DIŞ ÜLKELERE İŞGÜCÜ AKIMI VE İŞ ve İŞÇİ BULMA KURUMU Turhan ERKER İş ve îgçi Bulma Kurumu Geael Sekreteri A GIRÎŞ I. KONU Dış ülkelere işgücü akımı ve îş ve îgçi Bulma Kurumu kömısunu : bu alanda yaptığı çok ciddi araştırmayı dikkatle izlediğimiz İktisat ve içtimaiyat Enstitüsünün çatısı altında, bilgin ve aydın kişilerin huzuruna kendi görüş açımızdan sunmak fırsatını bulduğum için pek mutluyum. Dış ülkelere işgücü akımı ve bu akımı kanalize eden sorumlu Örgüt olan îş ve işçi Bulma Kurumu ile ilgili sorunlar, ekonomik, sosyal ve kültürel yönleriyle, uygulama alanında ve bilimsel alanda kamu'oyunun dikkati altında, birinci plânda tutulan, bir değer ve önem taşımaktadır. Konumuz, aktüalitesi itibariyle her seviyede tartışma kolaylı ğını verdiği gibi, karmaşık ve çok yanlı olan sorunları ile de sorum lu kuruluşların, sorumlu kişilerin ve bilimsel araştırıcıların karşısı na aşılması güç engeller çıkarmaktadır. Bu itibarla, Sosyal Siyaset Konferanslarının değerli, ve hoşgö- rür düzenleyicilerinin konuyu bir dizi konferanslar halinde bölüm lere ayırmış olmalarında büyük bir isabet bulunmaktadır. Fakat bu bölümlerin içinde bile ancak konferans süresinin 55 inci dakikasm- daki sınırda bekleyen müsamahasız nöbetçinin « dur » emrine ka- 86 Turhan Erker dar yürünebileceği tabiidir. Sayın dinleyicilerime, burada, pek itaat kâr bir ruh taşıdığımı söylersem memnun olacaklarını sanıyorum. II. K A P S AM Başlığından da anlaşılacağı üzere konumuz iki bölümden iba ret bulunmaktadır. 1. Yurt dışına işgücü akımı, 2. İş ve tşçi Bulma Kurumu Yurt dışına işgücü akımını önce bir « Genel Bakış » altında kı saca tarihsel gelişmesi içinde ve dünya çerçevesinde tesbit edecek ve çeşitli etkenlerini gene kısa bir tahlile tâbi tutacağız. Sonra Tür kiye'den dış ülkelere olan işgücü akımını, demografik, ekonomik, sosyal ve kültürel faktörleriyle birlikte gözden geçireceğiz. İkinci bölümde ise İş ve İşçi Bulma Kurumunu, örgüt olarak ve hizmetlerinin önemi yönünden ele alacak, sonra Türkiye'nin bütün sorunlarının çözümlenmesinin genel bir organizasyon ve metod anla yışının yerleşmesine bağlı olduğu hususundaki inancımızla, dış ülke lerdeki işçilerimizin, çeşitli sorunlarını bu açıdan değerlendirerek sizlere sunmaya çalışacağız. B YURT DIŞINA İŞGÜCÜ AKIMI I. G E N EL BAKIŞ 1: Ukostararmu Göçler ve fşçi Ahmı a. Terminoloji Başta ekonomik nedenler olmak üzere, toplumsal, siyasal ve hattâ ailesel nedenlerle asıl yurtlarını temelli ya da geçici bir süre için bırakarak başka ülkelerde çalışmak zorunda kalan kitleler, ai leler ve bireyler tarihin ük çağlarından beri görülmüştür. Bu olayın genellikle « Uluslararası göç » deyimi ile tanımlanması gerekmekte olup, bunun « uluslararası işgücü akımı » terminolojisinde deyimini bulan biçiminin ; dünyamızın ulaştırma olanaklarının gelişmesi so- Dış Ülkelere İşgücü Akımı 87 nunda küçülmesi, ekonomik nedenlerin işsizlik sorununu su yüzeyi ne çıkarması ve fazla üretim olanaklarının fazla işgücü, ihtiyacı ya ratması üzerine ortaya çıktığı söylenebilir. b. Çeşitli Etkenler ilk ve orta çağlarda işgücünün ve sermayenin ülkeler arasında yer değiştirmesinde savaşların büyük rol oynadığı görülmektedir. Büyük keşifler, özellikle Amerikanın keşfi kıtalar arasında bü yük bir nüfus hareketi meydana getirmiştir. Avrupa'da feodal yerleşme düzeninden modern yerleşme düzeni ne geçiş süresi içinde, işgücü akımlarının geliştiği göze çarpmak tadır. Sınaî devrim, üretimde makinanın yer alması ve sürekli işlerin ortaya çıkması sonunda « işçi » zümrelerinin teşekkül etmesi ve ser maye piyasasının kurulması ile yaratılan ekonomik siklon ve anti siklon, alanları uluslararası sermaye ve işgücü akımlarına hız ver miştir. İşgücü akınımın sermaye hareketleriyle sıkı bir bağıntısı var dır. Uluslararası sermaye hareketinin gelişmesi tarih boyunca üç önemli aşamadan geçmiştir : (1) . Birinci Dünya Savaşından önceki dönemde yurtlarının dışında plasman alanı arayan Avrupalı sermaye serbestçe hareket etmiştir. (2) . Birinci Dünya Savaşından sonra yıkılan imparatorluk larda işsizlik artmış, geçim seviyesi düşmüş, uluslararası sermaye hareketleri sıkı sınırlamalarla karşılaşmıştır. (3) . ikinci Dünya Savaşından sonra Avrupa'nın yarattığı kal kınma hamlesi ve Avrupa Ekonomik Birliği sermaye ve işgücü ha reketlerini kamçılamıştır. Avrupa'da az gelişmiş ekonomilerden gelişmiş ekonomilere kar şılıklı ( reverzibl) bir sermaye ve işgücü akımı olmuştur, ispanya, italya ve Yunanistan gibi ülkelerin işgücü arzına karşılık gelişmiş ülkelerden sermaye talepleri göze çarpmaktadır. 88 Turhan Erker Avrupa, bugün sanayide aklın yapabileceği iğlere elektronik beyni ikame yolundadır. Otomasyonun serbest bıraktığı insangücü, gene otomasyonun ürettiği yeni, yüksek nitelikli işlere kaymaktadır. Bu gelişmenin yabancı işgücü ihtiyacını devam ettirip ettirmeyece ğine ilişkin tahminler henüz bir kesinlik kazanamamıştır. 2. Yabanca İşgücü İhtiyacı Dunfan Ülkeler Bütün bu nedenlerle, başta Federal Almanya olmak üzere, Fran sa Belçika, Hollanda, Avusturya, İsviçre ve İsveç gibi Avrupa ülke leri ile, Kanada ve Avustralya gibi kıt'a dışı ülkeler, hattâ Afrika ilâve işgücü ihtiyacı duymuşlar' ve işgücü fazlası olan, ülkelerden işçi çekmeye başlamışlardır. S. işgücü Akımının Hukümetlerarası Anlaşmalara Dayandırılmam Uluslararası işçi akımının, hükümetler arasında ikili anlaşma lara yer veren örneğini 20 Aralık 1955 tarihinde Federal Almanya ile İtalya arasında yapılan işgücü anlaşması teşkil etmiştir. 1949 yı lında tadil edilen. Göçmenler Hakkındaki Sözleşmenin. II numaralı ekine uygun olarak yapılan bu anlaşmadan sonra Federal Almanya' ya binlerce İtalyan işçisi çalışmak üzere gitmiştir. 1959 yılında Fe deral Almanya'ya giden 25 bin İtalyan işçisi sınıra girişte sayılan bütün yabancıların % 31 ini teşkil ediyordu. İtalyan hükümetinden sonra, Federal Almanya ile ikili anlaşma lar yapan hükümetler, Yunanistan ve ispanya hükümetleri olmuştur. Federal Almanya 29 Mart 1960'da ispanya ile, 30 Mart 1960'da Yu nanistan ile anlaşma imzalamıştır. 1960 yılında, yapılan ikili anlaşmaların, etkisi ile, Federal Al manya'da bulunan yabancı işçi sayısı 122 bine yükselmiştir. Bu ra kamın 93 bini italyan, 10 bini ispanyol, 9 bini Yunanlıdır. Böylece resmî kanaldan işe yerleştirilenler % 47 yi bulmuştur. II. TÜRKİYE'DEN' DIŞ ÜLKELERE İŞÇİ AKIMI Türkiye ile Federal Almanya arasındaki işgücü anlaşması hep bilindiği gibi, 30 Ekim 1961 tarihini taşımaktadır. Yalnız 1 Eylül Dış Ülkelere İşgücü Akımı 1961 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olduğu kabul edilen bu anlaşmadan önce de resmî organizasyon ile yani Türk ve Alman Iş ve îşçi Bulma Kurumlarının aracılığı ile Hamborner firmasına 292 işçi, Karlkübler firmasına 54 işçi gönderilmiştir. 1. Temel PolitiJm ve Çeşitli Etkenler Fedçral Almanya'ya ilk Türk işçileri gönderilirken, bir ülkenin işgücü politikasının herşeyden önce işgücüne kendi yurdunda çalış ma olanağı sağlamak esasına dayanması gerçeği bilinmiyor değildi. Esasen Cumhuriyetin kuruluşundan ve siyasî gailelerden kurtuluşun dan bu yana harcanan çabalar, ekonomisi az gelişmiş her ülke gibi tam çalıştırmayı gerçekleştirecek bir kalkınma yolunu seçtiğimizi göstermektedir. a. Fazla Nüfus Artışı Fakat buna rağmen Türkiye'nin demografik bünyesindeki, nü fus patlaması şeklini almış olan fazla doğurganlığın ( ki bu 1960 genel nüfus sayımında binde 30, 1965 genel nüfus sayımının geçici sonuçlarına göre binde 24,9 dur) yarattığı işgücü fazlasının ayni ekonomik, sosyal ve siyasal yol üzerinde bulunduğumuz ülkelere akı tılması zorunlu olmuştur. Bu durum bizim yararımıza olduğu kadar, işgücü sıkıntısı çe ken ülkelerin en Önemli ve ivedi nitelikteki ihtiyaçlarının da gide rilmesini sağlamıştır. Denilebilir ki, Ortak Pazar Devletleri Toplu luğu içine merhale merhale girmekte olan Türkiye bu ülkelerle ya pacağı işbirliğinin ilk adımını insangüeü alanında atmış ve Avrupa dayanışma fikrinin bir gereğini yerine getirmiştir. b. Ekonomik Durum Türk işgücünün yurt dışına resmî aracılıkla yollandığı ilk yıl olan 1961 yılında Türkiye'de gayri safî millî hasılanın 49.080.9 TL. olduğu bilinmektedir. Bundan adam başına düşen pay 1.716 TL. dır. Dış ülkelere işçi gönderilmeye devam edilen. 1962 yılında gayri safî millî hasıla 52.092,7 TL., 1963 de 55.990,9 TL., 1964 de 58.397,6 TL. olmuştur. Bütün bu rakamlar ülkemizdeki refah seviyesi hakkında yeter derecede bir bilgi vermektedir. Bu güçteki bir ekonominin, .90 Turhan Erker hızlı bir nüfus artışının her yıl işgücüne yaptığı katkıyı emecek bir istihdam düzeyi yaratamayacağı tabii bulunmaktadır. Nitekim, 1962 yılında 12.530.220 olan toplam istihdam sayısı, 1963 te 12.880.418, 1964 te ise 12.983.889 olabilmiştir. Böylece toplam işsiz sayısında her yıl 100 bin kişilik bir azalmanın sağlanabilmesi için kalkınma plâ nında öngörülen istihdam seviyesine ulaşılamamıştır. c. İşsizlik Birinci Beş Yıllık Kalkınma Plânına geçiş yılında 1 milyon 500 bin olarak kabul edilen işsiz sayısının, gayri safi millî hasılanın her yıl yüzde 7 oranında artması ile, her yıl 100 bin azalarak 1967 de 900 bine ve ondan sonraki ikinci beş yıllık plân döneminde 100 bin eksilerek 1972'de 800 bine ve Üçüncü Beş Yıllık Plânı dönemi so nunda 700 bine ineceği öngörüldüğü halde, 1966 proğrammda bu rakamların 1967 yılında 1 milyon 400 bin, 1972 yılında 1 milyon 300 bin, toplam işgücünün 20 milyona çıkacağı 1977 yılında ise 1 milyon 200 bin olacağı açıklanmıştır. Nüfus artışındaki tempo, istihdam seviyesi ve işsizlik durumu bu görünüşte olan bir ülkede işgücü artığının dış ülkelere akıtılması olanağından yöneticiler ve bireyler olarak yararlanılması palyatif ol makla birlikte, önemli bir tedbir sayılır. d. Köylerden Şehirlere Akın Yukarıda sayılan faktörlere, iş olanakları ile orantılı olmayan yurt içindeki işgücü akımım da eklemek gerekmektedir. Asıl geçimi ni tarım alanında sağladığı halde, köylerden şehirlere akın eden in sanların, şehirde iş ararken Avrupa'da çalışmak fırsatını kaçırma mak isteyecekleri de tabii bulunmaktadır. e. Kültürel Nedenler Dış ülkelere olan işçi akımının ekonomik ve sosyal nedenleri üzerindeki bu kısa açıklamalarımıza kültürel faktörler olarak : (1) 150 yıldır süregelen batılaşma hareketinin en küçük köye kadar sindirdiği batıyı görmek, Dıg Ülkelere İşgücü Akımı 91 (2) Tarım sektörüne oranla yüksek ücret alanı olan sanayi sektöründe çalışarak tasarrufları ile Türkiye'de sağlıyamayacağı makine ve âletleri almak, ( küçük müteşebbis olma eğilimi) , (3) Görgü ve bilgi arttırmak, (4) Yeni bir meslek edinmek, (5) Türkiye'de uygulanan batılı eğitim sisteminin, artık çok gerekli hale getirdiği « yabancı dil » öğrenmek, gibi hususlar da ek lenebilir. 2. İşçilerimizin Avrupa'daM Durumları a. Bugün Avrupa'da bulunan işçilerimizin çeşitli ülkelere göre dağılımı. Tablo I de görülmektedir. b. Tablo II de dış ülkelerdeki işçilerimizin vasıflan itibariyle durumları belirtilmektedir. c. Dış ülkelerdeki işçilerimizin çıktıkları iller itibariyle dağı lışı ise Tablo III de bulunmaktadır. « R 1 t. É-t a" .o^ S S? mmm hfr- UUUSSS e ON 1 1 «s M«* . 1 1 ON ıH OOONNN •* MMM 1 ON rIMTs ••HH .1 o£r- 1 DO N o ON ^*OO» S 111 5 «4 a UN 3k 1 \t> »8-¬Sï. . S il OMN •-« Nrt* S i <» «• 1 vra— \\\ddd e S ON •aD OOONNN ac rrr*** 1 mft c•\» v» N R V•OHNN 1 OOo Uİ •ÉSH 5> OONN * M> 6MU1 N VOO N 1 t OOPoJN N <<<rrr... s s iii»»» -Cao MS . vOaN t 1 1 •O4N > 1Oh/-lN OOONNN Ü rrr*** IS CO' O-sN VJ> AN S? 1 1 (rfTv-V. Ot 1WA 1 1 1 t t lO/N S W 111 s- •H h- \\\aaa « 1 1 1 « 1 1 e TJ OOONNN T l I i ER M •# S ï tu S vr4u— 1 1 I 1 1 1 1 V1i — r4 a NO I 1 1 1 1 1 ' TtJ t İC OON ] 1 1 t 1 t 1 O»OT N i ^4 •H T••HS- äÄ9 <£8*• Í « SG• Saa eO> l -Zo8> wÍ 33Ê *» c I I 3| I S § tcaj e5>? oï m« * ucosmo if©t meo 5 's MIS Ht a toû " ltao ÍrOi fi # îS -s i S u» © I to sa (0 PS 3 8 O) iH 5- g 00 en co te- m Î2 M as i N s esi m I oo I co H ri S«H- 4 CO í-i m CO t- I CO C1ÍO5 CO 0H0 ı-l l0-3 WTÜ CCOM COO MHn*ÍOMO)H l-í H ÖH iti T-l 00 H<P» (tO- CO ınnoo^cnt-^oın toc^nowsO^ooioIu o'b tnto-o cioH ODc i co P? H H W 00 S3 CS CS t— CO COM •* iH COM «Ï CO CO l-i IQ <# rH «> £J CM GM 00 CO ^ ifl H H í fl3 0) tf o l«t-nweoınw"2**£0 t œrtco^tHcocscs^-JiJieowc* CO I C4 H H N l - -# ] CO ı-t 1» i-t CM CO "tf " r-l H CO •* CO I N H H N l> "* | CO rH c¿ H (M CO * H N H M Se. .töfiSiiSfeflälällBsaiiSölEiia
Description: