ebook img

Osmanlı Sarayında Hayat - İlber Ortaylı PDF

227 Pages·2012·8.76 MB·Turkish
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview Osmanlı Sarayında Hayat - İlber Ortaylı

OSMANLI SARAYINDA HAYAT İlber Ortaylı Copyright © Yitik Hazine Yayınları, 2008 Bu eserin tüm yayın hakları Işık Yayıncılık Tic. A.Ş.’ye aittir. Eserde yer alan metin ve resimlerin Işık Yayıncılık Tic. A.Ş.’nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması, yayımlanması ve depolanması yasaktır. Editör Salih GÜLEN Görsel Yönetmen Engin ÇİFTÇİ Kapak İhsan DEMİRHAN Sayfa Düzeni Necmi TOPAL ISBN 978-9944-766-04-3 Yayın Numarası 23 Basım Yeri ve Yılı Çağlayan Matbaası Sarnıç Yolu Üzeri No: 7 Gaziemir/İZMİR Tel: (0232) 252 20 96 Mayıs 2008 Genel Dağıtım Gökkuşağı Pazarlama ve Dağıtım Alayköşkü Cad. No: 12 Cağaloğlu/İSTANBUL Tel: (0212) 519 39 33 Faks: (0212) 519 39 01 Yitik Hazine Yayınları Bulgurlu Mahallesi Bağcılar Caddesi No:1 34696 Üsküdar/İSTANBUL Tel: (0216) 522 11 44 Faks: (0216) 522 11 78 www.hazineyayinlari.com [email protected] ÖZGEÇMİŞ YAYINCININ NOTU Osmanlı Devleti’nin üç asırdan fazla bir süre, üç kıtayı yönettiği Topkapı Sarayı, günümüzde de ülkemizin en çok ziyaretçi alan müzesi olarak ilgi görmeye devam ediyor. Osmanlı’nın en parlak dönemlerinin şahidi, hem saltanatın hem de hilafetin merkezi olan sarayı turistlere öğretmeden evvel kendimizin öğrenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı İlber Ortaylı’nın daha evvel kaleme aldığı “Mekânlar ve Olaylarıyla Topkapı Sarayı” isimli prestij çalışmanın metinleri elinizdeki eserde yeni bir tasnifle yazarın yeni ilave ve düzeltmeleriyle bir araya getirildi. Sarayda yaşananları; kulaktan dolma bilgiler, dedikodular ve söylentilerden ziyade gerçek kaynaklardan öğretmek için çaba sarf edildi. “Osmanlı Sarayında Hayat” kitabının bir özelliği de sarayın, çoğu ilk defa yayımlanan tarihî fotoğraflarına, gravürlerine ve minyatürlerine yer vermesidir. Topkapı’nın Osmanlı’nın son dönemindeki hâlini gösteren fotoğrafların mühim kısmı Abdullah Biraderler ve Sebah-Joaillier tarafından 1890 ila 1910 yılları arasında çekilmiştir. Fotoğraflar geçen zaman içinde İstanbul’daki ve saraydaki değişimi, sarayda süregelen hayatı, merasimleri, sergileri, restorasyonları gösteren karelerden seçilmiştir. Şimdi Topkapı Sarayı’nı yeniden keşfetmek ve Osmanlı tarihine sarayın penceresinden bakmak için sizi eserin sayfalarına davet ediyoruz. Yeni kitaplarda buluşmak dileğiyle... Salih GÜLEN Yitik Hazine Yayınları Yayın Editörü ÖN SÖZ Osmanlı padişahlarının ikametgâhı ve aynı zamanda devletin yüksek ofislerinin bulunduğu Topkapı Sarayı’nı gezerken ön hazırlık yapmamız, gerek Osmanlı tarihini gerekse saray hayatını öğrenmek bakımından fevkalade ehemmiyet kesbetmektedir. “Mekânlar ve Olaylarıyla Topkapı Sarayı” isimli kitabımızın ilk baskısı tükendi. O eserdeki metinleri; her baskıda olabilen bazı kaçınılmaz yanlışları düzelmek, okunmasını kolaylaştırmak ve pahalı olmayan bir şekilde baskıya giderek daha geniş bir kitleye ulaştırmak için ikinci defa okuyucuya sunuyoruz. Bu baskıda bazı ilaveler yaptık ve metni sarayın eski ve bilinmeyen fotoğraflarıyla zenginleştirmeye çalıştık. Bu çalışmada aziz meslektaşım benden evvelki saray müdürü Dr. Filiz Çağman’ın, Türk dili ve edebiyatının en önemli uzmanlarından Prof. Dr. Günay Kut’un ve müzemiz küratörlerinden Dr. Deniz Esemenli’nin metni gözden geçirmek ve bazı hatalara işaret etmekteki çalışmalarını, yayın editörü Salih Gülen’in tarihî fotoğraf desteğini unutamam, bu katkılara müteşekkirim. Ümit ederim ki Topkapı Sarayı’ndaki hayatı, sarayı tarih gözünde canlandırmayı ve okuyucuya öyle vermeyi amaçlayan bu baskı hedefine ulaşır. Kaynak Yayın Grubu’na ve Yitik Hazine Yayınları’na bu baskı için ayrıca teşekkür ederim. İlber Ortaylı Topkapı Sarayı Müzesi Nisan 2008 Yeniçeri Çınarı’nın 1898’de çekilmiş bir fotoğrafı. PADİŞAHIN EVİ OLARAK SARAY Topkapı Sarayı, Osmanlı sultanlarının ikametgâhıdır. İstanbul fatihi II. Mehmed tarafından 1460’ta yaptırılmış ve bazı ilavelerle 19. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı padişahları ve saray halkı burada ikamet etmiştir. 19. yüzyılın devlet protokolü ve merasimleri dolayısıyla saray yetersiz kalmış ve 1830’lardan itibaren Sultan II. Mahmud oğlu Sultan Abdülmecid Han burada pek ikamet etmemiş ve 1850’lerin başında Türk sultanları Boğaz’daki Dolmabahçe Sarayı’na taşınmışlardır. Saray terk edildikten sonra da saltanat hazinesi, Mukaddes Emanetler ve imparatorluk arşivleri burada muhafaza edilmiştir. Bir baba ocağı olması ve Mukaddes Emanetler’i barındırmasından dolayı saray, protokolünü muhafaza etmiştir. Osmanlı monarşisi 1922’de kaldırıldıktan sonra da 1924’ten itibaren müze olarak ziyarete açıktır. Sarayımızın bilhassa on iki bin adet Çin porseleni ve dokuz yüz adet Japon porseleni önemli koleksiyonlarındandır. Bundan başka eşsiz 16. ve 17. yüzyıl Türk kumaş koleksiyonları, halılar, silah koleksiyonları, Avrupa porselenleri de müzemizin zengin bölümleridir. Topkapı Sarayı’nın yazma eserler kütüphanesi, on sekiz binden fazla el yazması kitaba sahiptir. Bunlar sadece Arapça, Farsça ve Türkçe değil, aynı zamanda Slav dillerinde, Yunanca, Ermenice, Latince ve hatta “Corviniana” örneğinde olduğu gibi Macarca nüshalardır. Sarayın kurucusu Sultan II. Mehmed’in yaşadığı bölüm, hazine dairesine çevrilmiştir. Hazinede; Osmanlı tahtının yanı başında İran’dan gelen hediye bir taht, Babürlüler devri Hindistan’ından gelen muhtelif hediyeler, Bizans’tan kalma bir mukaddes emanet (sacre relique), sayısız mücevher ve ünlü Kaşıkçı Elması gibi nadide parçalar da yer almaktadır. Osmanlı Sarayı’nın en ilginç bölümlerinden bir tanesi mutfaklardır. Mutfaklara restorasyonla yeni bir düzen getirilmiştir. Yine sarayın Araba Dairesi’nden çıkarılan bazı saltanat arabalarını da burada görmek mümkündür. Sarayın en yüksek noktası ise, Adalet Kulesi dediğimiz Osmanlı Divan-ı Hümâyûn’u yani Imperial Consul’un toplandığı yerdir. Bu binaların çevrelediği orta avluda yeniçeriler üç ayda bir büyük bir törenle maaşlarını alır, yabancı devlet sefirleri de bunları seyrederdi. Sarayın iç kısmı yani padişahın ikametgâhı sayılan Harem ve Enderun, tarihi yönlendiren bölümlerdir. Enderun, devşirme (recruit) çocukların devlet idaresi ve ordu komutası için yetiştirildiği bölümdür. Burada hem teorik dersler alırlar, hem de saray hizmetlerinde bulunurlardı. Hizmet eden, hizmet ettirmeyi bilir. 15-16 yaşında saraya giren, ihtimal üzere 25-30 yaşlarında general rütbesiyle çıkardı. Enderun dediğimiz bu avluda ve koğuşlarda sert bir disiplin vardı. Bugünkü ziyaretçileri hayran bırakan Kumaş Seksiyonu, İmparatorluk Hazinesi ve Kutsal Emanetler bu avludadır. Kutsal Emanetler Bölümü her zaman Müslüman dünyanın ama başka din mensuplarının da ziyaret ettiği, Hazreti Peygamber’e ve diğer büyük peygamberlere ait eşyaların saklandığı bölümdür. Harem, özellikle savaşlarda esir edilen, satın alınan genç kızların eğitildiği bir bölümdü. Okuma yazma, iyi giyim, musiki öğrenen bu genç kızların kuşkusuz ki hepsi padişaha iş ve tecviz edilmiş değildir. İmparatorluğun diğer yönetici kumandan sınıfları da buradan evlenirlerdi. Mesela İstanbul ve Bursa gibi şehirlerin hemen her mahallesinde saraydan çıkıp o yörenin belli başlı bir efendisiyle evlenen bir hanım bulunurdu. Sarayın etiketi böyle yayılırdı. Harem bölümü çinileri ve nefis Osmanlı kaligrafisinin en seçkin örnekleriyle ünlüdür. Osmanlı Sarayı’nda en önemli bölümlerden biri de sarayın arşividir. Osmanlı Devleti’yle ve bu büyük devletin ilişkide bulunduğu hemen bütün Avrupa ve Asya’nın hükümran (sovereign) devletleriyle ilgili vesikalar buradadır. Bu arşiv incelenmeden dünya tarihi yazılamaz. Topkapı Sarayı mütevazıdır; askerî bir imparatorluğun büyük harcamaları daha çok muhteşem camiler, kışlalar, köprüler, kervansaraylar ve konaklama tesisleri için yapılmıştır. 16. yüzyılın ünlü mimarı Mimar Sinan bile bu sarayda sadece bir bölümü inşa etmiştir. Lakin bu mütevazı sarayın kendine özgü pandantif biçimli güzel binaları, nefis çinileri ve tabiatla iç içe geçmiş yapısı ile bulunduğu Sarayburnu; İstanbul’un neresinden bakılsa ona ihtişam verir. Bu doğal bir güzellik ve ihtişamdır. Topkapı Sarayı’nda hayat, içindeki yüzlerce hizmetli ve birkaç bin muhafız süvari (Sipahi-Altı bölük) israftan uzak, mütevazı şartlarda yaşanmıştır. Saray mutfağında ünlü Türk mutfağının en güzel örnekleri hazırlanmıştır. Kumaşlar 16. ve 17. yüzyılın en iyi dokumalarıdır. İnsanlar yemeklerini Çin porseleninde yemelerine rağmen dar mekânda yaşarlar; mütevazı, disiplinli ve programlı bir hayat sürerlerdi. Padişahın ihtişamlı kıyafeti bile sarayın içinden çok dışını etkilemek içindi ve aslında halk çok sade giyimli bir padişahı beğenmezdi.

See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.