Marmara lletiSim Dergisi, Say: I, Arat* 1992 THEODOR W. ADORNO: "0RSELENMI$ BtR HAYAT"* "Das Leben lebt nicht"(|.). - F. Kiinberger Yazan: Martin JAY Qev.: Unsal OSKAY** Sununt: Adorno, 1920'lerden 1960'lann sonuna dekyasanu ile za- nmntmtztn iinemli entellektiiel tanrklarmdan biri olabilmiE bir di$iiniir. Miizik sosyolojisindcn IletiSinE, estetikten pt'atik ile ptca;lS arastndaki iliskilere, siizel 1a da sdzel olmayan dil kullarunturla top- lunmn de{iEik kesinilerini bir ara!a geliren diiS-ingelerin divalektik E i)z iinil e n i nt i nd e ki y dnt enbil int sor unl ar t na de k bi r Eok konul ard a 6ncii gal rynwlart strastndaki bir tarnrnada,"Gelecekten biil iiniiyle unrudu kesnrck do{ru deSildir. Qiinkii, tgklar si;ndii[iinde sinenru- lurda lnla dpiisenler wr" deli$i, ya da, "en totaliterci ydnetinilerde bile insantn yalnrzca topluntsal boyutuna indirgenenteyece{i" tezi gd:dn ii nd e t u t ultl u { u nda, onun, kolay bir iy i nrserl i g i n t ent el i nd e ki kiitiinserlikten Eok, herEeyi en olunsut yanlart ile de olsa derinden irdeleyen zor bir iliassyli{in yarutay oldu{unu gdriiyoruz. Alman kiiltiir felsefesi ve Frankfurt Okulu ii=erine galrynalan ile ytkinli gitri karutlanus Anterikan siyasel bilinrcisi Profesdr Martin Jay bu yatxnda Adorno'nun diisiince hawn ile, ddnemini ve kigisel lwyatrnt birlikte ele alryor, irtleliyor. (U.O) Adorno'nun, Sulu Kamp Verlag yayrnevi tarafindan onun kitaplanmn tamtr- mmda srk srk kullarulan, kiqililini ve btittin bir yagam dyktisiinii gok anlamh bir bi- gimde yansrtan iinlti bir foto$afi vardu. Orta yaglannrn sonlannda gekilmig bu fo- tolrafinda Adorno, yiiziinii sola d6ndiirmUgtiir. Igrk bagrnm yalnrzca <in tarafina * Martin Jay'in Adomo'nun entellekttiel biyografisi olarak yazdrir ADORNA kitabrrun ilk kiltimtidiir. Pelikan, 198?. **Prof. Dr. Unsal OSKAY, MAITMAIL{ UNIVERSITESI, lletigim Fakiiltesi, Rd - TV, B<iltim Bagkant. 139 dtigmtigti.ir ve bir kulalr g6ri.ini.ir krsmen. Alnrnrn az yukarsrndan gekilmiq bu fo- tolrafta biitiin dikkatimiz onun y0ztindeki htiziinde toplanrr. Dudaklarr aqa[rya krvnmh, incecik bir agfthk aizrnda" kurumug gibi. Resimde gOrebildilimiz rgrk diigmiiq tek gdzti, onun, kendi igini dinleyen bakrqlannr yansrtrnakradu. Bagrnrn gcilgelenmiq arka krsmr ise htizi.inl0 diigiincelerinde yitip gitmig gibidir. Kimi zaman diler fotolraflarrnda gcirdti!i.imtiz gcizliikleri yoktur. Kendini dinlemektedir, artft higbirqeye kaprlmryormug gibidir. Resmin bir ttim olarak bizde brraktr[r etki gok giigltid0r.Adorno'nun yeterince anlahlamamrg kendi zamanrnrn dehgetinin olu$tur- dulu kederi dizginlemeye, kendi iginde dinginleqtirmeye gahgtrlrnr diiqtindi.irtir. Adomo'nun "6rselenrniE bir hayattan kaynaklanan diigiinceleri"nin olugturdulu "me- lankoli bilimi" y0ziiniin bu gcir0ntimiinde ifadesini buhnug gibidir. Onun rimrti bo- yunca yorumlamaya" anlatrnaya gahEh!r sosyal fizyognorni kendi iizgiin gehresinde yansrmr$trr. Trpkr, bir zarrranlar Sarnuel Beckett'in gehresi igin yazdrlr gibi, "Gozyaglanmrz ne denli aksa da yiizi.irniiden zuhr eritip iz buakamaz. yalnrzca gehre- mizdir onlan eleveren , gcizyaglanmrzrn kuruyup gegtigini sandr!unu"(2). 11 Eyliil 1903 giinti Frankfurt arn Main'da do[dufunda Theodor Ludwing Wiesengrund'un birgtin bu denli hiizi.inlti bir hayat yaqayacalr olasr bile delihniq gibi goriiniiydordu. Adorno zengin. dinini deliqtirip AhnanlaEmrg bir Yahudi olan qarap tiiccan Oscar Wiesengrund ile, eski bir Cenovah aileden gelen Korsika do[umlu eEi Maria Calvetti-Adomoirun tek gocuklanydr. Geng "Teddie"nin gocukluk yrllarr. aile- si. gcrek ekonomik ycinden. gerekse kiilti.irel ydnden Birinci Dtinya SavaEr <incesinde- ki yrllarda ancak 0st-burjuvazi arasrrrda bulunabilecck kadar rahar ve g0venliydi. Her ytini.iyle gocuklulu, anrlarryla hayaturrn sonraki yrllannda karErlagacalr dtiE kurkhklanm yargrlayacalr bir mutluluk dcinenti olnu$tur. Babasr bir anlamda biraz uzak bir baba idi. Arna, Adorno'yu otuz yedi yagrndayken doluran annesi ona, geg yaElarda gocuk sahibi ohnuE gofu kadrnlar gibi, gok y:rkrn bir ilgi gcistennigtir. Annesi ve annesinin aile ile birlikte ya$ayan lrigi evlenmemiE krz kardc;i Agathe, Adomo'ya ilk yaElanndan itibaren hayatr boyunca si.irecek bir rniizik sevgisi aErlanrr;lardr.Agar he ve Maria Calvetti'ler, iki kzkardeg olnrak. iyi yeri$mi$ nrtizisyendiler. Annesi pro- fesyonel bir ses sanatgtst. teyzesi ise tinlii soprano Adelina Patti'ye birgok resitallerin- de eqlik etmig iyi bir piyanistti. Adomo, Paul Hindemith'in de hocasr Bcrnhard Sek- Ies'ten piyano derslcri ahnrgtr. Yrllar sonra. Thomas Mann'r. Beethoven'in gahnmasr gergekten giig olan Opus I 1 l Sonatim icrasryla btiy0leyecek kadar iyi bir piyanisrti Adorno. Mi.izikteki ve entellekti.iel alandaki ilk elitirni ve yetkinlili ile kendisini bu iki alanda geligtirmesi igin gevresi onu hep telvik etmigtir. Onbeg yagrndaykeq aile dost- lan olan ve Adomo'dan on dcirt yE btiyiik Siegfried Kracauer'in <inciilti[tinde Alman klasik felsefesi iizerinde gahgmaya; haftada bir giin Kantin birinci critique'ini oku- maya baglamrqtr. Krsa stire sonr4 Adomo, weimar Almanyasrnm en cinemli kiilttir kitikgisi ve cinde gelen film teorisyeni olan KracauerUen felsefe metinlerini tarihsel ve toplumsal gergeklerin belgeleri olarak agrmlamayr <i$enmigtir. Bunun yarusra, bu 140 metinlerde drtiik bir bigimde yeralan insanrn gektigi, ya{adrgr ac ara; yani, idealist diittinc€ sistemlerinin gekilen acrlann Tannsal bir smav. bir liituf oldulunu ileri siiLre- rek transfigiirc etmeye gal$tlg! ama bunu tam olarak higibir zaman ba5aramadr$ acr- Iara karqr derinlikli bir duyarllk kazanm$trr. Sonraki yrllarda Adomo ile Kracauer arasmdaki dostlukta birgok gerginlikler(3) olmuqsa da. bu ilk hocasrnm anri-idealist ve mikolojik kiiltiir kitili anlayrqrmn e&ileri onun biiriin entellekriiel hayafi boyun- ca va!LErm sii{ditmiistijr. 1921 yrlmda, Adorno, FranKurt'taki Kayzer Wilhelm Jimnazyumunu bitir- miq, kentin yeni kurulan ve birgok ydnden yenilikgi olan Johalnn WolfganS Goerhe Universitesine baqlaml$tln. Biri Drlavurumculuk iizerine,biri de kendi piyano ho- casryla(4) birlikte yazdrgl bir opera iizerine yaynlanmrl iki makalenin yazan ol:uak ba!ladrEr bu iiniversitede. daha 9ok. felsefe, toplumbilim, psikoloji ve rniizikle ilgili dersler ahnrl; ve iig yrl sonra. 1924'te, daha yinni bi yaqrn&yken felsefe doktoru ol- muStur. Adomo doktora tezini orlodoks olmayai bir yeni-Kantcr diiliiniir Hans Cor- nelius'un yiinetirninde yazmrltr. Cornelius rncslek hayatlnln ilk yrllannda Machin emnirio-criticisrr'iyle ve (lsvigreli Richard) Avenarius ile ilgilenerck dik*atleri gek- nr{; bu arada materyalizmi savunan Leni in de hrgrnrna ulrayan bir bilin adamrydr. Bununla berabcr. Comelius. Weimar Curlhu.iyetinde yctiFn bir solcuydu. Politik yakrnhklan, gevrcsel ilitkileri heniiz giiglenrnemiq bulunan Adorno. l,enin'in ele;tirr- lerirri bir yana buakmakta frula bir gijgltik gekrncden doktora tczini Cornelius ile o giinlcrdc hcrkesin ilgisini geken Ednund Hussel'i[ fenomelolojisi(5) iizerine yazma- ya biL!lamr$trr. Adomo'nun 1922 yrhnda Conrelius'un Hussserl iizerine yaphlr senlinerlerin- de tanrqtrlr Max Horkheirner de Lenin'in bu ele$tirilcrinden etkilenlncurilrir. Ador- no'dan hig de geri kalmayan bir aile onarnrndan gelen -babasr Stu[garlh zengin brr Yahudi tekstil fabrikatdriiydii- Horkheirner dc. sava$ln iincesindeki yrllarda gogu burjuva gocuklannrn igisili geken ve etik yam agLr basan dzgiirltikgii bir sosyalizm, den yanaydr. Yayurlarnnamrl birkag novella nrn(6) yazafl olan Horkltcimer de, Ador- no ilc ortaklala, aynr estctik ilgilenimler igindcydi. Vc yeni arkadatr gibi, itnceleri. ikisilin dc hocalarr olan Adhemar Gelb'in savundugu Ceslaltgl psikoloji allayrgr y<iniinde ohnak iizere. psikolojiye kar!r biiytik bir ilgi duyuyordu. Daha sonralan ise,GcstaltgrhIr agrp psiko-analize ilgi duynaya ba$lamrltr.Horkheimcr, Adomo'dan sekiz yal biiyiiktii. Ama ikisinin de arasmda losa siirede baqlayan entellekriiel ortak gahqma anlayr$ yakla$* yanm yiizy siirebilmiltir. Onlann y.$adrF yiizy da bu denli yaratrcr ve iiretken bEka bir dosduk drnegi bulabilmek gugtii!. Univeniteyi bitirmesinden krsa siire iince Adomo, Alban Berg'in yeni operasl Wozzeck'ten pargalalln icra edilditi bir konsere gitmi$ ve bu op€radaki olaganiistii gitcii hig gegikmeden faiked€bilrn(tir. Wozzeck'ten palgalan icra eden ve h€m Ador- nohun hem de Berg'in dostu olan arkadagrmn aracdlgl ile Belg ile bululup tanrtan Adomo, Berg'i kendisini Viyana da iiFenci olarak kabule ikna etrniqtn. Ocak 1925'te 14t Viyana'ya gelen Adomo burada Amold Schoenberg'in etrafrndaki yenilikgi besteciler gevresine gilmiltir. Bu gevrenin tartr$malara yolagan "yeni miizik"leri o sualal atonal miizik agamasrnr geride buakarak on iki ton dizilenimine yiinelmiS bulunuyordu Adoruo, iizellikle Schoenberg'in ve izleyicilerinin erken diinem "dllavurumcu- luluna" yalonLk duymaktaydr. Bu miizik anlayrqrnr. ilk olarak, Viyana'da yayrnlanan Anbruch.ve Pult und Taktslack gazetelerindeki katkrlanyla baqlayan ve birbirini izle- yen birgok makale ve kitabrDda biittin hayatr boyunca tari\m{, incelem\ ve savun- mu{tur. Miizigin drlavu.umcu yanndan gok, biligscl (mgnitive) boyutuna 6nem ve- ren Adomo, bununla birlikte. drgavurumcu atonalileyi bestecinin duygusal (emotio- nal) itzneliEinil iiriini.i olduf,u igin kabullenmiq delildir. Tersine. Adomo bu miizik anlay$mr miizilin kendi iginde nesnel olarak igkin bulunan elilimlerin; yani kar- maqrk ve dolayh yollarla toplurnsal yiinsemeleri pekala ortaya konulabilecek olan eEilimlerin bir gelilimi saymritr, Schoenberg'in altmr$lncr yalStinii igin yazrlan ve "Diyalektik Besteci'(7) baglkh daha sonraki bir makalesindc ise Adomo, Schoen- berg'i burjuva tonalite ilkesini reddettigi igin ve trph diyalektik diiliincenin burjuva iktisadmm sdzde-doEalcrhftnur (pseudo-naturalism) igy0zunii ortaya kopgu gibi to- nalite anlayrlrrrn dolalhk iddiasrnrn asrlsrzhgrnr telhir cttiEi igin olumlu karsrlamr$tlI. Adomo'nun, bu "yeni nlijzik"i tr6yle felscfi tcmclli ferimlcrle yorumlayur. ne var ki, Viyana'daki hocala tun gdziindc olra Pck birqey de kazandrnnamrltr. Arka- dalr Ernst lftcnok'in daha sonra onun iginsdyleyeceli gibi. bu' "bir bakrrna. diilUnce- lerini ifadede fazla scrbest gcng ' onlar igir qok teorik diiliinen vc siyasal ydlden ken- di bildili gibi diigilnmcyi fazla scvcn biriydi. Berg bilc. Adomo'uun daha sonalan ka- bul ettini gibi. bu hrgrn ciddiyellc irkiltici bir$cylerle karlla$m\ 8ibiydi 1927 yrhnda Adonro bilirnsel gahqrnalaflm surdiirmek igin FranKurt a dbnmiiltiir' Bununla bera- ber. 1928'dcn 1932'ye kadar sijren A4hugh:daki edittjrliiliiiniin tersine, Viyana ile olan baElafl bozulmarnrlhr. Bestecilik iilreniDinin sonunda Adorno iyi bir besteci olamamr!tlr(9).Fakat Viyana'da giildiiEii rnusiki Ogrenimi sonraki yrllannda yaza- cag biitiin eserlerinde. yalnrzca kiilliirel bir pgil1l|l!3@ui olarak deEil. tcorik bir mo- dcl olarak da gok dnemli etkilcrde bulu[mugtur. Daha sonraki ytllarda pek gok yo- rumcununiiarct edcceli iizere, Adomo'nun fclsefesi Schocnberg ekoliiniin bestelcmc tekniklerinden gok geylcr alan 'atonal" bL fesefe olmullur. Adomo. <iz-ellikle de bir kompozirdr olarak Schoenberg'in yaptrlr miizigin hakikat igeriEi iizcrindeki rsran- ndan; yani. lingiustikteki benzeriyle ifade edersek, Adomo'nun Viyanasrndaki birey diEer dnemli dii$iiniir Karl Kraus'un teorilerinde rastlaoao bu rsrardan etkilenmiEtil. Viyana'daki gegici ddneminden sonra, yirmi diirt yagrndaki Adorno'nun ditndiiEii entellektiiel gewe, iiniversite qevresinden 9ok daha genil bir gevreydi. Horklreimer ile dostlulu sayesinde, yeni kurulmu! bulunan ve o giinlerde Avusturyalt Marxist i99i harekederi tarihgisi Carl Griinberg'in balkanhgrm yaptrgr Sosyal Angtuma Enstitiisti ile de, uzaktan da olsa, bir ililki,bir yaknltk ktumultu. Kncau- er'in aracrhtryla da daha itnceden 1921 y mda bu Enstitiini.in iiyelerinden bir dileri t42 ile, edebiyat sosyoloEu Leo Lowenthal ile tanr$m$; onunla hayatr boyunca siirecek bir dostluEu ballaknrqtr. Adomo, fiilen, 1932 y ma kadar Enstitii igin herhangi birqey yazrp yayrnlamamrq ise de, Enstitiiniin dergisi alan Zeitschrift Fiir Sozialfors- qhung'un(10) kuruluS yrlddniimii sayrsmda "M0zi!in Toplumsal Durumu" bagLkh makalesiyle yaptrlr ka&r yayrnlandirnda, zaten. 1920'lerin sonlarmdan beri bu cn- tellekttiel gevreden sayrhyordu. Aym giinlerde. dostlan arasmda o gunlerin Berlin'in- den bir grup heterodoks Marxist de yer alnu! bulunuyordu. Ernst Bloch, Bettoll Brech! Kurt Weill ve hepsinden iinemlisi Walter Benjamin bunlar arasurdaydt. Ador- no'nun o yllardaki yazrlanndq gergekte on yrl iincc Bloch'un [qpyq114-Sg!g adL Qaltmasrm ve Ceorge Lukacs\n Tidl.1gSttulBililgilni okudulu giinlerde ballayan Marxisme karqr yakrnlgrnrn izleri gdriihnektedir. Hcr nc kadar arkada5lanntn daha aktivist olan politik yaklatnnlanna kartr, aircllikle bu arkadallan Sovyetler Birli[i'ni ve ALnan Korniinist Partisi'ni savunduklarr srrada hep belirli bir mesafc igindc ol- mulsa da. bu yrllardan ilibiucn Adomo, dostlanmn Hegelci bir yakla$nnla yaptrklarr Marx yorumlanna gok Wyler borglu olan bir tiir igkin (inrmanent) ide'oloji eleltirisinc baslamrltr. Bu agldan da Adomo ile Horkhcirncr arasurda bi yaknl* vardr. Hork- heimer'in felscfi anlayrgr da, Schopenhaucr'a duydulu belirli bi sempatiyc rafmcn. ayrr ydnde bir geli$im gizgisi izlerrcyc br4lam4trr. Ne var ki. Adorno'nun Hegelgil Mnrxisrn'e ba!Ll!r. higbir zaman igin. Enstitiidcn yeni arkadagt Herbert Marcu- se iinkii gibi kayltsrz lartsz, \ntiminccsine" olrnanuqtl-t.l920 lerin sonlanndan itiba- rcn gal$malannda Marxin yeni onaya Qftan clyazmalaturdan gok agrkga etkilcndi!i giiriilcn Marcuse'iin bu elyazrnalitrna karqr duyduEu heyccan ve iltiyakt Adomo'nun tbzla paylEmadr!r agrkrrr. Adomo nun yeni yeni {ekillenen kcndi di.iliince ve yakla:;trmnrn ilk ifadesini. l9l7dc yazdrpr. balansru Hahilitations.chrilt iolan A;krrrcl AlirlTeorisi de Bilirl qalh Konsepti"nde( I 1) buhnaktaytz. Comclius igin yazrlmtg bu gah{mada yalnrzca Adornoirul hocaslnrn hcErodoks neo-KantgrhIt ilc Marxisrn arasrnda delil; fakat, aym zamanda. bunlar vc iiremli biryok tartrtmalara yol agtutg bulunan Sigmund Fre- ud'un psikoanalizi arasrndaki yakrnlftlar iizcrinde durulmaktaydr. Frankfun'taki ilk yrllaflnda Adorno Gcstaltqrhk ile de tanr;mr;tr. Ama, Frcud un diil0nceleriyle tan4nrasr ancak Viyana'daki yrllanndai ya da. pek lniimkiiDdiir ki, Bcrlin e yaPtrir sonraki gczileri slrasrnda olnrul'tur. SchocnbcrS Inlizigini yorumlarna bigimindc ol- du-Eu gibi, Adorno. bilingaltrnrn igeri!ini rasyolrcl bir diiliimnc eylcmine konu krla- bilmekte bir ydntem olarak miiziEin biligsel implikasyonlarrna dnem vermillir. $agrracak higbir yanr yok:Cornclius bu gahlmayr giivensizce izlemiti Adorno'ya yitDelttiEi Marxist nitelikteki elelliriler ise fazlasr ile halsrz ve tutarsr olmultur. So- nugta, Adorno !g!iahgg!!!i (iiniversite diizeyinde dcrs verebilme haklo) kazanabil- mek igin bagka bir konu almak zorunda kalmrqtr. Adomo'nun yeni qahqmast, Weimar Cumhuriyetinin en ttnde gelen Seng filo- 143 zofu Madin Heidegger'in etrafrndaki gevrelerde iizellikle etkin olan ve o giinlerde ye- niden keqfedilen filozof Siiren Kierkigaard iizerineydi. Comelius iiniversiteden ayn- hp Finlandiya'ya gittiEi igin Adorno'nun tezini, artrk, teoloji profesdrit Paul Tillich yitnefinckteydi, Adomo'nun Kierkegaard eleltirisi olan bu tezi Kierkeeaard:Estetigin lnsaas( 12) ballg r tagrmaktaydr. QahSma Adono'nun varoluEguluk iizerine yaza- cagr birgok eleltiel analizil ilkiydi. Bugahlmasr ile Adomo varolulguluEun sorgu- Ianmasr gereken siyasal irnplikasyonlalnr ilk farkedenlerden biri olumultur. Hegel'in hcrgeyi kapsayan bir rasyoncl sistem adrna ortadan kalkmasrm hakL giirdiiAii ileri siiriilcn "ijznel dolaylnsrzhtr" Kierkegaardin savunma bigimine karqr gtkryordu Adomo. lusanr somul tarihsel ortamtndan grkanp soyutlayan Kierkcgaardtn ilznel partikiilarizmindcki soyut tek yaDhLF gdslenneye gahtryordu. Kicrkegaard'm ruh- sal igsellik alaDr. Adorno'ya giire, gitgide insatu holnutsuz krlan d{ diinyaya kar$r bir srErnak gibi Sdriincn 19. yijzyrl burjuva ailelerin ev-igi diiDyalaruun idcolojik bir yansunasrydr. Kierkcgaard Hegel'in iizneler ile nesnelerin bir ve aym oldulu varsayr- lan idealisl iizdellik reo siDe saplantp kahDaklan kagrnmaktaydr. Fakat yalfizca spi- ritualize edilmil <izlcyi ontolojik olarak cinernli saydr& iqin, fiilen. varolan toplumsal Eeli;kilcrc bir sdzdc-uyumluluk kazandfmrl oluyordu. Bu yetersiz ve inandmcr ol- nrayan uyumluluk. Kicrkegsardin kendisi islcrnese de. nesncsiz b saf ij2nellik diya, lektigine saplamp kaldr!r iEin, gene bir iizdeglik teorisi olup g*ryordu. Sonraki yrllarda sanatrn biligsel (cognativc) giicti lizcrine yapacaEr vurgula- malann habcrcisiyrni5gesine. Adorno, gehymcnin esrelrk asauralarrnr 9!-k-:C!.A-d.3 dinsel a$malarrna oralla daha detersiz saydrlr igin Kicrkcgaard! aEr Fkilde cle!rir- rnekleydi. Kicrkegaard estclik bilincin duyusal ve matcryal ilgilenirnleri bi.rbirinden ayut ederredilini ilcri sr.ircrek geliEmenirr estctik alamasxu criksel ve dinsel altuna, lardan daha delersiz sayryordu. Oysa, Adonro eslclik a{amayl. tarn da bu iizelli!in- den dolayt daha iiiliin buluyor ve reel diinyanlr hcntiz uyuluma kavultunrlamarnrl gelir;kilcrire ililkin olarak csretik alamanrn daha sahih bir bilgi edinmernizr sa!ladr!rnr vurguluyordu. Kierkegaard'rn insanrn "yaratrksal dolayrrnsrzhfrru" yansrttrEr igin k.uir E*ilgl ricy, Adomo'ya gdre, Danirnarkah tilozofun ele alp deEer- lendimlek degil. kcDdisindcn uzak tuturak istelidi nrodern diirremin tarihseldzcllik vc ko$ullarmr daha dotru bir bigirnde ortaya koymug oluyordu. Adorno'nun H3bllililiglt rezi olarak kabul edilen Kierkegaard iizerine bu gallmasr 1933 yrhnda, tam da Hitlc. in iktidara geldiEi ve kaderil gizgisini degiltir- digi giinlerdc yayrnlanmrqtu. Bu nedenle Adomo'nun Kierkegaard ve varoluEguluk iizerine yaptrgr bu galgma, trpkr 1931 yrh Mayrs aymda Frankfud tlniveFitesi'nde felsefe dersleri verme yetkisi kazandgrmda yaptrgr dnemli konulmanm metni gibi. Almanya'tun o giinlerinde kayda de[er higbir etkiye yol agmam{rlr. Adomo'nun bu ilk dersi "Felsefenin Giinc€lliEi"(13) bathgmr ta{ryan bir konulmaydr. Adorno'nun bu konulmasmrn metni onun yagadrlr yrllar boyunca higbir zaman yayrnlanmarnqsa 144 da , sonraki yrlllarda geliqtireceli btitiin gahqmalannda temel yaklagrmrmn ilk haber- cisi ve ifadesi bu metin olmuqtur. Adomo'nun bu ilk felsefe deninin metninde, kendi- sinin1928 yrhnda Ahnan Trajik Dramasrnrn Kdkeni baEhkh gahgmasrnr okuyup de- rinden etkilendili arkadagr walter Benjamin'in kendine rizgii felselesinin gok alrhkh izleri gciriilrnektedk. Benjamin'in etkisi, Adomohun weimar cumhuriyeti- nin tiikeniEinin yaklaqtrlr g0nlerde yaptrlr bir diler <inernli konuEma olan "Dolal ra- rih Fikri"nde de (14) komplike bir bigimde, ama apagrk, g<iriilmekredir. Bu ko- nugmasrnm metni de. Adorno'nun <iliimiine kadar. yayrnlanrnayr beklenrigtir. Fakat bu konuqmadaki cinemli noktalarrn golu daha sonraki gahgmalarrnda, dzellikle 1966'da yayrnlanan magnum opus'ti olan Negarif Diyalektikte gok agrk bir bigimde yer almrgtr. Yrllar iginde Adorno'nun yaprrlr vurgularnalarda ni.ians deliqiklikleri ebette ollnultur. Ama. otuz yagura bile gehneden yazrlrnrg bu ders ve konuEma rnetin- lerindcki temel nitelikteki gizginin sonraki olgunluk yrlllanndaki gahErnalannda hep devam ediqi dikkat gekicidir. Nazilerin iktidan ele gegirmeleri ile birlikte. Adorno'nun bir Ahnan akade- misyeni olarak geleceli gitgide tehlikeli grir0nrneye baglamrgtrr. Horkheirner'in ba;rnda bulundu!u enstitti Ahnanya'dan kagnrak zorunda kalan ilk bilirnadarnlarr topluklarutdan biri ohnuqtur. Enstitii 6nce Cenevre'ye. sorua New York'a gegerek Co- lurnbia Universitesi ile krsrni bii ballantr kurrnuqtur. Aynca paris'teki Eubesini agrk tutarak Zeitschrift'i savar;a kadar burada yayrnlarnaya devarn etrnig. Avrupa ile ba!larurur biiliin bijtiine bitnrediiini gdsrermek istercesine. Londra'daki gubesini de faal tutrnuqtur. Enstitti ile ortaklaqa gahgrnalar yapan bilim adamlarrnrn birgolu, Adorno da aralannda ohnak iizere . irnkanlannrn sonuna kadar Avrupa'da kalnrEtr. Gergekten. Adomo gocukga bir umutla Nazilerin gegici bir olay olduluna ve Alnran- ya'daki kariycrine dcinebileceline epey bir siiire inanuuEtr. Universite diizcyinde ders venne yetkisini hemen viyana'ya transfer etrne giriqiminde bulunmuii. fakat daha sonra gegici bir stire Ingiltere'de rrriilteci olarak yar;arnrq; Oxford'daki Merton Kole- ji'ndc akademik stattisii "advanced student" diizeyine inrniEtir. Bu yrllarda Ahnan- ya'ya, <iz-ellikle 1937 yrhnda evleneceli Gratel Korplus'u ziyaret igin Berlide sft sft gelip gitrniqtir. Adomo'nun yetersiz Ingilizcesi entcllektiiel ilgilenirnlerini pek paylagmadr!r Oxford'daki felset'eciler toplululu ile lazla bir temasrnn olrrradrluu gclsterrnekte arna, lngiltere'deki zamanrnr, yeniden. ilk giinlerde ilgilendigi Husserl iizerine galEarak gegirmig; 1956'da yaynlanacak olan ve lngilizce'ye yaprlabilecek kadanyla Metaqitique of Epistemology(15) diye gevrilebilecek kirabrnrn ilk taslalrnr Ox- fordda bu yrlarda yazmrEtrr. Kierkegaard i.izerine yaptrlr gahEmasrnda oldulu gibi, Adorno bu gahgmasrnda da Hussserl'in metinlerinde agrklanamaz gibi gciriinen bogluklann ve antinomilerin altrndaki toplumsal temelleri ortaya grkarmaya gahEmrEtr. Adomo bu gahgmasrnda yalmzca epistomolojik diiEii'nce ile srnuh kalma- 145 yan bir "metacritique" kavramrm kendisine odak almrghr. Husserl'in fenomenolojisr- nin burjuva idealizmindeki giiktigiin en geligkin 6me[i olduf,u sonucuna varan Ador- no, onun tarihsel ilgilenim konulannr evrensel ve aqkrnsal hakikatlere eriqme amact- yla ele almaktaki rsrannr ise Avrupa'daki orta srnrfin kendi iizgtil bunahmrmn birtiire- vi saymrqtr. Ozellikle Husserl'in sonul (ultimate) felsefi temellere; aEkrnsal ilk ilkele- re varma arzusu iizerinde vurgulamada buluuan Adorno, bunlarla, Husserl'in eski cilrencisi Heidegger'in insamn Varhk'a (Being) agrhErmn restorasyonuna duydulu <izlem arasrnda bailantr oldulunu ileri s0rm0gtiir. Herikisini de toplumsal realiteyi grirmemek ve niyetleri bu olmadrlr halde, ttrttik bir bigimde iizneye <incelik vermekle suglamrgtr. Bununla berabet Adomo'ya gore, epistemolojik arayrsmr tam bir ontolo- jiye vardmnadrlr igin Husserl'in kendisi <ilrencisi olan Heidegger'den daha tistiindifu. Husserl'in Adomo Ingiltere'de iken yayrnlanan tinemli Eahgmasr3gupa-Bililnlginfu! Bunahmr ve A$krnsal Felsefe de birEok yorumcuya gtire Frankfurt Okulununkine Eok benzeyen pozitivizm ve bilirncilik eleqtirisi bulunrnaktaydr. Fakat Adorno, Husserl'in 1931'den sonra yazdrlr 0zerinde tartrEmamayr yellemiqtir. Fenornenolojik gelenelin igerilindeki,dzellikle Husserl'in bilirnsel diigiinmenin zamanca tincesindeki Lebens- welt (ya5am d0nyasr) konseptindeki(16) elegtirel potansiyele dikkati gekerek bu gele- nele yardrm elini uzatan, gok daha sonralan, ikinci kuEaktan Elegtirel Kurarncrlardan Jiirgen Habennas olnuqtur. Adorno, son drinem burjuvazisinin s<iylediklerini gdzii yllmaz bir bigimde ele ahp igyiiz0n0 ortaya serdili igin Husserl'e hayranhk duymak- taydr. Aynr Adorno'nun idealist felsefesinin mtirnkiin herhangi bir gtiziim sunabil- dilini higbir zaman kabul etmedifini de unutmamahyrz. Horkheimer ve Marcuse. zamanla. ilk drinemlerinde ilgi duyduklan. rizellikle Marcuse'iin Weimar Curnhuriyetinin son yrllannda Heidegger'in cilrencisi iken daha yakrnbir ilgi duydutu fenomenolojiye karqr fazla bir ilgi duynaz olmuglardu. Ador- no'nun Enstitii'deki arkadaElarr ile ballantrsr onun Oxford'daki yrllarrnda da bi.iti.in yolunlulu ile devarn etmiqtir. Bu yrllardaZgklUi&'e iki makale yazrmgtu.Ve iki yrl sonra yayrnlanan "M0zi!in Fetig Karakteri ve Dinlemenin Gerilemesi..."(17) incele- meleri. Enstitiintin o yrllarda yapmakta oldulu en <inernli araqtrrna olan ve 1936'da yayrnlanan Otorite ve Aile Uzerine Qalrqmalar'dan (Adorno'nun dolaysrz higbir katkrsrolmamrqsa da) ana konseptleri psikolog Erick Fromm tarafindan geligtirilmiE xAdomo ile Lazarfeld arasrndaki bu tartrgmalarla ilgili olank. fu Unsal Oskay*M![ik ve Yabancrlasma: Aristo, Huizinga ve Adomo Agrsrndan Bir Oncalr.snra (Ankara: Dost Kita- pevi, 1982), ss.77-78. **Benjamin'in bu "fada iyimserlifi" 1930lardan <ince ve hemen sonraki ydlarda yazdrlr "Mekanik Yeniden-Oretim Qalrndaki Sanat Qahgmasr" makalelsi ile, "Fotogratrn Krsa Tari- hi" yaalannda gdriiliiyor. Sonraki gahgmalannda, Benjamin de. teknolojinin ktiltiirii demok- ratikleEtirmesinin ggSSdqi4g ile aynr gey olamayacalr gii'rtigiine varmrgtrr.fu: W. Benja- min,E$etizeEdll4ql5J(ag!0, Der. U. Oskay, (Ankara: Dost Kitapevi, 1982). llk yaz, "Wal- ter Benjamin Uzerine". 146 bulunan bu aratturnadan Adomo etkilenmt, iizellikle sado-mazolistik karakter kav- ramr Adomo'nun fahlmalannda yer almrlhr. Adomo, 1930'lann ortalannda. o srralar Paris'te bulunan ve qehrin Ondoku- zurcu yiizyrldaki tarihi iizerine yaphEr,fakat higbir zaman bitiremedi!i kapsamh gallgmasr PglsgggryClK l8) ile ugraJan Benjamin ile Enstitii arasmdaki gok yitnlii, fakat sorunlu yanlan olan iligkilerle de melgul olma durumunda kalmrgtrr. GiiDiimiizde iizerinde gok durulan bir dizi mektupla bu iki arkada! Benjami['in aragrnnasrndaki temel formiilasyonlan tartllmrllar; bu arada. Marxist estetiEin br- gok sorunlannr elealmrglard( l9). Bcnjamin'in militan politikaya ilgi duymaya ve Brecht'in fazla sofistikeolmayan teorisine yaklagrnaya baglamasrndan telaF diilen Adomo. arkadaqnm daha rince yazrp Zeitschrift'de yayrnladrlr "Mekanik Yenidcn Uretim Qalrnda Sanat Qd{masr tJzcrinc" baglkh makalesinc dolayL yoldan bir yanrl oltnak iizere "Fetiq Karakteri Uzcrine" balhkh incclernesini yazmrttf(20). Adorno. bu arada. Horkhcimcr'i izlcmckte ve Ensititiintin Ncw York'a ta!r nasrndaki Bcnjarnin'in isteksizli!i|i paylagrnaktaydr. "Jazz Uzcrine" ball*ll makalesini Hektor Rottweiler takrna isrni ile yayrnlarken de bir imkan dofabile- ce!ini. Almanya'daki itinin ba$r a ddncbilcce!ini umuyordu. Cergeklen, bu yrllar igindc babasurdan gelen soyadt Wiescngrund'u brrakrp aunesinin soyadtnl almastnl da. bir baSka miilteci olan Hannah Arcndt ipbirlikgi bir mantalitenin belirtisi saymrgtu(21). Fakat o yrllarda durunun hig de iyi olmadrlrr ; Enstitiinor miidirr yardnncrsr Fiedrich Pollock'un gcrckli grirdiiliirde yaztlara takina adlan keldisinin koyduEunu aglklamrs bulundulunu (22) biliyoruz. Aynca. lurast da gergektir ki. Adonro nc olursa olsun Avrr-rpa ilc olan ball:uurr koparnuk istcmiyordu. Jazz Uzeri- lg_adh bu makalcsinden a9*ga anla!rldr!r gibi. Amcrikan kiiltiirii c kary higbi! yaklllft duymuyordu. Onun bu duyguru hayah boyunca kurtulamadrEl bir iinyargr gibiydi. Bunulla bcrabcr. Hazirar 1937dc Horkheiner'in galnsl iizerine New York'a yaptrlr losa ziyaret sonunda. Avrupa'daki erncllckliiel uErErnr Bilelik Dcvlctlerdc de siirdiirebilrregi konurunda umutlarmaya batl{mrftr. Aym yrl Horkheimer bir telg- ratla Adorro iqin bir i$ olanaErnrn ofiaya Qrktrlrnr bildirdilinde fazla bir tereddiit gdstermeden bu teklifi kabul enniilir. $ubar 1938'de Amerika'ya gelditinde ise, Paul Lazarsteld'in yijnettigi Princcton Universitesinin Radyo Aralhrmasr Projesinin miizik btiliimiiniin pan-time miidiirliiEii olan bu iEin tam da onun istediEi tiirden bir it olmadrEmr anlamrltr(23). Amerika'ya Avusturya'dan iltica etmi{ bulunan Paul La- za$feld amprik sosyal bilim tekniklerinde usta bir bilim adamrydr. Adorno'dan miizikle ve kide kiilriirii ile ilgili spekiilasyonlannr bu tekniklerden yanrlanarak test *Bu tederin cevirisi icin, Bknz: w. Benjarnin, EststizgEdilsirlage, ss.l65-182. 147 eknesini istemekteydi. Lazarfeld'in apolitik gdriinen "administrative research" an- layry ile Adorno'nun eleltirel alternatifi arasrndaki uyugmazhk, bu igbirlilinin batanh olmasnl dnleyecek kadar dncmliydi*. Ador|o. esas olarah $eysellelme (rei- fication), meta fetigizmi ve yanLqbiling konularna iliqkin Hegclgil Marxist diiqiince- lerini test etrnek igir leyselle;menin, meta feti;izminin ve yanhq bilincin kurbanla olan insanlar iizerinde soru kaErdl uygulamanrn higbir anlarnr olmayacagr g<iriigiindeydi. lsteksizce de olsa,ilk kez amprik ara;tnna ydntemlelini kullanma ye- tenctini kazandrlr bu araltmada Adomo'nun iqine l9lO yrlnda son verilmiJ; pro1e- yi dcstekleycn Rockefcller VaKr Adomo'nun balmda bulundugu miizik bdliimiine para talrsisinden vazgegmiqti. Adorno ise. bu projedeki yanm kalan gahiimalaflndan sonra clindcki bilgilcrden radyodaki miizik yaylnlan ve mtizilin radyodan dinlcnmc bigimi iizerine diirt rnakale grkarrnasrnr bilmigtir(24). Adornolrun ve Horkheirner'in Enslitii ile olan baElafinrn ne dcnli giiQlti ol- dulr-r gelre bu yrllarda keidini g6stcrnrcye ba$lann{tr. 1939 yrl sonlarurdan 19,11 yrlura kadar @ ba;hfr ilc yayrnlarran f9459. !![in son iki cildindc Adonroirun Wagncr. Kierkcgaitd. Spengler vc Vcblcn iizeri- ne yazdr!r makalclcri grkmrltrr(25). Bu yeni gal$malanDda Adorno'nun gitgide Horklrcirncr'e yakrnlatrh!r gttriiLDektcdir. Omcgin. Wd!ncr uzcrine rDi*alcsi de. cr, ken ddncm burjuva kiiltiirtindeki proto-talisi dgcll'r 0,acrindc durulan Horkhcimcr'in l936dayayurlarrmrq'EgoizmvcOzgtirliikHarckcti"(:6)ba$llkhmakalesinden8c- nii ijlgiidc yararlanrldrsr Bitriilmektedir. llk kez Horkheimer ile b<iylcsine yakur bir qahlma ortanrna girc[ Adomo, Bcnjarnin den dewaldrgl bazr kavramlanir da haalif- ten Bdzdcu gegirip dcli;tirmcyc ballamrltr. Adomo. Benjamin'in kcndisininkile gdre daha iyimscr ollrn politik anlayr;rnr vc rnodcrn lcknolojinin kitle k0ltiirii yalarnr- na yapacalr progressile etkilcri fazla olunrlu bulmasrnr payla$marnakla da kalm- ryor**. Bcnjamin'ii llcr zaman bclir[ bir ho|rutsuzluk duydulu Hegcli yeniden oku- maya ballamr|i bulunuyordu. Sonugta ise. Adomo aktif. dtili.ince eylcrnini siirdiircn bir dzneyc viuryordu. Benjarnin isc. daha objcktivist vcccrgckii$tiicii eiilirnleli ncde- niyle.Adornoirun ortndan kalktnakla oldulunu sdylcdili bu dznenin hcDUz yitip git- rnedilini savunuyordu. Her ne kadar Adorno kollcktif bir meta-ijzlre olarak dii:iiiDiilen vc proletarya'ya yak{trnlan. gok daha Hegcl'e yakrn Lukacs'gr anlayr;r payla$mimrktai Ii&at gcne de iiznclligin hie dclilsc birey olarak muhalazasrnda rsrar ebnckteydi. BcDjamin bu gijriillcri payla$mamaktaydr. Paradoksal bir bigimde. o gtinlede Hitler-Stalirr inifakr yi.iziinden gok gegiren Benjamin 1930'lann ortalanndaki militan tutumundan uzakla$rak yazdr!rycni yazr- larnda agftga tcolojik motiflere yer vermeye ballamrq; bir kez daha" Adomo'nun ru- tumuna yaklqr olmultu. Eyliil 1940'da Amerika'ya gitrnek iizere yola g*rrEr gijnler- de lspanya,Fransa srnrnndaki intihanndan az itnce, Ensritii ile il\kileri yo!un- laqmrqken Benjamin onsekiz biiliimliik "Tarih Felsefesi (Jzerine Tezler"ini* 148
Description: