Ercan Cengiz - şiirler - Yayın Tarihi: 12.1.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir. Ercan Cengiz (1964) Acımı Bıraktım Dönüşü Olmayan Yollara Acımı bıraktım dönüşü olmayan yollara Kavşak kavşak Yarası kaldı bende, ah çekmek neyime Elinden tuttuğum çocukların gözlerine verdim Güç bela büyüttüğüm sevgiyi Silindi ayak izleri, çoktan eskidi yollar Oyuncaksız büyüdü çocuklar Ve ben yaşlandım erkenden Artık gülemem o yabancı fıkralara Baştan başa sızlarken omurgam Sızı ki gebedir yarına Diri tutar adamı Seni anlatırım, seni birgün Dilim döner de tutarsa elim Kimsecikler olmasa bile U dönüşsüz yollarda Bu şehrin lambaları durur Başıboş bombalar vurmamışsa eğer Bir de köşedeki sokağın ismi okunur Kavgaya sürülen nokta gibi Avutur dururum kendimi Karanlığı yardı diye önceden Cigaramın ateşi Vardır biryerlerde, vardır mutlaka Bahar bahar yeşeren dikili bir ağaç Ağırlayadursun göçmen kuşları Varsın saklasın selamımı sabahımı Ev değil ki kapısı olsun bir yerde Kilitsiz açamadığında Toslayıp da giresin Anlarım, anlamaya yakın durduğumda Yarım kalan bir hayatı senin elinden Çekip alamam ne yazık Söyler misin sevdiğim Durmaksızın haykırmanın zamanı www.antoloji.com - kültür ve sanat Gökyüzünde gördüğün her yıldıza Duyuruncaya sesini Söyle, dün mü uzaktı bana Yoksa yarın mı kaçıyor benden Ben mi yoksa Hoş, gün uzuyor bugün, gece uzuyor Hiç yere zehir zemberek Bir dünya dönüyor üzerimde Şimdi ne yana baksam Tülden duvarlar belirir, lekeli Kırılmış sözlerle örülü, göbekli Bir de arasında insanların, görürüm Derisini yenileyen yılanın Ürkmüyorum desem de aldırma boş söze Görüyorsun yaşlanıyorum bir korkak gibi Kim inanır ki bana Bal gibi ürküyorum işte O donuk gözlerden Bir de soğukluğundan yılanın ... Ercan Cengiz Eserleri: Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1. Kitap Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap www.antoloji.com - kültür ve sanat -Semerci- Satılık semer var asla kullanılmamış -sahibinden satılık- iki merkep alana bir semer bedava ilk iki yılı da garanti. -not: semerci- Ercan Cengiz www.antoloji.com - kültür ve sanat * Bir Umudum da Sende o anlamsız, kendini bilmez çatışmaların ortasında kaldım sevdiceğim kim kazanırsa kazansın, savaş savaştır ölenlerin ötesinde, düşenlerin adresleri de bilinmez ne sevgilim diyen dudağın titriyor ne de ellerin sarmalamış beni ateşin içindeyim bir görsen o kurşun vızıltılarını benzetemezsin uzaktan gazel okumaya şiirlerini dinliyorum inadına senin sesinden 'bir umudum da sende' diyorsun ya bağıra bağıra elim ayağım kırılıyor Ahmed Arif nasıl düşürürüm ki titriyorken üstümde delikanlı bir yürek kitabın ortasında durdum elimde olmadan bir bilsen, nasıl da haykırmak istiyor canım anlamsız savaşların zaferine koşuyorlar bir şair daha vuruldu diyor radyoda kareli bir defterin içinde şiirleri esaret kokan ellerde senin o dizelerini okuyorum 'bir umudum da sende' diyorsun ya durmadan diyar diyar, yankılanıyor sesin... Ercan Cengiz www.antoloji.com - kültür ve sanat ... Garip... dünya garip sen garip, ben garip birisi var ki içimizde ismi de kendi de Garip Garip daha da garip dizleri yorulmuş dövünmekten göz pınarı kurumuş ağlamaktan kamburu da çıkmış bir karış oturmuş bir kuru taşın başına kafası ellerinin arasında başından geçenleri anlatınca taşa taşı dinleyip başlar koyunları saymaya bir koyun, iki koyun, on koyun... gelip geçerler önünden birinin kafası diğerinin kuyruğu altında uyuyacak garibim birazdan uyandığında bu oyun da bitmiş olacak... Ercan Cengiz www.antoloji.com - kültür ve sanat ...Ve Kader Dedikleri Senin damarın, meşenin dalındaki mevsimdir Çıkarıp atar, acımadan Atar gövdesinden, işe gelmeyeni. Bu, bir başka mevsimdir, Kendini bulur. Göz koyulduğundan beridir Yükselir Üzerinde kör duman... İnsanın gözbebeği, insanındır Gözbebeği anlatır insanı O küçücük gözbebeği, Dik duran kayanın oyuğundaki Eğilmeyen meşe dalının Meşeyi anlattığı gibi. Şimdi çıplaktır dağları Tepeleri çıplak Ahh welat, welat Welate ma, Meşe dalında korumasız kalır Savunmasız, Damarına damarına Kirli oyunlar oynanır, Bu oyun içinde oyundur Oyuna nasıl durulur? ... Kurtuluşları değil elbet, O karanlıktan kopan ellerin Kurtuluşları değil Son çırpınışlarıdır bunlar Son çırpınışları Bırakma kendini gözbebeğim Bırakma Varsın kırılsın dalların Varsın savrulsun küllerin Varsın deli bir rüzgarla savrulsun. Kaderin Birlikteliğine veriyor kendini Açarak kucağını Bir adım daha Gelecek için bir başka mevsim Geleceğe yakınlaşıyor Gün be gün Kızıllaşıyor da Dört bir yandan, Kan kızılıdır gün Gün vuruyor karanlıklara, www.antoloji.com - kültür ve sanat Yırtıldı karanlık, bir kez yırtıldı Daha da yırtılacak Bu düzenbazlık gömütünde Yüklenmiş te olsa tanrının omuzlarına Kader dedikleri asırların oyunu... (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap) Ercan Cengiz www.antoloji.com - kültür ve sanat .Sa.va.şı Dur.du.ruunn. başımı alıp gidiyorum kurşun sıkmamak adına ka.çı.yo.rum ne ayaklarım bana yar ne de ellerim yüreğimin esiriyim savaşın ortasındayım kav.ga.nın ne gün belli ne gece bağırıyorum bağırıyorum sesimi çalıyor kuşlar kanatlanıp gidiyorlar bir başıma kalıyorum kan revan içinde dinle / eyy insanlık / duy beni her nerdeysen / gel artık / gel kurşun topluyor yüreğim biliyorum / birazdan öleceğim yüreğime yükleniyorum son kez birbirinden ağır birkaç harf anca toplanıp /dağılıyorlar /dilimin üstüne .sa.va.şı dur.du.run. .sa.va.şııı durr.duu.ruuunnn. Ercan Cengiz www.antoloji.com - kültür ve sanat AB'de Düğün Konuştular, koklaştılar sonunda el ele deyip davetiyeleride bastılar kız kendi tarafına gitti adam kendi tarafına iki tarafta da dağıttılar. Salonun girişinde toplandılar biribirine yabancı yüzler gibi göz göze gelip bakıştılar iki şahidin huzurunda bir Amerika'dan gelmiş diğeri İsrail'den nikah memuru bizden. Kız davulu çalınca adam da zurnayı çaldı ikisinin de yakınları var ayrı ayrı çaldılar ayrı ayrı oynadılar. Nihayet takıları takıldı bitmeyecek yarış bitti topluca resimler çekildi ayrılıklar geride kaldı. Kol kola girdiler biri gelin biri damat şimdi oynamanın zamanı çalın davulcular çalın zurnanın sesi de duyulsun. Ercan Cengiz www.antoloji.com - kültür ve sanat
Description: