeden doğan haklar saklıdır� Söz konusu payları ihraç edenler, zarar verdikleri kişilere karşı müteselsil olarak sorumludur� Zamanaşımı hakkında TTK m�560 uygulanır (zarar doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren 5-beş- yıl)� Zora giren şirketin finansal durumunun iyileştirilmesi amacıyla payın itibari değeri 1 kuruştan fazla olduğu takdirde 1(bir) kuruşa kadar indirilebilir (TTK m�476)� Pay şirkete karşı bölünemez� Bir payın birden fazla sahibi bulunduğu takdirde, bunlar şirkete karşı haklarını ancak ortak bir temsilci aracılığıyla kullanabilirler� Böyle bir temsilci atamadıkları takdirde, şirketçe söz konusu payın maliklerinden birine yapılacak tebligat tümü hakkında geçerli olur� Genel kurul, sermaye tutarı aynı kalmak şartıyla, esas sözleşmeyi değiştirmek suretiyle, payları, asgari itibari değer hükmüne uyarak, itibari değerleri daha küçük olan paylara bölmek veya payları itibari değerleri daha yüksek olan paylar halinde birleştirmek yetkisini haizdir� Ancak, payların birleştirilebilmesi için her pay sahibinin bu işleme onay vermesi gerekir (TTK m�477)� İlk esas sözleşme ile veya esas sözleşme değiştirilerek bazı paylara imtiyaz tanınabilir� İmtiyaz; kar payı, tasfiye payı, rüçhan ve oy hakkı gibi haklarda, paya tanınan üstün bir hak veya kanunda öngörülmemiş yeni bir pay sahipliği hakkıdır (TTK m�478)� Oyda imtiyaz, eşit itibari değerdeki paylara farklı sayıda oy hakkı verilerek tanınabilir� Bir paya en çok 15(on beş) oy hakkı tanınabilir� Bu sınırlama, kurumlaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin ispatlandığı durumlarda uygulanmaz� Bu iki durumda, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinin, kurumlaşma projesini veya haklı sebebi inceleyip, bunlara bağlı olarak, sınırlamadan istisna edilme kararını vermesi gerekir� Projede yapılacak her değişiklik mahkeme kararına bağlıdır� Kurumsallaşmanın gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığı veya haklı sebebin ortadan kalktığı hallerde istisna etme kararı mahkeme tarafından geri alınabilir� Esas sözleşme değişikliği, işlem denetçilerinin seçimi ve ibra ve sorumluluk davası açılması kararlarında oyda imtiyaz kullanılamaz (TTK m�479)� [2] 14�02�2011 tarihli ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır� [3] Anılan hükmün gerekçesinde, maddede “hisse senetleri” yerine “pay senetleri” kavramının kanuni bir terim olarak kabul edilip kullanıldığı ifade edilmektedir� Gerekçeye göre, 6102 sayılı TTK’da da mülga 6762 sayılı TTK gibi, anonim şirketteki sermayenin bölünmesi sonucu oluşan birime “pay” denildiğini ifade etmektedir� Pay kanuni terimdir� Payın kıymetli evrak niteliğinde bir senede bağlanınca adının “hisse” olarak değişmesinin ve söz konusu senede “pay senedi” denmesinin makul bir sebebi yoktur� “Pay senedi”ni içerdiği paydan soyutlanmış olarak adlandırıldığı, bu senedin kanuni adının (pay sözcüğü 506 Ankara Barosu Dergisi 2016/ 1 Yavuz AKBULAK TTK’nın bu hükmü, pay senetlerinin türünü düzenlemekte olup, hamiline yazılı pay senedi için önkoşul, hamiline yazılı pay bedelinin tamamen ödenmiş olmasıdır. Esasen hamiline payın sahibinin kim olduğunun belli olmaması ve payın devrinin de zilyetliğin devri ile mümkün olması bu koşulu zorunlu kılmaktadır� Zaten bu hükme aykırı olarak, yani pay bedeli tamamen ödenmemiş hamiline pay yerine çıkarılan hamiline yazılı pay senedi de geçersiz, yani hukuk alanına hiç doğmamış olacaktır� TTK m�485 uyarınca, esas sözleşmede aksi öngörülmemişse, payın türü dönüştürme yolu ile değiştirilebilir� Dönüştürme ise esas sözleşmenin değişti- rilmesiyle yapılır� Dönüştürmenin kanunen öngörüldüğü durumlarda yönetim kurulu gerekli kararı alarak derhal uygular ve bunun esas sözleşmeye yansıtılması girişimini hemen başlatır� Nama yazılı pay senetlerinin hamiline yazılı pay senetlerine dönüştürülebilmesi için payların bedellerinin tamamen ödenmiş olması şarttır (TTK m�485)� Dikkat edilecek olursa, bu hüküm de yukarıdaki hükümle koşut düzen- lenmektedir: Madde, payların dönüştürülmesini mümkün kılmakta; ancak nama yazılı pay senetlerinin hamiline yazılı pay senetlerine dönüştürülmesi de payların bedelinin tamamen ödenmiş olması şartına bağlı kılınmaktadır� Bunun da nedeni, dönüşüm sonrasında nama yazılı payın hamiline yazılı olması, yani sahibinin belli olmaması düşüncesidir� Diğer taraftan, şirketin ve sermaye artırımının tescilinden önce çıkarılan paylar geçersizdir; ancak iştirak taahhüdünden doğan yükümlülükler geçerli- liklerini sürdürür� Paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren 3(üç) ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senet- lerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin internet sitesine konulur� Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir� İlmü- haberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır� Azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır� Tescilden önce pay senedi çıkaran kimse, bundan doğan zararlardan sorumludur (TTK m�486)[4]� düşünülmeksizin) pay senedi olarak konulduğu açıklaması da ikna edici değildir� Bu sebeple çelişkiyi ortadan kaldırmak amacıyla senedin kanuni adının “pay senedi” olması uygun görülmüştür� [4] Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) 22�06�2013 tarihli ve 28865 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan VII-128�1 sayılı “Pay Tebliği”ne göre, pay senetleri, kaydi sistem esasları saklı kalmak şartıyla, ortaklara ait mevcut pay senetlerinin halka arzı ve kayıtlı sermayeli anonim ortaklıkların bedelli sermaye artırımlarında satış anında, kar payı ve iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımında ise SPK tarafından onaylanmış ihraç belgesinin ortaklığa verildiği 2016/1 Ankara Barosu Dergisi 507 TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri Bu madde ile hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılması zorunluluğu getirilmiştir. Maddede ilmühaberlere nama yazılı pay senetlerine ilişkin hüküm- lerin uygulanması öngörülerek kapsamlı bir hükme yer verilmiştir� Ayrıca, nama yazılı pay senetlerinin bastırılması olanağının da yolu açılmıştır� Anılan hüküm uyarınca, azlık isterse nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılacaktır� Böylece (halka) kapalı ano- nim şirketlerde özellikle aile şirketlerinde pay senedinin bastırılmaması ve dağıtılmaması yoluyla baskı yapılması, pay sahiplerinin bu sıfatlarını ispattan yoksun bırakılmaları, devir olanaklarının sınırlandırılması gibi hukuka aykırı yöntemlerin önüne geçilmiştir. Nama yazılı pay senetlerinin tarihten itibaren 15(on beş) gün içinde teslim edilir� Esas sermayeli anonim ortaklıklarda ise sermaye artırımının ticaret siciline tescilinden itibaren, hamiline yazılı pay senetleri 30(otuz) gün, nama yazılı pay senetleri ise 90(doksan) gün içinde teslim edilir� Anılan Tebliğ’in adı “Pay Tebliği” olmakla birlikte, esasen aşağıdaki hususları kapsamaktadır: Özelleştirme kapsamındaki ortaklıklar da dahil olmak üzere ortaklıkların ve/veya halka arz edenlerin aşağıda belirtilen işlemler için SPK’ya başvurması zorunludur� a) Halka açık olmayan anonim ortaklıkların ortaklarının mevcut paylarının veya bu ortaklıklarca sermaye artırımı suretiyle çıkarılacak payların halka arzı, b) Halka açık anonim ortaklıkların ortaklarının mevcut paylarının veya bu ortaklıklarca sermaye artırımı suretiyle çıkarılacak payların halka arzı, c) Halka açık anonim ortaklıkların sermaye artırımı suretiyle çıkarılacak paylarının halka arz edilmeksizin satışı, ç) Halka açık anonim ortaklıkların şarta bağlı sermaye artırımı, d) Halka açık anonim ortaklıkların sermaye azaltımı, e) Pay sahibi sayısının 500’ü (beş yüz) aşması nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan anonim ortaklıkların halka açık ortaklık statüsüne kavuştuğunun SPK tarafından onaylanması, f) Payları borsada işlem görmeyen halka açık anonim ortaklıkların paylarının borsada işlem görmesi, g) Gelişen İşletmeler Pazarı’nda işlem görecek anonim ortaklıkların sermaye artırımı suretiyle çıkarılacak paylarının halka arzı, ğ) Halka açık anonim ortaklıkların kar payından ve iç kaynaklardan karşılanacak sermaye artırımı, h) Pay benzeri menkul kıymetlerin ihraç edilmesi� Halka açık olmayan anonim ortaklıkların ortaklarının mevcut paylarının veya bu ortaklıklarca sermaye artırımı yoluyla çıkarılacak payların halka arz edilmeksizin satışı ise anılan Tebliğ hükümlerine tabi değildir� 508 Ankara Barosu Dergisi 2016/ 1 Yavuz AKBULAK basılmaması ve pay sahiplerine dağıtılmaması, pay defteri bulunmayan, düzensiz olan ve güncel durumu yansıtmayan şirketlerde daha büyük sakıncalar doğur- maktadır� Hükme aykırılık halinde pay sahiplerinin mahkemeye başvurabile- cekleri şüphesizdir (TTK m�486, Gerekçesi)� Pay senetlerinin; şirketin unvanını, sermaye tutarını, kuruluş tarihini, bu tarihteki sermaye tutarını, çıkarılan pay senedinin tertibini, bunun tescili tari- hini, senedin türünü ve itibari değerini, kaç payı içerdiğini belirtmesi ve şirket adına imza etmeye yetkili olanlardan en az ikisi tarafından imza edilmiş olması şarttır� Kapalı şirketlerde[5] baskı şeklinde imzanın delikli olması veya sahtekarlığı engelleyici diğer güvenlik önlemlerinin uygulanması gerekir� Nama yazılı pay senetlerinin ayrıca sahiplerinin adı ve soyadını veya ticaret unvanını, yerleşim yerini, pay senedi bedelinin ödenmiş olan miktarını da açıklaması gerekir� Bu senetler şirketin pay defterine kaydolunur. Bir pay senedi veya ilmühaber, tedavülü mümkün olmayacak derecede yıpranmış veya bozulmuşsa ya da içeriği veya ayırt edici özellik ve nitelikleri tereddüde yer bırakmayacak tarzda anlaşılamıyorsa, sahibi, giderlerini peşin ödemek şartıyla, şirketten yeni bir senet veya ilmühaber istemek hakkını haizdir (TTK m�488)� 2. Pay Senetlerinin Devri Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin[6] geçirilmesiyle hüküm ifade eder� TTK’da veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler� Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir (TTK m�489-490)� Yukarıdaki düzenlemede, “Kanunda” (TTK) sözcüğü eklenerek bir eksik- lik giderilerek, “Hukuki işlemle devir” açıklığı getirilmiştir� Çünkü kanuni intikallerde ciro ve zilyetliğin devrine gerek yoktur (TTK m�490, Gerekçesi)� [5] 6102 sayılı TTK, anonim şirketler bakımından üçlü bir ayrıma gitmiştir: Kapalı anonim şirket, borsa anonim şirketi ve halka açık anonim şirket� Kapalı anonim şirket payları halka satılmamış (ya da halka arz edilmemiş) olan ve aynı zamanda payları borsada işlem görmeyen daha çok aile şirketi olarak adlandırılan anonim şirketleri ifade etmektedir� [6] Türk Medeni Kanunu’nun 973’üncü maddesine göre, bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir� Taşınmaz üzerindeki irtifak haklarında ve taşınmaz yüklerinde hakkın fiilen kullanılması zilyetlik sayılır� 2016/1 Ankara Barosu Dergisi 509 TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri 3. Devrin Sınırlandırılması Miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra[7] yoluyla gerçekleşmiyorsa, bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı pay- lar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir� Şirket, sadece, devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilir (TTK m�491)� Hüküm ilk olarak kanuni devir sınırlamasını düzenlemektedir� Anonim şirkette ilke, nama yazılı payın serbestçe devredilebilmesidir. Bu ilkenin TTK’da öngörülen tek istisnası bedellerinin tümü ödenmemiş nama yazılı paylardır. Söz konusu paylar, esas sözleşmede belirtilmemiş olsa bile, ancak şirketin onayı ile devredilebilir� Bu hüküm ödenmemiş pay bedelinin güvencesidir� Şirket, bedelinin tümü ödenmemiş olan paylarda ödeme gücü yetersiz kişilerle karşı karşıya kalma- malıdır� Ancak, salt payların bedellerinin ödenmemiş olması, şirkete onayı reddetmek hakkını vermez� Devralanın ödeme gücüne sahip olması ve dürüst olması halinde şirketin devir işlemine onay vermesi gerekir� Aksine hareket, kanuna ve dürüstlük ilkesine aykırıdır� Ayrıca devir, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra yoluyla gerçekleşmişse, payların bedellerinin tümü ödenmemiş bile olsa şirketin onayına gerek yoktur� Söz konusu hüküm ikinci olarak, sadece devralanın ödeme yeterliliğinin şüpheli olması olasılığında şirketin talep edilen teminatın verilmemesi halinde şirketin devir işlemini onaylamayı reddedebileceğini düzenlemektedir� Şirket, teminatı keyfi olarak talep edemez; bunun için devralanın ödeme gücü ve dürüstlüğü tereddüt yaratmalıdır (TTK m�491, Gerekçesi)� Diğer taraftan, TTK m�492 uyarınca, esas sözleşme, nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceğini öngörebilir. Bu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir. Şirket tasfiyeye girmişse devredilebilirliğe ilişkin sınırlamalar düşer� Bu hüküm, borsaya kote edilmiş olsun olmasın, tüm nama yazılı payların devrinde esas sözleşme ile getirilebilecek sınırlamalara ilişkin ilkeleri göstermek- tedir� Bu genel ilkeler yanında kanun, hisse senetleri borsaya kote edilmemiş anonim şirketlerde devralana karşı ileri sürülebilecek red sebepleri ve pay senetleri borsaya kote anonim şirketlerde, esas sözleşmede öngörülebilecek [7] Cebri icra, kendi istekleriyle borçlarını ödemeyen borçluların, borçlarını Devlet gücüyle ödemelerinin sağlanması; ilgili icra dairelerinin gerektiğinde zor kullanarak, borçluyu borcunu ödemeye zorlamalarıdır� 510 Ankara Barosu Dergisi 2016/ 1 Yavuz AKBULAK özel bir sınırlama hükmü ile getirilebilecek red sebepleri de izleyen maddelerde düzenlenmiştir� TTK m�492/1, esas sözleşmelerin nama yazılı paylarını ancak şirketin onayı ile devredilebileceğini öngörebileceğini ifade ederken, sadece ilkeyi belirlemiştir� İlke devredilebilme sınırlamasının böyle bir (TTK m�491’deki sınırlama dışında) esas sözleşme ile ve devrin şirketin onayına bağlanması suretiyle yapılabilece- ğidir� Esas sözleşme, böyle bir sınırlama getirmemişse payın serbestçe devri kuralı geçerli olur� İlke, şirketlerin esas sözleşmelerine, “Nama yazılı payların devri şirketin onayına tabidir.” hükmünü yazmalarına izin vermemekte, böyle bir sınırlamanın iki ayrı şirket sınıfında nasıl yazılması gerektiğini izleyen maddelere bırakmaktadır� Anılan maddenin ikinci fıkrası, TTK m�492/1’deki sınırlamanın intifa hak- kının kurulmasında da geçerli olacağı hükmüyle, şirket payın (pay senedinin) mülkiyetinin geçmesine hangi sebeplerle karşı koyabiliyorsa, aynı sebeplere dayanarak payın (pay senedinin) üzerinde intifa hakkı kurulmasını da redde- debileceği kastedilmiştir� İntifa hakkının açık bir hüküm ile düzenlenmesinin nedeni, intifa hakkı sahibinin oy hakkını haiz olmasıdır� Diğer yandan, rehin hakkı sahibine bu hak tanınmamıştır� Esas sözleşmelerin böyle bir bağlam getirmesi kanuna aykırı olur� Öte yandan, m�492/3, tasfiyeye giren bir anonim şirkette, şirket yönünden bağlam konulmasını, yani serbestçe devir ilkesinin sınırlandırılmasını haklı gösteren sebepler ortadan kalkacağı için öngörülmüştür� 3.1. Borsaya Kote Edilmemiş Nama Yazılı Paylar TTK m�493’e göre, şirket, esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeriyle, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek, onay istemini reddedebilir� Pay sahipleri çevresinin bileşimine ilişkin esas söz- leşme hükümleri, şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağım- sızlığı yönünden onayın reddini haklı gösteriyorsa, önemli sebep oluşturur� Bundan başka, devralan, payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmezse şirket, devrin pay defterine kaydını reddedebilir� Paylar; miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra gereği iktisap edilmişlerse, şirket, payları edinen kişiye, sadece paylarını gerçek değeri ile devralmayı önerdiği takdirde onay vermeyi reddedebilir� Devralan, paylarının gerçek değerinin belirlenmesini, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden isteyebilir; bu halde mahkeme şirketin karar tarihine en 2016/1 Ankara Barosu Dergisi 511 TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri yakın tarihteki değerini esas alır� Değerleme giderlerini şirket karşılar� Devralan, gerçek değeri öğrendiği tarihten itibaren 1 (bir) ay içinde bu fiyatı reddetmezse, şirketin devralma önerisini kabul etmiş sayılır� Esas sözleşme devredilebilirlik şartlarını ağırlaştıramaz� Öncelikle[8], yukarıdaki hüküm, nama yazılı pay senetleri borsaya kote edil- memiş anonim şirketlerin, esas sözleşmelerine koyabilecekleri bağlam kurallarını göstermektedir� Bu anonim şirketler, bazı yazarlarca “özel anonim şirketler” şeklinde adlandırılmaktadır� Bu adlandırma yanıltıcıdır� Kaynak kanun hiçbir şekilde özel şirketten, hatta şirketten söz etmemiştir� Düzenleme, şirketi değil, payları konu almaktadır� Burada önemi dolayısıyla bir açıklama yapmak gereği duyulmuştur: TTK m�490’dan itibaren zorunlu bazı istisnalar dışında “pay senedi” terimi yerine “pay” kelimesi kullanılmıştır� Bunun temelde iki sebebi vardır: Borsaya kotas- yon yaptırmayan şirketlerde pay da pay senedi de bulunabilir� Hamiline yazılı senetlerin aksine TTK, payları borsada işlem görmeyen şirketlerde nama yazılı payların senede bağlanması zorunluluğunu getirmemiştir� TTK m�486/3 uya- rınca azlık talep ederse şirket nama yazılı pay senedi bastırıp, sahiplerine dağıt- mak zorundadır� Böyle bir istem bulunmadığı sürece payın senede bağlanması zorunluluğu yoktur� Öyleyse, TTK’nın 491 ila 494’üncü maddelerinde “pay senedi” yerine “pay” teriminin kullanılması daha doğru ve amaca daha uygundur� Yorum yapılırken anılan maddelerdeki “pay” kavramının “pay senedi” şeklinde anlaşılması gerekir� Borsaya kote edilmiş nama yazılı paylar için pay senedi teriminin kulla- nılması bir anlamda olanaksızdır� Çünkü mülga 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) m�10/A hükmü (meri 6362 sayılı SPKn[9] m�13) ile sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesi sistemi hukukumuza getirilmiş, bu bağ- lamda Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kurulmuştur� 2005 yılından itibaren bu Merkez çalışmaya başlamış, yani bu Merkeze bağlı anonim şirketler açısından pay senedi çıkarılması uygulaması kaldırılarak, çıkarılmış pay senetleri de imha edilmiş ve kaydi haklar düzenine geçilmiştir� Bu sebeple, borsaya kote edilenler artık pay senetleri değil paylar olacaktır� Kuramsal açıdan, Merkezi Kayıt Siste- mine kaydedilmiş payların, bu kayıt ile bir çeşit “senet” niteliği taşıdığı görüşü ileri sürülebilir� Nitekim yabancı hukuklarda senedi, çağrıştırır şekilde “kaydi değerler”den söz edilmiştir� Bazı yazarlar kaydi değerlerin bir çeşit senet gibi [8] Bu bölümde TTK m�493 gerekçesinden yararlanılmıştır� [9] 6362 sayılı SPKn 30�12�2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, anılan Kanun’un 139’uncu maddesi ile 2499 sayılı SPKn yürürlükten kaldırılmıştır� 512 Ankara Barosu Dergisi 2016/ 1 Yavuz AKBULAK düşünülebileceğini de ileri sürmüşlerdir� Ancak, mülga SPKn m�10/A’da “kaydi değer”ler yerine “kayıt edilen haklar” terimi kullanılmıştır� Buradaki “hak”, “senet” olarak nitelendirme bakımından “değer”den daha zayıf bir kelimedir� Bu sebeplerle TTK m�495 vd� maddelerde de “pay” kavramı kullanılmıştır� TTK m�493 uyarınca, bir anonim şirket borsaya kote edilmemiş bulunan payların (pay senetlerinin) devrine onay vermeyi iki halde reddedebilir: a) Esas sözleşmesinde öngörülmüş bir haklı sebebe dayanarak, b) Devreden kişiye, devre konu payları/pay senetlerini, başvurma anındaki gerçek değeri ile kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek� Birinci kural şudur: Anonim şirket her türlü haklı görülebilecek sebebi “haklı sebep” olarak esas sözleşmesine koyamaz� Haklı sebepler, kanunen gösterilmiş olan kategorilerden birine girmelidir� Ayrıca esas sözleşmede TTK m�493/2’ye göndermede bulunmak yeterli değildir� Haklı sebep kanundaki haklı sebeplere uygun bir şekilde somutlaştırılmalıdır� İkinci kural ise şöyle ifade edilebilir: Öngörülen onayın reddi sebepleri sadece pay senedinin hukuki bir işlemle devri hali için geçerlidir� Kanuni devir (geçiş) hallerinde m�493/3 hükmü uygulanır� Üçüncü kural kesin bir sonucu açıklar: Şirketin onay vermemesi halinde, devir geçersizdir� Hükümde “devreden”in merkez alınması bu ilke gereğidir� İlke aşağıda açıklanan m�494/1 hükmünde açıkça ifade edilmiştir� Anonim şirkete, devre konu olan pay senetlerini gerçek değeri üzerinden devralma önerisinde bulunabilme olanağının tanınması, ona, haklı sebepler yanında, sağlanmış, uygun görmediği devirlerden kurtulabilme olanağıdır� Uluslararası uygulamada ve öğretide “kaçış / kurtuluş şartı” diye anılan bu hüküm kişisel unsurları öne çıkan anonim şirketlerde (aile anonim şirketi, tek kişilik anonim şirket, iki gruptan oluşan anonim şirket ve genel olarak halka kapalı anonim şirket gibi) şirketin yabancılaşmasını veya niteliklerini kaybet- mesini önleyen bir etkin araçtır� Bu aracın kullanılabilmesi için esas sözleşmede hüküm bulunması gerekmez� Anonim şirketin pay senetlerini kendi hesabına alabilmesi için TTK m�379 ve devamındaki hükümlerdeki şartların varlığı gerekli değildir� Pay sahipleri veya üçüncü kişi hesabına devralmada herhangi bir şart ve sınırlama yoktur� Mehazda yer alan ve TTK’ya aktarılan iki sözcük tereddüt yaratabilir: Bunlar- dan ilki; payları/pay senetlerini şirketin “kendi hesabına” almasıdır� “Hesaba” 2016/1 Ankara Barosu Dergisi 513 TTK Işığında Anonim Şirketlerde Pay Senetleri sözcüğü iç ilişkiyi çağrıştırır� Burada şirketin iktisabı geçicidir; şirket paylarını hemen elden çıkarmalıdır� Hesaba sözcüğü bunu vurgular� İkincisi ise “diğer pay sahipleri” ibaresindeki “diğer” sözcüğüdür� Bu da devreden pay sahibi dışındaki pay sahiplerine vurgu yapmaktadır� TTK, “gerçek değer”i tanımlamamayı tercih etmiştir� Tanım öğreti ile içti- hada bırakılmıştır� İsviçre’de ve Türk öğretisinde söz konusu değerle, aktiflerin olası satış değerinin, kapitalizasyon değerinin ve işletme iktisadının kabul ettiği şirketin tüm varlıklarını temel alan diğer değerlerin ifade edildiği savunulmuştur� Bu değer, tasfiye değerinin üstündedir� Çünkü yaşayan bir şirketin değeridir� Bu sebeple devrin önlenebilmesi, söz konusu bedelin ödenmesine bağlıdır� TTK m�493/2’deki “haklı sebep” kavramı borçlar hukuku ile şahıs şirketleri hukukunda geçerli olan, ilişkiyi çekilmez hale getiren haklı sebepten farklı ola- rak şirket yönünde önemi olan sebebi ifade eder� TTK üç kategori öngörmüş olmasına rağmen haklı sebepler sınırlı sayı (numerus clausus) değildir� Hükümde haklı sebep kategorileri; 1) pay sahipleri çevresinin bileşimi, 2) şirketin konusu ve 3) işletmenin bağımsızlığı olarak belirlenmiştir� TTK m�493/3’e göre, anonim şirket, devreden kişiden devralanın bir beya- nını kendisine sunmasını isteyebilir� Devralan bu beyanında, pay defterine kaydını istediği payları (pay senetlerini) kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmelidir� Bu beyan ile yukarıda açıklanan haklı sebeplerin dolanılmasının -olabildiğince- engellenmesi amaçlanmıştır� Başka bir deyişle, anonim şirketin ileri sürebileceği bir haklı sebebi tarafların muvazaa ile hatta inançlı bir işlemle aşmaları, hükme aykırıdır� TTK, bu aykırılığı yaptırıma bağlamıştır� Beyanın doğru olmadığı daha sonra anlaşılırsa, şirket TTK m�500’e dayanarak kaydı (bir mahkeme kararına gerek olmaksızın) pay defterinden silebilir; m�500’ü tartışmasız uygulayabilmesi için, yönetim kurulunun devralandan beyanını yazılı olarak vermesini isteme hakkı vardır� Bu hüküm bütün bağlı nama yazılı paylara, esas sözleşmede öngörülmemiş olsa bile uygulanır� Devir için gerekli olan onay verilmediği sürece, payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalır. Payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra gereği iktisap edilmeleri halinde, bunların mülkiyeti ve bunlardan kaynaklanan malvarlığına ilişkin 514 Ankara Barosu Dergisi 2016/ 1

Description:
sebeple çelişkiyi ortadan kaldırmak amacıyla senedin kanuni adının “pay sayılan anonim ortaklıkların halka açık ortaklık statüsüne kavuştuğunun
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.