YABA YAYINLARI : 60 Bilim - Kültür Dizisi Tarih / Mezopotamya Kitaplığı: 4 ISBN 975 - 386 - 026 - 9 1.Basım, Haziran 1995 2.Basım, Ocak 2001 • 3.Basım, Ağustos 2002 • Vasiyetnameyi Arapçadan Çev.: Selim Atay • Editör: Aydın Doğan • Kapak düzeni:D.Piranlı • Dizgi: Hasan Karagöz • Basım, cilt: Engin Matbaası YABA YAYINLARI Galipdede Cad. 67/1, 80050 Tünel - Beyoğlu /İSTANBUL Tel/Faks: (0 212) 293 36 06 e-posta: [email protected] Hallac-ı Mansur TAVASIN «Ene'l-Hak (:Ben Tanrıyım)» Çeviren YAŞAR GÜNENÇ 3. Basım yaba İSTANBUL İÇİNDEKİLER Çevirmenin önsözü: Mansur'un Tanrılaşma ve Şeytanlaşma Serüveni.. 8 TAVASİN 1 - Peygamberlik Işığı Üzerine Ta-Sin,...................... 15 2 - Kavrayış Üzerine Ta-Sin ,......................................20 3 - Arınmışlık Üzerine Ta-Sin,...................................23 4 - Daire Üzerine Ta-Sin,........................................... 27 5 - Nokta Üzerine Ta-Sin,.......................................... 30 6 - Sonsuz Zamanın Öncesi ve Çift Anlamlılık Üzerine Ta-Sin,...................... 38 7 - Tanrısal İrade Üzerine Ta-Sin ,.............................47 8 - Tekliğin Duyurulması Üzerine Ta-Sin,..................49 9 - Tevhidde Kendine Dönük Bilinçler Üzerine Ta-Sin,.......................................52 10 - Biçimlerden Kopma Üzerine Ta-Sin,...................55 11 - Gizem Bahçesi,.....................................................60 EK: Hallac-ı Mansur’un Vasiyeti,....................................67 • • Yezidi'lerin Kutsal Kitapları ve Şeyh Hâdî'nin İlahisi (John S. Guest),..........................................................71 • Kitab'ül Cilve ...........................................................75 • Mushaf a Reş .............................................................81 • Şeyh Hâdî'nin İlahisi,.................................................85 5 KATAR METİNLERİ Yaşar Günenç,,............................................................89 • MARC de SMEDT (Ruh Ekmeği),............................92 • PATER NOSTER,(Babamız).................................... 93 • KATAR ŞİİRLERİ(Denis SAURAT)....................... 94 • Kaybolacak Olsaydın,.................................................97 • WILLIAM BLAKE (Kaplan),................................ 104 +Hallac-ı Mansur’un Eserleri,.................................... 107 Tablo: Jean Piêrre Alaux 7 MaNSUR’UN TANRILAŞMA VE ŞEYTANLAŞMA SERÜVENİ Eb u’l Muğis el-Hüseyin bin Mansur el-Hallac, 857 yı lında İran'ın Tur kasabasında doğdu. Dedesinin, Zerdüşt di ninden olduğu söylenir. Tasavvuf eğitimi gördükten sonra Huzistan'da, Tanrıyla birleşme yolunu öğretmek amacıyla konuşmalar yapan Mansur, birçok yandaş topladı ama o ka dar da düşman edindi. Kendisini yalancılıkla suçlamaları ve halkı kışkırtmaları yüzünden, Horasan'a gitti; orada beş yıl kalıp görüşlerini yaydıktan sonra Bağdad'a geldi. Müritle rinden dört yüz kişilik bir kalabalıkla Hacca gitti; Mekke’de onu büyücülükle suçladılar. O zaman, yeniden uzun bir yol culuğa çıktı; Hindistan ve Türkistan'da yıllarca dolaştı; 902 yılında Mekke'ye geldi. Arafat'ta, kendisini herkesin aşağı lamasını Tanrı'dan diledi. Bağdat'da «kendi cemaati uğruna lânetlenmiş olarak ölmek» isteğini açıkça dile getirdi: «Ey Müslümanlar, beni Tanrı'dan kurtarınız.», «Tanrı, benim ka nımı size helâl etmiştir; beni öldürünüz!» diye çağrıda bulu nuyordu.(1) Düşmanları onun idamını istiyorlardı; bu sırada (1) «Hallac-ı Mansur» (Prof. Dr. A. Schimmel; Çev. Sofi Huri; İstanbul, 1969) 8 «Enel Hak» (Ben Tanrıyım) dediği söylenir. Müritleri tutuk landı. Kendisi de tutuklanıp dokuz yıl süreyle hapsedildi. «Ta Sin el-Azal» ve «Miraç» adlı yapıtlarını, bu tutukluluk yıllarında yazdı. 922 Yılında ölüm cezasıyla yargılandı. Kendisini astılar, sonra başını kesip bedenini yaktılar ve küllerini minareden Dicle'ye attılar. «Mucizeler göstermek, Tanrı'nın gücünü ele geçirip kötü amaçla kullanmak, Tan rıyla insan arasında aşk bağlantısı kurulabileceğini öne sür mek», ölüm cezasının gerekçeleriydi. Mansur'un idam edil mesi sırasında yandaşları, büyük bir ayaklanma gerçekleştir diler. «Bir kere her vücudun vahdet içinde olduğu fikri kabul olununca, mutassavvıf kendini, hem Müslüman, hem kâfir olarak görür(...) 'Ben Tanrıyım' demek, idam cezasını getir diğinden, Sufizm, darağacını, Hıristiyanların Haç'ı yorumla dıkları şekilde tefsir ettiler; yani (başı kesilmeden önce da- rağacına çekilen Mansur gibi) dar ağacına yükselme, 'sema ya huruç etmek'tir.(...) Mansur'un asılması -yahut haça ge rilmesi- Asılmış Allah efsanesi gibi çok eski misallere, İsa'nın haça gerilmesine benzer. »2 Doğu yazınında ve düşüncesinde, Hallac-ı Mansur'un etkisi büyük oldu. «Hallac'ın gönlüne düşen ateş, benim de yaşamıma düştü» diyen Feridüddin Attar, «Bîsernâme»'de şöyle yazdı: "Ben Tanrıyım." Mevlana Celalettin Rumi de man- sur'dan etkilenmiştir. Yunus Emre, Nesimî, Pir Sultan Ab dal, Kaygusuz Abdal Türk yazınında onun izleyicileridir. Kaygusuz Abdal "Budalanâme"sinde şöyle yazar: (2) Aynı yapıt. 9 «Muhît-i zevrak menem, Hak menemdür Hak menem Tamu vü uçmağ menem, cümle mekân bendedir Evvel ü Âhir menem, Gani vü fakîr menem Zakir ü mezkûr menem, küfr ü iman bendedir Cümleye mabud menem, Kâbe menem put menem Adem'e maksûd menem, işde fulân bendedir.» Yine «Budalanâme»'de: «Hâlik'in emri beni kûze-ger balçığı gibi devrânın çarhı üzerine koyup dolab gibi döndürdü... Gâh beni kûze dizdi... Gâh saraylara kerpiç eyledi.. Gâh insan eyledi, gâh hayvan eyledi. Gâh nebat, gâh maden eyledi. Gâh yaprak, gâh top rak eyledi.. Nice bin kerre isimler ve lâkablar urundum. Ni ce bin kene türlü sûretlerden göründüm.» Hallac-ı Mansur, bazı konularda, çelişik savlar öne sür müştür; bazan kamutanrıcılıktan yana (panteizm) çıkar, ba zan da yalnız seçkinlerin Tanrıya ulaşabildiğini söyler. Ona göre, Tanrıdan başka varlık olmadığı için, «ben filâncayım» demek, Tanrının karşısına ayrı bir varlık olarak çıkmak amacı taşır ve yanlıştır; bu yüzden, «ben Tanrıyım» demek gerekir. Mansur'a göre Tanrı, ışık (nur) olarak görünür. Bu inancın kökleri, binlerce yıllık bir tarihe sahiptir. Eski Mı sır'da Tot (Yunanlıların deyişiyle Hermes) inancına göre ruhlar, parlak bir ışık kaynağı olan, ölümsüzlük yeri Zuhal yıldızından koparak, ölümlülük yeri dünyaya düşerler. Dün yada sınavdan başarıyla geçen ruh, Zühal'e geri döner.3 Yine eski Mısır'da, Ptah inancına göre: «Ptah, var olan her şeyi yaratmıştır. Ondan önce var olmak ya da var olma mak yoktu... O zamanlarda ölüm yoktu... Birisi, kendi ken dine hareket ederek nefessiz soluk alıyordu. Başka tarafta (3) Dünya İnançları Sözlüğü; Orhan Hançerlioğlu (Remzi Kitabevi Yayınları, 1993) 1 0 hiçbir şey yaşamıyordu. Başlangıçta karanlıklar, karanlıkları örtüyordu. Boşlukta birisi, var olma durumuna geçerek ışı nım gücüyle yaşamaya başladı. Bundan sonra Ptah, yaratma işlemini gerçekleştirmiştir.4 Mansur'da Hurufilik inancı da vardır. Harflere kutsallık yükleme, onlardan anlamlar çıkarma demek olan Hurufilik, Pitagoras'çılığa ve Yahudi Kabala'sına dayanmaktadır. Bu anlayışa göre, elif harfi, «Allah» adının ilk harfi olup, Tan rı'nın varlığını simgeler. Tüm harfler ve biçimler gibi elif de, noktanın uzantısı olduğundan, Tanrının ilk belirmesi (madde dünyasında görünmesi) nokta biçimindedir. Mansur, Tanrı'nın, Muhammed'in bedeninde sonra da kendi bedeninde belirdiğini öne sürer; bu Hıristiyanlığın Tanrı İsa anlayışıdır. Mansur, Tanrı'nın, Muhammed'in yüreğini nurlandırdı- ğını (yüreğin kutsallığı), yine Muhammed'in ve kendisinin ağzından konuştuğunu (sözün kutsallığı) savlamaktadır. Yü reğin (gönlün) ve dilin (sözün) kutsallığı, Eski Mısırda da kabul edilmiştir: «Ptah, yaratmak istediği tanrılar ve varlıkları, ilk önce kalbinde tasavvur etmiş ve dille (kelamıyla), arzuladığı şey lerin olmasını sağlamıştır. Böylece Ptah'ın değişik görüntü leri olan tanrılar dünyaya gelmişlerdir... Ptah'la birlikte dilin ve kalbin diğer organlardan üstün olduğu ve insan düşünce sinin merkezinin kalp olduğu, onun tasavvurunu dilin yürür lüğe koyduğu düşüncesi yerleşmiş oldu... Karnak'taki Amon tapınağında Ptolemeler devrinden (M.Ö. 306-168) kalma bir metin, bize Tanrı Ptah'ın, gerçekleşmesi gereken şeyler için 'Ol' deyince hemen gerçekleştiğini iletmektedir. Bu da, Tan rı'nın, kalbiyle tasavvur ettiğini kelamıyla yürürlüğe koydu- (4) Eski Mısır Kraliyet Tanrısı Ttah; Yrd. Doç. Dr. Mürivet Kurhan (Belleten; Türk Ta rih Kurumu, Ağustos 1994) 1 1