ebook img

istanbul konut mîmârîsinin 1923-1940 yılları arasındaki gelişim süreci PDF

28 Pages·2015·2.14 MB·Turkish
by  
Save to my drive
Quick download
Download
Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.

Preview istanbul konut mîmârîsinin 1923-1940 yılları arasındaki gelişim süreci

The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS2964 Number: 40 , p. 283-309, Winter I 2015 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi Yayınlanma Tarihi 16.06.2015 27.12.2015 İSTANBUL KONUT MÎMÂRÎSİNİN 1923-1940 YILLARI ARASINDAKİ GELİŞİM SÜRECİ DEVELOPMENT PROCESS OF ISTANBUL DOMESTIC ARCHITECTURE BETWEEN THE YEARS OF 1923-1940 Dr. Derya ÖZAKBAŞ Özet İnsanoğlunun kendini güvende hissedeceği barınaklar olarak inşâ ettiği ya da ettirdiği konutlar, tarihöncesi dönemden başlayarak günümüze dek belirli bir gelişim süreci geçirmiştir. Mağaralardan apartmanlara dönüşen konut mîmârîsi ülkelere, coğrafyalara ve kültürlere göre değişim göstermiştir. Türkiye genelinde konut mîmârîsine bakıldığında müstakil evlerden çok katlı konutlara kadar değişik yapı kur- gularıyla karşılaşılmaktadır. Geleneksel Türk konut mîmârîsinden modern yaşam alan- larına geçilen süreçte İstanbul hem müstakil konutları hem de apartmanlarıyla öncül şehir olma özelliğine sahiptir. 1923-1940 yılları arasında İstanbul’da inşâ edilen konutlar bir yandan gele- neksel düşünce ve yaşam tarzına uygun planlanırken bir yandan da günün değişen şartlarına ve düzenine göre yeni tarzda şekillenmeye başlamıştır. Bu tutum müstakil ko- nutlar kadar apartmanlarda da izlenmektedir. Bilindiği gibi günümüz apartmanlarının ilk örnekleri Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde (XIX. yy.) İstanbul’da inşâ edilmeye başlanmış, gayrimüslim vatandaşların ikamet ettiği semtlerde görülen çok katlı konut yapımı Cumhuriyet’in ilanından sonra tüm şehre yayılmıştır. Bu çalışmada öncelikli olarak tarihöncesi dönemden başlayarak tarih çağlarına kadar geçen süreçte konut mîmârîsinin oluşumuna bakılacak, ardından Türk konut mîmârîsinin gelişim süreci plan şemalarıyla kısaca açıklanacaktır. Son olarak sözü edilen 18 yıllık zaman dilimini kapsayan İstanbul konut mîmârîsi, konutların genel özellikleri ve apartmanlaşmanın sebepleri üzerinden değerlendirilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet, İstanbul, Mîmârî, Konut, Apartman Abstract Residences built or have built by human being as shelters in which they feel safe passed through a definite development process beginning from prehistoric period until today. Living spaces transforming from caves into apartments showed a change ac- cording to counties, geographies and cultures. It is observed when looking at residence culture Anatolian geography of the Turks who come from migrant culture and are ac- 284 Derya ÖZAKBAŞ customed to tent life that process beginning from separate houses goes back to multi- storey residences. Istanbul has a characteristic of being a leading city with its apartments within the process when there was a transition from Traditional Turkish residence archi- tecture to modern living spaces. Zoning studies and residential constructions initiated in the country after proclamation of the Republic gained speed in Istanbul and continued until today. Residences built in Istanbul between the years of 1923-1940 started to be shaped in new style according to changing conditions and order of the day while also being planned in accordance with traditional opinion and life style. This attitude is observed in apartments as much as in separate houses. As it is known, first samples of today’s apartments started to be built in Istanbul in the Ottoman Empire Period (XIXth century), and multi-storey residence construction that is observed in the cities where non-Muslim citizens reside spread to the entire city after proclamation of the Republic. In this study, residence architecture formation will be looked at within the pro- cess starting from the prehistoric period until ancient ages, and then development pro- cess of Turkish residence architecture will be explained shortly with plan schemes. Final- ly, Istanbul residence architecture covering time frame of said 18 years will be tried to evaluate over general characteristics and reasons of apartmentalization. Keywords: Republic, İstanbul Architecture, Residence, Apartment İstanbul Konut Mîmârîsinin 1923- 1- Tarihöncesi Dönem’den Tarih 1940 Yılları Arasındaki Gelişim Süreci Çağlarına Kadar Geçen Süreçte Konut “Bir ya da daha çok insanın ikamet Mîmârîsinin Gelişimi: ettiği yer, ev, mesken, ikametgâh”(Hasol, İnsanoğlunun yerleşim sürecine kı- 2010, s.277) olarak kısaca tanımlanabilen saca bakacak olursak ilk örneğine Fransa konut, tarihöncesi çağlardan günümüze Nice’de bulunan Sevgili Yurt anlamındaki kadar geçen süre içerisinde insanoğlunun Terra Amata (M.Ö. 400.000 – M.Ö 300.000) kendisini güvende hissedeceği mekânlar (Çizim 1) ile karşılaşırız. Homo Erectus yaratma dürtüsü ve ihtiyacı sonucu ortaya olarak tanımlanan avcı toplumun, bahar çıkmıştır. Çevre, doğa ve iklim gibi koşul- aylarında kullanmak için av alanlarına yap- lardan korunup yaşamlarını idame ettire- tıkları 21 kulübeden oluşan bir nevi kamp bilmek için insanların başlattıkları bu ara- alanı olarak niteleyebileceğimiz bu ilk ya- yış, mağara kovuklarından günümüz mo- şam alanları, insan üretimi en eski barınak- dern konutlarına, “residence”lara ve “stu- lar olarak nitelendirilmektedir. Homo Sapi- dio” dairelere kadar devam etmiştir. Tari- ens Sapiens döneminde Çekoslavakya, höncesi dönemlerde mağaralarda kendini Rusya, Ukrayna gibi ülkelerde de ilk yerle- güvende hisseden insan, avcılık-toplayıcılık şim bölgelerine rastlanmaktadır. Bu bölge- döneminden sonra yerleşik hayata geçilen ler için Ukrayna’daki Cro-Magnon Evi Neolitik Dönem’de (M.Ö. 8000-M.Ö.5500) (M.Ö.44.000-M.Ö.12.000) (Çizim 2) ve Yu- tarımla tanışarak göçebe hayatını sonlan- goslavya’daki Lepenski Vir (M.Ö.5000- dırmıştır. Yerleşik düzene geçme noktasın- M.Ö.4600) önemli örnekler olarak karşımıza da ihtiyaç duyduğu en önemli faktör kendi- çıkmaktadır. Yerleşik hayatın gerçek an- si için tasarlayacağı yeni yaşam alanı ol- lamda başladığı Neolitik Dönem’de ise yine muştur. Genelde su kenarı ve tarıma elve- yukarda bahsettiğimiz ülkeler yanında rişli topraklarda başlayan bu ilk yerleşme- Kuzey Avrupa ülkelerinin bazılarında, ler, zamanla konut tiplerindeki değişim ile Güney Mısır ve Bereketli Hilal çevresinde gelişme kaydetmiştir. yerleşim alanlarına rastlanmaktadır. Özel- likle Konya’nın güneydoğusunda yer alan İstanbul Konut Mîmârîsinin 1923-1940 Yılları Arasındaki Gelişim Süreci 285 Çumra ilçesindeki Çatalhöyük (M.Ö. 6800- için Çatalhöyük dışında Diyarbakır Ergani M.Ö.5700) (Çizim 3) ve İskoçya Orkney ilçesindeki Çayönü, Burdur’un güneybatı- Adalarındaki Skara Brae (M.Ö. 2500- sında bulunan Hacılar, Yozgat iline bağlı M.Ö.1500) (Plan 1) bu bağlamda önemli Alişar, Çanakkale’deki Truva ve Çorum’un yerleşme alanlarıdır (Roth, 2006, s.203, 206, Alaca ilçesindeki Alacahöyük de verilebile- 208, 217, 218). Ayrıca Anadolu coğrafyası cek örneklerden sadece birkaçıdır. Çizim 1: Terra Amata (Roth, 2006, s.204). Plan 1: Skara Brae (Roth, 2006, s.218). Çizim 2: Cro-Magnon Evi (Roth, 2006, s.206). Çizim 3: Çatalhöyük (Roth, 2006, s.219). 2- Geleneksel Türk Konut kadar birtakım aşamalardan geçmiştir ki, Mîmârîsi ve Plan Şemaları: bunların en önemli basamağını “Geleneksel Erken Cumhuriyet Dönemi’nde İs- Türk Konut Mîmârlığı” teşkil etmektedir. tanbul’da inşâ edilen konutlar hakkında İslâmiyet’i kabul ettikten sonra göçebe ya- genel bir değerlendirme yapmadan önce şamdan yerleşik düzene geçen Türkler, Türklerin yerleşik düzene geçmelerinden Anadolu’ya yerleşmiş ve gereksinimlerini 1940lı yıllara kadar getirdikleri kendilerine karşılayacak evler inşâ etmiştir. Daha önce has özelliklerine ve yaşam tarzlarına bak- yaşadıkları göçebe hayatı, İslâm düşüncesi- mak gerekmektedir. Çünkü Cumhuriyet ni ve yerleştikleri coğrafyanın koşullarını Dönemi konut mîmârlığının oluşumunda birleştirerek kendilerine yeni bir yaşam her ne kadar Batılı ülkeler örnek alınsa da biçimi yaratmışlardır. Doğal olarak da planların bazı ayrıntılarında veya mekânla- göçebelik döneminde yaşadıkları portatif rın işlevlendirilmesinde geleneksel Türk çadırlardan yola çıkarak kendilerine basit mîmârîsinin özellikleri etkili olmuştur. En düzenlemeye sahip çadırları andıran yapı- basit anlamıyla barınılacak mekân olan lar inşâ etmişlerdir (Küçükerman ve Güner, evlerimiz, günümüz konutlarına gelene 1973, s.14). İnancın, iklimin, sosyal şartların 286 Derya ÖZAKBAŞ ve yerel malzemenin kullanımıyla şekille- planlı evlerde “üstü örtülü ortak kullanım nen Türk evleri, Hindistan’dan Mısır’a, alanı, odaların dizilişlerine göre üç yüzü İspanya’ya, Balkanlar’dan Suriye’ye kadar açık, iki yüzü açık ve yalnız bir yüzü açık etkili olmuş ve buralardaki ev mîmârîsine dış sofa” (Sözen ve Eruzun, 1992, s.83) şek- örnek teşkil etmiştir (Kırıkçı ve Büyükçolak, linde uygulanmıştır. Kendi içinde oda sa- 1993, s.35). yısına göre tek odalı, iki odalı, eyvanlı, iki Türklerin kendi yaşam tarzlarına, odalı ve köşklü, köşklü ve eyvanlı, dış ve âdetlerine, iklim ve doğa şartlarına uygun köşe sofalı, L ve U sofalı olmak üzere alt planladıkları evlerinde ön planda tuttukları gruplara ayrılan (Eldem, 1993, s.18-19) dış unsurlar gelenekler ve İslâm dinidir. Gele- sofalı evlerden sonra planlar hem evlerde nekler İslâm inancı ile birleştirilerek konut yaşayan insanların gereksinimlerine hem planlamasına yansıtılmış ve İslâm dininin de çevre koşullarına bağlı olarak değişikliğe öngörüleri konut planlaması kadar günlük uğramıştır. Bu değişimin sonunda iç sofalı yaşamda da belirleyici olmuştur. Dışa ka- ve orta sofalı planların kullanımı söz konu- palı-içe dönük evlerde en temel öğe olan su olmuştur. odalar değişik planlamalarla gelişerek gü- 2.3-İç Sofalı Plan Tipi: Bu plan ti- nümüzdeki halini almıştır. İlk olarak çadır pine sahip yapılarda odalar sofanın karşı- gibi tek odalı ve sofasız evlerde başlayan lıklı kenarlarına iki sıra halinde yerleştiril- yaşam daha sonra iki birimli evlere geçişle miş ve böylece odalar karşılıklı olarak bir- devam etmiştir. Evlerin iki köşesine birer birlerine bakar hale getirilmiştir. Evin orta- oda yerleştirilmiş, ayrıca odaların önüne iki sında mekânı boydan boya kesen iç sofalı oda boyunca kesintisiz devam eden sofa planda sofanın iki yanına ailenin ihtiyaçla- eklenmiştir. Bunlar, ilerde uygulanacak rına uygun sayıda odalar yerleştirilmesi sofalı planların da ilk örneklerini oluştur- mümkün hale geldiğinden en çok bu plan muştur. Geleneksel Türk evinin en önemli tercih edilmiştir (Sözen, 2001, s.86-87). elemanı olan odalarda sofalar dış ve açık 2.4-Orta Sofalı Plan Tipi: Merkez- sofalı tipler, iç sofalı tipler ve orta sofalı de yer alan sofanın etrafında en az dört oda tipler (Plan 2) olarak gruplara ayrılmakta- olması gereken bu tipte, sofa etrafındaki dır (Sözen, 2001, s.82). odaların birer köşeleri pahlanmış durum- 2.1-Sofasız Plan Tipi: İlk örnekleri- dadır. Bazı planlarda orta sofa dikdörtgen, ne VI. yüzyılda rastlanan bu tip evler, oda- kare, köşeleri pahlanmış veya dairesel, oval ların yan yana dizildiği çadırdan sonraki ilk şekillerde yerleştirilmiştir. Ortada kalan plan tipini oluşturmaktadır (Sözen ve Eru- sofa karanlık olacağından odaların arasına zun, 1992, s.84). Türk evinin geçirdiği aşa- eyvan boşlukları yapılmış, eyvan sayısı malar içinde ilk olmasının verdiği ilkelliğe dörde kadar çıkabilmiştir (Sözen ve Eru- sahip bu planlama, genelde tek katlı evler- zun, 1992, s.85). Yuvarlak ve oval sofalarda de uygulanmıştır. İstanbul ve çevresinde Batı etkisi sezilirken sofanın ortaya alınıp uygulanmayan bu plan, ağırlıklı olarak düzenli ve kullanışlı bir şema oluşturuldu- sıcak iklime sahip Güneydoğu Anadolu’da ğu bu plan, ağırlıklı olarak kentlerde (Sö- tercih edilmiştir (Eldem, 1993, s.19). zen, 2001, s.87) bilhassa Marmara Bölge- 2.2-Dış Sofalı Plan Tipi: Simetrik si’nde ve İstanbul’da uygulanmıştır (Sözen planların genelde tercih edilmediği serbest ve Eruzun, 1992, s.86). İstanbul Konut Mîmârîsinin 1923-1940 Yılları Arasındaki Gelişim Süreci 287 Plan 2: Geleneksel Türk konutunun plan tipleri (Günay, 1998, s.17). 3- 1923-1940 Yılları Arasında İs- olma özelliğini korumaktadır. Şehrin koz- tanbul’da Yaşanan Apartmanlaşmanın mopolit yapısı, jeopolitik konumu, sağladı- Nedenleri: ğı iş imkânları, yeniliklerin denemesine “Türk evi denen kapalı planın en açık oluşu O’na bu özelliği kazandırmakta- gelişmiş örneklerine, onsekizinci ve ondo- dır. İstanbul’da XIX. yüzyılda başlayan kuzuncu yüzyıllardaki fizyonomisi ile asıl değişim, mîmârî üzerinde de etkili olmuş- İstanbul’da rastlanır.” (Kuban, 1995, s.46). tur. Önceleri gayrimüslim ve Levanten Ancak yine Doğan Kuban’ın anlattığı gibi halkın tercih ettiği gösterişin, konforun, bu evler hem anıtsal olma gayretleri hem modernliğin sembolü olan ve Beyoğlu gibi de Avrupa etkisi ile geleneksel Türk konu- belli semtlerde yükselen apartmanlar, za- tundan uzaklaşmaya başlamışlardır. Farklı manla Müslüman aileler tarafında da kul- zevk ve beklentiler hem planlarda hem lanılmaya başlamıştır. Çok katlı binalarda mekân tefrişinde geleneksel Türk konutu- yaşam tüm şehirde aynı anda ve aynı yo- nun kimliğinde değişimlere ve bozulmalara ğunlukta olmadığından belli semtler sebebiyet vermiştir. Burada “İstanbul oku- apartmanlaşma noktasında diğerlerinin lu” kavramı da ortaya çıkmaktadır (Kuban, önüne geçmeye başlamıştır. 1995, s.78, 79). “İstanbul okulu, anonim Burada üzerinde durulması gere- mimari, saray geleneği ve Avrupa etkileri- ken nokta “apartmanlaşma” olgusudur. nin özgün bir bileşimi olarak geç onsekizin- Basit tanımıyla “her katında bir ya da daha ci ve ondokuzuncu yüzyıllarda ortaya çık- çok daire bulunan çok katlı konut yapısı” mıştır… birbirlerinden planimetrik ve be- (Hasol, 2010, s.41) olarak tanımlayabilece- zemesel özellikleri ödünç almışlardır” (Ku- ğimiz apartman yaşamına geçiş, ülkemizde ban, 1995, s.79). Konut mimarisinde başla- Batı ülkelerinden çok sonralara tarihlen- yan bu değişim hiç kuşkusuz İstanbul’da mektedir. Bilindiği gibi Batı dünyasında apartmanların çoğalmasına zemin hazırla- apartmanlaşma XVII. yüzyıl öncesinde yacaktır. başlamıştır. İstanbul’da XIX. yüzyıldan İstanbul, gerek Osmanlı İmparator- itibaren yaşanan Batılılaşma hareketleri ve luğu Dönemi’nde gerekse Cumhuriyet yıl- sonuçları, şehirde ikamet eden gayrimüslim larında her daim ilklerin yaşandığı şehir toplulukların etkisi, yaşanan yangın, dep- 288 Derya ÖZAKBAŞ rem gibi doğal afetler, hazırlanan îmâr mıştır (Kuban, 1995, s.90). Ancak yeni ko- planları, hızlı nüfus artışı, ekonomik yapı- nutlara Gayrimüslim vatandaşlar ile eği- nın değişmesi, Cumhuriyet rejiminin etkisi, timli Müslüman vatandaşların bakış açısı ulaşım kolaylıklarının getirilmesi ve aile farklıdır. Batı üslûbu ilkinde kültürel kimlik yapısında meydana gelen değişiklikler olarak belirirken, ikincisinde çağdaşlaşma apartmanlaşmayı hazırlayan faktörlerin sembolü haline gelmektedir (Kuban, 1995, önemlilerindendir. Mete Ünal’ın (Ünal, s.93). 1979, s.71-76) başlıklar altında topladığı bu 3.2- Batılılaşma Hareketleri ve So- etkenler üzerinden sürece bakmak faydalı nuçları: Batılılaşma yani Batı’nın hem olacaktır. mîmârîde, hem sanatta hem de yaşam tar- 3.1- Gayrimüslim Toplulukların zında örnek alınması, III. Ahmet dönemin- Etkisi: İstanbul’da ilk apartmanlar XIX. de (XVIII. yüzyıl) başlamış ve Lâle Devri yüzyılın sonlarında Galata ve Beyoğlu civa- olarak adlandırılan bu dönem, Patrona rında inşâ edilmiştir. Apartmanlaşmanın ilk Halil İsyanı ile son bulmuştur. İstanbul ile bu semtlerde başlaması ekonomik ve teknik sınırlı kalan değişimler ve belli bir zümreye gücü elinde bulunduran gayrimüslim nüfu- hitap eden Batılılaşma, halkı sınıflara böl- sun bu bölgelerde ikamet etmesi ile ilgilidir. meye başladığından bozulan düzenin fatu- Azınlık vatandaşların toplumsal yaşamın rası Batılılaşmaya yani geleneklerden uzak- kültürel yönünü etkileyecek duruma gel- laşmaya çıkarılmıştır. Bu noktada toplum- meleri sonucunda ekonomik imkânları sal geleneklere bağlılık artmaya başlamıştır doğrultusunda bağlı bulundukları ya da (Kızıl, 1978, s.169). Batılılaşma olgusunun kabul ettikleri kültürün özelliklerini yansı- mîmârîye yansıması, çok sayıda yoğun tan çok katlı konutlar yaptırmaya başlamış- bezemeli saray, köşk, kasır, çeşme, sebil tır. İstanbul’da inşâ edilen ilk apartmanlar, gibi yapıların inşâ edilmesi ile somutlaşmış- yapı sahipleri ile bölgenin demografik ve tır. Ancak Batılılaşma, saray ve çevresi ile kültürel özellikleri yanında günün ekono- sınırlı kaldığından bu tip yapıların varlığı mik koşullarına da bağlıydı. Gerek plan da İstanbul’la sınırlı kalmıştır. Saray halkı kurgusu ve malzeme kullanımı gerekse ve zengin kişiler için inşâ edilen binalar cephe düzenlemeleriyle mîmârîde Orta hem mîmârî tarzları hem de süsleme prog- Avrupa ve Fransa havasını estiren ve ya- ramları ile Batılı örneklere benzetilmiştir. bancı çağdaşları ile benzer özelliklere sahip Daha bilinçli değişimlerin yaşandığı XIX. bu apartmanlar, belli bir zümrenin yaşam yüzyıla gelindiğinde hazırlanan Tanzimat tarzı, beğenisi ve kültürünün bir tezahü- Fermânı, aydın kesim tarafından, Batılı rüydü (Barkul, 1993, s.105). Böylece Galata devletler karşısında geri kalmışlığa çare ve Beyoğlu hem mîmârîsi hem de sunduğu olarak görülmüştür. Batı’nın teknolojik ve yaşam tarzıyla azınlık nüfusun ikamet etti- ekonomik alanda yakalanmasını amaçlayan ği küçük bir Avrupa semtine dönüşmüştür. Tanzimat düşüncesi, zamanla bu amacın- İstanbul’da belli semtlerde yaşayan dan uzaklaşarak Batı hayranlığına dönüş- azınlıklar kadar eğitimli Osmanlılar da müştür. Gayrimüslim kalfa ve mîmârların Batılı formları tercih ederek geleneksel tasarladığı yeni tip mekânların İstanbul’da Türk konutunun değişimine imkân tanımış- inşâ edildiği bu süreçte tercihler yurtdışın- tır. Aslında XVIII. yüzyılda her ne kadar da eğitim almış ve yabancı ülkelerin geleneksellik teması konutlarda devam mîmârî akımlarını bilen isimler üzerinden ettirilse de XIX. yüzyılın ortalarında bu olmuştur. Hassa Mîmârlar Ocağı’nın günün alanda köklü değişimler yaşanmış ve İstan- beklentilere cevap verememesi de dönemi bul Neo ile başlayan klasik, barok ve gotik için belirleyici unsurlardan biri olarak kar- üslûplar kadar Art Nouveau ile de tanış- şımıza çıkmaktadır. Ülkeye gelen uzman, İstanbul Konut Mîmârîsinin 1923-1940 Yılları Arasındaki Gelişim Süreci 289 ressam, mîmâr, tüccar ve gezginler saye- aile içinde yüklendiği rolde farklılaşmalar sinde Batı her alanda benimsenirken, yaratmıştır. Diğer yandan İstanbul’da Batı mîmârîde de Batılı biçimlerin ve süsleme ülkelerinin aile yapılarının örnek alınma- motiflerinin kullanımı ön plana geçmiştir. sıyla geniş aile yapısından çekirdek aileye (Ünal, 1979, s.73). Cumhuriyet’in ilânından geçiş başlamıştır. 1907 tarihinde İstanbul sonra savaşın yaralarını sarıp yeni bir ülke- hanelerinin % 40’ını çekirdek ailenin oluş- nin inşâsı noktasında yetersiz kalan yerli turması önemli bir veri olarak dikkati çek- mîmâr sorununu çözmek için 1920’li yılla- mektedir. (Ünal, 1979, s.73, 74; Duben ve rın ikinci yarısından sonra devletin yabancı Behar, 1998, s.63, 99) Bu durum konut tiple- uzman ve mîmârlara başvurmasıyla ülkede rinin değişmesine ve Müslüman halkın ikinci bir yabancı mîmârî modası hâkim apartmanlaşma sürecine hız kazandırmış- olmuştur. Ancak bu sefer süreç Almanca tır. konuşulan ülkelerin mîmârîsi üzerinden 3.4- Yaşanan Yangın, Deprem Gibi şekillenmiştir. Doğal Afetler: İstanbul kurulduğu yıllar- 3.3- Cumhuriyet Rejiminin Kadın dan itibaren belli dönemlerde deprem afe- ve Aile Yaşamı Üzerindeki Etkisi: Cumhu- tini yaşarken fetihten sonra bu olumsuz riyet Dönemi’nde uygulamaya konan dev- duruma yangın felaketleri de eklenmiştir. rimler gerek toplumsal yapı ve gerekse Evlerde ahşap malzemenin kullanılması halkın günlük yaşamı üzerinde derin izler doğal afetlerde hasarın artmasına sebep bırakmıştır. Bunu 1936 yılında yurda getiri- olduğundan Sultan Abdülaziz, yangınların len Fransız kent plancısı Henri Prost da dile sık yaşandığı sokakları düzenletmiş, çık- getirmiştir. Prost, peçe kullanımının kaldı- maz sokakları azaltarak tahribatları önle- rılmasıyla, kafesli eski evlerden uzaklaşıla- meye çalışmıştır. Meşrutiyet Dönemi’nde rak, asansörlü, kaloriferli ve suyu devamlı devam eden yangınların en etkilisi 1918 akan apartmanlara taşınıldığını belirtmiştir. yılında Cibali-Topkapı-Davutpaşa arasında Bu açıklama, Cumhuriyetin ilanından sonra yaşanan ve 7.500 binayı yok eden yangın- Türk aile yapısında yaşanan değişimlerin, dır.1 Yangın sonrasında halktan toplanan planlamasında geleneklerin ve İslam dini- paralarla, her aileye ayrı ev yapılamayacağı nin belirleyici olduğu Türk konut mîmârîsi anlaşıldığından, Hârikzedegân Apartman- üzerinden okunması bakımından önemli- ları (Görsel 1) inşâ edilmiştir. Maddî dir. Kabul edilen Medeni Kanun ile kadın imkânsızlık yüzünden Eski İstanbul bölge- erkek arasında eşitlik kavramının sağlan- sinde tek yapı adasına inşâ edilen bu maya çalışılması, kadının eğitim ve iş haya- apartmanlar, apartman tipi toplu konutun tına atılma çabaları konut planlamalarına başlangıcı sayılmaktadır. Cumhuriyet Dö- da yansımıştır. Fikir hayatında uygulanan nemi’ne gelindiğinde yaşanan yangınlarda devrimlerle kadınların serbest ve özgür hasarın azalması evlerin kâgir teknik kulla- bireyler haline gelmesi konut planlamala- nılarak inşâ edilmesi ile ilgili bir durumdur rında harem-selamlık kavramlarını ortadan (Ünal, 1979, s.75). kaldırmaya başlamıştır. Halkın bir kısmı yeni tip apartmanlara taşınırken bir kısmı da Marmara ve Boğaz sahillerinde aynı konforu sunan bahçeli villalara yerleşmiş- tir. Çokevliliğin de hüküm sürdüğü baba- erkil aile tipinden -1922-28 yılları arasında yapılan devrimlerle- modern aileye geçil- 1 1856 yılında Aksaray’da ve 1870 yılında mesi hem aile yapısında hem de kadının Beyoğlu-Pera bölgesinde yaşanan yangınlar da önemli maddi kayıplara yol açmış afetlerdir. 290 Derya ÖZAKBAŞ Görsel 1: Hârikzedegân Apartmanları, Fatih (Özakbaş). 3.5- İmâr Planları ve Çalışmaları: leme ve yönlendirmeye çalışılmıştır. 1933 Cumhuriyet’in ilk yıllarına bakıldığında yılında ayrıca şehirlerin düzenlenmesi ve îmâr alanında bir müddet Osmanlı Devle- kamu hizmetlerini karşılayacak tesislerin ti’nin yasa ve düzenlemeleri ile devam inşâsı için ihtiyaç duyulan krediyi sağlaya- edildiği görülmektedir. 1923-1928 yılları cak Belediyeler Bankası kurulmuştur. 1935 arasında îmâr planlama çalışmalarına baş- tarihli 2279 sayılı yasa, konut üretme ve her lanmadığından Ebniye Kanunu yürürlükte tür bina yapımını denetleme yetkilerini kalmış ancak 1928 yılından sonra yurdu- Nafıa Vekâleti içinde kurulan Yapı İşleri muzda ilk kez geniş kapsamlı şehir planla- Umum Müdürlüğü’ne devretmiştir. 1945 ma çalışmaları yapılabilmiştir. Îmâr işleri yılında İller Bankası adını alan kurum, be- ile ilgili ilk adım 352 sayılı kanuna bağlı lediyelere kentsel, sosyal ve teknik alt yapı Mübadele, Îmâr ve İskân Vekâleti’nin 1923 uygulamalarında parasal ve teknik kaynak yılında kurulması ile atılmıştır. Bunu 1925 sağlamakla görevlendirilmiştir (Ünalın, yılında “Mesken Yapmak Maksadı İle İs- 2002, s.14; 50 Yılda İmar, 1973, s.13, 14, 15). timlâke Olanak Tanıyan Kanun” takip et- Savaş sonrasında Ankara’da başla- miştir. Aynı yıl içinde ayrıca 529 sayılı ka- yan îmâr çalışmaları İstanbul ile devam nunla Mübadele, İmâr ve İskân Bakanlığı etmiştir ki, İstanbul’un ilk îmâr planı bilin- kaldırılarak görevleri Dâhiliye Vekâleti’ne diği gibi 1837 yılında Moltke tarafından aktarılmıştır. 1926’da 844 sayılı kanunla hazırlanmıştır. Bu imâr planını takip eden Emlak ve Eytam Bankası çalışmalarına diğer çalışmaların ortak noktaları, şehir içi başlamış, banka 1926-1946 yılları arasında trafiğini rahatlatmak için şehre yollar aça- yeni inşaatlara ve mevcut binalara ipotek rak meydan düzenlemesi yapmak, kâgir ev karşılığı kredi vermiştir. 1927’de ise sadece inşaatını yaygınlaştırmak ve evlerin hangi diplomalı mîmâr ve mühendislerin çalışma- bölgelerde inşâ edileceğini belirlemektir. Bu larını yasallaştıran 1035 sayılı “Mühendislik çalışmalarda kadastro haritalarının çıkarıl- ve Mîmârlık Hakkında Yasa” kabul edil- dığı düzenli, eski dokuyu ve şehrin siluetini miştir. 1929 yılındaki Dünya Ekonomik bozmayan yapılaşma tasarlanmış ancak Bunalımı ise Batılı devletlerde olduğu gibi tasarılar tam anlamıyla uygulanmamıştır. yurdumuzda da îmâr ve planlama çalışma- Cumhuriyet Dönemi’nde İstanbul için ha- larının önünü kesmiştir. 1580 sayılı Beledi- zırlanan îmâr çalışmalarına bakıldığında, yeler Kanunu 1930 yılında çıkartılmış ve 1930 sonrasında yabancı uzmanlara başvu- 1933 tarihli 2290 sayılı Belediye Yapı Yollar rulduğu görülmektedir. 1933 yılında dü- Kanunu ile de kent planlamalarını düzen- zenlenen yarışmaya şehircilik konusunda İstanbul Konut Mîmârîsinin 1923-1940 Yılları Arasındaki Gelişim Süreci 291 uzman olan Alman Hermann Elgötz, Fran- göç ve dış göçtür. Burada doğal artıştan sız Alfred Agache ve yine Fransız Mösyö kastedilen kırsal kesimden şehre göçen Lambert davet edilmiş, Alfred Agache’nin halkın doğurganlıklarını korumasıdır hazırladığı ‘Büyük İstanbul Tanzim ve İmâr (Ünal, 1979, s.71-72). Programı’ 1934 yılında basılmıştır. Aynı yıl İç göç yanında özellikle 1923-1924 içinde J. H. Lambert de 108 sayfalık bir yılları arasında Selanik, Girit, Yanya, Kava- rapor hazırlamıştır. 1934 yılında basılan bir la, Drama ve Vodina gibi Yunanistan şehir- diğer rapor da Berlin Teknik Üniversitesi lerinden mübadele ile gelen Türk nüfusun öğretim üyelerinden şehircilik uzmanı Prof. diğer illerle birlikte İstanbul’a yerleştirilme- Dr. Herman Elgötz’ün 46 sayfalık planlama si de konut açığını arttırmıştır. İhtiyaç, ilk çalışmasıdır. Bu alanda en dikkati çeken etapta Rum azınlığın mübadele sırasında isim ise Henri Prost’tur. 1936 yılında İstan- boşalttıkları evlerle çözülmeye çalışılmış bul’a gelen Prost, Türk-Fransız mîmâr ve ancak bu uygulama konut açığının önüne planlamacılardan oluşan bir ekiple hazır- geçemediğinden devlet konut inşaatını lanması bir yıla yayılan raporunu 1937 yı- arttırmak zorunda kalmıştır. 1923 yılında lında tamamlamıştır (Eyice, 2002, s. 21, 22, çıkartılan 352 sayılı kanunla kurulan Mü- 23). badele, İmâr ve İskân Vekâleti, göçmenler 3.6- Nüfus Artışı: İstanbul’un nü- için konut inşâ etme görevini üstlenmiştir. fusunun 1453 yılından itibaren sürekli art- İlk bir yıl içinde yaşanan yoğun göç dalgası, tığı bilinmektedir. Anadolu’da yaşayan çok 1930 yılına kadar azalarak devam etmiştir nüfuslu aileler çiftçilik yaparak geçinemez (50 Yılda İmar, 1973, s.103). hale geldiğinden köyünde geçinemeyen 3.7- Ulaşım Kolaylıklarının Geti- insanlar, aileleriyle birlikte büyük kentlere rilmesi: İstanbul halkının ulaşım aracı ile göçmeye başlamıştır. Osmanlı İmparator- tanışma tarihi XVIII. yüzyıl başına denk luğu’nun son döneminde elden çıkan top- gelmektedir. Bu tarihten sonra birçok yeni raklarda yaşayan halkın İstanbul’a gelip araçla tanışan şehirde kara ulaşımında kul- yerleşmesi ve Cumhuriyet Dönemi’nde lanılan koçu, kupo, payton adındaki araçlar mübadeleyle gelen vatandaşların bunlara 1869’da yerini Galata-Ortaköy arasında eklenmesiyle İstanbul nüfusu daha da art- çalışan atlı tramvaylara, deniz ulaşımında mış ve bu artış sonrasında konut sorunu kullanılan kayıklar da yerlerini XIX. yüzyıl ortaya çıkmıştır. ortasında kullanılmaya başlayan yandan İmparatorluk Dönemi’nde tamam- çarklı gemilere bırakmıştır. 1875 yılında lanmış ya da yarım kalmış sayımlardan açılan Tünel, her ne kadar sadece yük taşı- elde edilen bilgiler ışığında nüfusla ilgili mada kullanılsa da Beyoğlu’nun değişimi- bazı sonuçlara varılabilir. Verilere göre ne önemli katkıda bulunmuştur. Atlı tram- 1884 yılında İstanbul’un nüfusu 895.000 vayların yerini 1913 yılında elektrikli tram- iken 1901 yılında 1.059.000 olarak tespit vay almıştır. Bu bilgilerden anlaşılacağı gibi edilmiş, 1914 sayımında ise sayı 1.213.000 ulaşım araçları gayrimüslim vatandaşların olarak saptanmıştır. 1922 yılında Emniyet ikamet ettiği semtlerde hizmet verdiğinden Müdürlüğü tarafından yapılan sayımda ise bu semtlerin değerinin ve öneminin artma- nüfus 610.268’e düşmüştür. Cumhuriyet’in sına katkıda bulunmuşlardır (Ünal, 1979, ilânından sonra 1927 yılında yapılan ilk s.76). 1923 yılında tramvaylarda perdelerin sayımda İstanbul’un nüfusu 690.857 olarak kaldırılarak kadınlarla erkeklerin ayrı seya- kayda geçmiştir ki bu sayı ilerleyen yıllarda hat etmesi uygulamasına son verilmesi ve sürekli artmıştır. İstanbul’da yaşanan nüfus 1926 yılında Dersaadet Tramvay Şirketi artışının en önemli nedenleri doğal artış, iç tarafından Fransa’dan satın alınan 4 adet 292 Derya ÖZAKBAŞ Renault-Scemia otobüsün Beyazıt-Taksim maddî ve manevî bozulma bu kişilerin ve Beyazıt-Karaköy arasında ve yine aynı ahşap evlerini satmalarına veya odalar ha- yılda Kadıköy İskelesi ile Moda arasında linde kiraya vermelerine neden olmuş, bu özel otobüslerin çalışmaya başlaması dö- da konak yaşamının sonunu hazırlamıştır. nem için önemli adımlardır. Bunlar dışında Geniş ailelerin küçülerek ayrı apartman 1928 yılında İstanbul’un ilk özel otobüs dairelerine geçmek zorunda kalması, Cum- işletmesi olan Boğaziçi Otobüsleri’nin Tak- huriyet Dönemi’nde tüm ailelerin eşitliğini sim-Yenimahalle hattında çalışmaya başla- amaçlayan devrimlere ve reformlara bir ması dikkat çekicidir. Çünkü sözü edilen nevi zemin oluşturmuştur (Duben ve Be- hatlara bakıldığında ortak noktalarının har, 1998, s.216). Taksim olduğu görülmektedir. 1933 yılında 3.9- Mîmârların Tutumu: Cumhu- 320 tramvay ve 4 otobüsle başlanan taşıma- riyet’in kuruluşundan önce başlayan cılık serüveni 1936 yılına gelindiğinde Şişli- mîmârî atılımlar 1927 yılına kadar aynı Tünel, Şişli-Beyazıt, Harbiye-Fatih hattında düşünce tarzında devam etmiştir. Bu dö- çalışmaya başlayan yeni tramvaylarla pe- nemin yapılarında izlenen belirgin özellik- kiştirilmiştir. Bu kez de kentin bir diğer ler geçmiş dönemlere özellikle de Anadolu çekim merkezi olan ve yoğun apartman- Selçuklu Dönemi ve Klâsik Dönem Osmanlı laşmanın yaşandığı Şişli semti merkez ola- Mîmârisî’ne öykünmedir. Mîmârların kendi rak alınmıştır benliklerinden / özlerinden / kimliklerinden (http://www.iett.gov.tr/tr/main/pages/kron yeni bir üslup yaratma çabası günün koşul- olojik-tarihce/32, 2015). larına bakıldığında kaçınılmaz bir olaydır 3.8- Ekonomik Yapının Değişmesi: çünkü uzun bir savaş dönemi yaşanmış, Osmanlı Dönemi’nde para ile ilgili işler savaşın yaraları sarılıp yeni bir ülkenin yüksek devlet memurlarının elinde bulun- yaratılması sürecine girilmiştir. Savaş dö- masına rağmen Galata’daki gayrimüslim nemleri bilindiği gibi birçok alanda öze sarrafların etkinliği sonrasında azınlıklar, dönülen yıllar olup malzeme temini konu- bankacılık işlerini elinde tutmaya başlamış- sundaki imkânsızlıklar da geleneksel tır. Müslüman halkın ticaret hayatına gir- mîmârî kurgusunu gerekli kılmıştır. Ancak mesi ise ancak II. Meşrutiyet’ten sonra ola- 1927-1940 yılları arasında ülkemize birçok bilmiştir. I. Dünya Savaşı öncesinde ülkenin yabancı mîmâr gelmiş ve bu isimler yeni iktisadi hayatı tarıma dayalı olduğundan düşüncelerin de ülkeye girmesine yol aç- kurulan sanayi tesisleri de sadece ordunun mıştır. Çoğu ülkemizin önde gelen okulla- ve Saray’ın ihtiyaçlarını giderebilmiş, reel rında eğitmen olarak da görev alan yabancı anlamda sanayileşme Cumhuriyet’in mîmârlar, yeni kurulan devletin eğitim ilânından sonra başlamıştır. Ekonomisi alanındaki ve inşâ sektöründeki bilgi eksik- altüst olan ülkenin kalkındırılmasını amaç- lerini kapatmak amacıyla ülkemize çağrıl- layan devlet, halkın yeterli sermayesi ol- mıştır. Bu yıllarda yerli ve yabancı mîmâr- madığı için, sanayileşmeyi kendi eliyle ların tarzlarını yansıtan Ulusal ve Uluslara- gerçekleştirmiştir (Ünal, 1979, s.76). Birinci rası Mîmârlık olmak üzere iki yönlü geliş- Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bozulan me yaşanmıştır (Sözen, 1996, s.39-55). ekonomiye bağlı olarak yurt genelinde 3.10- Malzeme Alanında Yaşanan yaşanan kıtlık ve hayat pahalılığı 1920 yılı- Sanayileşme Atılımları: Sanayileşme, fab- na kadar devam etmiş, 1920’lerde fiyatlar rikalaşma ve endüstrileşmenin öneminin ve açısından bir istikrar dönemi yaşanırken, gerekliliğinin vurgulandığı İzmir İktisat 1929’dan sonra fiyatlar düşmeye başlamış- Kongresi sonrasında inşaat malzemesi sek- tır (Duben ve Behar, 1998, s.55). Eski bürok- töründe bazı atılımlar yapılmış, ilk dönem ratlardan oluşan üst tabakada başlayan devlet eliyle kurulan tesisler dışında mev-

Description:
mîmârîsinin gelişim süreci plan şemalarıyla kısaca açıklanacaktır. Son olarak sözü edilen. 18 yıllık zaman dilimini kapsayan İstanbul konut mîmârîsi,
See more

The list of books you might like

Most books are stored in the elastic cloud where traffic is expensive. For this reason, we have a limit on daily download.