Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) Resimlerinde Anadolu Kadını İmgesi Received/Geliş: 15/06/2017 Elif MAMUR YILMAZ Accepted/Kabul : 03/09/2017 Öz Anadolu kadını İslamiyet’in kabulüne kadar yaşamın her alanında erkeklerle yan yana özgür bir şekilde her türlü sorumluluğu paylaştığı gibi Kurtuluş Savaşı’nda da hem cephede hem de cephe gerisinde erkeklerle birlikte mücadele vermiştir. Anadolu kadınının Kurtuluş Savaşı’ndaki büyük mücadelesi Türk resminde birçok sanatçının resimlerine konu olmuştur. Bu araştırmanın amacı, Milli mücadelede Anadolu kadınını konu alan bu sanatçıların resimlerinin incelenmesi, biçim ve içerik yönünden benzerlik ve farklılıkların ortaya konmasıdır. Araştırmada Milli Mücadele resimlerinde kadının da konu edinildiği ressamlardan altısının birer yapıtı amaçlı örneklem yoluyla belirlenmiş ve doküman analizi tekniğiyle çözümlenmiştir. Araştırma kapsamında incelenen resimlerde genellikle Anadolu kadınlarının kararlı bir şekilde siperde savaşan askerlere mermi ve diğer bazı malzemeleri savaş alanına yetiştirmeye çalıştıkları ve savaşın zorlu şartlarına rağmen yanlarında çocukları ile savaşan askerlere destekleri ile betimlendikleri görülmektedir. İncelenen resimlerde, Kurtuluş Savaşının kahramanlarından biri olan Anadolu Kadınının onurlu duruşu farklı sanatçılar tarafından farklı tarzlarda olmasına rağmen, aynı duygularla betimlendiği, savaşın dramatik boyutundan çok güç, onur, dayanışma, yücelik duyguları yaratan içeriklerle özgürlük ve kurtuluş inancı bu resimlerin ana temasını oluşturduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: Kurtuluş Savaşı, Milli Mücadele, Türk Resim Sanatı, Anadolu Kadını, Resim sanatçısı Yrd. Doç. Dr. / Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü / 0 (454) 3121200-2139 / [email protected] 161 Elif MAMUR YILMAZ Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) Resimlerinde Anadolu Kadını İmgesi Giriş The Image of Anatolian Women in Paintings Depicting the War of Independence Orta Asya Türk toplumlarında kadın, aile yaşamında, mirasta, devlet yönetiminde erkeklerle eşit haklara sahip olmasının yanı sıra özgür bir şekilde her alanda çalışma hakkına da sahip olmuştur. İslamiyet’in kabulü, kadınların bu hak ve özgürlüklerinde kısıtlamalara neden Abstract Anatolian women took an active part in the struggle in the Turkish War of Independence with men both olmuştur. Dolayısı ile kadınların hak kaybı durumu zamanla toplumsal ve siyasal yaşamdan in the battlefield and in the hinterland, just as they had been together with men, sharing every responsibility in every aspect of life prior to the acceptance of Islam. The great struggle of Anatolian çıkarılarak erkeğin oldukça gerisinde bırakılmasına da neden olmuştur. “Ataerkil toplum erkek women in the War of Independence has been the subject of works of art by many Turkish painters. The merkezli yapısı içinde, sevilen kadın, doğuran kadın ve hizmet eden kadın kodlamalarıyla purpose of this research is to examine the pictures of these artists who are about Anatolian women in national struggle, to reveal similarities and differences in terms of form and content.In this research, the kadının rolünü belirleşmiştir. Güç kavramını erkeğe yükleyen ataerkil toplum kadını zarif, güzel six elements of the National Struggle were identified through the sample for the purpose of their works and analyzed by document analysis technique. ve fedakâr tanımlamıştır. Kadın, korunması gereken bir yaratıktır; bu nedenle erkeğin gücüne gereksinimi vardır. Toplum düzeni, bu tanımlar doğrultusunda yapılanan aile birimi içinde It was concludedfrom the analysis that Anaolian women were depicted while trying to transport bullets and other equipment the soldiers fighting in trenches needed to the battlefield and trying to help the kadına ve erkeğe ev içi-ev dışı görevler yüklemiştir (Ödekan, 1999, s.26). Tanzimat ve soldiers in spite of harsh conditions with their children. Despite the fact that the dignified position of the Meşrutiyet döneminde Batılılaşma amaçlı yenilikler ve değişimler kapsamında kadınlara bazı Anatolian woman, who is one of the heroes of the War of Independence, is in different styles, the images that are described in the pictures inspired by the same sentiments and with the content that creates haklar tanınmıştır. Ancak kadına tanınan bu hakların çok sınırlı olması nedeniyle yapılan feelings of power, honor, solidarity and glory from the dramatic dimension of the war have reached the result of freedom and liberation. değişimler tam anlamıyla kadının hak ettiği şekilde ve toplumu çağdaş bir düzeye taşıyacak Key words: Turkish War of Independence, Turkish Art of Painting, Anatolian Women, ilericilikte olamamıştır. Mondros Mütarekesi’ni izleyen 1912-1922 yılları, Türk Kurtuluş Savaşı ile, çöken Osmanlı Devleti yerine yepyeni ve bağımsız bir Türk Devleti’nin kurulmasını amaçlayan bir ulusal silkiniş ve kurtuluş hareketine sahne olmuştur (Korur, 2008, s.1). Kurtuluş hareketi, Anadolu’nun kısıtlı olanakları ve Osmanlı Hükümetine rağmen düşmanlara karşı yürütülen milli bir mücadele niteliği taşımaktadır. Milli Mücadele’nin başlıca insan kaynağını 8-8,5 milyon dolayındaki Türk nüfusu temsil etmekteydi. Kaplan (2009, s.19) bu sınırlı sayıdaki nüfus durumunu “Savaşlardaki kayıplarla Türk toplumunun yapısı tamamen değişmiş, toplumun 18-35 yaşları arasındaki erkek gücünde büyük bir gedik açılmıştır” şeklinde ifade etmektedir. Savaş sürecindeki yokluk, yoksulluk ve yorgunluğun yanı sıra verem ve sıtma gibi hastalıklar insan kaynağını son derece verimsiz kılan bir başka önemli etken olmuştur. Dolayısıyla bu ağır koşullar altında yurdun her köşesinden kadınlar kurtuluş hareketine katılmak durumunda kalmıştır. Anadolu kadını görev ve sorumluluklarının bilinci ile Milli Mücadele dönemi boyunca ülkesinin işgalden kurtuluşu için bizzat ön cephede savaşa katılmıştır. Sarıhan (2007, s.311) “Savaş tarih boyunca kadınları çeşitli biçimlerde etkilemiş olmakla birlikte, Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi birçok kadının bireysel olarak veya gruplar halinde silah kuşanması nadir görülen olaylardandır” şeklindeki açıklamasıyla Anadolu kadınının azmini ve mücadelesini dile getirmektedir. Anadolu kadınının mücadelesi yalnızca cephe mücadelesi ile sınırlı kalmamıştır. Cephe gerisinde de yaralıların bakımını yapmak, cepheye cephane taşımak, cephane imalathanelerinde 162 KSBD, Sonbahar 2017, Y. 9, C. 9, Kadın Özel Sayısı, s.161-176 Giriş The Image of Anatolian Women in Paintings Depicting the War of Independence Orta Asya Türk toplumlarında kadın, aile yaşamında, mirasta, devlet yönetiminde erkeklerle eşit haklara sahip olmasının yanı sıra özgür bir şekilde her alanda çalışma hakkına da sahip olmuştur. İslamiyet’in kabulü, kadınların bu hak ve özgürlüklerinde kısıtlamalara neden Abstract Anatolian women took an active part in the struggle in the Turkish War of Independence with men both olmuştur. Dolayısı ile kadınların hak kaybı durumu zamanla toplumsal ve siyasal yaşamdan in the battlefield and in the hinterland, just as they had been together with men, sharing every responsibility in every aspect of life prior to the acceptance of Islam. The great struggle of Anatolian çıkarılarak erkeğin oldukça gerisinde bırakılmasına da neden olmuştur. “Ataerkil toplum erkek women in the War of Independence has been the subject of works of art by many Turkish painters. The merkezli yapısı içinde, sevilen kadın, doğuran kadın ve hizmet eden kadın kodlamalarıyla purpose of this research is to examine the pictures of these artists who are about Anatolian women in national struggle, to reveal similarities and differences in terms of form and content.In this research, the kadının rolünü belirleşmiştir. Güç kavramını erkeğe yükleyen ataerkil toplum kadını zarif, güzel six elements of the National Struggle were identified through the sample for the purpose of their works and analyzed by document analysis technique. ve fedakâr tanımlamıştır. Kadın, korunması gereken bir yaratıktır; bu nedenle erkeğin gücüne gereksinimi vardır. Toplum düzeni, bu tanımlar doğrultusunda yapılanan aile birimi içinde It was concludedfrom the analysis that Anaolian women were depicted while trying to transport bullets and other equipment the soldiers fighting in trenches needed to the battlefield and trying to help the kadına ve erkeğe ev içi-ev dışı görevler yüklemiştir (Ödekan, 1999, s.26). Tanzimat ve soldiers in spite of harsh conditions with their children. Despite the fact that the dignified position of the Meşrutiyet döneminde Batılılaşma amaçlı yenilikler ve değişimler kapsamında kadınlara bazı Anatolian woman, who is one of the heroes of the War of Independence, is in different styles, the images that are described in the pictures inspired by the same sentiments and with the content that creates haklar tanınmıştır. Ancak kadına tanınan bu hakların çok sınırlı olması nedeniyle yapılan feelings of power, honor, solidarity and glory from the dramatic dimension of the war have reached the result of freedom and liberation. değişimler tam anlamıyla kadının hak ettiği şekilde ve toplumu çağdaş bir düzeye taşıyacak Key words: Turkish War of Independence, Turkish Art of Painting, Anatolian Women, ilericilikte olamamıştır. Mondros Mütarekesi’ni izleyen 1912-1922 yılları, Türk Kurtuluş Savaşı ile, çöken Osmanlı Devleti yerine yepyeni ve bağımsız bir Türk Devleti’nin kurulmasını amaçlayan bir ulusal silkiniş ve kurtuluş hareketine sahne olmuştur (Korur, 2008, s.1). Kurtuluş hareketi, Anadolu’nun kısıtlı olanakları ve Osmanlı Hükümetine rağmen düşmanlara karşı yürütülen milli bir mücadele niteliği taşımaktadır. Milli Mücadele’nin başlıca insan kaynağını 8-8,5 milyon dolayındaki Türk nüfusu temsil etmekteydi. Kaplan (2009, s.19) bu sınırlı sayıdaki nüfus durumunu “Savaşlardaki kayıplarla Türk toplumunun yapısı tamamen değişmiş, toplumun 18-35 yaşları arasındaki erkek gücünde büyük bir gedik açılmıştır” şeklinde ifade etmektedir. Savaş sürecindeki yokluk, yoksulluk ve yorgunluğun yanı sıra verem ve sıtma gibi hastalıklar insan kaynağını son derece verimsiz kılan bir başka önemli etken olmuştur. Dolayısıyla bu ağır koşullar altında yurdun her köşesinden kadınlar kurtuluş hareketine katılmak durumunda kalmıştır. Anadolu kadını görev ve sorumluluklarının bilinci ile Milli Mücadele dönemi boyunca ülkesinin işgalden kurtuluşu için bizzat ön cephede savaşa katılmıştır. Sarıhan (2007, s.311) “Savaş tarih boyunca kadınları çeşitli biçimlerde etkilemiş olmakla birlikte, Kurtuluş Savaşı’ndaki gibi birçok kadının bireysel olarak veya gruplar halinde silah kuşanması nadir görülen olaylardandır” şeklindeki açıklamasıyla Anadolu kadınının azmini ve mücadelesini dile getirmektedir. Anadolu kadınının mücadelesi yalnızca cephe mücadelesi ile sınırlı kalmamıştır. Cephe gerisinde de yaralıların bakımını yapmak, cepheye cephane taşımak, cephane imalathanelerinde 163 Elif MAMUR YILMAZ Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) Resimlerinde Anadolu Kadını İmgesi çalışmak, askerler için dikimhanelerde giyecek dikmek, ordu için yiyecek, giyecek ve para toplamak, işgalleri protesto etmek için mitinglere katılmak, protesto telgrafları çekmek ve cemiyetler etrafında örgütlenmek şeklinde düşmana karşı vatanını koruma şeklinde gerçekleşmiştir. Bu zorlu mücadeleye bizzat tanık olan Mustafa Kemal Atatürk “Dünyada hiçbir milletin kadını, “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez” sözleriyle Anadolu kadınını kahraman olarak tanımlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu kadınının Milli Mücadelede gösterdiği bu çaba ve özveriden dolayı Osmanlı hükümetinin yıkılışı ve Cumhuriyetin kurulmasının hemen ardından yeni devletin inşa edilmesi sürecine en büyük katkıyı kadınların sağlayacağı inancını taşımaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, bu inançla kadının toplum içindeki yeri, hak ve özgürlükleri mücadelesine büyük destek vermiş, gittiği birçok yerde kadın inkılâbı üzerine konuşmalar yapmıştır. Mustafa Kemal Atatürk bu konuşmalarından birinde kadının zamanla tüm alanlarda erkeklerle eşit tutulacağı yönündeki inancını şu sözlerle dile getirmiştir: “Kadının en büyük görevi analıktır. İlk terbiye verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse, bu görevin asıl önemi layıkı ile anlaşılır. Binaenaleyh kadınlarımız da bilinçli olacaklar ve erkeklerin seçtikleri bütün öğrenim derecesinden geçeceklerdir. Sonra kadınlar sosyal hayatta erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin destek ve yardımcısı olacaklardır” (Savcı, 1973, s.157) Berktay (2002, s.275)’a göre, Osmanlı zamanında birçok kez yenileşme, kalkınma çabaları olmasına rağmen hiçbiri de tam bir başarıya ulaşamamıştır. Çünkü yenileşme ve kalkınma asıl olana, yani bu işin dinamizmi için olmazsa olmazı olan kadınlarımızdan başlamamıştır! Gazi Mustafa Kemal Paşa bunun farkında olup; kalkınma ve yenileşme için kadının en önde olmasını istemiştir. Bu nedenle hazırlanan tüm yenileşme hareketlerinde kadını en önde tutmuştur. Bu konuda Gazi’nin “Daha selâmetle, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır. Büyük Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmî, ahlakî, içtimaî iktisadî hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapmak yoludur” şeklindeki hitabı kadına verdiği değerin açık göstergesidir. Cumhuriyetle birlikte yaşamın her alanında boy göstermeye başlayan kadınlar, sanatçı olarak sanatın öznesi, model olarak sanatın nesnesi biçiminde sanat alanında da var olmaya başlamışlardır. Ödekan (1999, s. 26) ’a göre “kadın sanatta ya esin perisidir ve sanat üretiminin dinamizmine ivme kazandırmıştır, ya da sanat yapıtını biçimlendirme sürecinde model olmuştur.” Anadolu kadınının Kurtuluş Savaşında verdiği zorlu mücadelenin Türk resminde bir 164 KSBD, Sonbahar 2017, Y. 9, C. 9, Kadın Özel Sayısı, s.161-176 çalışmak, askerler için dikimhanelerde giyecek dikmek, ordu için yiyecek, giyecek ve para çok sanatçıyı etkilediği ve onlara esin kaynağı olduğu görülür. Bu sanatçılardan özellikle Ruhi toplamak, işgalleri protesto etmek için mitinglere katılmak, protesto telgrafları çekmek ve Arel, Üsküdarlı Cevat, Ali Cemal, A. Sami Boyar, Arif Kaptan, Ercüment Kalmık, Diyarbakırlı cemiyetler etrafında örgütlenmek şeklinde düşmana karşı vatanını koruma şeklinde Tahsin, Halil Dikmen, Cemal Tollu, Ali Çelebi, Zeki Kocamemi, İbrahim Çallı, Sami Yetik, gerçekleşmiştir. Avni Lifij, Hikmet Onat, Namık İsmail, Abidin Elderoğlu, Hayri Çizel gibi sanatçılar Milli Mücadelede kadını da konu edinen sanatçılar arasındadır. Kadının Milli Mücadeledeki yerini konu alan bu sanatçıların resimlerinin biçim ve içerik Bu zorlu mücadeleye bizzat tanık olan Mustafa Kemal Atatürk “Dünyada hiçbir milletin açısından incelenmesi Cumhuriyet düşüncesinin kadına bakış perspektifine vurgu açısından kadını, “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte önemli olduğu kadar, gelecekte gerçekleştirilecek araştırmalara kaynaklık etmesi bakımından Anadolu kadını kadar himmet gösterdim diyemez” sözleriyle Anadolu kadınını kahraman olarak önemlidir. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı Milli mücadelede Anadolu kadınını konu alan bu tanımlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu kadınının Milli Mücadelede gösterdiği bu çaba sanatçıların resimlerinin incelenmesi, biçim ve içerik yönünden benzerlik ve farklılıkların ortaya ve özveriden dolayı Osmanlı hükümetinin yıkılışı ve Cumhuriyetin kurulmasının hemen konmasıdır. ardından yeni devletin inşa edilmesi sürecine en büyük katkıyı kadınların sağlayacağı inancını taşımaktadır. Mustafa Kemal Atatürk, bu inançla kadının toplum içindeki yeri, hak ve Yöntem özgürlükleri mücadelesine büyük destek vermiş, gittiği birçok yerde kadın inkılâbı üzerine konuşmalar yapmıştır. Mustafa Kemal Atatürk bu konuşmalarından birinde kadının zamanla Bu araştırmada yukarıda adları verilen ve Milli Mücadele resimlerinde kadının da konu tüm alanlarda erkeklerle eşit tutulacağı yönündeki inancını şu sözlerle dile getirmiştir: edinildiği ressamlardan Halil Dikmen’in “İstiklal Savaşı’nda Mermi Taşıyan Kadınlar”, Hayri “Kadının en büyük görevi analıktır. İlk terbiye verilen yerin ana kucağı olduğu Çizel’in “Cepheye Yardım”, Şeref Akdik’in “kurtuluş Savaşı’nda Ekmek Saçlarından Süngü düşünülürse, bu görevin asıl önemi layıkı ile anlaşılır. Binaenaleyh kadınlarımız da Yapımı”, İbrahim Çalllı’nın “İstiklal Harbi’nde Vatan Müdafaasına Koşan Zeybekler” Abidin bilinçli olacaklar ve erkeklerin seçtikleri bütün öğrenim derecesinden geçeceklerdir. Elderoğlu’nun “Ayrılış” ve Zeki Faik İzer’in “İnkilap Yolunda” adlı yapıtları amaçlı örneklem Sonra kadınlar sosyal hayatta erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin destek ve yoluyla belirlenmiş ve doküman analizi tekniğiyle çözümlenmiştir. yardımcısı olacaklardır” (Savcı, 1973, s.157) Bulgular ve Yorumlar Berktay (2002, s.275)’a göre, Osmanlı zamanında birçok kez yenileşme, kalkınma çabaları olmasına rağmen hiçbiri de tam bir başarıya ulaşamamıştır. Çünkü yenileşme ve Kadın imgesinin tuvale yansıması hemen hemen her dönemde ve her kültürde sanatın kalkınma asıl olana, yani bu işin dinamizmi için olmazsa olmazı olan kadınlarımızdan öncelikli konularından biri olmuştur. Kadın sanat eserlerine tarih öncesi çağlardan günümüze başlamamıştır! Gazi Mustafa Kemal Paşa bunun farkında olup; kalkınma ve yenileşme için tapılan, ilham veren, satılan, değişen ya da değiştiren rollerle yansımıştır (Mamur, 2012, s.2). kadının en önde olmasını istemiştir. Bu nedenle hazırlanan tüm yenileşme hareketlerinde kadını Kurtuluş Savaşı Döneminin ressamları Türk kadınının bağımsızlık ve vatan sevgisi uğruna en önde tutmuştur. Bu konuda Gazi’nin “Daha selâmetle, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol sergilediği büyük fedakârlıklarını anlatan farklı tarzlarda yapılmış resimleri ile bu savaşın ne zor vardır. Büyük Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, şartlarda kazanıldığını ve Anadolu kadınının da bu savaşlardaki onurlu duruşunu tuvallerine Türk kadınını ilmî, ahlakî, içtimaî iktisadî hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve yansıtarak belgelemişlerdir. Bu ressamlardan Halil Dikmen’in Resim 1’de görülen “İstiklal koruyucusu yapmak yoludur” şeklindeki hitabı kadına verdiği değerin açık göstergesidir. Savaşı’nda Mermi Taşıyan Kadınlar” isimli eserinin konusunu cephede savaşan askerlere mermi ve malzeme taşıyan kadınlar oluşturmaktadır. Cumhuriyetle birlikte yaşamın her alanında boy göstermeye başlayan kadınlar, sanatçı olarak sanatın öznesi, model olarak sanatın nesnesi biçiminde sanat alanında da var olmaya Kurtuluş Savaşı’nda İstanbul’dan İnebolu’ya gelen mühimmatın Ankara’ya ulaştırılması başlamışlardır. Ödekan (1999, s. 26) ’a göre “kadın sanatta ya esin perisidir ve sanat üretiminin gerekiyordu. Erkekler cephede olduğu için bu lojistik desteğin cepheye ulaştırmasını kadınlar, dinamizmine ivme kazandırmıştır, ya da sanat yapıtını biçimlendirme sürecinde model çocuklar ve yaşlılar gerçekleştirmek zorundaydı. Yıldırım (2016, s.75) bu durum ile ilgili olmuştur.” Anadolu kadınının Kurtuluş Savaşında verdiği zorlu mücadelenin Türk resminde bir olarak Rauf Orbay’ın gözlemlerini şu şekilde ifade etmektedir: 165 Elif MAMUR YILMAZ Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) Resimlerinde Anadolu Kadını İmgesi …İnebolu’dan Çankırı’ya kadar cephe gerisindeki geri hizmetlerin % 90’ının, kadınlar tarafından, erkekleri mahcup edecek derecede gayret ve fedakârlıkla yapılmakta olduğunu görmekteyiz. Bu fedakâr kadınların arasında emzikte çocukları olan mübarek analar da var. Yavruları kucaklarında, kağnıları önlerinde, üvendireleri ellerinde, Ankara’ya ve cepheye cephane naklediyorlar.… Kurtuluş Savaşı Türk kadınının cesaret ve özverisinin doruğa çıktığı, siyasal etkinliklere katılımının gerçekleştiği bir dönem olmuştur. Dolayısıyla kadın imgesi tuvallere protesto gösterilerinden, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine, konferanslardan, cephe gerisi sevkiyata ve cephede savaşmaya kadar her alanda yansımıştır (Demiröz, 1984, s. 11). Resim 1. Halil DİKMEN “İstiklal Savaşı’nda Mermi Taşıyan Kadınlar” (1933, 1,43x2,45 boyutlarında) İstanbul Resim Heykel Müzesi http://www.leblebitozu.com adresinden 15.09.2017 tarihinde alınmıştır. Halil Dikmen’in bu resminde kahverengi ve gri tonlar resmin yapıldığı dönemdeki savaş atmosferine gönderme yapılmaktadır. Ön planda sert ve erkeksi yüz çizgileri ile yöresel kıyafetleri içinde sağdan sola doğru sıralanan kadınlar göze çarpmaktadır. Resimdeki kadın grubunun arasında bir kız ve bir erkek çocuk ve iki hayvan yer almaktadır. Kadınların üçü ve erkek çocuk çıplak ayaklı resmedilmiştir. Kadınların yalınayak yürümesi ve çocukların da malzeme taşıması savaş süresince tüm halkın askerlere verdiği desteği ifade etmektedir. Sanatçı, resimdeki tüm kadınları oldukça iri, heybetli ve erkeksi yüzleri ile idolleştirerek dönemin kadınlarının savaştaki etkisi ve gücüne vurgu yapmıştır. Sanatçı bu kadınları erkek tipli tasvir ederek yalnız kalan, hayat karşısında mücadeleci ruha sahip olmak zorunda bırakılan Anadolu kadınlarının güçlü kadın imajlarını pekiştirmek ve cephede savaşan erkeklerle eşit konumda olduklarına vurgu yapmaktadır. 166 KSBD, Sonbahar 2017, Y. 9, C. 9, Kadın Özel Sayısı, s.161-176 …İnebolu’dan Çankırı’ya kadar cephe gerisindeki geri hizmetlerin % 90’ının, kadınlar Resmin geri planında dik dağlar ve bu dağların arasında bir köy görünmektedir. tarafından, erkekleri mahcup edecek derecede gayret ve fedakârlıkla yapılmakta Resimde heybetli ve geçilmez dağlar savaş sırasında yaşanılan ciddi sorunları simgelemektedir. olduğunu görmekteyiz. Bu fedakâr kadınların arasında emzikte çocukları olan mübarek Gökyüzü karanlık olmasına rağmen figürler sağ üst köşeden güçlü bir ışıkla aydınlanmaktadır. analar da var. Yavruları kucaklarında, kağnıları önlerinde, üvendireleri ellerinde, Bu şekilde savaş ruhu dramatik bir tarzda yansıtılmaya çalışılmıştır. Resmin merkezinde yer Ankara’ya ve cepheye cephane naklediyorlar.… alan kadın elini uzatmış ileriyi işaret etmekte ve hemen arkasındaki kadınlar ise adeta onun işaretinden güç almaktadır. Resimdeki kadınlar, bu kurak ve kıraç alanda tepeleri aşarak Kurtuluş Savaşı Türk kadınının cesaret ve özverisinin doruğa çıktığı, siyasal etkinliklere yollarına devam etmekte kararlıdırlar. Yola devam etmek, ileriye gitmek fikri Kurtuluş katılımının gerçekleştiği bir dönem olmuştur. Dolayısıyla kadın imgesi tuvallere protesto Savaşı'nda zorluklarla mücadele amacıyla güçlerini birleştiren asker ve halkın tüm olumsuz gösterilerinden, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine, konferanslardan, cephe gerisi sevkiyata ve şartlara rağmen kararlılığını ve uyumunu temsil etmektedir. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı ele alan cephede savaşmaya kadar her alanda yansımıştır (Demiröz, 1984, s. 11). yapıtlar, askerlerin ve halkın birlikteliğini gözler önüne sererek, cephe gerisindeki sınırlı insan ve savaş malzemesine gönderme yaparak Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndaki özveri, fedakârlık ve ortak bir amaç için mücadele ruhunu ortaya koyar. Resimdeki figürlerin elbiselerinin kıvrımları pürüzsüz renk tonlamaları ile keskin ve sert bir görünümde verilmiştir. Bu şekilde gidilen yöne doğru hareket oluşturularak dağlardaki kıvrımlarla bütünlük oluşturulmuştur. Resimdeki yüzey eşit bölümlere ayrılmıştır. “Çağımızda belki bir daha görülemeyeceği belirlenen, yolsuz, araçsız ve ancak sırtta taşınan cephaneler ve kağnıların sürüklediği malzeme ve donatım yapmağa çalışan bir ordu, ulus birlikteliğinin bu görünüşü gerçekten ilginç bir olay içindeliği vermektedir” (Elibal, 1973, s.21). Sanatçı bu resmi ile Anadolu halkının bağımsızlık ve kurtuluş özlemi ile bir bütün olarak nasıl çalıştıklarını belgelemek istemiştir. Sanatçının gözünde Anadolu kadınını yücelten; yaşadığı zorluklar karşısında dik duruşunu ve mücadeleci yönünü kaybetmemesi olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk Resim 1. Halil DİKMEN “İstiklal Savaşı’nda Mermi Taşıyan Kadınlar” (1933, 1,43x2,45 “Kimse inkâr edemez ki, bu savaşta ondan evvelki savaşlarda milletin yaşama yeteneğini tutan boyutlarında) İstanbul Resim Heykel Müzesi http://www.leblebitozu.com adresinden 15.09.2017 hep kadınlarımızdır. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren, ürünleri tarihinde alınmıştır. pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber, Halil Dikmen’in bu resminde kahverengi ve gri tonlar resmin yapıldığı dönemdeki sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip savaş atmosferine gönderme yapılmaktadır. Ön planda sert ve erkeksi yüz çizgileri ile yöresel cephenin savaş malzemesini taşıyan hep onlar, hep o ulvi, o özverili, o ilahi Anadolu kadınları kıyafetleri içinde sağdan sola doğru sıralanan kadınlar göze çarpmaktadır. Resimdeki kadın olmuştur.” (ASD, II, s. 152. Akt. Özkan, 2014, s.31-32) sözleri ile Türk kadının bu grubunun arasında bir kız ve bir erkek çocuk ve iki hayvan yer almaktadır. Kadınların üçü ve mücadelesine hayranlığını dile getirmiştir. erkek çocuk çıplak ayaklı resmedilmiştir. Kadınların yalınayak yürümesi ve çocukların da malzeme taşıması savaş süresince tüm halkın askerlere verdiği desteği ifade etmektedir. Sanatçı, resimdeki tüm kadınları oldukça iri, heybetli ve erkeksi yüzleri ile idolleştirerek dönemin kadınlarının savaştaki etkisi ve gücüne vurgu yapmıştır. Sanatçı bu kadınları erkek tipli tasvir ederek yalnız kalan, hayat karşısında mücadeleci ruha sahip olmak zorunda bırakılan Anadolu kadınlarının güçlü kadın imajlarını pekiştirmek ve cephede savaşan erkeklerle eşit konumda olduklarına vurgu yapmaktadır. 167 Elif MAMUR YILMAZ Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) Resimlerinde Anadolu Kadını İmgesi Resim 2. Hayri ÇİZEL ”Cepheye Yardım” http://maksivizyon.blogspot.com.tr adresinden 15.09.2017 tarihinde alınmıştır. Kurtuluş savaşı konusu benzer duygularla Resim 2’de Hayri Çizel’in “Cepheye Yardım” adlı eserinde de betimlenmiştir. Sanatçının bu resminde en ilkel araçlarla toprak yollarda cepheye lojistik destek sağlayan bir başka Anadolu kadını grubu yer almaktadır. “Oğullarını ve kocalarını cephenin ateş hattına gönderen ihtiyar babalar ve analarla, genç kadınlar kağnı ve öküzden ibaret bir mukaddes varlık olan vasıtalarının başına geçerek orduyu takip etmişler ve malzemelerinin ilkelliğine rağmen, ruhlarındaki gayret ve fedakârlık hisleri ile düşmanın binlerce otomobilden oluşan bir muazzam nakliye sistemi teşkil eden ilmi vasıtalarıyla rekabet eylemişlerdir” (ASD, I, s.322, Akt. Özkan, 2014, s.32). Anadolu kadını bu resimde de görüldüğü gibi cephe gerisinde erkeklerle omuz omuza mücadele vermektedir. 168 KSBD, Sonbahar 2017, Y. 9, C. 9, Kadın Özel Sayısı, s.161-176 Resim 3. Şeref AKDİK. “Kurtuluş Savaşı’nda Ekmek Saçlarından Süngü Yapımı. Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu halkının bağımsızlık ve kurtuluş özlemi ile bir bütün olarak çalıştıklarını belgeleyen resimlerden bir diğeri de Şeref Akdik’in “Kurtuluş Savaşı’nda Resim 2. Hayri ÇİZEL ”Cepheye Yardım” http://maksivizyon.blogspot.com.tr adresinden 15.09.2017 tarihinde alınmıştır. Ekmek Saçlarından Süngü Yapımı” adlı eseridir. Tabloda renkten daha çok desene, ışık ve gölgeye önem verilerek savaş ruhu dramatik bir tarzda yansıtılmıştır. Resim 4’de kadınlı ve Kurtuluş savaşı konusu benzer duygularla Resim 2’de Hayri Çizel’in “Cepheye erkekli bir grup aynı çalışma sahasında birlikte ekmek saçlarından savaş aletleri yapmaktadır. Yardım” adlı eserinde de betimlenmiştir. Sanatçının bu resminde en ilkel araçlarla toprak Savaş dönemindeki bu durum Hoş (2001, s. 74) tarafından “Savaş, kadını etkin kılmakla yollarda cepheye lojistik destek sağlayan bir başka Anadolu kadını grubu yer almaktadır. birlikte, şeriatın üstünlük ilkesini de sarsmıştı. Şeriatın üstünlük ilkesinin yıkılmaya başlaması “Oğullarını ve kocalarını cephenin ateş hattına gönderen ihtiyar babalar ve analarla, genç ile sokakta birlikte gezemeyen aynı ülke vatandaşı kadını ile erkeği, günah olup olmadığı kadınlar kağnı ve öküzden ibaret bir mukaddes varlık olan vasıtalarının başına geçerek orduyu düşünülmeden aynı çalışma sahası içinde yan yana görülmektedir” şeklinde ifade edilmektedir. takip etmişler ve malzemelerinin ilkelliğine rağmen, ruhlarındaki gayret ve fedakârlık hisleri ile düşmanın binlerce otomobilden oluşan bir muazzam nakliye sistemi teşkil eden ilmi vasıtalarıyla rekabet eylemişlerdir” (ASD, I, s.322, Akt. Özkan, 2014, s.32). Anadolu kadını bu resimde de görüldüğü gibi cephe gerisinde erkeklerle omuz omuza mücadele vermektedir. 169 Elif MAMUR YILMAZ Kurtuluş Savaşı (Milli Mücadele) Resimlerinde Anadolu Kadını İmgesi Resim 4. İbrahim ÇALLI. “İstiklal Harbi’nde Vatan Müdafaasına Koşan Zeybekler” (1923, 153x183 boyutlarında) İstanbul Resim Heykel Müzesi. http://www.leblebitozu.com adresinden 15.09.2017 tarihinde alınmıştır. Resim 4’de İbrahim Çallı’nın milli mücadeleyi anlatan resimler arasında sayılan “İstiklal Harbi’nde Vatan Müdafaasına Koşan Zeybekler” adlı eserinde ata binmek üzere hazırlanan bir zeybek, onu uğurlamaya gelen kadınlı erkekli bir grup insan yer almaktadır. Eserin kompozisyonunda bütünlük hâkimdir. İzlenimci renk özelliklerine dikkat edilen çalışmada ayrıntıya da önem verilmiştir. Resimde desenden ziyade renkçi bir tarz görülür. Sıcak ve soğuk renklerin bir denge içinde olduğu bu eserde dört zeybek ve onları uğurlamaya gelmiş kadınlar görülüyor. Ortadaki beyaz at zaferi temsil etmektedir. Sol köşede sırtı dönük elinde silahı olan bir efe ve sırtlarına mermileri kuşanmış başka efeler görülmektedir. Arka plandaki mor-mavi renklerdeki dağlar günün doğuşu ya da batışında ortamın aldığı renkleri çağrıştırmaktadır. “Çallı, lirik fırça vuruşlarının biçimlendirdiği, renk lekelerinin dokuduğu, coşku dolu resimlerin üretimine ara verip, ayrıntı yerine büyük lekesel yorumlara, ışık yerine geometrik plan dağılımına, devinim yerine statik dengelere önem veren bir anlayışa yönelmiştir” (Giray, 2000, s. 112). “Resmin ön planında; solda zeybeklerden biri, elinde silahı, üzeri bir örtü ile örtülmüş bir yükseklik üzerine oturmuş (altında herhalde bir cephane sandığı olsa gerek), bir kadınla konuşuyor; arkasında, o çağın kılığı ile iki kadın daha: kırmızı ve mavi çizgili çarşafları içinde, her birinin yalnızca bir gözleri açık; sağda iki zeybek, ayakta durmakta, 170
Description: