Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Konusunda İlköğretim İkinci Kademe ve Lise Öğrencilerinin Tutumları “ANKARA, ERZURUM VE AYDIN” İLLERİNDE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA Özet Rapor Nüfus Bilim Derneği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Kasım 2013 Proje Ekibi Araştırmacılar/Yazarlar: Prof. Dr. Hilal Özcebe, Proje Koordinatörü: Araştırmanın yürütülmesi ve koordinasyonu, görüşme formlarının tasarlanması, saha personeli eğitimi, nite- liksel veri analizi ve rapor yazımı Doç. Dr. Sutay Yavuz, Araştırmacı: Araştırmanın dernek adına idari ve mali takibi, görüşme formlarının tasarlanması, saha personeli eğitimi, ni- teliksel veri analizi ve rapor yazımı Hacer Taşcene, Araştırmacı: Görüşme formlarının tasarlanması, saha personeli eğitimi, saha sorumlusu, niteliksel veri analizi ve rapor yazımı Doç. Dr. A. Sinan Türkyılmaz, Araştırmacı: Araştırmanın tasarımı ve rapor yazımı Nitel Araştırma Personeli: Hacer Taşcene, Tülay Ağca, Cevahir Özgüler ve Gülce Altunel UNFPA Ekibi: Meltem Ağduk, Toplumsal Cinsiyet Program Koordinatörü Duygu Arığ, Toplumsal Cinsiyet Program Asistanı © Nüfusbilim Derneği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Nüfusbilim Derneği: Aziziye Mahallesi, Hava Sokak 25/1 Çankaya – Ankara Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Birlik Mahallesi 415. Cadde, No: 11 Çankaya - Ankara Her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Kitabın bir kısmının ya da tamamının çoğaltılabilmesi için Nüfus Bilim Derneği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’ndan izin alınmalıdır. Bu araştırmanın gerçekleştirilmesi ve kitabın basılması için gerekli mali destek Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından karşılanmıştır. Birinci Basım: Kasım 2013 Tasarım & Baskı Uzerler Matbaacılık Ltd. Şti. Turan Güneş Bulvarı 22/8-17 Çankaya/ANKARA Tel: 0312 441 90 15-17 • www.uzerler.com 2 KADINA YÖNELİK AİLE İÇİ ŞİDDET KONUSUNDA İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME VE LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TUTUMLARI İçindekiler Sunuş ..........................................................................................................................................................................................5 Önsöz ..........................................................................................................................................................................................7 Araştırmaya Başlarken ..........................................................................................................................................................9 Amaçlarımız ............................................................................................................................................................................11 Araştırma Yöntemimiz ........................................................................................................................................................11 Öğrenci Görüşleri .................................................................................................................................................................13 Şiddetin Görülmesi, Önlenmesi ve Şiddetle Baş Edebilme Yöntemleri Konusundaki Görüşler ...............22 PDR ve Sınıf Rehber Öğretmenlerinin Görüşleri .......................................................................................................25 Okul İdarecilerinin Görüşleri .............................................................................................................................................26 Araştırmanın Bulgularına Dayalı Olarak Önerilerimiz ..............................................................................................28 Kaynaklar .................................................................................................................................................................................31 3 “ANKARA, ERZURUM VE AYDIN” İLLERİNDE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA • ÖZET RAPOR • KASIM 2013 4 KADINA YÖNELİK AİLE İÇİ ŞİDDET KONUSUNDA İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME VE LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TUTUMLARI Sunuş Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Konusunda İlköğretim İkinci Kademe ve Lise Öğrencilerinin Tutumları Araştırması Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) desteğiyle Nüfusbilim Derneği tarafından yürü- tülmüş bir çalışmadır. Nüfusbilim Derneği, 2004 yılında nüfusbilim alanında çalışmalar yapmak, nüfusbilim alanında farklı di- siplinler tarafından yapılan çalışmaların içinde yer almak ve çalışanları desteklemek, nüfusbilim çalışma- larında üretilen bilgilerin yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak, nüfusbilim ve nüfusa ilişkin konularda çalışanlar arasında mesleki dayanışma, iletişim, işbirliği ve etkileşimi sağlamak amacıyla kurulmuştur. Nüfusbilim Derneği bu projenin yürütülmesi için dernek üyeleri arasından bir çekirdek ekip oluşturmuş ve bu ekip çalışmalarını Prof. Dr. Hilal Özcebe başkanlığında yürütmüştür. Ankara, Aydın ve Erzurum İllerinde ilköğretim ve lise düzeyindeki okullarda gerçekleştirilen araştırmada kız ve erkek öğrencilerle, okul yöneticileriyle, psikolojik danışman ve rehber öğretmenler (PDR) ile görüşülmüştür. Niteliksel yön- tem kullanılarak gerçekleştirilen araştırmada: i) Ergenlerin aile yapısı, toplumsal cinsiyet ve ailede kadına yönelik şiddet konusundaki görüşleri, ii) Okul yöneticisi ve psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerin (PDR) ailede kadına yönelik şiddet konusundaki görüşlerini ve ailesinde kadına yönelik şiddet yaşayan öğrencilerle olan deneyimleri ve iii) Öğrenci, öğretmen ve idarecilerinin görüş ve önerileri doğrultusun- da, kadına yönelik aile içi şiddeti önlemeye yönelik olarak yapılması gereken müdahaleler konusundaki görüşleri hakkında bilgi toplanılmıştır. Türkiye açısından oldukça büyük bir öneme sahip böyle bir projede birlikte çalışmak üzere Nüfusbilim Derneğini seçen Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’na ve projenin değişik aşamalarında bize her türlü yardı- mı gösteren Meltem Ağduk ve Duygu Arığ’a teşekkür ederiz. Bu çalışmada çok büyük emeği geçen Prof. Dr. Hilal Özcebe’ye, Doç. Dr. Sutay Yavuz’a ve Hacer Taşcene’ye, projenin alan çalışmasında görev alan tüm görüşmecilere Nüfusbilim Derneği adına teşekkür ederim. Projenin alan çalışması sırasında bize destek veren İl Valilikleri, Milli Eğitim İl Müdürlükleri, Okul Yönetici- leri ve Öğretmenleri ile görüşmelere gönüllü katılan tüm öğrencilere katkıları için teşekkür ederiz. Bu araştırmadan elde edilen sonuçların ülkemizde kadına yönelik aile içi şiddet konusunda çalışmalar yürüten kamu kuruluşları, uluslararası kuruluşlar, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllü çalı- şanların çabalarına katkıda bulunmasını diliyoruz. Doç. Dr. Sinan TÜRKYILMAZ Nüfusbilim Derneği Başkanı 5 “ANKARA, ERZURUM VE AYDIN” İLLERİNDE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA • ÖZET RAPOR • KASIM 2013 6 KADINA YÖNELİK AİLE İÇİ ŞİDDET KONUSUNDA İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME VE LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TUTUMLARI Önsöz Tüm dünyada, kadınlar ve kız çocukları sayısız şiddet ediminin kurbanlarıdır. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet sonsuz bir yelpazede meydana gelmekte, neredeyse ana rahminden mezara kadar devam etmek- tedir. Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet, sınıf, etnik köken, kültür veya ülkeden bağımsız olarak toplumun her kesiminde görülmektedir. Siz bu satırları okurken, dünyanın dört bir yanında milyonlarca kadın şiddet ve istismarın yarattığı trav- mayı yaşamaktadır. Dünya genelinde her 3 kadından birinin hayatında en az bir kere bu şiddeti yaşadığı tahmin edilmektedir. AB ülkeleri için aynı rakam beşte birdir. Türkiye’deki kadınlar da diğer birçok ülkede olduğu gibi şiddetle karşı karşıya kalmaktadır; yapılan son araştırma, Türkiye’de her 5 kadından ikisinin fiziksel şiddet mağduru olduğunu göstermektedir. Aynı araştırmada, kadınların yüzde 42’sinin fiziksel ve cinsel şiddete, yüzde 44’ünün ise duygusal şiddet ve istismara uğradığı ortaya çıkmıştır. Tüm bunlar kadınların eşleri veya partnerleri tarafından uygulanmıştır. Son 30 yıl içinde, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet hem Türkiye’de hem de dünya genelinde giderek daha fazla kabul görmeye başlamıştır. Kadına yönelik şiddetle mücadele için en yeni ve en kapsam- lı uluslararası araçlardan biri olan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi)” İngilizcede 4P ilkesi olarak anılan Önleme (Prevention), Koruma (Protection), Kovuşturma (Prosecution) ve Politika (Policy) ilkelerine da- yanmaktadır. Uzun yıllardır, kadına yönelik şiddetle mücadele için gerçekleştirilen tüm müdahaleler büyük oranda koruma ve kovuşturma ilkeleri çerçevesinde şekillendirilmiştir. Ancak politika geliştirme ve önleme, bu müdahale amaçlı müdahalelerin en zayıf halkalarıdır. Önleme amaçlı müdahalelerde en çok dışarıda bırakılan grup çocuklar ve gençler olmuştur. Bazı araştırmalarda da ortaya konduğu gibi, çocuklar ve gençler, doğrudan şiddetin özneleri olmasalar da aile içinde şiddetin sessiz mağdurları olan iki gruptur. Ancak şiddetin öğrenilen bir edim olduğu ve kadına yönelik şiddeti önlemek için müdahale- lerin erken çocukluk döneminde başlatılması gerektiği de bilinmektedir. Dünya genelinde artan şiddet oranları, şiddetin mağdurları veya tanıkları olarak çocukların bu deneyim- leri hakkında ne düşündüklerini anlama ihtiyacını da arttırmıştır. Çocuklar ve şiddet hakkında çok şey yazılıp çizilmiş olsa da, bizzat çocukların bakış açısından aslında çok az şey yazılmıştır. Onların deneyim- lerini ve algılarını bilmeden, kadına yönelik şiddeti önlemek için gençlik çağının başlarında uygulanacak müdahaleler geliştirmek imkansızdır. Alanında bir ilk olan bu araştırma, okul çağındaki (11-17 yaş grubu) çocukların kadına yönelik şiddet ve çoğu zaman bunun sebebi olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusundaki algılarını anlamak için ger- çekleştirilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar üzerine, UNFPA ve ilgili ortakları, okul çağındaki çocuklara yönelik olarak önleme amaçlı müdahaleler geliştirecektir. 7 “ANKARA, ERZURUM VE AYDIN” İLLERİNDE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA • ÖZET RAPOR • KASIM 2013 UNFPA olarak, çalışmada araştırmacı olarak görev alan Prof. Dr. Hilal Özcebe, Doç. Dr. Sinan Türkyılmaz, Doç. Dr. Sutay Yavuz ve Hacer Taşçene’ye ve görüşmeleri gerçekleştiren ekibe bu özel niteliksel araştırma için ayrıca Ankara, Aydın ve Erzurum’da bizlere destek olan tüm devlet görevlilerine, okul müdürlerine ve öğretmenlere teşekkür ederiz. Zahidul A. Huque Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Ülke Direktörü 8 KADINA YÖNELİK AİLE İÇİ ŞİDDET KONUSUNDA İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME VE LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TUTUMLARI Araştırmaya Başlarken Şiddet, son yıllarda tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanmaktadır. Şiddetin pek çok tanımı olmasına karşılık en çok benimsenen tanımlardan biri Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapıl- maktadır. Bu tanım şu şekildedir: Şiddet; bir bireyin yaralanma ve ölümüne neden olan ya da gelişmesini engelleyen fiziksel, psikososyal ve cinsel olarak uygulanan kasıtlı davranışlardır. Fiziksel, psikososyal ve cinsel şiddet uygulaması bir grup ya da topluma yönelik olabilmektedir. (Krug, 2003) Şiddetin farklı şekilleri olup, yapılan sınıflandırmalardan biri şiddet uygulayan kişinin mağdur ile olan yakınlığıdır. Bu sınıflandırmada üç farklı şiddet türü tanımlanmaktadır; kişinin kendisine yönelik yaptığı şiddet, kişiler arası şiddet ve gruplar arası şiddet. Kişiler arası şiddet içinde özellikle çocuk, eş, yaşlılara yönelik aile içi şiddet, tanıdık bir kişi ya da yabancı bir kişinin uyguladığı şiddet vardır. Bir diğer sınıflandırma ise şiddetin uygulanış şekline göre yapılmaktadır. Fiziksel incinme ya da hastalığa neden olma “Fiziksel Şiddet”, istek dışı cinsel davranışlarda bulunma, cinsel ilişkiye zorlama “Cinsel Şid- det”, benlik saygısını azaltma ya da azaltmaya çalışmak “Duygusal Şiddet” ve ekonomik olarak bağımlı yapmak ya da yapmaya çalışmak ise “Ekonomik Şiddet” olarak tanımlanmaktadır. (Krug, 2002; 2003) Şiddetin en sık görüldüğü ortamların arasında aile yer almaktadır. Aile içinde kadına yönelik şiddet çok eski zamanlardan beri bilinmesine karşılık son yıllarda pek çok ülkenin gündeminde yer alan önemli bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanmaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi” kabul edilmiştir. Bu Bildirgede kadına yönelik şiddet “ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gel- sin, kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veya ızdırap veren veya verebilecek olan cinsiyete dayalı bir eylem uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bı- rakma” şeklinde tanımlanmaktadır (United Nations, 1993). Birleşmiş Milletler tarafından “özel yaşamda, genellikle cinsel ilişki ya da kan bağı ile bağlı bireyler arasında vuku bulan şiddet”, “aile içi şiddet” olarak tanımlanmaktadır. (KSGM, 2008) Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (HÜNEE) Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ile birlikte 2008 yılında yaptığı, Türkiye’yi temsil eden “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet” araştırmasını yürüt- müştür. Bu araştırmanın sonuçlarının bazıları aşağıda verilmiştir. Evlenmiş ya da birlikteliği olan kadınların %39’u yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri tarafından fiziksel şiddete maruz kaldıklarını söylemişlerdir; şiddete maruz kaldığını beyan eden kadınların yaklaşık yarısı (%46) vurma, tekmeleme, boğazını sıkma, bıçak ya da silah kullanma gibi ağır derecedeki şiddet biçimlerini yaşadıklarını belirtmişlerdir. Araştırmada gebelik döneminde her 10 kadından birinin fiziksel şiddete maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Erkeklerin kadınların hayatlarını kontrol altına almaya ilişkin yaklaşımlarının bulunma duru- mu da araştırılmıştır. Kadınların erkekler hakkındaki görüşleri şu şekildedir: %69’u “kadının her zaman nerede olduğunu bilmek istediğini”, %44’ü “kadın başka erkeklerle konuştuğun- da sinirlendiğini”, %35’i “kıyafetlerine karıştığını”, %31’i “sağlık kuruluşuna izinsiz gideme- 9 “ANKARA, ERZURUM VE AYDIN” İLLERİNDE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA • ÖZET RAPOR • KASIM 2013 diğini”, %15’i “onu önemsemediği ve ihmal ettiğini”, %12’si “arkadaşlarını görmesini engel- lediğini”, %9’u “kendi ailesi ve arkadaşlarıyla görüşmesini engellediğini” ve %4’ü “kendisini aldattığından şüphe ettiğini” belirtmektedir. Kadınların erkeklerle olan ilişkileri ve kadın olarak rollerine ilişkin bazı yaklaşımlar da araş- tırılmıştır. Kadınların %49’u “kadının eşi ile tartışmamasına”, %48’i “kadının davranışlarından erkeğin sorumlu olmasına”, %35’i “bazı durumlarda çocuğun dövülmesine” %31’i “kadının istemediği halde eşiyle cinsel ilişkiye girmesi gerektiğine” ve %14’ü “bazı durumlarda er- keklerin eşlerini dövmeye hakkı olduğu” görüşüne katılmaktadırlar. Kadınların %34’ü “ka- dınların elindeki parayı istediği gibi harcayabilmesine” ve %33’ü de “ev işlerini erkeklerin de yapması” görüşüne katılmamaktadırlar. Aile içinde kadına yönelik şiddetin olduğu durumlarda şüphesiz kadının fiziksel ve ruhsal sağlığı bu du- rumdan önemli ölçüde olumsuz olarak etkilenmektedir. Şiddet uygulanan kadınların %24’ü fiziksel ya da cinsel şiddet sonucu yaralandığını, %33’ü intihar etmeyi düşündüğünü ve %12’si teşebbüs ettiğini belirtmiştir. Annenin yanı sıra çocuklar da evdeki bu durumdan olumsuz yönde etkilenmektedir. Aile içi şiddet yaşayan annelerin çocukları arasında hırçınlaşarak ağlama %59, çekingen/içine kapanık olma %56, anneye ve diğer çocuklara karşı saldırgan olma %38, sık sık kabus görme %33 ve yatağını ıslatma %28 olarak bulunurken, şiddet görmeyen annelerin çocuklarında bu yüzdeler sırasıyla %36, %43, %20, %20 ve %18’dir. (KSGM, 2009) Çocukların şiddet olan aile ortamında yaşamaları, çocukluk dönemi sosyal ve ruhsal sağlıklarını önemli ölçüde etkilenmektedir. Çocukluk döneminde şiddet yaşanan ailede büyüyen çocukların yetişkinlik dönemlerinde şiddet davranışlarına daha fazla eğilimli oldukları, ayrıca ruhsal sağlık durumlarının ya- şam boyu olumsuz olarak etkilendiği bilinmektedir. Kadına yönelik şiddet davranışlarının ortaya çık- masında neden olan toplumsal cinsiyet algısı bu dönemde belirlenmektedir. Çocukların “toplumsal cinsiyet”, “şiddet” ve “kadına yönelik aile içi şiddet” algılarının değerlendirilmesi onların olaylardan nasıl etkilendiklerinin bir göstergesi olarak tanımlanabilir. Şiddetin nedenlerinin temelinde yatan algı ve tu- tumlar müdahale alanlarını işaret etmektedir. Aile içi kadına yönelik şiddetin önlenmesinde çocukluk döneminde müdahalelerin başlatılması ve çocukların olumlu yaşam davranışlarını benimsemeleri ge- rekmektedir. Bu nedenle ergenlik dönenimin başında ve sonlarına doğru olan gençlerin aile içinde kadı- na yönelik şiddet konusundaki görüşlerinin değerlendirilmesi özellikle çocuklara yönelik sosyal politika önerileri için önem taşımaktadır. 10 KADINA YÖNELİK AİLE İÇİ ŞİDDET KONUSUNDA İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME VE LİSE ÖĞRENCİLERİNİN TUTUMLARI
Description: