1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİNDE TÜRKİYE GERÇEĞİ Cem Oğuz, Sinan Altın, İ.Özgür Yaman, M. Serdar Kırçıl, Abdullah Bakır, Gülsüm Sönmez* ÖZET Ülkemizdeki inşaat mühendisliği eğitim envanterinin çıkarılması, inşaat mühendisliğinde mevcut eğitim koşullarının ortaya konulması ve sorunların belirlenmesi, inşaat mühendisliği bölümleri arasında eşgüdümün sağlanması, öğrenci gereksinim ve sorunlarının belirlenmesi ve çözümlenmesi konularında yardımcı olmak amacıyla İnşaat Mühendisleri Odası tarafından kurulan İnşaat Mühendisliği Eğitim Kurulunun (İMEK) yaptığı çalışma sonucunda, bu bildiride Türkiye’deki inşaat mühendisliği eğitiminin mevcut durumunu araştırmak, paydaşların inşaat mühendisliği eğitimi hakkındaki görüş ve düşüncelerini bir araya getirmek hedeflenmiştir. GİRİŞ Ülkemizdeki devlet ve vakıf üniversiteleri ve bu üniversiteler içerisinde inşaat mühendisliği eğitim programı bulunanların öğretim programları (normal öğretim ve ikili öğretim) mevcuttur. 2007 yılı itibariyle Türkiye’de 75’i devlet, 31’i özel vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 106 üniversite bulunmaktadır. Bu kurumların 44’ünde inşaat mühendisliği bölümü bulunmaktadır. Devlet üniversitelerinin bünyesinde yer alan inşaat mühendisliği bölümlerinin 14’ünde ikili eğitim yapılmaktadır. 42 üniversitede inşaat mühendisliği bölümleri mühendislik fakülteleri içinde yer alırken, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi fakülte yapılanmasına sahiptir. Tüm inşaat mühendisliği bölümleri 4 yıllık lisans eğitimi vermektedirler. Genel olarak ülkemizdeki inşaat mühendisliği eğitimi yapılanması temel bilimler, yapı mekaniği, hidrolik, geoteknik, ulaştırma, Cem Oğuz Akdeniz Üniversitesi, Teknik Bilimler MYO, Antalya, Türkiye E-Posta: [email protected] Sinan Altın Gazi Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Ankara, Türkiye E-Posta: [email protected] İ.Özgür Yaman ODTÜ, Mühendislik Fakültesi, Ankara, Türkiye E-Posta: [email protected] Murat Serdar Kırçıl Yıldız Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, İstanbul, Türkiye, E-Posta: [email protected] Abdullah Bakır TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Ankara, Türkiye E-posta: [email protected] Gülsüm Sönmez TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Ankara, Türkiye E-posta: [email protected] 207 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA yapı malzemeleri, yapı işletmesi bilim dallarını kapsayan zorunlu ve seçmeli derslerden oluşmaktadır. Genelde inşaat mühendisliği bölümleri lisans eğitiminden sonra lisansüstü programlar da sunmaktadır. İnşaat mühendisliği eğitim-öğretimini birlikte yürüten ve karşılıklı etkileşimi doğrudan gerçekleştiren iki paydaş; eğitim veren inşaat mühendisliği bölümleri ve eğitilen öğrencilerdir. Bu iki paydaş ülkemizde inşaat mühendisliği mesleğinin gelişimi ve mesleki hizmetlerin niteliğini şekillendiren ana etkenler olup ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal güçlüklerden toplumun tüm katmanları gibi etkilenmelerine rağmen toplumumuza kazandırdıkları değerler büyük bir önem taşımaktadır. İnşaat sektöründe görev alacak mühendislerde aranan niteliklerin eğitim kurumlarınca ne oranda sağlanabildiğinin belirlenmesi ve inşaat mühendisliği mesleğine yeni başlayan mühendislerin karşılaştıkları sorunların bilinmesi, eğitim-öğretimin geliştirilmesinde sağlıklı bir geri besleme aracı olacaktır. Bu sayede mesleki eğitim-öğretimin elde edilen veriler ışığında iyileştirilmesi ve biçimlendirilmesi sağlanabilecektir. İnşaat mühendisliğinin temel paydaşları olan inşaat mühendisliği bölümlerine ve öğrencilerine, meslek uygulamalarına yeni başlayan mezunların aldıkları eğitime bakışlarını ve yargılarını belirlemek üzere mezunlara, teknik elemanda aranılan nitelikleri sorgulamak ve inşaat mühendisliği eğitiminden beklentileri belirlemek üzere inşaat sektörü alanlarına yönelik dört ayrı anket düzenlenmiştir. Bu anketler İnşaat Mühendisliği Bölüm Anketi, Öğrenci Anketi, Mezun Anketi, Sektör Anketi olarak isimlendirilmiştir. Anketlerde yer alan soruların belirlenmesi ve cevapların değerlendirilmesi İMEK tarafından yapılmıştır. ANKETLER İnşaat Mühendisliği Bölüm Anketi Anketlere 38 inşaat mühendisliği bölümü yanıt vermiştir. İnşaat mühendisliği bölümlerinin eğitim-öğretim programlarına, öğretim üyesi dağılımına ve öğrenci sayısına, alt yapı ve fiziksel olanaklarına, araştırma potansiyeline, İMO ile ilişkilerine yönelik soruların bölüm başkanlıkları tarafından cevaplanması istenmiştir. Bu anketten elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi ile eğitim kurumlarında mevcut envanterin ülkemiz ölçeğinde ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Öğrenci Anketi Dört yıllık eğitim programlarında meslek derslerinin genellikle üçüncü ve dördüncü sınıflarda daha yoğun yer aldığı göz önünde bulundurularak mesleki eğitim değerlendirmesinin bu sınıflarda bulunan öğrenciler tarafından yapılmasının daha sağlıklı olacağı öngörülmüştür. Bu ankette öğrencinin kişisel bilgileri, inşaat mühendisliği mesleğini tercih nedeni, eğitim-öğretim için düşünceleri, öğretim sürecinde sağlanan akademik ve fiziksel olanakların yeterliliği, ekonomik gereksinimleri, öğretim elemanları ile ilişkileri, kültürel faaliyetleri ve İMO ile ilişkileri belirlemeye yönelik soruların cevaplanması istenmiştir. Elde edilen verilerle Türkiye ölçeğinde öğrencilerin ortak düşüncelerinin ve sorunlarının belirlenmesi hedeflenmiştir. 208 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA İlgili bölüm yönetiminin denetiminde gerçekleştirilen “Öğrenci Anketi”ne 41 inşaat mühendisliği bölümünden 3284 öğrenci cevaplamıştır. Az sayıda da olsa bazı inşaat mühendisliği bölümlerinde öğrenci anketine katılımın çok düşük olduğu görülmektedir. Mezun Anketi İş yaşamına yeni başlayan mezunların eğitim sürecindeki kişisel ve mesleki kazanımlarını yeni sınadıkları bir dönemde inşaat mühendisliği eğitimlerine bakışlarının belirlenmesi bir yandan üreticinin diğer bir yandan da ürünün öz değerlendirilmesi olacaktır. Lisans öğretiminin izleri henüz kaybolmamış inşaat mühendislerinden eğitim- öğretim sürecinde kazandıkları bilgi ve becerilerin ne düzeyde ve neler olduğunu, eğitim programlarının eksikliklerini ve olumlu yönlerini, lisans eğitimi sonundaki mühendislik yetki ve sorumluluklarını kullanmak için yeterlik düzeylerini belirtmeleri hedeflenmiştir. Bu nedenle mezuniyetinden en fazla 5 yıl geçmiş (2002 yılı ve sonrası mezun inşaat mühendisleri) genç inşaat mühendislerinin yukarıda belirtilen konularda lisans eğitimlerini değerlendirmeleri istenmiştir. Bu amaçla mezun anketleri İMO şubelerine gönderilerek üyeleri arasında 2002 yılı ve sonrası mezun toplam üyelerinin %20’si tarafından cevaplanması istenmiştir. İMO kayıtlarına göre 2002 yılı ve sonrası mezunlarının toplam sayısı 11.000 civarındadır. Bu sayının %20’si olan 2200 inşaat mühendisi hedef kitle olarak seçilmiştir. Ancak İMO şubelerinden geri dönen anket sayısı ancak 766 olmuştur. Ankete katılımın %7 oranında çok düşük kaldığı üzülerek görülmüştür. Sektör Anketi Bilindiği gibi müşteri memnuniyeti ve ürünün tercih nedeni kalitesiyle birinci derece ilişkilidir. Müşterinin üründe aradığı niteliklerin bilinmesi daha iyi bir ürün elde etmenin, bunun doğal sonucu olarak üründen elde edilecek katma değerin artırılması bakımından önem taşımaktadır. İnşaat mühendisliği eğitim ve öğretimi sonucunda mezun inşaat mühendislerinin kazandıkları niteliklerin inşaat sektöründe nasıl bir değer taşıdığının belirlenmesi eğitim-öğretim için geri besleme sağlanabilmesi bakımından gerekmektedir. Bu amaçla inşaat sektörünün teknik ve idari sorumlularının cevaplaması istenen bir sektör anketi düzenlenmiştir. Bu anket İMO şubeleri ve genel merkezi yardımlarıyla gerçekleştirilmiştir. Proje, etüd ve müşavirlik hizmetleri, yapım ve taahhüt hizmetleri, denetim hizmetleri alanlarında faaliyet gösteren 788 firmadan cevap alınmıştır. Diğer anketler gibi sektör anketi de tüm katılımcılar dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Anketlerin Değerlendirme Yöntemi Üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümlerinden gelen bilgiler derlenirken ülkemizdeki inşaat mühendisliği eğitiminde yaşanan genel sorunların ve meslek eğitimindeki genel eğilimin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Ayrıca her eğitim kurumunun iç denetim mekanizmalarını kullanarak eğitim-öğretimini denetlendiği, öğrenci memnuniyetini ölçen mekanizmaları işlettiği göz önünde 209 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA bulundurulursa bireysel değerlendirme zaten bilinen sonuçları verecektir. Bu nedenle hem bölüm hem de öğrenci anketlerinin kurumsal ölçekte verilmesinden kaçınılmış, değerlendirmelerde her anket grubu için ayrı ayrı olmak üzere ankete katılanların toplamı göz önünde bulundurulmuştur. Anketler inşaat mühendisliği bölümlerinden, öğrencilerden, mezunlardan ve sektör yöneticilerinden elde edilen veriler derlenerek, ülkemiz ölçeğinde, kendi içlerinde değerlendirilmiş, çapraz sorgulama göz önünde bulundurulmamıştır. Sorulardaki tek seçmeli cevaplar yüzlük tam içinde oransal ağırlıkları hesaplanarak belirlenmiştir. İki ve daha fazla seçmeli cevaplarda her seçenek ayrı ayrı değerlendirilmiş olup, her seçenek için ankete cevap veren sayısı dikkate alınmış, bu cevapların yüzlük tam içindeki oransal ağırlıkları hesaplanmıştır. Değerlendirme sonuçları dört bölümde ayrı ayrı sunulmuştur. Her ankette, ankete cevap veren katılımcıların nitelikleri değerlendirmelerden önce açıklanmıştır. ARAŞTIRMANIN BULGULARI İnşaat Mühendisliği Bölümleri Bu değerlendirme üniversitelerimizin bünyesinde eğitim veren 38 inşaat mühendisliği bölüm başkanlığından elde edilen anket sonuçları temel alınarak hazırlanmıştır. Doğaldır ki her üniversitenin içinde bulunduğu özel koşullardan kaynaklanan farklı sorunları vardır. Ancak bu değerlendirmenin amacı bu özel sorunların üzerinde durmak yerine, inşaat mühendisliği eğitim ve öğretimini yürüten bölümlerin ortak sorunlarına dikkat çekebilmektir. Şüphesiz sorunların çözümü, gereksinimlerin karşılanabilmesi kolay olmadığı gibi kısa bir zaman sürecinde gerçekleştirilebilir de görünmeyebilir. Bununla beraber bunların ortaya konulması ve tartışılması çözümler üretebilmek için mutlak bir önkoşuldur. İnşaat mühendisliği eğitim programını yürüten bölüm başkanlıklarından; öğrenci sayıları, öğretim üyelerinin inşaat mühendisliği temel bilim dallarına dağılımları, laboratuvar alt yapısı ve eğitimde ne ölçüde kullanıldığı, eğitim programlarının güçlü yönleri, eksiklikleri, lisansüstü eğitimi ve araştırma potansiyeli, İMO ile ilişkilerin belirlenmesine yönelik bilgiler istenmiştir. Elde edilen bilgiler derlenerek inşaat mühendisliği bölümlerinin mevcut durumları belirlenmeye çalışılmıştır. 2007 yılında 43’ü normal öğretim, 14’ü ise ikinci öğretim programı olmak üzere toplam 57 adet inşaat mühendisliği lisans programına ÖSYS ile öğrenci kabul edilmiştir. Sütçü İmam Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği bölümü bulunmasına rağmen öğrenci kabul edilmemektedir. Mevcut programların 52 tanesi devlet üniversiteleri, 5 tanesi ise vakıf üniversiteleri bünyesinde yer almaktadır. İnşaat mühendisliği programlarının 2007 yılı kontenjanları, normal öğretim için 2781, ikinci öğretim için 700 olmak üzere, toplam 3481 öğrencidir. İnşaat mühendisliği programlarına kabul için en yüksek puan 358.902, en düşük puan 217.188’dir. ÖSYM tarafından hazırlanan 2007 yılı ÖSYS kılavuzunda verilen bilgiye göre, sınava giren adayın en yüksek puanla öğrenci kabul eden inşaat mühendisliği bölümünde öğretime hak kazanabilmesi için başarı sıralaması 4430 olması gerekirken, en düşük puanla öğrenci kabul eden inşaat mühendisliği bölümünde öğrenim görebilmesi için gereken başarı sırası 283000’dir. İnşaat 210 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA mühendisliği eğitimi veren 57 programın da aynı puanla öğrenci alması beklenemez. Ancak inşaat mühendisliği programlarının taban puanları arasındaki farkın bu denli geniş olması dikkat çekicidir. Taban puanları arasındaki farkın büyümesindeki önemli etkenlerden biri de olanakları sınırlı üniversite sayısının artması olduğu düşünülebilir. Ülkemizde yüksek öğretime olan talebin her geçen gün artması ve yeni üniversitelerin açılması eğiliminin her zaman var olduğu göz önüne alınırsa bu farkın daha da açılması olasıdır. 2007 yılı itibarı ile inşaat mühendisliği eğitimi veren programlara kabul edilmiş olan 3481 öğrencinin aldığı puanların ortalaması 315.244’tür. Bu ortalama puanın üzerinde puanla öğrenci kabul eden programların kontenjanlarının toplamı 2190’dır. Bu sayı toplam öğrenci kontenjanı içinde yaklaşık %63 oranına karşılık gelmektedir. Öğrenci ve Öğretim Üyesi Sayısı İnşaat mühendisliği bölümlerinin normal öğretim programlarının %66’sında öğrenci sayısı 200-500 aralığındadır. %18’inde 200’den az öğrenci, %16’sında da 500’den fazla öğrenci eğitim görmektedir. 2007 yılı öğrenci kontenjanları dikkate alındığında en düşük kontenjan sayısının 30 civarında olduğu görülebilir. Kontenjanlar temel alındığında inşaat mühendisliği bölümlerinde kayıtlı öğrenci sayısı; normal öğretim programlarında 11124, ikinci öğretim programlarında ise 2800 olmak üzere toplam 13924’tür. Bu sayı içinde tekrarlı öğrenciler bulunmadığı için bölümlerimizde eğitim öğretim gören öğrenci sayısının belirlenmesinde bir alt sınır oluşturmaktadır. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) istatistiklerinde 2006-2007 akademik yılı için öğretim alanlarına göre lisans düzeyindeki öğrenci sayıları tablosunda inşaat mühendisliği bölümlerindeki toplam öğrenci sayısı 19239 olarak verilmektedir. YÖK’ün verdiği bu tabloda toplam öğrenci sayısının yaklaşık %9’unun (1787) kız, %91’inin (17452) erkek öğrenci olduğu belirtilmiştir. Bu çarpıcı istatistik kız öğrencilerin inşaat mühendisliği mesleğine uzak durduklarını göstermektedir. Kız öğrencilerin meslek tercihlerinde inşaat mühendisliğinden uzak durmalarının nedenleri araştırılmalı ve inşaat mühendisliği mesleğinin toplumdaki önemi orta öğretim öğrencilerine ulaştırılmalıdır. Bu konuda üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümleri ve İMO’nun birlikte oluşturacakları bir eylem planı çerçevesinde ortaklaşa gayret gösterilmesi gerekmektedir. Ankete katılan 38 inşaat mühendisliği bölümünün akademik personel durumu, birçok inşaat mühendisliği bölümünde temel bilim dallarında nicel ölçekte sağlıklı bir öğretim elemanı yapısının bulunmadığı, birçok anabilim dalında profesör ve doçent kadrosunda öğretim üyesinin olmadığı dikkati çekmektedir. Türkiye ölçeğinde her bilim dalında yardımcı doçent kadrolu öğretim üyelerinin sayısı diğer akademik kadrolara göre belirgin olarak fazladır. Ankete katılan inşaat mühendisliği bölümlerinin birkaçı haricinde öğretim elemanı planlamasının yapılmadığı ya da uygulanamadığı için sağlıklı gelişme göstermediği açıktır. Bu tabloda en ürkütücü görünümün öğretim üyesi fidanlığı olarak bilinen araştırma görevlisi sayısının düşüklüğüdür. Her araştırma görevlisinin de öğretim üyesi yeterliliğine ulaşamayabileceği göz önünde bulundurulduğunda öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının en iyimser bakışla bugünkü durumundan daha iyileşebileceğini düşünmek mümkün görülmemektedir. Bu durumun devam etmesi inşaat mühendisliği bölümlerinin 211 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA geleceklerini, dolayısıyla ülkemiz inşaat mühendisliği sektörünü tehdit etmektedir. Ankete katılan inşaat mühendisliği bölümlerinin yaklaşık %50’sinde kadrolu öğretim üyesi ve öğretim görevlilerinin toplam sayısı 15’ten azdır. Bazı üniversitelerin inşaat mühendisliği bölümleri YÖK kanununun 35. maddesi ile araştırma görevlilerini yüksek lisans ve doktora eğitimleri için başka üniversitelerde görevlendirilerek, gelecek için öğretim üyesi açıklarını kapatmaya çalışmaktadırlar. Bugünkü tablo Türkiye’de inşaat mühendisliği bölümlerinin geleceğe yönelik öğretim elemanı yetiştirme stratejilerini mutlaka belirlemeleri ve uygulamaya koymalarının zorunlu olduğunu ortaya koymaktadır. Öğrenci kontenjanları göz önünde bulundurulduğunda öğretim üyesi+öğretim görevlisi başına düşen öğrenci sayıları bir alt sınır olarak bölümlerimizin %50’sinde 20’den fazladır. Tekrarlı öğrenci sayısının eklenmesi ile öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının daha da büyüyeceği açıktır. Türkiye’deki inşaat mühendisliği bölümlerindeki öğretim üye ve öğrenci sayılarının makro ölçekte değerlendirilmesiyle; Yüksek Öğretim Kurulu’nun 2006-2007 akademik yılı istatistiklerine göre inşaat mühendisliği bölümlerinde kayıtlı toplam öğrenci sayısının (19239) toplam öğretim üye+öğretim görevlilerinin sayısına (874) oranı yaklaşık 22’dir. Ankete katılan 38 inşaat mühendisliği bölümünde öğretim üyesi ile öğretim görevlisi sayısının toplamı 709, öğretim görevlileri hariç tutulduğunda bu sayı 633’tür (Tablo 1). Bilim Dalı Prof. Doç. Yrd. Doç Öğr. Gör. Uzman Öğr. Üyesi Öğr. Üyesi + Öğr. Gör. Arş. Gör. Yapı 81 48 131 26 6 260 286 168 Ulaştırma 18 7 42 15 3 67 82 54 Hidrolik 43 35 63 6 6 141 147 89 Zemin Mekaniği 29 17 46 12 7 92 111 82 Yapı İşletmesi 6 5 13 10 0 24 34 20 Yapı Malzemesi 13 9 27 0 1 49 49 41 Toplam 190 121 322 69 23 633 709 454 Tablo 1. İnşaat Mühendisliği Bilim Dallarında Toplam Akademik Personel Sayısı (ankete katılan 38 inşaat mühendisliği bölümü için) Yapı ve hidrolik bilim dallarındaki öğretim elemanlarının akademik unvanlarına göre oransal değerleri birbirleriyle yakındır. Tüm bilim dallarında yardımcı doçentler akademik unvanlı öğretim elemanları içinde en büyük sayısal orana sahiptir ve öğretim üye sayısının ¼’ünden fazlasını oluşturmaktadır. En fazla öğretim görevlisi yapı işletmesi ve ulaştırma bilim dallarında bulunmaktadır. Bu bilim dallarında öğretim görevlisi oranları sırasıyla %19 ve %11’dir. Bazı ülkelerin yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim üyesi başına öğrenci sayısı Tablo 2’de verilmiştir. Tabloda verilen sayılar inşaat mühendisliği bölümleri özelinde olmayıp, yüksek öğretim kurumlarının ortalamasını göstermektedir. Bununla beraber yeterince fikir verici oldukları düşünülmektedir. Tabloda verilen ülkelerde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayılarının ortalaması yaklaşık 15’tir. 212 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA Ülke Almanya Hollanda Japonya İsviçre ABD Kanada İngiltere Fransa Yunanistan İspanya Portekiz Polonya Slovenya Norveç Belçika Öğretim üyesi başına öğrenci 8 10 10 12 14 23 14 25 16 17 20 10 13 17 10 sayısı Tablo 2. Bazı Ülkelerde Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı Ülkemizde inşaat mühendisliği eğitimi veren programlarda öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı tabloda verilen ülkeler için çıkarılan ortalama değerin yaklaşık 1.5-2 katıdır. Bu durumun öğretim kalitesini, dolayısıyla da uzun vadede mühendislik hizmetlerinin niteliğini olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Kontenjanların bu seviyede kalması durumunda bile öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının azaltılabilmesi için öğretim üyesi sayısının artırılması gerekmektedir. Bunun temel kaynağı da araştırma görevlileridir. Ankete katılan inşaat mühendisliği bölümlerinin bildirimlerinden toplam araştırma görevlisi sayısının 454 olduğu anlaşılmaktadır. Bu sayı makro ölçekte bir değerlendirme olarak her inşaat mühendisliği bölümü için yaklaşık 12 öğretim üyesi yardımcısına denk gelmektedir. Yine genel bir yaklaşımla, her bölümde 5 temel bilim dalının bulunduğu öngörüsü ile her bilim dalına düşen araştırma görevlisi sayısı 2-3 arasındadır. Bu sayı inşaat mühendisliği için ürkütücü bir sonuç olup gelecek için kaygı vermektedir. Öğretim üyesi sayısındaki artışın bugünkü durumuyla devam etmesi, öğrenci kontenjanlarının bugünkü seviyesinde kalması halinde bile öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının düşürülmesi için uzun bir zaman süreci gerekmektedir. Ülkemizde genç nüfusun yüksek olması ve meslek liselerinde verilen eğitimin cazip olmaması nedeniyle giderek artan yüksek öğretim talebi de dikkate alındığında öğrenci kontenjanlarında azalma beklenmemektedir. Dolayısıyla akademik kadro giderek artan öğrenci sayısına paralel olarak genişlememektedir. Bu durumun eğitim niteliğinin artırılmasında önemli bir engel oluşturduğu açıktır. Nitelikli öğretim üyesi yetiştirilmesinin temel koşullarından biri de öğretim üyeliğinin cazip ve saygın bir duruma getirilmesidir. Araştırma görevlisinin (7. derece) 1080 TL, yardımcı doçentin (3. derece) 1410 TL, doçentin (1.derece) 1897 TL, profesörün (< 3 yıl kıdemli) 2370 TL aylık ücretlerle görev yaptığı gözönünde bulundurulursa bu maddi koşullarda nitelikli öğretim elemanı gereksiniminin nasıl karşılanabileceğine cevap verilmesi pek mümkün olmayan bir sorudur. İnşaat mühendisi olmamasına rağmen inşaat mühendisliği bölümü akademik kadrolarında bulunan öğretim elemanlarının varlığı inşaat mühendisliği camiasında eleştirilen önemli bir konudur. Ankete cevap veren inşaat mühendisliği bölümlerinde inşaat mühendisi olmamasına rağmen akademik kadrolarda istihdam edilen personel sayısı, ankete cevap vermeyen bölümlerde farklı lisans kökenine sahip akademisyenlerin olmadığı kabul edilirse bu oran sadece %5’tir. İnşaat mühendisi olmayan öğretim elemanları inşaat mühendisliği bölümlerinin %69’unda 1-5, %26’sında 5-10 arasındadır. Ankete katılan inşaat mühendisliği bölümlerinin öğretim üyesi sayısının ortalama 25 olduğu göz önünde bulundurulduğunda en az %20 oranında inşaat mühendisi olmayan akademik kadro bulunmaktadır. Diğer mühendislik bilimlerinde olduğu gibi inşaat mühendisliği de disiplinler arası bir meslek ve bilim dalıdır. Ancak her bilim dalının kendi özelinde olduğu gibi inşaat mühendisliğinde de meslek derslerinin inşaat 213 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA mühendisliği eğitimi almış öğretim elemanları tarafından öğrenciye aktarılmasının doğruluğu tartışılmaz. Gereklilik olması durumunda kadroda istihdam edilmeden inşaat mühendisliği bilim dalı dışından servis dersi alınması eğitimin niteliği bakımından önem taşımaktadır. Bu durum inşaat mühendisliği bilim dallarında öğretim üyesi yetiştirilmesinin gerekliliğini bir başka gerçeklik olarak ortaya koymaktadır. Özellikle inşaat mühendisi olmayanların inşaat mühendisliği konularında çoğunlukla doğru olmayan beyanlarına karşı İMO ile ortak tavır geliştirilmesi kamu yararına olacaktır. Eğitim ve Alt Yapı İnşaat mühendisliği eğitim programlarında öğrencinin uygulamada mesleğine yönelik pratik yaptığı tek ders staj eğitimidir. İnşaat mühendisliği programlarının büyük bir çoğunluğunda staj eğitimi toplam 60 gündür. Bununla beraber, inşaat mühendisliği bölümlerinin %21’inde staj eğitimi 60 günden az, %16’sında ise 60 günden fazladır. Staj eğitimin niteliği stajın yapıldığı ortam ve iş koluyla yakından ilgili olup staj süresinin uzun olması, her zaman niteliğinin de yüksek olacağı anlamına gelmez. Bu anlamda üniversitelerin, inşaat sektörünün temsilcileri ve İMO’nun da içinde yer alacağı bir yapı oluşturularak staj eğitiminin niteliğinin arttırılması konusunda çalışmalar yürütülebilir. Üniversitelerimizin inşaat mühendisliği bölümlerinin %53’ünde öğrencilere staj yeri bulma konusunda düzenli bir program yürütülmemektedir. Ancak lisans öğrencilerinin yetenek ve deneyimlerini geliştirdikleri, teorik bilgilerin pratiğe uygulanışını deneyimledikleri staj eğitimlerinde nitelikli iş yerlerinin bulunması konusunda yardıma ve rehberliğe ihtiyacı vardır. Bunun yanı sıra staj eğitiminin hem öğrenci hem de iş yeri sorumlularının gözünde fazladan bir iş durumundan çıkarılması sağlanmalıdır. İnşaat mühendisliği programlarının hepsinde farklı isimlerle de olsa bitirme projesi dersi yer almaktadır. İnşaat mühendislerinin hemen hepsi eğitim sürecinde bağımsız çalışarak tasarladıkları ve ürettikleri tek projeyi bitirme projesi olarak tanımlarlar. Birçok inşaat mühendisi mesleklerini icra ederken bu dönemlik projenin önem ve etkisi altında kaldıkları, hatta çalıştıkları iş kolunu tamamladıkları bitirme projesinin temel bilim dalına uygun olmasını tercih ettikleri de bir gerçektir. Bu nedenle bitirme projesi dersi öğrenci gözüyle bir başka önem taşır. Bitirme projelerinin uygulama problemlerinin bir parçası olması, çözümünde öğrencinin de yer alıyor olması, bireyin inşaat mühendisliği mesleğine bakışını ve yakınlaşmasını sağlayacaktır. İnşaat mühendisliği bölümlerinin %18’i bitirme projeleri için öğrencilerine sanayi desteği aldıklarını belirtmişlerdir. Staj eğitiminde olduğu gibi bitirme projesi de öğrencinin mesleğini sektörü içinde öğrenebileceği çok değerli bir fırsattır. Bitirme projelerinde sektör desteğinin sağlanabilmesi için İMO ile işbirliği oluşturulabilir. Meslek etiği ve çevre bilinci konularının mühendislik eğitiminin vazgeçilmez öğelerinden olduğu bugün herkesçe kabul edilmektedir. Ankete katılan inşaat mühendisliği bölümlerinin sadece %18’inin eğitim programlarında meslek etiğine ilişkin bir ders zorunlu ders olarak yer almaktadır. Ancak %56’sının eğitim programında meslek etiğine ilişkin bir ders bulunmamaktadır. İnşaat mühendisliği bölümlerinin sadece %13’ünün eğitim programlarında çevre bilincine ilişkin bir ders zorunlu ders olarak yer almaktadır. %34’ünde ise eğitim programlarında bu konuya değinilmemektedir. Meslek etiği ve çevre bilincinin inşaat mühendisliği eğitim programlarında zorunlu ders olarak yer alması için bölümlerin gayretlerine gereksinim bulunmaktadır. 214 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA Bilgisayar olanakları Yeni iletişim teknolojileri ve bunların başında da internet, toplumsal yaşamın önde gelen bilgi ve iletişim aracı haline gelmiş, bir gereklilik olarak toplumsal ve bireysel yaşamlarımızda önemli bir yer kaplamıştır. Bu durumun gerektirdiği araç olan bilgisayar hem öğrencilerin öğrenim sürecinde mesleki gelişimlerini hem de kişisel bilgi birikimlerini sağlamada çok önemli bir etmen haline gelmiştir. Bilinçli kullanıcılar için mühendislik hesaplamalarında da önemli kolaylıklar getiren günün araçlarının üniversitelerimizde öğrencilerin yaygın kullanımını sağlayacak donanımda bulunmaları beklenmektedir. Teoride ve pratikte mühendisliğin temelini bilim ve teknoloji oluşturmaktadır. Bilgisayar destekli eğitim günümüzde eğitim ve teknoloji alanlarının kesiştikleri tepe noktasıdır. Bilgisayar destekli inşaat mühendisliği eğitimi ile anlatım, anlama ve pekiştirmede çekilen güçlükler en aza indirgenmekte ve bunun yanı sıra laboratuvar, benzetim ortamları, video görüntüleri ya da saha örnekleri ile desteklenen materyallerinin farklı inşaat mühendisliği bölümlerindeki homojen olmayan dağılımından kaynaklanabilecek eşitsizlikler de azaltılmaktadır. Son on yıl içerisinde bilgisayar teknolojisindeki hızlı gelişime koşut olarak, bilişim teknolojileri inşaat mühendisliği eğitiminde ve uygulamalarında yadsınmaz bir öneme sahip olmuştur. İnşaat mühendisliği açısından bilişim teknolojisi; bilgisayarlar ve sunucular ile ulusal veya uluslararası verilere, veritabanlarına ve diğer dijital verilere geniş ayrıntılara sahip grafik destekli kullanıcı arabirimler (web siteleri) vasıtasıyla ulaşılmasıdır. Bu kullanıcı arabirimleri ile dünya çapındaki diğer üniversitelere, araştırma kurumlarına, enstitülere internet ağları ile bağlanılarak her gün yenilenen veritabanlarına ulaşılabilmekte ve günlük olarak; inşaat mühendisliği alanında meydana gelen yeni gelişmeler izlenebilmektedir. Uluslararası standartlara, yazılımlara, uygulamalara, istatistiksel ve matematiksel analizlere, iki ve üç boyutlu sayısal modellemelere yine bilişim teknolojisi yardımıyla kolaylıkla erişilebilmektedir. Bu sayede, eğitimde ve uygulamada önemli ölçüde zamansal ve maddi kazanç sağlanmaktadır. Ankete katılım gösteren inşaat mühendisliği bölümlerinin %37’sinde 20’den az, %29’unda da 40’tan fazla bilgisayar öğrencilerin kullanımı için bulunmaktadır. Öğrenci sayıları göz önünde bulundurulduğunda bölümlerde bilgisayar sayılarının pek de yeterli olmadığı görülmektedir. Ancak niceliği kadar bilgisayarın eğitimde nasıl ve ne ölçüde kullanıldığı da önemlidir. Üniversitelerimizde paket programların öğretilmesine yönelik derslerin giderek yaygınlaştığı bilinmektedir. Paket programların öğretilmesine yönelik derslerin bu denli yaygınlaşmış olması, öğrencilerin teorik bilgi ve derslerin gereksiz olduğu gibi son derece yanlış ve tehlikeli bir düşünceye kapılmasına neden olabilmektedir. Bu durum giderek teorik altyapısı yeterince gelişmemiş fakat paket programlara nasıl veri girileceğini öğrenmiş mühendis unvanlı bilgisayar operatörlerinin mezun olmasına yol açmaktadır ki, bunun da mühendislik hizmetlerinin kalitesini oldukça aşağı çekeceği açıktır. Paket programların kullanımı teknolojinin geldiği nokta dikkate alındığında kaçınılmaz biçimde gereklidir. Bununla beraber, paket programların mühendislik düşüncesinin yerine geçemeyeceği gerçeği ve bilincinin de öğrencilere aşılanması gerekir. Sektörün ve öğrencilerin bu doğrultudaki talepleri ve üniversiteler arasındaki rekabetin körüklemesi sonucu paket programların mühendislik eğitiminin olmazsa olmazları arasına girme noktası gelmiş olması tehlikeli bir yaklaşımdır. Paket programların eğitim programlarında daha ölçülü kullanılması gerekmektedir. Ayrıca paket 215 1. İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU, ANTALYA programların birer ticari ürün oldukları da unutulmamalıdır. Zaten çeşitli paket programlar İMO tarafından düzenlenen kurslarda da verilmektedir. Dolayısıyla, üniversitelerimizde öğrencilere öğretilen bilgisayar programlarının ne şekilde seçildikleri de tartışmaya açık bir konudur. Ticari bir programın her hangi bir üniversitede ders olarak verilmesi, o programın üniversite tarafından test edilip onaylandığı izlenimini kaçınılmaz olarak yaratmaktadır. İnşaat mühendisliği ders programlarında %29 oranında betonarme, %18 oranında çelik yapılar ve sayısal çözümleme derslerinde bilgisayar uygulamalarına yer verilmektedir. Paket program uygulamalarına eğitim programlarında ayrılan yerin azaltılması, bununla beraber meslek derslerinde bilgisayar uygulamalarına daha fazla yer verilmesi, öğrencilerin en az bir bilgisayar dilinde program yazabilme yeteneklerinin geliştirilmesi mühendislik hizmetlerinin kalitesinin arttırılması bakımından yararlı olacaktır. Laboratuvar Olanakları ve Kullanımı Ankete katılan inşaat mühendisliği bölümlerinin çoğunluğunda zemin mekaniği ve yapı malzemesi laboratuvarları proje ve araştırmalarda en fazla kullanılan laboratuvarlardır. Hidrolik, ulaştırma ve yapı mekaniği laboratuvarlarının inşaat mühendisliği eğitimi veren bölümlerin yaklaşık yarısında bulunmaması önemli bir eksikliktir. Laboratuvarların eğitimde ve araştırmalarda hem ulusal hem de evrensel ölçeklerde katma değer sağlayabilecek önemli inşaat mühendisliği donanımları olduğu açıktır. İlk yatırımın önemli ölçekte ekonomik gereksinimlerine rağmen laboratuvar destekli eğitim nitelikli mühendis yetiştirmenin öncelikli şartları içerisinde yer almaktadır. Bir laboratuvarın kurulması ve çalışır duruma getirilmesi ilgili bilim dalında laboratuvar çalışmalarında tecrübeli öğretim üyeleri, uzman ve teknisyenlerin istihdam edilmesi ile gerçekleştirilebilir. Lisans programında öğrencilerin deney yapabildiği laboratuvar uygulamalı meslek dersleri laboratuvar olanaklarına paralellik göstermektedir. Laboratuvar uygulamalı meslek dersi olarak en yüksek oranda yapı malzemesi dersi yürütülmektedir. Bunu zemin mekaniği dersi takip etmektedir. Yapı malzemeleri dersi için verilen yanıtların oranının bir önceki soruda yapı malzemesi laboratuvarı için verilen orandan yüksek olması, bazı üniversitelerimizde yapı malzemeleri dersi ile ilgili deneylerin yapı mekaniği laboratuvarında gerçekleştirildiğini düşündürmektedir. Daha az sayıda da olsa hidrolik, hidromekanik ve akışkanlar mekaniği derslerinin de laboratuvar uygulamalı yapıldığı görülmektedir. Bazı inşaat mühendisliği bölümleri tüm mesleki derslerini laboratuvar uygulamalı yaptıklarını belirtmişlerdir. Anket genelinde verilen bildirimler inşaat mühendisliği lisans eğitiminde ortalama dört dersin laboratuvar uygulamalı yapıldığını göstermektedir. İnşaat mühendisliği öğrencilerinin lisans derslerinde laboratuvar çalışmalarına katılarak teorik bilgilerin laboratuvar uygulamaları ile desteklenmesi sağlıklı bir eğitim için şarttır. İnşaat mühendisliği bölümlerinin kolay olmasa da bünyelerinde bulunmayan laboratuvarların kurulmasını ve çalışır hale getirilmesini sağlamaları gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda alt yapı desteği öncelikle Avrupa Birliği (AB), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) araştırma projelerinden elde edilebilecektir. Bu çalışmalarda laboratuvarı bulunan inşaat mühendisliği bölümleri ile yardımlaşmanın sağlanması ve tecrübenin paylaşılması kaynakların sağlıklı kullanımını sağlayacaktır. 216
Description: