Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer 2012, p. 275-298, ANKARA-TURKEY KAZAK TÜRKÇESİNİN SÖZ VARLIĞINDAKİ RUSÇA ALINTILAR VE SES DEĞİŞMELERİ Emine ATMACA* ÖZET Türkistan lehçeleri konuşurları ve Ruslar, çok eski dönemlerden itibaren sosyal, siyasi ve kültürel etkileşimler sonucunda kelime alışverişinde bulunmuştur. XVI. ve XVII. yüzyıllarda yerleşilen mahallin etkisiyle olsa gerek iki halk arasındaki bu kelime alış veriş münasebetleri hızla artmaya başlamıştır. Bugün Rusçada bu kelime alış verişinin çokluğunu Rusçanın köken bilgisi sözlüğünü hazırlayan Maks Fasmer’in “Etimologiçeskiy Slovar Ruskogo Yazıka” adlı çalışmasından öğreniyoruz. Aynı şekilde Kazak dil biliminin önemli temsilcilerinden K. Ahanov “Til Biliminin Negizderi”, A. Hasenov “Til Bilimi” ve M. Balakayev “Kazak Til Biliminin Meseleleri” adlı çalışmalarında Rusça alıntı kelimeleri, kirme sözder (~alıntı kelimeler) başlığı altında, alıntılanan kelimelerin alınma sebeplerini ve Kazak Türkçesindeki durumlarını örneklerden hareketle vermişlerdir. Bu makalede, Kazak Türkçesinin söz varlığındaki Rusçadan alıntı yapılan kelimeler tespit edilmiş ve bu kelimelerdeki ses olayları üzerinde durulmuştur. Kazak Türkçesinin söz varlığındaki Rusçadan alıntı kelimeler, ya doğrudan ya da dolaylı yollardan konuşma diline ve yazı diline girmiştir. Konuşma dilindeki alıntı kelimelerin büyük bir çoğunluğu Ekim (~Kazan) devriminden önce Kazak Türkçesinin ses yapısına uydurulurken devrimden sonra yazı dilindeki alıntı kelimelerde Rus imlası özellikle korunmuştur. Ekim (~Kazan) ihtilâline kadar Kazak Türkçesine Rusçadan veya Rusça aracılığıyla başka dillerden geçen kelimelerde de Rusça biçimler korunmuştur. Eklerle genişletilmiş kelimeler alınacağı zaman da Rusça alıntı kelimenin kök veya gövdesi aynen alınmış ve Rusça eklerin yerine Kazak Türkçesi kendi eklerini yerleştirmiştir. Anahtar Kelimeler: Dil, Kazak Türkçesi, Rusça, söz varlığı, alıntı kelime WORDS IN KAZAKH TURKISH LEXICOLOGY BORROWED FROM RUSSIAN AND PHONETIC DIFFERENCES ABSTRACT Talkers of Turkistan accents and Russians had taken words from the other one and given words to the other one as a result of social, political and cultural connexion as from very old periods. XVI. and XVII. * ArĢ. Gör. Dr. Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, El-mek: [email protected]; [email protected] 276 Emine ATMACA It must be due to the locality of words between the two peoples settled centuries shopping relations began to increase rapidly. XVI. and XVII. It must be due to the locality of settlement began to increase rapidly exchange of words between the two countries relations. We learn the considerable quantity of these relations from Maks Fasmer’s (Russian Etimology Dictinoray was prepared by him) work named “Etimologiçeskiy Slovar Ruskogo Yazıka”. Likewise, experts of Kazakh linguistics K. Ahanov by his work “Til Biliminin Negizderi”, A. Hasenov by his work “Til Bilimi” and M. by his work Balakayev “Kazak Til Biliminin Meseleleri” have submitted words taken from Russian under a title as kirme sözder, facts those explain why these words had been taken and the words’ conditions/positions in Kazakh Turkish by using examples. In this article, words in Kazakh Turkish lexicology borrowed from Russian are determined and phonetic events in these words are eloborated. Words in Kazakh Turkish lexicology borrowed from Russian are added spoken and written language directly or indirectly. While a substantially amount of borrowed words in spoken language are adapted to Kazak Turkish’s phonetic structure before Ekim (~Kazan) revolution, after the revolution in borrowed words which are in written language Russian spelling was conserved. Ekim (~ Kazan) until the revolution from Russian into Turkish Kazakh or by Russian the words from other languages especially in the Russian forms are preserved. When the words will be extended attachments Russian quote word root or body are taken from and ınstead of attachment Russian Kazakh Turkish placed their attachment. Key Words: Language, Kazakh Turkish, Russian, lexicology, borrowed word. 0. Giriş Kıpçak (~kuzey) grubuna dâhil edilen Kazak Türkçesi, Türkistan lehçeleri içerisinde çok geniĢ bir sahada konuĢulmaktadır. Türklük bilimi araĢtırmacılarına göre Kazak Türkçesi, Nogay Türkçesi ve Karakalpak Türkçesi ile birlikte Türk dilinin Batı Hun dalının Kıpçak-Nogay alt grubunda yer almaktadır. Kazak Türkçesinin batı, güney ve kuzeydoğu olmak üzere üç ağzı vardır. Bu ağızlar arasında fonetik, morfolojik ve sentaks açısından bazı farklılıklar göze çarpmaktadır1. Bugün Kazak Türkçesinin yazı dili, kuzeydoğu ağzına dayanmaktadır. Kaynaklarda Kazak Türkçesinin tarihi devirleri Ģöyle verilmektedir2: a) Hun tarihinden başlayıp III. ve IV. yüzyıla kadarki dönem: Kazak Türklerinin tarih sahnesine çıkıĢının erken zamanlarda baĢladığı bilinmektedir. ġimdiki Kazakistan topraklarında eski zamanlarda ruvlardan (< urug) boylar, boylardan boyluk ittifakları, boyluk ittifaklarından da Kazak halkı oluĢmuĢtur. Kazak tarihindeki eski boyluk ittifakları (Üysin ve Kanlı boyları vb.) bu devirde birleĢmiĢtir. Bu boyların toplumsal yapısı ve bazı basit kelimeleri (ruv (<< urug), boy, yer-su, kişi adları vb.) Yunan, Ġran ve Çin‟in en eski yıllıklarında yer almaktadır. (1) A. T. Kaydarov ve M. Orazov, Türklük Bilgisine Giriş, (çev. Vahit Türk), BirleĢik Yayıncılık, Ġstanbul 2000, s. 174. (2) Bu dönemler hakkındaki bilgi, G. Kaliyev ve ġ. Sarıbayev‟in Kazak Diyalektilogiyası, kitabının 15-19 sayfalarından alınmıĢtır. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 Kazak Türkçesinin Söz Varlığındaki Rusça Alıntılar ve Ses Değişmeleri 277 b) Eski Türk dili dönemi (V- X. yy.): Bu dönemde Kazakistan topraklarında kurulan Batı Türk Kağanlığı ile Karluk hanlıklarının birleĢmesi Kazak halkının millet olma sürecini hızlandırmıĢtır. V-X. yüzyıllardaki eski Türk dilini, Talas, Orhon, Yenisey ve Selenge boylarında bulunan yazıtlardan öğrenmekteyiz. Bu tarihî yazıtlar, Ģimdi yazı dili haline gelen Türkçelerin en eski zamanlardaki dil kuruluĢ aĢamasını dolaylı yollardan açıklamaktadır. c) Türk dilinin orta dönemi (X-XV. yy.): Bu dönem, Kazak Türklerinin millet olma vasfını kazandıkları dönemdir. Kazak Türklerinin millet olma aĢamasını sağlayan boy ve boylar topluluğunun bir araya gelmeye baĢlaması Moğol istilasından çok önce olmuĢtur. Fakat bu Moğol istilası, DeĢt-i Kıpçak‟taki boyların tam olarak millet haline gelmesini yaklaĢık üç yüzyıl geriletmiĢtir. Orta dönemde Kıpçak topluluğu ile Moğol istilaları önemli bir yer tutmaktadır. VII. ve IX. yy. akraba boyların birleĢmesinden doğan bu boylar kendi aralarında ekonomik ve medeni iliĢkileri geliĢtirmek için ittifak kurdular. Bu ittifak, zamanla dil akrabalığın oluĢmasını sağlamıĢtır. d) Türk dilinin ilerlemesindeki yeni dönem (XV-XIX. yy.): Bu yeni dönemde Kazak boyluk ittifakları, Kıpçak grubundan ayrılmıĢtır. Boylar arasında Kazak topraklarında bir olma düĢüncesi doğmuĢtur. Böylece XV. yüzyılda ilk Kazak Hanlıkları ortaya çıkmıĢtır. XVIII. yüzyılda Kazakistan topraklarında dağınık olarak varlıklarını sürdüren Kazak boyları, “Ulı Jüz, Orta Jüz ve Kişi Jüz” olarak üç ana boyun etrafında toplanmıĢlardır. Ulu jüz, Orta jüz ve Kişi jüzlerin oluşmasında coğrafya ve tarih etkili olmuştur. Üç jüzün yaşadığı bölgeler birbirinden değişik özellikler göstermektedir. Şöyle ki, Yedisu ve güneydoğu Kazakistan‟da Ulu jüz; kuzeydoğu, orta ve güney Kazakistan‟da Orta Jüz; batı Kazakistan‟da ise Kişi jüz boyları yaşamışlar ve halen bu bölgelerde yoğunlukla yaşamaya devam etmektedirler. Coğrafi etkenin yanı sıra tarih de jüz ayrımında etkili olmuştur. Kazakların ortaya çıktığı XV. yüzyılda Ulu jüz toprakları Moğolistan adıyla anılıyor ve Moğol hanlığı hâkimiyetinde bulunuyordu. Aynı şekilde Orta jüz toprakları eski Ak Orda, Kişi Jüz toprakları ise Noğay Ordası ve kısmen Ak Orda idaresindeydi. Hâkim siyasi yapı boyların sınıflanmasında (birleşmesinde ve ayrılmasında) etkili olmuştur. Kazak jüzleri, Rus sistemi uygulanmaya başlayana kadar toplumsal olduğu kadar siyasi bir kimliğe de sahip olmuştur3. Boyluk ittifakların millet haline gelmesinde, ağızlarda ortak halklık dil iĢaretlerinin çoğunlukta olması etkilidir. Kazak milleti, Kıpçak Türkçesi içerisinde Kıpçak-Nogay ağzına ait iĢaretleri saklamıĢ ve kendi içerisinde geliĢtirmiĢtir. Bu süreç, XVI. yüzyılda baĢlayarak XIX. yüzyıla kadar devam etmiĢtir. Bazı bilim adamlarına göre Kazak Türkçesindeki ağızların oluĢma zamanı, XV-XVIII. yüzyıllar arasıdır. Halk dilinin kalıplaĢması ve geliĢmesiyle birlikte millet dilinin temeli de ortaya çıkmıĢtır. Bu süreç, XVIII. yüzyılın ortalarından baĢlamıĢ, Kazakistan‟ın Rusya‟ya katılmasına kadar devam etmiĢtir. e) XIX. yüzyıldan itibaren Türk lehçelerinin gelişmesiyle başlayan yeni dönem: Bu dönemde, Kazak Türkçesi millî dil olarak kalıplaĢmıĢtır. Ayrıca Kazak boyları, milletleĢmiĢtir. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Kazak topraklarının Rusların egemenliklerinin altına girmesiyle birlikte Kazak halkının sosyal ve ekonomik hayatında yenilikler yaĢanmaya baĢlamıĢtır. Yalnız Kazakistan‟ın halen feodal durumda olması halkın siyasi, ekonomik iliĢkisinin zayıflığı gibi sebepler Kazak millî dilinin oluĢmasını engellemiĢtir. Ancak yerel halkın dilinde bazı Kazak diyalekt unsurlar korunmuĢtur. (3) Vahit Türk ve Emine Atmaca, “Kazak Türkçesindeki Ağızların Sınıflandırma ÇalıĢmalarına Bir BakıĢ”, III. Uluslararası Türkiye Türkçesi Ağız Çalıştayı, Sakarya 2010, s. 3. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 278 Emine ATMACA 1. Ruslar, Çarlık döneminde 1552 yılında Tataristan‟ın baĢkenti Kazan‟ı istilâ etmiĢlerdir. Bu tarihten itibaren sömürgecilik faaliyetlerine de baĢlayan Ruslar, 1731 yılında Küçük Jüz‟e (Canaris), 1734‟te Orta Jüz‟e (Akaris) ve 1738 yılında da Büyük Jüz‟e (Bekaris) kendi egemenlikleri altına girdiklerine dair bir antlaĢma imzalatmıĢlardır. Ruslar, 1854 yılından itibaren de Kazak topraklarını yavaĢ ve sistemli bir Ģekilde ele geçirmiĢlerdir. “Kazak halkı, 1916 yılına kadar Çarlık Rusyasının sömürgeci politikalarına karĢı millî mücadele vermesine rağmen, Kazakistan topraklarının tamamı istila edilir”4. Kazakistan‟ın iĢgal edilmesinden sonra Rusçadan geçen alıntı kelimeler adına da yeni bir dönem baĢlamıĢ olur. Çünkü iĢgal, kendisiyle birlikte kültürel baskıyı da beraberinde getirmiĢtir5. Türkistan‟ın diğer bölgelerinde olduğu gibi, Rus nüfusu her geçen gün Kazak nüfusunu geçmiĢtir. Bu sebepten Kazak Türkleri için Rusça öğrenmek mecburi hale getirilmiĢtir. Kazakistan‟ın kırsal bölgelerinde ise durum biraz farklıdır, buralarda Ruslarla temas oldukça sınırlı olduğu için Rusçanın etkisi neredeyse yok gibidir. Buna karĢılık Ruslar tarafından kurulan Almatı ve Orenburg Ģehirlerinde yaĢayan Kazak Türkleri meslekleri icabı Rusçayı ikinci bir dil olarak öğrenmek zorunda kalmıĢlardır6. Sovyet döneminden sonra Kazak Türkleriyle Ruslar arasındaki iliĢkiler hızla artmıĢtır. Çarlık döneminde Kazak Türkleri, Rusçayı iyi derecede bilmelerine rağmen yine de Kazak Türkçesi her açıdan Rusçadan üstündür. XX. yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarına doğru ekonomik, siyasî, sosyal ve kültürel sebepler dolayısıyla Ģehirde yaĢayan Kazak Türkleri aldıkları eğitimin de etkisiyle olsa gerek Rusçaya daha çok önem vermeye baĢlamıĢlardır. 1900‟lü yılların ilk çeyreğinde iki devrim (1905 ve 1917) iç savaĢ (1917-1920) ve I. Dünya SavaĢı yıllarında yazların çok kurak, kıĢların çok soğuk geçmesi hayvancılık yapan Kazak nüfusunun azalmasına ve Ģehirlere göç etmesine sebep olmuĢtur. ġehre gelen Kazak köylüsü de zamanla Rusçayı bilmenin refah içinde yaĢamakla aynı olduğu kanaatine varmaya baĢlamıĢ ve böylece Kazak Türkçesinin kaderi Rusça lehine değiĢmiĢtir7. “Rusçanın resmi bir dil olması, ilkokuldan itibaren Rusça öğretiminin mecbur tutulması”8 gibi sebeplerin sonucunda Kazak Türkçesine Rusçadan geçen kelimelerin kaderi de değiĢmiĢtir. Yani; Ekim devriminden önce Rusçaya giren kelimeler, Kazak Türkçesinin fonetik ve morfolojik yapısına uydurulmaya çalıĢılırken devrimden sonra alınan kelimeler, Rusçanın fonetik ve morfolojik yapısına uygun bir Ģekilde alınmıĢtır. Artık gerek söyleyiĢte gerekse yazılıĢta Rus fonetiği ve morfolojisi esas olmuĢtur. Kazak Türkçesinin fonetik, morfolojik ve imla yönünden Rusçanın egemenliği altına kolayca girmesinin üç temel sebebi vardır: a) Kazak Türkçesinin yazı dili olması çok yenidir. Özbek ve Kazan-Tatar Türkçeleri9 gibi eski bir yazı dili geçmiĢine sahip değildir. b) Kazak Türklerinin büyük bir çoğunluğunun konargöçer bir yaĢam sürmesi, Kazak Türkçesinin Rusçanın egemenliği altına girmesini hızlandırmıĢtır. c) Kazak edebî dilinin XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren oluĢmasına vesile olan, çocuk edebiyatı üzerine çalıĢmalarıyla tanınan ve misyoner Ġlminski‟nin etkisiyle Kazak Türkleri (4) Cemile Kınacı, “Sovyetlerden Günümüze Kazakistan‟da Kazak Dilinde Eğitim Politikaları”, Turkish Studies, International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 5/4 Fall, s. 1306. (5) Kenan Koç, Ayabek Bayniyazov, Vehbi BaĢkapan, Kazak Türkçesi Türkiye Türkçesi Sözlüğü, Akçağ yay., Ankara 2003, s. 13. (6) Ferhat Karabulut , “Dil Ölümü Sürecinde Kazak Türkçesinin Durumu”, Sosyal Bilimler Celal Bayar Üniversitesi S.B.E, Cilt: 2, S. 1, Manisa 2004, s. 80. (7) Ferhat Karabulut, agm. s. 82. (8) A. Bican Ercilasun, Türk Dünyası Üzerine İncelemeler, Akçağ Yayınları, Ankara 1997, s. 38 (9) Özbek Türkçesi, Abdullah Kadirî, Abdurrauf Fıtrat, Çolpon ve Aybek gibi milliyetçi aydınların ve Çağatay Türkçesinin etkisiyle Rusça karĢısında kendisini çok iyi korumuĢtur (Ferhat Karabulut, “Dil Ölümü Sürecinde Kazak Türkçesinin Durumu”, Sosyal Bilimler Celal Bayar Üniversitesi, S.B.E, Cilt: 2, S. 1, Manisa 2004, s. 79. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 Kazak Türkçesinin Söz Varlığındaki Rusça Alıntılar ve Ses Değişmeleri 279 için bir alfabe hazırlayan Ibıray Altınsarin (1841-1899), Kazak folklorunu ilk defa araĢtıran Şokan Velihanov (1837-1865) ve çağdaĢ Kazak Edebiyatı‟nın kurucusu olan Abay Kunanbay (1845-1905) gibi Ģair ve yazarlar, Rus okullarından mezundular. Kazak Türkçesi yazı dili olmaya baĢladığı ilk aĢamada Rusçadan etkilenmeye baĢlamıĢtır. Ġlk dönem Ģair, yazar ve ilim adamlarının eserlerinde Rusça kelimeler, Kazak Türkçesinin fonetiğine uydurulmaya çalıĢılsa da eski bir yazı dili geçmiĢine sahip olmadığı için Rusçanın etkisi diğer Türkistan lehçelerine göre daha derinden olmuĢtur. Kazak dil biliminin kurucusu ve Arap alfabesini Kazak Türkçesine uygulayan ilk âlim Ahmet Baytursunoğlu (1873-1936) da Rusça-Kazak Türkçesi eğitimi veren bir okulda okumuĢtur. Ancak Baytursunoğlu, diğer Kazak âlimlerinden dille ilgili çalıĢmaları, özellikle Rusça terimler üzerinde ileri sürdüğü fikirleri ve izahlarla çağdaĢ Kazak Türkçesinin geliĢmesine ve dilin bünyesine yerleĢmeye çalıĢan Rusça kelimelerin Kazak Türkçesi karĢılığının bulunması10 konusunda ayrılır. Onun Kazak Türkçesindeki alıntı kelimelerin fonetik yönden kullanılmasında dikkat edilecek hususları, Azerbaycan AraĢtırma ve Eğitim Cemiyetinin Bakü‟de düzenlediği Birinci Türkoloji Kurultayı‟nda söylediği Ģu sözlerden anlamaktayız: “Başka dillerden kelimeleri yalnız bilim amacıyla değil, ihtiyacımız olduğu gerekçesiyle ve halkın konuşma dili için almaktayız…. Mesela; „kamissar‟ kelimesi. Kazak Türkleri bu kelimeyi, „komyusser‟ şeklinde kullanıyorlar. Şimdi ne yapmak gerekir? Bu kelimeyi, Avrupalılar hangi şekilde kullanıyorlarsa, o şekilde muhafaza etmek mi gerekir? Ama Kazak boğumlanması, bu türden bir kelime yapısını kabul etmiyor. Bundan dolayı biz, yabancı kelimeleri, Kazak Türklerinin telaffuz edebileceği biçime sokarak almayı düşünürüz. Öteki Türk halkları da aynı yolu seçmelidir. Bu durumda alıntı kelimelerin kaynağı değil, daha çok halkın konuşma dilinde almış olduğu biçim esas alınmalıdır”11. 2. Kazak Türkçesinin Söz Varlığındaki Rusça Alıntılar12 Türk araĢtırmacılar, Kazak Türkçesine yabancı dillerden giren alıntı kelime alıĢveriĢini üç döneme ayırır: a) İslam öncesi dönem b) İslam sonrası dönem c) Rus işgali dönemi13. Kazak Dilbilimcilerden G. Musabayev, Kazak Türkçesine Rusçadan geçen kelimeleri, üç döneme ayırır: a) Birinci dönem: Başlangıçtan XVII. yüzyıla kadarki dönem b) İkinci dönem: XVII. yüzyıl ile XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadarki dönem c) Üçüncü dönem: XIX. yüzyılın ikinci yarısından Ekim devrimine kadarki dönem14. B. A. Süleymenova da Rusça alıntıları üç kısımda ele alır: a) XVII- XIX. yüzyıllar arası b) XIX. yüzyıl ile XX. yüzyılın otuzlu yıllarına kadar c) 1930 yılından günümüze kadar15. G. Kaliyev ve E. Bolganbayev ise alıntı kelimeleri iki kısımda inceler: a) 1917 yılı Ekim (~Kazan) ihtilâline kadar giren kelimeler b) Ekim (~Kazan) İhtilalinden sonra giren kelimeler16. (10) E. AĢa ve Roza Banbergenova, “Kazak Türklerinin Ġlk Lengüist ve Metodist Bilgini Olan Ahmet Baytursunoğlu Hakkında Birkaç Söz”, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, sayı 2, Güz Ankara 1996, s. 374-377. (11) Mehmet Ġsmail ve Vahit Türk, “Birinci Türkoloji Kurultayı‟nda Ahmet Baytursunulı‟nın Bildirisi ve Bir Değerlendirme”, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, sayı 8, Güz, Ankara 1999, s. 410. (12) Bu makalede bir dilden baĢka bir dile kelime alıĢveriĢi olayı, „alıntı‟ terimiyle karĢılanmıĢtır. Dil biliminde ayrıca ödünçleme terimi de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ödünçleme veya ödünç kelimeler, aynı dil ailesi ya da aynı dilin lehçe ve Ģiveleri arasındaki alıntılardır. Bu tür alıntılarda alınan kelimeler ses, şekil ve anlam yönünden hiçbir değiĢikliğe uğramazlar. Bir dilin kendi lehçe ve Ģivelerinden hem kelime hem de ek ödünçlemesi (~fonksiyon ödünçlemesi) yapılabilir. (13) Kenan Koç, Oğuz Doğan, Kazak Türkçesi Grameri, Gazi Kitabevi, Ankara 2004, s. 11. (14) Amedi Hasenov, Til Bilimi, „Sanat‟ baspası, Almatı 2003, s. 106-107 (15) Mevlen Balakayev, Kazak Til Biliminin Meseleleri (Vaprosı Kazakhskogo Yazıkoznaniya), “Arıs” baspası, Almatı, 2008, s. 202. (16) G. Kaliyev ve E. Bolganbayev, Kazırgı Kazak Tilinin Leksikologiyası men Frazeologiyası, Sözdik-Slovarı baspası, Almatı 2006, s. 147. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 280 Emine ATMACA Bu makale, G. Kaliyev ve E. Bolganbayev‟in kitabı esas alınarak hazırlandığı için alıntı kelimeler iki temel baĢlıkta incelenmiĢtir. a) 1917 yılı Ekim (Kazan) ihtilâline17 kadar giren kelimeler Kazak ve Rus halkları aynı mekânlarda eskiden beri birlikte yaĢayan komĢu milletlerdir. Bu sebepten bu milletler arasındaki kültür alıĢveriĢinin çok eski zamanlarda baĢladığı araĢtırmacılar tarafından bilinmektedir. XVI. ve XVII. yüzyıllarda yerleĢilen mahallin etkisiyle olsa gerek iki halk arasındaki münasebetler daha da artmıĢtır. XVII. yüzyılın ortalarından itibaren Kazak halkı ile Rus imparatorluğu arasındaki iliĢkiler, hızla geliĢmeye baĢlamıĢtır. Bu iliĢkilerin neticesinde Rusçadan Kazak Türkçesine kelime alımları da baĢlamıĢtır. Ekim (~Kazan) devriminden önceki Kazak Türkçesinde göçebe ve yarı göçebe yaĢam biçimini yansıtan kelimeler yoğunluktadır. Bu zengin söz varlığı, Kazak Türklerinin konuĢma dilinde yaĢamıĢtır. O dönemlerde Kazak Türkçesinin söz varlığında bilimsel ve teknik terimlerin yerine hayvancılık ve ziraatla ilgili kelimeler yer almıĢtır. Ekim devrimine kadar gelen Rusça kelimelerin her biri yalnızca şekil bakımından değil „anlam‟ olarak da değiĢmiĢtir. Mesela; bir nesnenin ağırlığının ölçülmesi ve bu ağırlığın gösterilmesi anlamında kullanılan Rusça girya kelimesi, çağdaĢ Kazak Türkçesinde „tarazı (terazi)‟ kelimesinin eĢanlamlısı olarak kullanılmaktadır: Sanaqtagı sıyırlar kirge tüsirildi me? (J. Tilekov) (Sayımdaki inekler terazide tartıldı mı?). Rusça „ret (riyad)‟ kelimesi, Kazak Türkçesinde qatar „sıra, dizi, katar‟ kelimesine karĢılık gelir. ÇağdaĢ Kazak Türkçesinde bu kelimenin hem Ģekli hem de anlamı Rusçadaki anlamından tamamen uzaklaĢmıĢtır. Mesela; er bir ret öledi, korkak mıŋ ret öledi (atasözü) (er kiĢi bir kez ölür, korkak kiĢi ise bin kez ölür) Buradaki ret kelimesi, Rusça raz kelimesinin yerine geçmiĢtir. Keşe Nemister birge üş ret şabuvıl jasadı (B. MomıĢuvlı) (Dün Alman (birlikleri) üç kez hücum etti) Bu cümlede ret kelimesi, „merte/mertebe‟ (defa, kez, kere) kelimesiyle eĢanlamlı olmuĢtur. Demek ki, Ekim devrimine kadar Kazak Türkleri, Rusça kelimeler için kendi öz dağarcığındaki kelimeleri ve bu kelimelerin eĢanlamlılarını kullanmayı tercih etmiĢtir18. Ekim (~Kazan) devrimine kadar Rusçadan Kazak Türkçesine geçen kelimelerin bazıları değiĢtirilmiĢ, yerine Kazak Türkçesi kendi iç imkânları vasıtasıyla yeni kelimeler türetmiĢtir. Mesela; sirinke “kibrit” yerine ot “ateĢ” kelimesine +tık (<L2I2k) alet ismi getirilerek ottık kelimesi türetilmiĢtir. şak- (çak-) fiiline alet, araç ve gereç adları yapan -pak (<m3A2k) ekinin getirilmesiyle şakpak kelimesi de sirinke (kibrit) kelimesi yerine kullanılmıĢtır. Ayrıca bu kelimelerden baĢka ÇağdaĢ Kazak Türkçesinde kukirt kelimesi de sirinke “kibrit” kelimesi yerine kullanılır. Kazak Türkçesine eski dönemlerde hem ses yapısı hem de anlamı değiĢtirilerek alınan Rusça kelimelerde üslup bilimi açısından da bazı farklılıklar görülür. Mesela; şen (< çin) kelimesi Rusçada rütbe‟yi ifade etmektedir. Kazak Türkçesinde bu kelime, mansapkumar „makam, mevki düĢkünü‟, ataqqumar „Ģöhret düĢkünü, makam düĢkünü‟ insan için kullanılmıĢtır. Ayrıca çağdaĢ Kazak Türkçesinde şen kelimesinden şen aluv (rütbe, makam kazanma), şen-şekpen (makam, mevki, unvan, rütbe, Ģan, Ģöhret), şendes (aynı rütbede olan rütbesi denk), şendi (rütbeli, unvanı olan), şenşil (makam, mevki düĢkünü olma durumu), şenqumar (makam, mevki düĢkünü olma durumu) kelimeleri türetilmiĢ ve böylece Kazak Türkçesinin kelime hazinesi zenginleĢtirilmiĢtir19. (17) Ekim Devrimi (Rusça: Октябрьская революция / Oktyabrskaya revolyutsiya), Çarlık Rusyası'nda Jülyen takvimi'ne göre 24 Ekim 1917'de, (Miladi takvime göre 7 Kasım 1917) Petrograd'daki KıĢlık Saray'ın Lenin önderliğindeki BolĢeviklerin eline geçmesiyle baĢlayan ve Sovyetler Birliği'nin kurulmasına yol açan olaylar dizisidir. Bu bilgi, http://tr. wikipedia. org/wiki/ Ekim Devrimi sayfasından alınmıĢtır. (18) G. Kaliyev ve E. Bolganbayev, Kazırgı Kazak Tilinin Leksikologiyası men Frazeologiyası, Sözdik-Slovarı baspası, Almatı 2006, s. 146. (19) G. Kaliyev ve E. Bolganbayev, age., s. 147. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 Kazak Türkçesinin Söz Varlığındaki Rusça Alıntılar ve Ses Değişmeleri 281 Kazak Türkçesine Rusçadan veya Rusça aracılığıyla baĢka dillerden geçen terimlerde Rusça biçimleri korunmuĢtur. Eklerle geniĢletilmiĢ terimler alınacağı zaman da Rusça alıntı kelimenin kök veya gövdesi aynen alınır ve Rusça eklerin yerine Kazak Türkçesi kendi eklerini yerleĢtirir. Mesela; revolyutsiya „devrim‟ kelimesine +l3I2k ekinin getirilerek revolyutsiyalık „devrimlik‟; sovhoz „Sovyet döneminde devlet eliyle yönetilen tarım iĢletmesi‟ kelimesine sovhoznik „sovhozcu‟; nagradit‟ „ödüllendirmek‟ kelimesine +tav ekinin eklenmesiyle nagrattav „ödüllendirmek‟ kelimesinin türetilmesi gibi20. 1917 yılı Ekim (~Kazan) ihtilâline kadar giren kelimeler Ģöyledir21: 1) Günlük hayatta kullanılan kelimeler jaĢık (< Rus. yaşik) kutu, kasa; bötelke (< Rus. butılka) 1. ġiĢe 2. Ġçki; böĢke, möĢke (< Rus. bokça) fıçı, varil; lampı (< Rus. lampa) lamba, ampul; köĢir (< Rus. kuçer) atı süren kiĢi; siysa (< Rus. sitets) pamuktan yapılmıĢ kumaĢ; bötenke (< Rus. botinki) bot; kaloĢ (< Rus. galoşi) lastik ayakkabı; barkıt (< Rus. barnat) kadife; aĢmöĢke, aĢmönke (< Rus. vosmuşka) sekizlik; Ģaynek (< Rus. çaynik) çaydanlık; sirinke (< Rus. serniki) kibrit; metke (< Rus. matitsa) 1. KiriĢ, iskambilde kız; kilet (< Rus. klet) hücre; kurĢek (< Rus. kryuçok) tığ; sönke (< Rus. sumki) 24 saat; öĢiret, Ģiret (< Rus. oçered) sıra; par (< Rus. para) eĢ; garmon (< Rus. gornon) akordeon; porım (< Rus. forma) form; bedre (< Rus. vedro) kova; turba (<Rus. torba) boru; pomıĢ (< Rus. pomaş) yardım; rızkut (< Rus. rizkut) harcama; izves (< Rus. izvest) kireç; Ģasnay (< Rus. çastnıy) özel; çesney (< Rus. çestnıy) dürüst; bökebay (< Rus. puhovıy) tüylü; tarelke (< Rus. tarelka) tabak; samavır (< Rus. samovor) semaver; sönke (< Rus. sumka) çanta; kumejnik (< Rus. bumajnik) cüzdan; kampit (< Rus. kanfetı) Ģeker; kamıt (< Rus. homut) taĢınamayan eĢyalar; möĢek (< Rus. meşok) çuval. 2) Yönetimle ilgili kelimeler oyaz (< Rus. uyezt) ilçe, kaza; sot (< Rus. sud) mahkeme; turme (< Rus. tyurma) hapis; atpeket (< Rus. advokat) avukat; aulnay (< Rus. aulniy) köylü; jandaral (< Rus. general) general; poĢtabay (< Rus. poçtovoy) posta memuru; mayır (< Rus. monayor) binbaĢı; kantor (< Rus. kontora) büro; ciyas (< Rus. siyezd) kongre; protokol (< Rus. protokol) tutanak; içtrap (< Rus. ştraf) ceza; bubirnay (< Rus. vıbornıy) seçme. 3) Teknikle ilgili kelimeler zavıt (< Rus. zovot) fabrika; pabrik (< Rus. fabrika) fabrika; maĢıne (< Rus. maşina) araba; minöt (<Rus. minuta) dakika; sekünt (< Rus. sekunda) saniye; lapke (< Rus. lavka) bank; pener (< Rus. fanera) cilalı paklama yaprağı, kaplama. 4) İlim ve kültürle ilgili kelimeler gazet (< Rus. gazeta) gazete; jornal (< Rus. jurnal) dergi; kemnazya (< Rus. gimnaziya) yüksekokul; enternat (< Rus. internat) yatılı okul, yatılı lise; kinege (< Rus. kniga) kitap. 5) Taşınmayla ilgili kelimeler pıla (< Rus. plan) plan; erende (< Rus. arenda) kira; desetina (< Rus. desyetina) deste, onluk; ıskalat (<Rus. sklad) depo22. (20) Kaken Ahanov, Til Biliminin Negizderi, Joqarı oquv ornındarının qavımdastıqı, “Kitap” baspa üyi, Almatı 2002, s. 216. (21) Kelimelerin büyük bir çoğunluğu, G. Kaliyev ve E. Bolganbayev‟in Kazırgı Kazak Tilinin Leksıkologiyası men Frazeologiyası, “Sözdik Slovar” baspası, Almatı 2006 kitabından alınmıĢtır. (22) G. Kaliyev ve E. Bolganbayev, Kazırgı Kazak Tilinin Leksikologiyası men Frazeologiyası, Sözdik-Slovarı baspası, Almatı 2006, s. 145. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 282 Emine ATMACA 6) Ölçüyle ilgili kelimeler arĢın (< Rus. arşin) arĢın; put (< Rus. put) eski bir Rus ağırlık ölçü birimidir. Put‟un metrik değeri, 16,38 kg denktir23; sajın (< Rus. sajen) ölçü birimi, önceden bir elin parmak uçlarından ikinci elin parmak uçlarına kadarki mesafenin adıdır24; Ģilyuz (< Rus. slyuz/şlyuz) ölçü birimi, suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzun değneğin adıdır25. 7) Kazak Türkçesinde karşılığı olmadan Rusçadan alınan kelimeler poezd tren; parohod vapur; brigada ekip; parovoz: lokom. 8) Rusçadan Kazak Türkçesine geçen yazılışı aynı anlamı farklı olan kelimeler Rusçada „kantar taĢı, terazi taĢı‟ anlamında olan girya kelimesi, Kazak Türkçesinde „terazi‟ anlamında kullanılır. Öyküntüler26 Rusçadan Kazak Türkçesine yalnızca alıntı kelimeler girmemiĢtir. Anlam aktarması yoluyla da Rusçanın anlam yapısını barındıran pek çok ifade Rusçadan Kazak Türkçesine geçmiĢtir. K. Ahanov,27 diller arasındaki bu iliĢkiyi köşürme (~calque) olarak terimlendirmiĢ ve Ģöyle tanımlamıĢtır: “Yabancı kelimeler, kelime gruplarının yapısına göre türetilen ve onların çevirisi olan kelime ve kelime gruplarıdır.” Kazak Türkçesinde en bilinen öyküntü, koljazba isim+isim tamlaması Ģeklinde oluĢturulan yapıdır. Koljazba kelimesi, Rusçadaki ruk „el‟ ve pismo „yazı‟ (pisat‟ yazmak (fiilinin mastarı) kelimelerinin birleĢmesiyle oluĢturulmuĢ rukopis‟ tamlamasına bakılarak yapılmıĢtır28. b) Ekim (~Kazan) ihtilâlinden sonra giren kelimeler Köken bakımından yabancı dillere ait kelimeler her dilin söz varlığında bulunur. Dillerdeki alıntı kelime sayısının azlığı veya çokluğu tarihî olaylarla bağlantılıdır. Türkçe konuĢan (23) S. Ġ. Ojegov- N. Yu. ġivedova, Tolkavıy Slovar Ruskogo Yazıka, Moskova 2009 s. 631. (24) Emine Atmaca, “Kazak Türkçesinde Ölçü ve Ölçü Adları”, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, 27. Sayı, Ankara 2011, s. 27. (25) Emine Atmaca, agm., s. 29. (26) Fransız dil biliminin önemli isimlerinden biri Berke Vardar, Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü’nde bu öyküntü (Fr. calque) terimini Ģöyle açıklamaktadır: “bir dilden öbürüne, genellikle sözcüğü sözcüğüne çeviri yoluyla içerik ve – bileşik biçimler söz konusu olduğunda- sıralanış düzeni aktarma; bu işlem sonucunda ortaya çıkan biçim” (1998: 163)dir. Bu dil bilimi terimi için A. Buran, E. Alkaya, Ş. Haluk Akalın ve G. Karaağaç çalıĢmalarında „anlam aktarması‟ (~loan translation/semantic loan/ calque/loanshift) terimini kullanmayı tercih etmiĢlerdir. G. Karaağaç, bu anlam olayını Ģöyle açıklamıĢtır: Bu tür alıntılarda kelimenin ses ve kuruluş yapısı alıcı dilden, anlamı ise verici dildendir (“Alıntı Kelimeler Üzerine DüĢünceler”, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi”, Ankara 1997, s. 503-504). Bu konu üzerinde son çalıĢma, Selim Oktay Karaca‟ya aittir. Karaca, Berke Vardar‟ın tanımından hareketle „öyküntü‟ terimini kullanmıĢtır. Köşürme (~calque)„ler, yalnızca anlam aktarması veya anlama dayalı yapılamamaktadır. Bu sebepten bu terimi Ģimdilik en iyi karĢılayan Türkçe terim, öyküntü‟dür. Dolayısıyla bu çalıĢmada öyküntü terimi kullanılmıĢtır. Amedi Hasenov‟a göre öyküntüler, a) Kelime yapımında öyküntü (leksik) b) Anlama dayalı öyküntü (~semantik) c) Deyim öyküntüsü (~frazeologiya) d) Söz dizimi öyküntüsü (~sentaks) olarak dört kısma ayrılır. Kelime yapımında öyküntü; Rusça zemledeliye (jer öndev) Latincedeki “agricultura”; Rusça polusvet „yarı sosyete, yarı kibar âlemi‟ Fransızca‟nın “demimonde” kelimesinden yapılmıĢtır. Anlama dayalı öyküntü; Rusça utonçennıy (seçici, ince, zarif, süslü, Ģık) kelimesi, Fransızca raffine kelimesinden etkilenerek oluĢturulmuĢtur. Deyim öyküntüsü; Fransızcadaki frendre les mesures kalıbı, Rusçada prinyat‟ merı „önlem almak‟ olarak çevrilmiĢtir. Söz dizimi öyküntüsü; yabancı bir dilin kalıplarında oluĢturulmuĢ yapıların (deyim, atasözü, özlü sözler, kalıp ifadeler) birebir benzetilerek yapılmasıdır (Amedi Hasenov, Til Bilimi, „Sanat‟ baspası, Almatı 2003, s. 109). (27) Kaken Ahanov, Til Bilimine Kirispe, “Mektep” Baspası, Almatı 1965, s. 233-234. (28) Kaken Ahanov, Til Biliminin Negizderi, Joqarı oquv ornındarınıŋ qavımdastıqı, “Kitap” baspa üyi, Almatı 2000, s. 213. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 Kazak Türkçesinin Söz Varlığındaki Rusça Alıntılar ve Ses Değişmeleri 283 halkların (Azerbaycan, Türkmen, Kırım-Tatar, Özbek, Uygur, Başkurt, Kazak, Karakalpak, Kumuk, Kazan-Tatar, Hakas, Şor, Tuva, Teleüt, Yakut vb.) dillerinde Rusçadan girmiĢ birçok kelime vardır. Kazan (~Ekim) devriminden önce veya sonra giren kelimeler sıkça kullanılmıĢtır. Devrime kadar giren Rusça kelimeler, Kazak Türkçesine ağız yoluyla girmiĢtir. Devrimden sonra giren kelimelerin büyük bir çoğunluğu ise eğitim dolayısıyla yani; yazı aracılığıyla girmiĢtir. Türk lehçe ve Ģivelerine Rusçadan alıntıların girmesi, daha çok Sovyet döneminde olmuĢtur. Sovyet döneminde giren bu kelimelerin büyük bir kısmı, bilim ve tekniğin, medeniyet ve edebiyatın çeĢitli sahalarıyla ilgili terimler ile Sovyet yaĢam tarzının getirdiği kelimelerdir. Mesela; Sovyet „meclis‟, kolhoz „kolektif çiftlik‟, sovhoz „devlet çiftliği‟, zveno „halka‟, ferma „çiftlik‟, samol‟yot „uçak‟, brigadir „ekip baĢı‟, agronom „ziraat mühendisi‟, injener „mühendis‟, komsomol „komsomol‟, deputat „milletvekili‟, industriya „endüstri‟, avtomat „otomatik silah‟, koçegar „ocakçı‟, tornacı „tornacı‟, stanok „tezgâh‟, basseyn „havuz‟, insititut „enstitü‟, roman „roman‟, povest „öykü‟, libretto (< Rus. < Ġt.) „kitapçık‟, volt „volt‟, optika „optik‟, atom „atom‟29. Alıntı kelimelerin baĢında yer alan ötümsüz-sızıcı- arka damak #h / #h (hırıltılı) sesleri, Kazak Türkçesinin konuĢma ve yazı dilinde ötümsüz-patlayıcı-ön damak #g sesine dönüĢmüĢtür. Mesela; gidromehanika „hidromekanik‟ gibi. Kazak Türkçesinin ağızları ile Rusça arasındaki kelime alıĢveriĢ iliĢkisi eĢit düzeyde gerçekleĢmemiĢtir. Kazak Türkçesinin güney ve kuzey-doğu ağızlarına nazaran Kazakistan‟ın batı eyaletindeki Kazak Türkleri, Ruslarla iliĢkiye çok erken dönemde girdiklerinden bu ağızda Rusçadan alıntı kelimeler daha yoğunluktadır. Bu ağızda özellikle Rusçadan ziraatla ilgili kelimeler alınmıştır30. 3. Kazak Türkçesine Ses Olaylarına Uğrayarak Rusçadan Geçen Kelimeler Yabancı kelimeler, verici dilin ses yapısıyla bir dilin söz varlığına girebildiği gibi, alıcı dilin ses yapısıyla da söz varlığına katılabilirler. Böylece kelimeler ses özelliği bakımından girdikleri dilin yapısına uygun hale gelirler ve bu uygun hale gelmenin derecesini, alınma Ģartları belirler31. 2.1 ÜNLÜLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI 2.1.1 Ünlü Değişmeleri Rusçadan Kazak Türkçesine geçen alıntı kelimelerde genellikle damak uyumu (~kalınlık- incelik uyumu) ve dudak uyumu (~düzlük- yuvarlaklık) sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. Tespit ettiğimiz örneklerden anlaĢılacağı üzere a > e, a# > e#, ı > i, o > ö, u> ü vb. incelmelerinin temel sebebi, diĢ sesleri ş, j, ç ile yarı ünlü y ünsüzleridir. Kalın ünlülerin incelmesi: a/ > e/: kumejnik (< Rus. bumajnik) cüzdan; bökebay (<Rus. puhavıy) tüylü; metke (< Rus. matitsa) kiriĢ; kerüvet (< Rus. krovat) karyola. a# > e#: sönke (< Rus. sumka) çanta; bötelke (< Rus. butılka) 1. ġiĢe 2. Ġçki; aşmönke (< Rus. voşmuşka) sekizlik; erende (< Rus. arenda) kira; lapke (< Rus. lavka) bank; möşke (< Rus. bokça) fıçı, varil; poruke (< Rus. poruka) garanti; turme (< Rus. tyurma) hapis; sümke (< (29) Kaken Ahanov, Til Bilimine Kirispe, “Mektep” Baspası, Almatı 1965, s. 224. (30) Ramazan Bilir, Kazak Türkçesi ve Batı Ağzının Fonetik, Leksikolojik Özellikleri, Kazakistan Kızılorda Korkut Ata Devlet Üniversitesi Türk Dünyası Kızılorda Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (YayınlanmamıĢ Lisans Tezi) (DanıĢman: Janar Uspanova),Kızılorda 2008, s. 36. (31) Günay Karaağaç, “Alıntı Kelimeler Üzerine DüĢünceler”, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, sayı 552, Ankara 1997, s. 504. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012 284 Emine ATMACA Rus. sumka) çanta; karzelke (< Rus. karzina) sepet, maşıne (< Rus. maşina) arab, tarelke (< Rus. tarelka) tabak. ı/>e/: bötelke (< Rus. butılka) 1. ġiĢe 2. Ġçki; çesney (< Rus. çestnıy) dürüst; prazney (< Rus. prazdnıy) aylak. ı/ > i/: jaşık (< Rus. yaşik) kutu, kasa. o/ > e/: möşek (< Rus. meşok) çuval; kurşek (< Rus. kryuçok) tığ; bedre (< Rus. vedro) kova. o/ > ö/: nömir (< Rus. nomer) numara; bötenke (< Rus. botinki) bot; möşke (< Rus. boçka) fıçı, varil. u/ > i/: poriçik (< Rus. poruçik) eski Rus ordusunda mülazım subayı. u/ > ü/: müştük (< Rus. mundştuk) pipo; sümke (< Rus. sumka) çanta; lüstra (< Rus. lyustra) avize. (yarı ünlü “y” sesinin inceltici etkisiyle) İnce ünlülerin kalınlaşması: i/ > a/: aulnay (< Rus. aulniy) köylü. i/ > ı/: rızkut (< Rus. rizkut) harcama. e/ > a/: oyaz (< Rus. uyezd) ilçe, kaza. Dar ünlülerin genişlemesi: ı/ > a/: bökebay (< Rus. puhavıy) tüylü; şasnay (< Rus. çastnıy) özel. i/ > e/: sönke (< Rus. sutki) 24 saat; bötenke (< Rus. botinki) bot; jerebe (< Rus. jrebiy) kura; sirinke (< Rus. serniki) kibrit. u > o: jornal (< Rus. jurnal) dergi; oyaz (< Rus. uyezd) ilçe, kaza; doġa (< Rus. duga) boyunduruk, kavis; somo (< Rus. summa) toplam. Ahanov, u sesinin o sesine dönüĢmesini, hiçbir eki olmayan kök kelimelerde iki ünsüz arasında kalın- dar-yuvarlak u sesinin bulunmamasından kaynaklandığını söyler32. u> ö: sönke (< Rus. sumka) çanta; sönke (< Rus. sumki) 24 saat; bötelke (<Rus. butılka) 1. ġiĢe 2. Ġçki; aşmönke (<Rus. vosmuşka) sekizlik; bökebay (< Rus. puhavıy) tüylü; minöt (< Rus. minuta) dakika; bölke (< Rus. bulka) dikdörtgen Ģeklinde yapılan ekmek. Geniş ünlülerin yuvarlaklaşması: e/ > ö/: möşek (< Rus. meşok) çuval. Yuvarlak ünlülerin düzleşmesi: o/ > ı/: zavıt (< Rus. zovod) fabrika; mayır (< Rus. moyor) binbaĢı. u/ > ı/: bulık (< Rus. plug) saban; Orıs (< Rus. Rus) Rus Yuvarlak ünlülerin daralması: o/ > u/: kuramıs (< Rus. koromıslo) su taĢımak için omuzda kullanılan sırık. (32) Kaken Ahanov, Til Biliminin Negizderi, Joqarı oquv ornındarının qavımdastıqı, “Kitap” baspa üyi, Almatı 2002, s. 208. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/3, Summer, 2012
Description: