Musa’nın Gülü Ergun Poyraz Togan Yayınları Araştırma İnceleme Kemal’in Askerleri Dr. Necip Hablemitoğlu ve E. Bnb. İhsan Güven’e İçindekiler Önsöz Abdullah Gül’ün Seyir Defteri Gül’ün Uçağında Soykırım Yalanı Propagandası Gül, MTTB ve Necip Fazıl Ailesini Kandırdı, Gazoz Satamadı Kilise’de Namaz Kılmış Gül’e İngiltere’de Fahri Doktor Unvanı Gül Evleniyor Oğulların İşi ABD’den Eşi Türkiye’den Davacı Türbanı Eninde Sonunda Çözeceğiz Cumhuriyetçi Dönemin Sonu Gelmiş İslam’a Aykırı Yasa Kalkacak Başbakanlığı Oğluna Borçlu Refah’ın Dışa Açılan Yüzü Alternatif Dışişleri Bakanı Ve MAHKÛMİYET Kayıp Trilyon Sanığı Erbakan’a İlk Bayrağı Açış Emanetçi Olmayacağım Tayyip’i Yahudiler İle Buluşturdu Buluşma Gerçekleşiyor Washington Çıkarması Gül Carnegie’de ABD Laikliği İstiyoruz Gül, Gizli Dünya Devleti’nde Yahudi Komitesi Ve Gül Gül ve Derin Amerika Geleneğe Karşı İlk: Aday Abdullah Gül’ün Gizli İşleri Erdoğan, Gül, Barzani ve Büyükanıt Gül’ün Namus Sözü Abdullah Bey Konuşuyor RP’ye ilginç Katılımlar Herkes etrafımda toplanırdı Çocukların Kazaları Yol ayrımında AKP WASP’lar Condi Abdullah Gül de Türklükten Rahatsız İnkâr size yakışır mı Abdullah Bey! Fetullahçılar ve Milli Görüş Protokole Diplomatlara Gözdağı Harf Devrimine De Karşılar Mı? Kemalizm Moral Bozuyor Veya Gül’ün Röntgeni Bu Sistem Bize Ters Atatürk İlkeleri Rahatsız Etmiş Ne Mutlu Türküm Diyene Sözüne Duyulan Kin Laiklik Islama Saldırmakmış Dindar Subayları Atarsanız Ülke Biter Kemalizmi Yaşatanları mı Vuracaksınız Kemalist Zihniyet Savaştan Kaçıyormuş Gül’ün dikeni Kıbrıs Sorununu AB Platformuna Taşıyan İkili Kıbrıs Meselesini İçinden Çıkılmaz Bir Hale Getirdi Gül’ün Karnesi Zayıf Alman Vakıfları, Leyla Zana ve Gül Eli Kanlı, Ağzı Kanlı, Gözü Kanlı Kuduz İt’ten Abdullah Gül’e Mektup PKK-KADEK ve AKP DEP’lilere Gizli Ziyaret 5 Trilyonluk MAHKÛM Zenginler Kulübü ABD’de basılan kitap Yoldan Nasıl Çıktılar Abdullah Bey’in İstekli Olduğunu Biliyordum Partinin İçine Virüs Girdi Mayasız Ekmek Gül’ün ABD Vatandaşlığı Gül ve Tayyip’in Dostları Cumhurbaşkanlığı adaylığı Adaylıktan Çekilmeyeceğim İşte Düşman ÖNSÖZ “70 yılın çok büyük yanlışları olmuştur. Çukurca’da dağa “Ne mutlu Türküm diye” yazmışsınız. Hala Diyarbakır’ın ortasında bu tür sloganlar yazılıdır. Maalesef resmi ideoloji, Türk milliyetçiliği şeklinde kendisini, ırki taassup olarak tezahür ettirmiştir.” Şeklinde konuşan Abdullah Gül bu konuşmayı sonradan öğrendiklerinden değil, Siirt’ten göç ettirilmelerinden daha önceleri içlerine ekilen kin tohumlarının yeşermeleri sonucunda yapmıştır. “Dini bir dönem kullandık dediği” kardeşinin açıklamalarından gördüğümüz gibi dini bir maske olarak kullanmışlardı. Daha sonra arkalarından hiç ayrılmadıkları İngiltere, İsrail ve ABD Büyükelçileri ile Ajanlarının yönlendirmeleri sonucunda Barzani ve Talabani ile dost, bizim insanlarımızla adeta düşman olmuşlardı. Abdullah Gül, “Batı medeniyetine yenildik” derken, 14 Mayıs 2000’de genel başkanlığa aday olduğu Fazilet Partisi Genel Kongresi’nde bastırdığı kitapçıkta Cumhuriyet dönemini: “Bizim için ortada bir mağlubiyet var, bunu aynen kabul etmemiz gerekir. Konu medeniyetlerle ilgili. Karşılaşma adeta medeniyetlerin karşılaşması. Bir Batı medeniyeti var bir de başından beri ileri sürdüğümüz tezler var. Bence bu, hüzünlü bir yolculuk. Ortada açıkça bir mağlubiyet var.” Olarak aktarıyordu. 6 Şubat 2005, Condi diye hitap ettiğini söylediği Rice’la yaptığı görüşme sonunda “Amerika kesinlikle doğru yolda. Dünya barışı için son 50 senede dünyada en çok Amerikalılar kendi insanlarını kaybetmişlerdir” diyebiliyor, Telafer’de Amerikalıların katlettiği soydaşlarımızı görmezden geliyordu. 13 Mart 2006, Kızılcahamam vekillere verdiği brifingde ise “Biz İran’ın nükleer programıyla ilgili olarak BOP kapsamında ABD ile birlikte hareket edeceğiz. Amacımız İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek” diyordu. ABD’nin bu proje ile 24 İslam ülkesinin sınırlarını değiştireceğini, zenginlik kaynaklarını ele geçirme hayali kurduğunu bile bile. 10 Mayıs 2000 tarihli, Elazığ’da yayınlanan ve Erbakan’a yakınlığı ile bilinen El-Aziz Gazetesi’nden Vahit Şekerci; “Gül Amerikan vatandaşı olduğunu neden gizliyor” başlığı altında Abdullah Gül’ün de, Tayyip Erdoğan’ın da ABD vatandaşı olduğunu yazıyordu: “1997’nin başlarında, önce Tayyip Erdoğan Amerikan rüyasını gerçekleştirdi ve ABD vatandaşlığına geçti. Erdoğan’ı daha sonra Abdullah Gül izledi ve böylece Gül için ABD serüveni başlamış oldu...” Bu olayı hocalarına sorduğumda acı acı gülümsedi ve başını salladı. Zaten kitabı okuduğunuzda Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın ABD vatandaşlığının daha da ötesine geçtiğini göreceksiniz. Kaldı ki, bu ülke daha önce de resmen ABD vatandaşı olmuş Başbakanlar görmekle birlikte, önemli olan, ABD çıkarları konusunda gösterilen hassasiyet ve bugün itibarıyla ABD vatandaşlığı iddiaları hakkında hiçbir dava açılmaması ve kamusal şahsiyetler hakkındaki bu savların kamuoyu ile paylaşılmasındaki kamu yararıdır. Abdullah Gül, 19 Ocak 2007 tarihinde stratejik müttefikimiz olarak lanse edilen aslında stratejik düşmanımız olan Amerika için övgüler düzüyordu: “ABD ile ilişkilerimiz önemlidir. Dünyanın süper gücünün gündem maddeleri bizim de gündem maddelerimizdir. Aramızdaki işbirliğinin stratejik boyutta olmasının anlamı, bu meselelerde ulaşılması gereken hedeflere ilişkin görüşlerimizin örtüşmesidir.” Musa’nın dikensiz gül bahçesindeki yeni tomurcuklarıyla buluşmak dileğiyle... Ergün Poyraz 29.04.2007, Ankara Muhterem milletime tavsiyem odur ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki ve vicdanındaki cevher-i asliyi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an vazgeçmesin!.. M. Kemal Atatürk
Description: