Ġstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Toplumsal DüĢünce Yüksek Lisans Programı GÜNDELĠK FAġĠZMLER: MODERN BURJUVA TOPLUMUNDA KÖTÜLÜK VE GÜNDELĠK YAġAMDA KÖTÜLÜĞÜN YENĠDEN ÜRETĠMĠ Fidan EROĞLU Tez DanıĢmanı: Ferda KESKĠN Ġstanbul, Aralık 201 i ii ÖZET 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’yle birlikte Türkiye’de toplumsal, siyasi ve iktisadi iliĢkilerin tümüyle değiĢmesi, bir anlamda altüst olması gündeme gelmiĢtir. Bu zorunlu değiĢim Türkiye için her anlamda büyük farklılıklar yaratan bir kırılma noktasıdır. 12 Eylül Askeri Darbesi yoğun bir Ģiddet kullanarak her alanda muhalif olanı susturmuĢ, içeriye almıĢ, kapatmıĢ, dıĢarıda kalanlarsa bu Ģiddetin yarattığı korku ortamında sessizliğe gömülmüĢtür. Bu sessizlik ve korku ortamıyla açılan yoldan usulca gelen ve yalnızca iktisadi değil, yaĢamın tüm alanlarında belirleyici olma iddiası taĢıyan bir sistemle tanıĢtı Türkiye toplumu: Neoliberalizm. ġiddet ve baskının getirdiği sessizlik ortamında “Gülme Sırası Bizde” diyebilme cesaretini bulan sermaye sınıfı, neoliberal politikaları sürekli kılacak yasal tedbirlerle birlikte çalıĢma yaĢamı üzerinde bütünüyle belirleyici olmuĢ ve dünyada 80’lerde hâkim kılınan neoliberal politikalara eklemlenmiĢtir. Bu tezde, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’yle iĢbirliği yaparak Türkiye’ye giriĢ yapan neoliberal sistemin getirdiği iktisadi ve sosyal yapının, düĢünme ve anlayıĢ biçimlerinin, üretim ve tüketim alıĢkanlıklarının insanı paylaĢım ve dayanıĢmadan uzak bir dünyada, rekabetçi, çıkarcı ve acımasız iliĢkilerin içinde yaĢamaya ittiğini ve bu tarz iliĢki biçimlerinin sonuçları itibariyle kötülük olduğunu iddia ediyorum. Neoliberalizm yalnızca iktisadi bir sistem değil, aynı zamanda yaĢama bütünüyle egemen olma iddiası taĢıyan bir sistemdir. Bize önerilen bu “Dünyanın Yeni Aklı”nda kazanmak ve hâkim olmak belirleyicidir. Tüm evreni ve dolayısıyla insanı bir kaynak olarak gören neoliberal sistem, insanın da kendisini bir kaynak olarak görmesini, bir tüketici olarak kabul etmesini olanaklı kılmıĢtır. Ġnsanın bir kaynak olmaktan çıkmasını ve kendisiyle birlikte tüm dünyayı da yiyip bitirecek bu kâr ve kazanma hırsından kurtaracak Ģeyin yine insanda olduğunu hatırlamak gerekiyor. Peki nasıl? Neoliberal sistemin telkin ettiği yaĢam ve düĢünce evreninden çıkabilmek için, sistemin bize telkin ettiği öznellik biçimlerinin aĢılması gerekmektedir. Tarihsel süreçte yaĢanmıĢ örneklerin, zengin deneyimlerin, potansiyellik olarak önümüzde duran düĢünce ve yaĢam biçimlerinin yeniden fark edilmesi, bize telkin edilen öznelliklerin mutlak olmadığını kavramak, kiĢisel ve toplumsal dönüĢüm için önemli bir nokta olabilir. Çoğulluğu, dayanıĢmayı, iii paylaĢımı, yaratıcılığı teĢvik eden pratiklerin yeniden fark edilmesi, neoliberal aklın yarattığı sınırsız tüketicilik evreninden çıkabilmenin bir yöntemi ve umudu olabilir. Anahtar Kelimeler: 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi, ġiddet, Otorite, Ġtaat, Neoliberal politikalar, Kimlikler, Normatif Değerler, Çoğulluk. iv ABSTRACT Following the 12 September 1980 coup d’état, the social, political and economic relations have completely changed in Turkey – in a sense, they have turned upside down. This forced change has been a breaking point for the country. The 1980 Turkish coup d'état by its intense violence silenced the dissentient groups in all areas and imprisoned them, whereas the ones remained outside lapsed into silence in a climate of fear. As this climate of silence and fear has quietly paved the way for a system which would claim to be decisive in not only economic but all spheres of social life, the Turkish society has met with neoliberalism. The capital-owning class, which was encouraged enough to say "it is our turn to laugh", has become totally decisive on the working life with the help of the legal measures that perpetuate the neo-liberal politics, i.e. the dominant policies of the 80 in the world. In this thesis, I argue that the economic and social structures, forms of thinking and understanding, and the habits of production and consumption, which are all brought by neoliberalism introduced in Turkey in cooperation with the 12th September 1980 coup, have pushed humans towards competitive, selfish and cruel relations in a world which is stranger to sharing and solidarity; and, as I claim, these sorts of relationships are evil due to its consequences. Neoliberalism is not merely an economic system but it also claims to be completely dominant in life. Within this new mind of the world there is no place for friendship, sharing, and solidarity whereas the determiners are winning and dominating. The neoliberal system, which perceives the whole universe and humans as a source, has enabled humans to perceive themselves as sources and consumers as well. One should remember that the possibility for humans being no longer a source is again in humans’ hands, as well as the possibility of getting rid of the ambition of making money and profit which would consume the entire world together with humans. This study suggests as the method of escaping from these devastating relations to overcome the forms of subjectivity of the neoliberal norms that will help to leave the universe of life and thought indoctrinated by neoliberal systems and to create new and nondestructive relation forms. Rediscovering many thoughts and ways of live that have potentially existed in history and the forms of living and understanding that promote v plurality and richness can be used to escape from the neoliberal mind and its universe of unlimited consumerism. Key Words: 1980 Turkish coup d'état, Violence, Authority, Obedience, Neoliberal politics, Identities, Normative Values, Plurality. vi TEŞEKKÜR Bu tezi yazmama neden olan siyasi yönetim biçiminin Türkiye halklarına yaĢattığı derin acıları hiç bilmemek isterdim. Doğrudan ya da dolaylı olarak bu acılara maruz kalmıĢ olmanın insan bedeni ve ruhu üzerinde yarattığı en belirleyici etkilerden biri de, genel olarak kabul görmüĢ davranıĢ ve düĢünce biçimlerini aĢacak herhangi bir durum karĢısında, kiĢinin kendini bir varlık, bir insan olarak ortaya koymasındaki zorluktur. Bu tezi yazarken, kendi sözünü söyleyebilmenin korkusunu ve cesaretini aynı ayna yaĢadım. Bu süreçte nezaketi ve insanca yaklaĢımıyla hem teorik hem pratik anlamda düĢüncelerimi ifade ederken yaĢadığım zorluğu aĢmada benden desteğini esirgemeyen, yol gösteren, dostluk ve dayanıĢma duygularını her zaman hissettiren sevgili Tez DanıĢmanım Doç. Dr. Ferda Keskin’e sevgi ve saygılarımı sunarım. Uzaktan dahi hissedilen insancıllığı, dostluğu, her an destek vermeye gönüllü oluĢu ve yanında kendimi değerli bir insan olarak hissedebildiğim sevgili hocam Prof. Dr. Nurhan Yentürk’e çok saygılar ve sevgiler sunarım. Ġçeride ve dıĢarıda var olan sınırların aslında tam da bizim bakıĢ açımız nedeniyle oluĢtuğunu anlamama neden olan sevgili Kaan Atalay hocama da sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Bu tezi yazma aĢamasına gelene kadar maddi ve manevi olarak ayakta durmamı sağlayan, dayanıĢma ve dostluklarıyla hep yanımda olan tüm arkadaĢlarıma ve hocalarıma ve bir an mırıltısını eksik etmeyen tatlı kedim GümüĢ’e sonsuz sevgilerimi sunarım. Daha güzel bir dünya umuduyla… vii İÇİNDEKİLER GİRİŞ . . . . . .1 I. BÖLÜM 12 EYLÜL… ġĠDDETLE ELE GEÇĠRMEK 7 BĠR KÖTÜLÜK BĠÇĠMĠ OLARAK: ĠġKENCE, ĠDAM, HAPĠS… OTORĠTE-ĠTAAT ĠLĠġKĠSĠ: “KÖTÜLÜĞÜN SIRADANLIĞI 17 II. BÖLÜM NEOLĠBERAL POLĠTĠKALAR EVRENĠ 26 MAKRO POLĠTĠKALAR 1) SĠYASET + EKONOMĠ SERMAYE+DEVLET= 24 OCAK KARARLARI 31 2) ĠKTĠSADĠ KÖTÜLÜK: YAġAMIN ANLAMI: ÜRETĠM, TÜKETĠM, KÂR 44 III. BÖLÜM MĠKRO POLĠTĠKALAR DÜNYANIN YENĠ AKLINA DÂHĠL ETMENĠN YOLLARI BĠR PAYE OLARAK: MODERN ÖZNE – ÖZGÜR BĠREY 64 SONUÇ 77 KAYNAKLAR 83 viii GÜNDELİK KÖTÜLÜKLER… 1980 ASKERİ DARBESİNİN ARDINDAN “MODERN” TÜRKİYE TOPLUMUNDA KURULAN EKONOMİK VE SİYASİ YAPININ TOPLUMSAL YAŞAMDAKİ PRATİKLERİNİ KÖTÜLÜK BİÇİMLERİ OLARAK DÜŞÜNMEK MÜMKÜN MÜDÜR? ix ĠYĠLĠĞĠN VE KÖTÜLÜĞÜN ÖTESĠNDE” YENĠ BĠR YOL BULMAK ĠÇĠN BĠR ARAYA GELENLERE: GEZĠ PARKI DĠRENĠġÇĠLERĠNE… x
Description: