T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜZİK ANASANAT DALI PİYANO PROGRAMI PİYANO VE CAZ (Yüksek Lisans Eser Çalışması) Hazırlayan: 20036055 Levent Donat BERKÖZ Danışman: Prof. Hülya TARCAN ISTANBUL - 2006 I İÇİNDEKİLER Sayfa no. ÖNSÖZ .......................................................................................................................II ÖZET ........................................................................................................................ IV SUMMARY ............................................................................................................... V TEŞEKKÜR ............................................................................................................. VI 1.1. GİRİŞ ( KLASİK PİYANO EDEBİYATINA GENEL BAKIŞ ) ....................... 1 1.2. PİYANONUN GELİŞİMİ .................................................................................. 5 2.1. 19. YY VE 20. YY CAZIN ETKİLENME ALANINDAKİ BAZI BESTECİLER (DEBUSSY, RAVEL, STRAVİNSKİ, PROKOFİEV, BARBER, USMANBAŞ) .... 9 2.2. CLAUDE DEBUSSY ………………………………………………………… 12 2.3. MAURICE RAVEL …………………………………………………………... 17 2.4. IGOR STRAVINSKI …………………………………………………………. 21 2.5. SERGEI PROKOFIEV ……………………………………………………….. 26 2.6. SAMUEL BARBER ………………………………………………………….. 28 2.7. İLHAN USMANBAŞ ……………………………………………………….... 29 3. CAZ TARİHİ ........................................................................................................ 33 4.1. A. COPLAND, C. PORTER, G. GERSHWİN VE ETKİLERİ ........................ 76 4.2. COLE PORTER ………………………………………………………………. 81 4.3. GEORGE GERSHWIN ………………………………………………………. 82 5. SONUÇ ................................................................................................................. 91 6. KAYNAKLAR ..................................................................................................... 93 7. ÖZGEÇMİŞ........................................................................................................... 94 I II ÖNSÖZ Caz müziğinin etkisini, 20. yüzyıl boyunca karşılaştığımız tüm müzik türleri üzerinde tespit etmek mümkündür. Özellikle popüler müzik alanında ve 20. yüzyıl boyunca gelişen, klasik batı müziği kapsamında değerlendirilebilecek akımlar içinde yer alan stillerde eser üreten kimi müzisyenler, yer yer caz müziğinden doğrudan etkilenmiştir. Ancak bu etkilenme hiçbir zaman tek taraflı olmamıştır. Caz kelimenin tam anlamıyla melez bir müziktir. Bu müziğin temellerini tek bir kültüre, tek bir toprak parçasına indirgemeye çalışmak son derece hatalı bir girişim olur. Cazın köklerinin Avrupa kültüründe, Avrupa müziğinde yattığını söylemek ne kadar yanlışsa, çoğu zaman iddia edildiği gibi cazı tamamen Afrika’ya mal etmek de o kadar yanlıştır. Dolayısıyla, 20. yüzyılın en bağımsız, en devrimci gibi gözüken müzik türlerinden biri olan caz, kimliğini hem Afrika müziğinden ve kültüründen hem de Avrupa müziğinden ve kültüründen yararlanarak oluşturmuştur. Bu çalışmanın amacı, caz müziğinin yirminci yüzyıl klasik batı müziği üstündeki etkisini tespit etmektir. Ancak bu tespit doğrudan yirminci yüzyılın piyano müziği üzerinden yapılacaktır. Çalışmayı oluşturan bölümlerden ilkinde, tarihsel çerçeve dahilinde piyano edebiyatı ve piyanonun yüzyıllar içinde geçirdiği evrimler ele alınacaktır. Bu bölüm tüm klasik batı müziği tarihi boyunca öncü bir rol üstlenmiş piyanonun, 20. yüzyıl bestecilerine sunduğu olanakları daha net bir biçimde kavramamızı sağlarken, caz müziğine ait öğelerin söz konusu bestecilerin piyano için yazdıkları eserlere hangi şekillerde dahil olduğunu anlamamızı kolaylaştıracaktır. İkinci bölümde ise, klasik batı müziğini göz önünde bulundurarak, 19. yüzyılın sonu itibariyle, 20. yüzyıl müziğini hazırlayan yönelimler tespit edilecek, çalışmanın amacına paralel olarak, 20. yüzyıl boyunca piyano için yazdıkları eserlerde caz müziğinin III öğelerinden yararlanan Debussy, Ravel, Stravinski, Prokofiev, Barber ve Usmanbaş gibi bestecilerin müzikleri genel hatlarıyla ele alınacaktır. Çalışmayı hedeflenen amaca ulaştırmak için, adı geçen bestecilerin caz müziğe ait öğelere yer verdikleri belli başlı eserleri nota örnekleri aracılığıyla sunulacaktır. Üçüncü bölümde ise, caz müziğinin kökleri, tarihsel gelişimi ve bu gelişim sürecinde büründüğü farklı görünümler, belli başlı akım ve müzisyen örnekleri üzerinden incelenecektir. Bunun yanı sıra, cazın diğer müzik türleri üstündeki etkisini tespit etme aşamasında belirleyici olacağı görüşüyle, bu müziğin diğer müzik türlerinden ayrılmasını sağlayan ayırt edici özellikleri, yani müzikal öğeleri ele alınacaktır. Çalışmanın dördüncü ve son bölümü ise, Aaron Copland, Cole Porter, George Gershwin gibi Amerikalı bestecilerin, ulusal bir müzik dili yaratma amacıyla caz müziğini nasıl klasik batı müziğiyle bir araya getirdiklerinin incelenmesiyle tamamlanacaktır. IV ÖZET Cazın, 20. yüzyıl boyunca karşımıza çıkan, New Orleans stili, Chicago stili, büyük orkestra cazı, cool caz, free caz, fusion gibi görünümlerini incelediğimiz bu çalışmada, 20. yüzyıl klasik batı müziği kapsamında eser üreten bestecilerin, caz müziğinden etkilenme sürecinde iki ana başlık altında toplandığını gördük: 1-Eserlerinde ulusal bir müzik dili yaratmak amacıyla caz müziğinin öğelerinden yaralanma yoluna giden, George Gershwin, Aaron Copland gibi Amerikalı besteciler. 2-Batı müziğinin sınırlarını başka kültürlerin seslerine yönelerek genişletme amacıyla, eserlerinde caz müziğine ait öğelere yer veren, Debussy, Ravel gibi Avrupalı besteciler. Üretimini 20. yüzyıl boyunca sürdüren bestecilerin, caz müziğinden etkilenenlerini bir sayıyla kısıtlamak imkansızdır. Aynı şekilde, bir çalışmanın limitleri dahilde bu bestecilerin hepsine yer vermek de mümkün değildir. Bu çalışmanın ağırlıklı biçimde, Debussy, Ravel, Stravinski, Prokofiev, Gershwin, Copland, Barber ve Usmanbaş’ı temel alarak oluşturulmasının sebebi adı geçen bestecilerin özellikle piyano müziklerinde belirgin biçimde caz müziğinin öğelerine yer vermiş olmalarıdır. Karşılıklı etkileşim sürecinde, caz müziği ve 20. yüzyıl klasik batı müziği göz önünde bulundurulduğunda, klasik batı müziğinin cazdan belli limitler dahilinde etkilendiği, hiçbir zaman caz müzisyenlerinin batı müziğinden yararlandığı kapsamda yararlanmaya ihtiyaç duymadığı saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Piyano, caz, swing, blues, gospel. V SUMMARY In this research in which we analyze various styles of jazz music, such as New Orleans jazz, Chicago jazz, big band jazz, cool jazz, free jazz and fusion that prevail in the 20th century, the influence of jazz observed on the works of composers that make music using 20th century contemporary musical styles has been discussed by taking two points into consideration: 1- American composers like George Gershwin and Aaron Copland who wanted to create a national musical language by using the elements of jazz music. 2- European composers like Claude Debussy and Maurice Ravel who used elements of jazz music in their compositions and also appropriated the music of other cultures in order to break/transgress the boundaries of classical music. It would be impossible to discuss works of all the composers of the 20th century, who have been influenced by jazz music, within the limits of this research. The reason for analysing Debussy, Ravel, Stravinsky, Prokofiev, Gershwin, Copland, Barber, Porter and Usmanbaş as the main composers of this research is their using the elements of jazz specifically in their piano music. Concentrating on the interrelations between jazz music and 20th century classical music, this research concluded that the jazz influence on classical music has had always some limitations as compared with the influence of classical music on jazz. Keywords: Piano, jazz, swing, blues, gospel. VI TEŞEKKÜR Öncelikle tüm akademik eğitimim süresince ve bu çalışmanın gerçekleşme sürecinde benden yardımlarını esirgemeyen, beni yönlendirmek üzere daima yanımda olan Danışman Hocam Prof. Hülya Tarcan’a, bu yola baş koymamı sağlayan anneannem Macide Bıçakçı’ya, bana en kusursuz çalışma ortamını hazırlayan annem Canan Berköz’e, bıkmadan usanmadan beni yüreklendiren, gelecekle ilgili birçok kararımı vermemi sağlayan, dolayısıyla hayatımda çok önemli bir yeri olan Cüneyt Çakırlar’a, kimi kaynaklara ulaşmamda büyük yardımları dokunan Yasef Falay ve Seda Binbaşgil’e, çalışmanın her aşamasında yardımlarıyla yanımda olan Ayşegül Aldinç ve Yar. Doç. Bilge Gürsoy’a, her an yardımıma hazır olan Gönen Güldal ve Deniz Bilman’a teşekkür ederim. 1 1.1. GİRİŞ ( KLASİK PİYANO EDEBİYATINA GENEL BAKIŞ ) Piyano edebiyatı, klavyeli enstrümanlar için yazılmış, solo veya orkestra eşlikli tüm eserleri kapsar. Piyano, oda müziğinde de yüklü bir rol oynamıştır, ancak bu oda müziği edebiyatı kapsamında ele alınabilir. Klavyeli enstrümanlardan anlaşılan, org, klavsen ve piyanodur. Klavyeli çalgılar için ilk yazılan eserler karşımıza, polifonik müziğin başlangıcının hemen ardından çıkar. Ortaçağ ve Rönesans’ta klavyeli enstrüman denince anlaşılan org, klavsen ve klavikorddur. Piyano edebiyatı çağlara şu şekilde ayrılır: a) 15. yüzyıl sonu ve 16. yüzyıl: Ortaçağ sonu ve Rönesans, b) 17. yüzyıl: Barok çağ, c) 18. yüzyıl: Rokoko ve Klasik Çağ, d) 19. yüzyıl: Romantik Çağ, e) 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı: Empresyonizm, f) 20. yüzyıl: modern – çağ. Nota yazımının 15. yüzyılda kimi ülkelerde farklılıklar gösterecek şekilde de olsa bir sisteme oturtulmasının ardından, 16. yüzyılda özellikle İtalya, Hollanda ve İngiltere müzikte büyük bir gelişme gösterdi. İngiliz virjinalistlerin 17. yüzyılda klavsen repertuarına ve aynı dönemde Alman organistlerin org repertuarına yaptıkları katkılar bu gelişmenin en iyi örnekleridir. 16. yüzyılın ortalarından itibaren, basit füg olarak da tanımlayabileceğimiz ricercare’nin ve fantezi, capriccio ve canzon da sonar’ın ( sonat ) yazılmaya başlaması piyano edebiyatı için son derece önemli bir atılımdır. Aynı dönemde prelüd ise şu gelişmeyi gösterir: “Org üzerinde bir messe veya motet okunmadan çalınan bu enstrümantal parça peş peşe akorlar şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu peş peşe basılan akorların başlıca amacı, motet ve messe söyleyecek şarkıcılara ton vermekti. Önce bu basit görünümde olan prelüd’teki akorları daha sonraları organistler süslemeye başladılar. Bu süslemelerde çeşitli figürasyonlardan
Description: