MAKALE / ARTICLE Anadolu-Türk Kent Tarihine Katkı: Anadolu Selçuklu Kenti (XII. Yüzyılın Başından XIII. Yüzyılın Sonuna Dek) A Contribution to Anatolian-Turkish Urban History: The Anatolian Seljuk City (From the Beginning of the 12th Century to the End of the 13th Century) Koray ÖZCAN,1 Zekiye YENEN2 Bu araştırmanın amacı, Anadolu’da Selçuklu döneminde ör- Anatolian Seljuk cities reflect the morphological characteris- gütlenmiş yerleşme sisteminin ve ulaşım ağı içindeki mekânsal tics in terms of their spatial and functional roles in the urban ve işlevsel rollerinin Anadolu Selçuklu kentlerinin morfolojik network and transportation system set up in Anatolia. Within karakteristikleri üzerinde etkili olup olmadığının tartışılması- this scope of definition, (the meaning of) the concept of “the dır. Araştırmada “Anadolu Selçuklu kenti” kavramıyla (Müslü- Anatolian Seljuk city” is conceived as the result of the im- man) Selçuklu ile (Hıristiyan) Bizans kültürleri arasındaki sos- pact of the social, cultural and economic symbiosis between yal, kültürel ve ekonomik karşılıklı etkileşim sürecinin Anado- Christian-Byzantine and Muslim-Seljuk on spatial organization lu coğrafyasındaki mekânsal ortaklığı sözkonusu edilmektedir. in Anatolia. In order to establish the Anatolian Seljuk city, in Araştırma, Selçuklu dönemine ilişkin özgün tarihi kaynakların, terms of research sources and its methodology, it is consid- arkeolojik-mimari kalıtlar eşliğinde irdelenmesi ve elde edilen ered that the use of original historical and manuscript sources bulguların harita ve planlar üzerinden mekânsal çözümleme- and their spatial dimension should be used. Within this frame- lere dönük değerlendirilmesine dayanan bir yöntem kurgusu work, the spatial organization and morphologies of Anato- içinde ele alınmıştır. Araştırma sonunda, Bizans egemenliğin- lian Seljuk cities are defined using maps based on manuscript den devralınan yerleşim mirası üzerinde gelişen Anadolu Sel- sources and archaeological or architectural ruins. As a result, çuklu kentlerinin, mekânsal örgütlenme düzeni üzerinde Ana- Anatolian Seljuk cities developed based on Byzantine urban dolu öncesi Türk yerleşim pratiklerinin etkili olduğu belirlen- heritage, and also organized spatially under the impact of miştir. Bu tespit eşliğinde, Anadolu Selçuklu kentleri, mekânsal pre-Anatolian Turkish urban culture. In this regard, three cat- ve işlevsel kimlik farklılıkları açısından, “kale kent”, “açık kent” egories were defined, namely “fortified city”, “open city” and ve “dış odaklı büyüme” modelleri olmak üzere üç farklı katego- “external focused city” models, according to their distinguish- ri altında sınıflandırılmıştır. ing spatial and functional characteristics. Anahtar sözcükler: Anadolu; kent modelleri; Selçuklu; Anadolu Key words: Anatolia; urban models; Seljuk; the Anatolian Seljuk city. Selçuklu kenti. *Bu makale 1. yazarın, 2. yazar danışmanlığında Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri *This paper reveals some of the findings of 1st author’s PhD. research titled as “Urban Enstitüsü’nde gerçekleştirdiği “Anadolu’da Selçuklu Dönemi Yerleşme Sistemi ve Network and Urban Models in Anatolia During Seljuk Period” at Selcuk University, m Kent Modelleri” başlıklı doktora tez çalışmasından üretilmiştir. Institute of Natural and Applied Sciences, supervised by 2nd author. o c . 1Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama 1Department of City and Regional Planning, Selcuk University Faculty of Engineering l a Bölümü, Konya, Türkiye; and Architecture, Konya, Turkey; n 2Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, 2Department of Urban and Regional Planning, Yıldız Technical University Faculty of r İstanbul, Türkiye Architecture, Istanbul, Turkey u o j n MEGARON 2010;5(2):55-66 o r a Başvuru tarihi: 5 Eylül 2009 (Article arrival date: September 5, 2009) - Kabul tarihi: 5 Eylül 2010 (Accepted for publication: September 5, 2010) g İletişim (Correspondence): Dr. Koray Özcan. e-posta (e-mail): [email protected], [email protected] m © 2010 Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi - © 2010 Yıldız Technical University, Faculty of Architecture CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 55 Giriş sel bileşenleri olduğudur. Başka bir ifadeyle, Selçuklu “....vasat bir doktora tezi, kemiklerin bir döneminde Anadolu coğrafyasında örgütlenmiş kent- mezardan diğerine taşınmasından ler sistemi ve ulaşım ağının Anadolu Selçuklu kentleri- başka bir şey değildir...”. nin mekânsal ve işlevsel kurgusu üzerinde etkin olduğu ve hiyerarşik bir düzen gösterdiğidir. Frank. J. DOBIE İkinci varsayım, Anadolu Selçuklu kentlerinin Bakış Açısı ve Varsayımlar mekânsal ve işlevsel kurgusunun “çağdaş olma” boyu- Bu araştırma, yukarıdaki alıntı temel ilke edinile- tunda Ortaçağ Batı ve İslam kent kültürleri ile benzer- rek, Selçuklu döneminde Anadolu Türk yerleşim süre- lik gösterdiğidir. cine ilişkin oldukça kısıtlı sayılabilecek yazılı ve görsel Üçüncü varsayım ise Anadolu Selçuklu kentlerinin, malzeme ile mimari kalıt ve arkeolojik bulguların, or- Türklerin Orta Asya ve İran coğrafyasından Anadolu’ya taya konan bir dizi varsayımlar eşliğinde ayrıntıda ir- uzanan yaklaşık iki yüzyıl süren göç hareketi sürecinde, delenmesi üzerine odaklanan tez çalışmasının sonuç- Anadolu’ya taşıdıkları-aktardıkları göçebe yaşam kül- larına dayanmaktadır. Bu yönüyle çalışmanın amacı, türü ve yerleşik yaşam geleneklerinin, Anadolu’da dev- Anadolu’nun erken dönem Türk yerleşim süreci olarak raldıkları Doğu Roma-Bizans yerleşim kültürü mirası tanımlanan Anadolu Selçuklu dönemi Türk kentlerinin üzerinde uyarlanmış ya da birleştirilmiş ortak mekânsal mekânsal karakteristik ve işlevsel kimliklerinin tanım- ürünleri olduğudur. lanmasıdır. Hedeflenen Katkı ve Önem Anadolu Selçuklu egemenlik dönemi (1075-1308), Türklerin Orta Asya ve İran’dan Anadolu’ya uzanan yak- Bu araştırma, Anadolu’nun erken Türk kentleş- laşık iki yüzyıllık göç hareketi sonucunda, Doğu Roma/ me süreci olarak tanımlanabilecek Selçuklu dönemi Bizans egemenliğindeki Anadolu kent coğrafyasına ek- Anadolu kentlerinin mekânsal karakteristik ve işlev- lemlenme süreci olarak tanımlanabilir. Bu eklemlenme sel kimlik çözümlemeleri üzerine odaklanmaktadır. Bu sürecinde; Orta Asya, İran Türk-İslam ve Anadolu coğ- yönüyle, Anadolu-Türk kent tarihi üzerine hazırlana- rafyaları arasında kültürel bir sentez/birliktelik oluştu- cak araştırmalara kuramsal temeller ve yöntem kurgu- rulmuştur. Bu birliktelik, Doğu Roma/Bizans egemen- su düzeyinde katkı koymasının yanısıra geleceğe dö- liğinden devralınan kırsal ve kentsel yerleşmeler yığı- nük planlama çalışmalarına kentler sistemi ve yerleş- nından oluşan Anadolu kent coğrafyasının, Selçuklula- meler kademelenmesi düzeyinde tarihsel ve mekânsal rın uyguladığı askeri ve ekonomik temellere dayanan arka plana dayalı geçmişe dönük değerlendirmeler ya- sistemli kolonizasyon politikaları ile Bizans-Selçuklu iki- pabilme olanağı açısından katkı sağlayacağı düşünül- li siyasal-yönetimsel egemenlik düzeninin gerektirdiği mektedir. öncelikler kapsamında gerek mekânsal gerekse işlev- Araştırma, başlangıcı 70’li yıllara tarihlenen sel açıdan yeniden örgütlenmesi biçiminde olmuştur. mekânsal tarih araştırmalarından bugüne dek uzanan Zaman ve mekân boyutunda Anadolu’nun her yö- süreçte vakâyî-name ya da vakıf-name/mülk-nâme nüyle çok bilinmeyenli bir dönemini ele alan bu araş- veya ahid-nameler gibi Selçuklu dönemine ilişkin yeni tırma, Anadolu’da Selçuklu dönemi kentlerini belirli ve ve özgün tarihi kaynakların yayınlanması ve arkeolojik tanımlı bir yerleşme sistemi ve ulaşım ağı organizasyo- araştırmalarda elde edilen yeni bulgular eşliğinde Sel- nunun mekânsal bileşenleri olarak değerlendirmek- çuklu dönemi kentleri üzerine bugüne dek bilinen ol- tedir. Başka bir ifadeyle, Anadolu Selçuklu kentlerinin dukça kısıtlı ve tartışmalı bilgilerin, sistem yaklaşımı- mekânsal karakteristik ve işlevsel kimliklerinin, yerleş- na dayanan bir yöntem izlencesi eşliğinde yeniden göz- me sistemi ve ulaşım ağı içindeki konumsal nitelikleri den geçirilmesi-güncellenmesi ve yeniden tanımlan- kapsamında biçimlendiği öngörülmektedir. Bu nitelik- ması açısından önem taşımaktadır. ler, Anadolu’nun özgün coğrafi altyapısı üzerinde dö- Zaman-Mekân Belirleme ve nemin sosyal-ekonomik ilişkiler ağı ile askeri-siyasal Kapsam Sınırlandırması koşullarına dayanmaktadır. Araştırmada, XII. yüzyıl başından XIII. yüzyıl sonuna Bu bakış açısı kapsamında, üç varsayım ortaya kon- dek uzanan zaman aralığında, dönemin değişken aske- muştur: ri, siyasal ve yönetimsel koşulları ile sosyal, kültürel ve Birinci varsayım, bölgesel kent tarihi yaklaşımı teme- ekonomik ilişkiler ağının değişen/dönüşen şartlarının linde Anadolu Selçuklu kentlerinin bütüncül bir kent- biçimlendirdiği Anadolu Selçuklu Devleti’nin gerek si- ler sistemi ve ulaşım ağı kurgusunun mekânsal ve işlev- yasal ve yönetimsel gerekse sosyal, kültürel ve ekono- 56 CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 Özcan ve Yenen, Anadolu-Türk Kent Tarihine Katkı: Anadolu Selçuklu Kenti mik örgütlenme düzeni açısından egemen olduğu sü- sürecine ilişkin vakâyi-name, menâkıb-name ve vakıf- reç tanımlanmaktadır. name gibi dönemin özgün tarihi kaynakları niteliğin- deki yazılı malzemenin, mimari kalıt ve arkeolojik araş- Bu çerçevede, Anadolu Selçuklu siyasal-yönetimsel tırma bulgularından oluşan görsel malzemeler eşliğin- egemenlik alanı olarak tanımlanan coğrafya; de ayrıntıda irdelenmesi, elde edilen bulguların sistem • Batıda; Uc olarak tanımlanan Makri (Fethi- yaklaşımı temelinde üretilen bir dizi varsayımlar eşli- ye) Körfezi ve Dalaman Çayı-Denizli-Kütahya- ğinde harita ya da planlar kullanılarak mekân boyutun- Kastamonu-Sinop hattı boyunca uzanan Bizans da değerlendirilmesine dayanan bir yöntem kurgusu İmparatorluğu sınırları, içinde ele alınmıştır. • Güneyde; Kilikya Ermeni Krallığı sınırlarına dek Bu değerlendirme sürecinde, kuramsal altyapı- uzanan Antalya-Silifke hattı sahil bölgeleri, nın oluşturulması ve Anadolu Selçuklu kentlerinin • Kuzeyde; Trabzon Rum İmparatorluğu sınırlarına mekânsal karakteristik ve işlevsel kimliklerinin biçim- dek uzanan Sinop-Ordu hattı sahil bölgeleri, lendirdiği kentsel modellerin tanımlanabilmesi açısın- dan eş zamanlı olma niteliği ile “İslam Kenti” ve “Orta- • Doğuda; Arap/İran-İslâm kültür ve medeniye- çağ Batı Kenti” üzerine araştırmalar Anadolu Selçuklu ti egemenlik alanları dışında kalan Elbistan- kentleri ile karşılaştırılmalı irdelenmiştir. Malatya-Erzincan-Erzurum hattından, Çoruh va- disine dek uzanan bölgeyle sınırlanmaktadır (Şe- Diğer taraftan, Anadolu’da örgütlenen belirli ve ta- kil 1). nımlı bir yerleşme sistemi ve kademelenmesinin bile- şenleri olduğu öngörüsünden hareketle, kentler dizge- Araştırmanın kapsam sınırlandırması; Anadolu Sel- sinin mekânsal ve işlevsel kuruluşunu yönlendiren te- çuklu kentlerinin Türk-İslâm ve Bizans-Hıristiyan kül- mel dinamikler tarihsel kaynaklar eşliğinde araştırıl- türlerinin mekânsal birlikteliğine dayandığı öngörüsü mıştır. üzerine odaklanmıştır. Bu açıdan, Arap-İslâm kültür ve medeniyeti etkileşim bölgesinde yer alan Mardin, Di- Bu dinamiklerin içeriği ve öncelikleri, Selçukluların yarbakır, Adıyaman ve Urfa kentlerinden oluşan ve Sel- Orta Asya ve İran Türk-İslam devlet geleneklerinden çuklu döneminde Güneydoğu Eyaleti olarak tanımla- gelen yerleşim politikalarına dayanmaktadır. Dolayısıy- nan bölge, araştırmanın kapsamı dışında bırakılmıştır. la, Selçuklu kentlerinin mekânsal karakteristik ve işlev- sel kimlikleri Selçuklu yerleşim politikalarına ilişkin ya- Yöntem Kurgusu zılı ve görsel malzemeler kullanılarak üretilen kent mo- Araştırma, Anadolu’da Selçuklu dönemi yerleşim delleri üzerinden tartışılmıştır. Şekil 1. Anadolu Selçuklu egemenlik bölgesi, kentler sistemi ve ulaşım ağı. CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 57 Selçuklu Yerleşim Politikaları vik ya da destek verilmesi yoluyla Anadolu’nun kırsal “…Sultanların görevi, ve kentsel alanlarında yerleştirmişlerdir.[3] yeraltı suyolları ve kanallar açmak, Tarihsel kayıtlar, Selçuklu sultanlarının tarımsal büyük akarsular üzerinde köprüler yapmak, üretimin canlandırılmasına yönelik izledikleri iskân- toprakların verimini arttırmak için çareler aramak, yerleştirme politikalarının içeriği ve önceliklerini gös- hisarlar, yeni şehirler kurmaktır…”. termesi açısından oldukça aydınlatıcıdır: Selçuklu NİZAMÜ’L MÜLK vakâyi-name kayıtları,[4] Selçuklu sultanlarının, özellik- Siyaset-name, 29. le fethedilen ve yeniden iskân edilen kentsel ve kırsal yerleşmelerde, Türklerin yanısıra yerli Hıristiyan halkla- Kırsal-Kentsel Yaşamın Canlandırılması rı da din ve etnik köken farkı gözetmesizin iskân ettiği- Selçukluların, Bizans egemenliğinden devraldıkları ni ortaya koymaktadır. Anadolu coğrafyasının Arap-Sasânî ve takiben Türk fe- tihleri sürecinde kesintiye uğrayan kentsel ve kırsal ya- Diğer taraftan, vakayî-name kayıtları, Bizans ege- şamını canlandırmak amacıyla sosyal-ekonomik ve as- menliğinden devralınan Aksaray, Sinop, Antalya ve keri-siyasal olmak üzere iki temele dayanan sistemli bir Alâîyye kentlerinde kilise, şapel vb. Hıristiyan kurum- yerleşim politikası izlediği söylenebilir. larının cami ya da mescid gibi İslamî kurumlara dönüş- türüldüğüne işaret etmektedir. Bu tespitler, Selçuklu Bu politikaların ilki, Anadolu’nun bölgelerarası ge- yerleşim politikalarının öncelikli mekânsal bildirgesinin çiş noktası niteliğindeki coğrafi konum avantajının, böl- sosyal-ekonomik temellere dayandığını göstermesi ba- gelerarası ticaret olanaklarının geliştirilmesine yönelik kımından dikkat çekicidir. olarak yeniden yapılandırılarak, kervansaray-köprüler gibi vakıf kurumu yoluyla örgütlenen anıtsal-kamusal Anadolu Selçuklu Kentlerinin Örgütlenmesi hizmet yapı faaliyetleri eşliğinde ticaret faaliyetlerine İşlevsel Örgütlenme uygun mekânsal altyapının (üretim-dağıtım/ulaşım sis- “…Bazı sanatlar, temi) kurulmasıdır. Bu çerçevede, Selçuklu sultanları bazı şehirlere mahsustur…”. başkent Konya odak olmak üzere Anadolu’yu doğu-batı ve kuzey-güney yönünde kateden milletlerarası ticaret İBN HALDUN yolları boyunca kervansaray ve köprüler ağı ile destek- Mukaddime II, 886. lenen bir üretim-dağıtım sistemi örgütlemişlerdir.[1] Anadolu Selçuklu kentlerinin işlevsel kimlikleri- Arkeolojik araştırma bulguları; Selçuklu egemen- ni, Anadolu’nun coğrafi koşullarının biçimlendirdi- liğindeki Anadolu coğrafyasında büyük bir kısmı XIII. ği mekânsal altyapı üzerinde, Selçuklu ve Bizans as- yüzyılın ilk kırk yılında inşa edilen yaklaşık 120 kervan- keri ve siyasal koşullarının ve bölgelerarası ticaret po- sarayın varlığına işaret etmektedir.[2] Selçuklu kervan- tansiyellerine dayanan ekonomik ilişkiler ağının belir- saraylarının mekânsal dağılımı irdelendiğinde, başkent lediği öngörülmektedir. Başka bir ifadeyle, Selçuklula- Konya’dan doğuya doğru yönelen Aksaray-Kayseri- rın Anadolu yerleşme sistemi ve ulaşım ağı içinde ko- Sivas hattı üzerinde yoğunluk kazandığı anlaşılmakta- num açısından yaşam verdikleri ya da canlandırdıkla- dır. Bu tespit, Selçuklu döneminde Anadolu’nun eko- rı kentlerin nitelikleri kapsamında askeri-stratejik, yö- nomik etkinlikler açısından odak niteliği taşımış mer- netimsel-siyasal ve ekonomik etkinlik merkezleri ola- kezlerine vurgu yapması bakımından önemlidir. rak farklı işlevlerde uzmanlaşma gösterdiği düşünül- mektedir. İkinci politika; Anadolu’nun Arap-Sasânî ve takiben Türk fetihleri sürecinde tahrip edilen kırsal ve kentsel Bu işlevsel uzmanlaşma ya da işlevsel farklılıklara yerleşmeleri ile kesintiye uğratılan tarımsal üretim ve dayanan kentlerarası kademelenmenin bileşenleri; Sel- zanaat-ticaret faaliyetlerinin yeniden canlandırılması- çuklu savunma sisteminden yönetim mekanizmasına, dır. Bu kapsamda, Selçuklu sultanlarının, Orta Asya ve üretim-dağıtım organizasyonlarından kültürel-dinsel İran Türk-İslam devlet geleneklerine dayanan bir yerle- örgütlenmelere ve ekonomik faaliyetlere dek çeşitlen- şim politikası izlediklerini söylemek olanaklıdır. mektedir. Anadolu Selçuklu kentlerinin, bu bileşenler kapsamında (konum temel ölçüt olmak üzere) farklı iş- Nitekim Selçuklular, Orta Asya ve İran coğrafyasın- levlerde uzmanlaşma gösterdiği belirlenmiştir (Şekil 2). dan Anadolu’ya yönelen göçebe-yarı göçebe ve yerle- şik Türk gruplarından oluşan nüfus kitlesinin yanısıra Siyasal ve Yönetimsel Merkezler ya da Anadolu’nun yerli Hıristiyan halklarını da toprak-çiftlik, Meliklik Merkezleri tarımsal araç-gereç gibi çeşitli vergi muafiyetleri ve teş- Selçuklu döneminde Anadolu topraklarının, Orta 58 CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 Özcan ve Yenen, Anadolu-Türk Kent Tarihine Katkı: Anadolu Selçuklu Kenti Şekil 2. Anadolu Selçuklu kentleri, işlevsel örgütlenme. Asya ve İran Türk-İslam devlet geleneklerindeki ülüş (müstâhkem yer), Niğde-Dârü’l pehlevânniye (pehli- sistemine benzer olarak hanedan üyeleri arasında alt vanlar yeri), Alâîyye-Dârü’l eman (emin yer), Tunguzlu yönetim merkezlerine ayrıldığı söylenebilir. Nitekim ve Antalya-Dâru’s sagr (Uc yeri) gibi, belirli sayıda dai- Selçuklu vakâyî-name metinleri irdelenirse, siyasal açı- mi askeri güç bulundurulan ve Subaşılık merkezleri ola- dan başkent Konya yönetimine tâbi olmakla birlikte rak adlandırılan yerleşmelerin varlığı belirlenebilmek- özerk ya da muhtar bir yönetim sistemine sahip birta- tedir.[6] kım Selçuklu idari birim ya da meliklik merkezlerinin Derbend veya menziller varlığı belirlenebilmektedir. Selçuklu dönemi vakâyî-nâme kayıtlarında, Akça Bu tespitler, Selçuklu döneminde birtakım kentlerin Derbend, Yunus Derbendi ve Göksu Derbendi ya da Ir- yönetimsel merkez işlevi üstlendiğini ortaya koyma- maksu Menzili, Zincirli Menzili, Gedük Menzili ve Ob- sı bakımından önemlidir. Bu merkezler arasında; Aksa- ruk Menzili veya Kılıç Aslan Ribâtı (Kervansarayı), Per- ray, Amasya, Ankara Elbistan, Ereğli, Kayseri Koyulhisar, vane Ribâtı ve Kesikköprü Ribâtı gibi toponomi verile- Malatya, Niğde, Sivas, Tokat ve Uluborlu sayılabilir.[5] rinin varlığı, Selçuklu dönemi Anadolu üretim-dağıtım sistemi kapsamında konaklama işlevinin yanısıra sa- Askeri ve Stratejik Organizasyon Merkezleri vunma sistemine de hizmet eden birtakım yerleşmele- Subaşılık merkezleri rin varolduğuna işaret etmektedir.[7] Selçuklu dönemi anıtsal yapı kitabeleri -Konya, Karahisarlar Alâîyye ve Sinop kaleleri yapım/tamir kitabeleri gibi- Selçukluların Anadolu’da dönemin askeri ve siya- kentlerin işlevsel kimliği açısından önemli ipuçları sun- sal koşullarına dayalı olarak; Anadolu yerleşme ve maktadır. Bu kitabelerde geçen, fetih ve fetih sonrasın- ulaşım sisteminin stratejik bağlantı-geçiş noktaların- da imar faaliyetleri ile kale inşa faaliyetlerine katılan da, sarp ve erişilmesi güç kayalıklar üzerine inşa edil- Selçuklu emirlerinin subaşı (ilbay) veya sahip (vülât) miş Roma-Bizans döneminden devralınan castron (kale gibi askeri kimlikler ile Selçuklu döneminde Anadolu kentler) niteliğindeki yerleşmeleri, Türk toponomi ge- kentlerine verilen unvanlardan, Selçuklu döneminde leneği kapsamında Karahisar olarak adlandırdıkları ve askeri-stratejik merkez işlevi üstlenmiş birtakım yerleş- Anadolu savunma sisteminin mekânsal unsuru ola- melerin varlığını belirlemek mümkündür. rak askeri ve stratejik açıdan harekât üssü işlevi yük- Selçuklu döneminde Anadolu kentlerine veri- lenmiş merkezler olarak kullandıkları belirlenmiştir. Bu len unvanlardan, Kayseri-Dârü’l feth (fetih yeri, Ak- yerleşmeler arasında İsce Karahisar, Karahisar-ı Teke, saray-Dârü’z zafer (zafer üssü, Ankara-Dârü’l hısn Karahisar-ı Develi, Karahisar-ı Osmancık, Hamam Kara- CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 59 hisar, Karahisar-ı Demirlü, Karahisar-ı Yavaş ya da Ne- leri merkezi olarak deniz aşırı fetihler için askeri deniz vas, Karahisar-ı Behramşah, Karahisar-ı Kögonya (Şapın üssü işlevini üstlendiğine işaret etmektedir. Bu kentle- Karahisar) ve Karahisar-ı Sahip (Karahisar-ı Devle) sa- rin, aynı zamanda, Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi tüc- yılabilir. carların yerleşmesiyle bölgelerarası mübadele merkez- leri ve Selçuklular tarafından inşa edilen dâr-us-sınâa Üretim-Dağıtım ya da Aktarma Merkezleri (tersane) ve artbölgelerindeki zengin orman varlığına Pazar ya da panayır yerleşmeleri dayalı olarak orman ürünleri dış satımı ve askeri-ticaret Selçuklu egemenliğindeki Anadolu coğrafyasında, amaçlı gemi üretim merkezleri olarak kullanıldığı anla- milletlerarası ticarete ve ulaşım teknolojisine bağlı ola- şılmaktadır.[9] rak deniz ya da akarsu veya dağ silsileleri gibi coğrafi Kültürel ve Siyasal Yapılanma Merkezleri eşik ya da siyasal sınır noktalarında, genellikle kentsel yerleşmelerden uzak geniş kırsal alanlarda, hayvansal- Dinsel etkinlik merkezleri tarımsal ürünler ve el sanatları ürünlerinin mübadele Selçuklu döneminde şeyh ya da derviş gibi dini kim- edildiği pazar ya da panayırlar kurulmaya başlanmıştır. likli kişiliklerin örgütlediği tekke-zaviyeler kurulma- Pazar ve panayırların, coğrafi konum avantajları, doğal sı yoluyla gerçekleşen Türk-İslam kolonizasyon faali- kaynak varlığı, geniş kırsal artbölge ya da ulaşım ola- yetleri, Türklerin Anadolu’da tarımsal üretim faaliyet- naklarına dayalı olarak örgütlendiği söylenebilir. Bu ni- lerine katılmasının yanısıra göçebe Türkmen grupların telikleri ile başlangıçta mevsimlik/geçici yerleşmeler yerleşik düzene geçmesi ve kırsal yerleşmelerin kurul- niteliğindeki pazar ve panayırlar, süreç içinde bölgele- ması ve gelişmesi açısından oldukça önemlidir. Bu açı- rarası ya da bölgesel ölçekteki ticaret potansiyellerine dan Şeyh ya da dervişlerin yaşamlarına ilişkin menâkıb- dayalı olarak, düğüm ve aktarma merkezlerine dönüş- name kayıtları -ihtiyatla kullanılmak kaydıyla- oldukça müştür. ayrıntılı mekânsal çözümlemelere olanak sağlamakta- Selçuklu dönemine ilişkin vakâyî-name, menâkıb- dır.[10] name ve vakıf-name gibi tarihsel kayıtlar irdelenir- Bu kayıtlardan, Selçuklu döneminde Orta Asya ve se; Selçuklu egemenliğindeki Anadolu coğrafyasın- İran yöresinden Anadolu’ya gelen şeyh ve dervişlerin, da Yabanlu Panayırı, Ziyaret Pazarı, Yılgûn (Ilgın) Paza- Hacı Bektaş Veli ve Sulucakarahöyük ya da Seyyid Ha- rı, Âzîne (Ezine) Pazarı, Alâmeddîn-i Bazârî (Alâmeddin run Veli ve Seydî-Şehri örneklerinde olduğu gibi Ana- Pazarı, Pınar Pazarı ve Koçhisar (Dunaysar) Pazarı gibi dolu-Türk kentlerinin mekânsal kuruluş-gelişim süre- pazar ya da panayır yerleşmelerinin varlığını belirle- cindeki dinamik rolü ile Anadolu yerleşim politikala- mek mümkündür. rı üzerindeki etkileri belirlenebilmektedir.[11] Nitekim Madencilik merkezleri ve liman kentleri bu yerleşmeler, Türk-İslam kolonizasyon sürecinde Dönemin siyasal bağımsızlık ve güç simgesi olma- Anadolu’nun dinsel etkinlik-propaganda merkezleri iş- sının ötesinde, Selçuklular ekonomik mübadele aracı levini üstlenmiştir. olarak da önem taşıyan gümüş ya da özellikle dokuma Ahilik merkezleri sanayiinde boya maddesi olarak kullanılan stratejik de- Anadolu’da mesleki dayanışma örgütü niteliğinde- ğere sahip şap gibi maden kaynaklarını, teknolojik ola- ki Ahilik kurumunun kurucusu Ahi Evran’ın yerleştiği naklar düzeyinde bölgelerarası ticaret taleplerinin kar- Kırşehir, Kızılırmak Vadisi’nde önemli bir Ahilik merke- şılanmasına yönelik olarak işletmişlerdir. Bu tür ekono- zi olarak üretim-zanaat faaliyetlerinde uzmanlaşmış, ti- miye sahip yerleşmeleri madencilik merkezleri olarak caret-zanaat merkezi işlevi kazanmıştır.[12] değerlendirmek mümkündür. Bu yerleşmeler arasın- da Gümüşhacıköy, Gümüş, Bayburt, Gümüşhâne (Eski Kırıkkale yakınındaki Ahili, Eskişehir yakınındaki Ahi- Gümüşhâne, Gümüşsaray, Madenpazar, Sarız ve Sarı- ler ve Ahişıh ile Ankara yakınındaki Ahiboz, Ahi Mesud kavak yerleşmeleri sayılabilir.[8] ve Ahi Mamak gibi yerleşmelere ilişkin toponomi ve- rilerinden Anadolu’da Ahiler tarafından kurulan ya da Selçuklu döneminde özellikle Akdeniz ve Karade- yeniden iskân edilen Ahilik merkezlerinin varolduğu niz kıyılarındaki liman kentlerinin ise askeri-stratejik iş- anlaşılmaktadır.[13] levlerin yanısıra Anadolu’nun sahip olduğu doğal kay- nakların-hammaddelerin dış satım ya da dış alım mer- Tarımsal Üretim Merkezleri kezleri olarak işlevlendirildiğini söylemek mümkün- Kırsal yerleşmeler ya da köyler dür. Nitekim tarihi kayıtlar, Akdeniz kıyısındaki Antal- ya ve Alâîyye ile Karadeniz kıyısındaki Sinop limanları- Selçukluların, Anadolu öncesi Türk-İslâm devlet ge- nın askeri-siyasal boyutta Kuzey ve Güney Sahil Eyalet- leneği mirası kapsamında; Büyük Selçuklu Devleti ve- 60 CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 Özcan ve Yenen, Anadolu-Türk Kent Tarihine Katkı: Anadolu Selçuklu Kenti ziri Nizamü’l Mülk tarafından göçebe ve yarı göçebe odaklı alt toplumsal ünitelerden oluşan mekânsal ya- Türkmen topluluklarının siyasal sınır boylarında aşiret- pılanmalar veya mahalleler halinde örgütlenmesi, gü- ler ve boylar halinde yaylak ve kışlak alanları vermek venlik unsurlarına dayalı olarak kale, sur ve hendek gibi yoluyla iskân edilmesi politikasını, Anadolu’nun Türk- savunma yapılarının kentsel mekânları biçimlendirme- İslâm kolonizasyon sürecine aktardıkları söylenebilir.[14] si olgularının Selçuklu kentleri ile benzerlik göstermek- tedir.[16] Anadolu kırsal yerleşmeleri üzerine yapılan arkeoloji-etnoloji ve toponomi araştırmaları; Arap- Bu noktada, Selçuklu dönemine ilişkin kaynaklarda Sasânî istilaları ya da Türk fetih dönemleri sürecinde mahalle mescidlerine imam atanması hususundaki ka- harap olmuş ya da terkedilmiş kırsal yerleşmelerin, Sel- yıtlar, İslâm kent modellerinde olduğu gibi, Selçuklu çukluların göçebe karakterli Türkmen gruplarının yer- döneminde de kentsel alt kademe birimler olarak kent leştirilmesine dayanan yerleşim politikaları çerçevesin- nüfusunun mahalleler halinde örgütlendiğini göster- de, yeniden iskân edildiğini düşündürmektedir.[15] Ni- mesi bakımından dikkat çekicidir.[17] tekim Anadolu’da Viranşehir ya da Ören gibi yer adla- Selçuklu dönemi Anadolu Türk kentleri, çağdaşı rı ile Bozok, Üçok, Bayat, Kınık, Kayı, Yürük, Akkoyunlu, “Batı Kenti” ya da “Ortaçağ Avrupa Kenti” veya “Sana- Menteşe, Çepni, Bayındır ve Döğer gibi Türk aşiret ve yi Öncesi Kenti” üzerine üretilmiş “açık kent” ve “kapa- boy adlarına izafe edilen kırsal yerleşme adlarının varlı- lı kent” olarak tanımlanan kent modelleri açısından de- ğı, Selçuklu döneminde yeni kırsal yerleşmelerin kurul- ğerlendirilirse, Selçuklu döneminde Anadolu kentleri- duğunu ortaya koyması bakımından önemlidir. nin fiziksel olarak daha çok surlarla çevrili “kapalı kent” Mekânsal Örgütlenme olarak tanımlanan mekânsal gelişme modeline benzer bir mekânsal kurguya sahip olduğunu söylemek müm- “…Tacirlerin ve iğdişlerin evleri, kündür.[18] zanaat erbabının evlerinden, emirlerin sarayları, tacirlerin, Alâaddin Keykubad ile İzzeddin Keykavus arasında Sultan ve meliklerin köşkleri ve takları Kayseri ve daha sonra Ankara’da geçen taht mücade- hepsinden yüzlerce derece yüksek ve büyüktür…” lesine ilişkin olarak vakayi-name metinlerinde geçen mekânsal tasvirler, sözkonusu kentlerin tamamen sur- MEVLANA CELALEDDİN Ariflerin menkıbeleri, I, 100. lar içinde olduğuna ve kent dışında hiçbir yapılaşma- nın bulunmadığına işaret etmektedir.[19] Yine Sultan Mekânsal Karakter/Kentsel Modeller Alâaddin Keykubad döneminde (1220-1237) merke- Selçuklu kent modellerini, Orta Asya Türk ve İran zi yönetim mekanizmasının kurulması ve bölgelerara- Türk-İslâm yerleşik/yarı-yerleşik yaşam kültürü köke- sı ticaretin gelişmesine dayalı olarak hızlı büyüme gös- ninden gelen Selçukluların, XII.-XIII. yüzyıllarda Ana- teren ve sur dışına taştığı anlaşılan Konya, Kayseri, Si- dolu coğrafyasında devraldıkları Hıristiyan-Bizans kent vas ve Erzincan kentlerinin yeni yerleşik alanlarının -ye- kültürü mirası üzerinde Anadolu’nun kendine özgü niden- surlarla çevrilmesine dayanan imar faaliyetleri- coğrafi koşullarında kurguladıkları, Türk-İslâm yönü ha- ne ilişkin kayıtlar, Selçuklu döneminde kentlerin sur- kim, özgün kentsel mekân organizasyonları olarak de- lar içinde bulunduğunu ortaya koymaktadır.[20] Ancak ğerlendirmek mümkündür. burada gözardı edilmemesi gereken nokta, sözkonu- Diğer taraftan, Selçuklu kentleri mekânsal örgüt- su dönemde Moğol istilası tehdidinin ortaya çıkardığı lenme düzeni ya da dinamikleri açısından eş zamanlı- yeni askeri-siyasal koşulların, mekânsal yansımalar açı- çağdaş olma boyutunda, “Sanayi Öncesi Kenti”, “Orta- sından, kentsel mekân organizasyonları üzerinde etki- çağ Batı Kenti” ve “İslâm Kenti” gibi mekânsal gelişme li olduğudur. modelleri ile karşılaştırılırsa; sosyal, kültürel ve ekono- Öte yandan, arkeolojik bulgular ve mimari kalıtlar; mik işlevlerin mekânsal örgütlenme düzeni üzerinde- Selçuklu döneminde sur dışı yapılanma odakları niteli- ki belirleyici etkileri açısından benzerlikler görülebilir. ğindeki anıtsal-kamusal hizmet yapıları (külliyeler) inşa Sözkonusu kent modellerinde; insan-hayvan gücüne faaliyetlerinin -Konya Sahip Ata Külliyesi (1283), Kay- dayalı üretim-dağıtım sistemi ve kentsel mekân ya da seri Huand Hatun (1238) ve Hacı Kılıç (1249) külliye- cami veya kilise gibi dinsel yapıların kentlerin sosyal, leri, Ankara’da ulucami işlevindeki Arslanhane Cami- kültürel ve ekonomik merkezini biçimlendirmesi, lon- si (1280-1290), Çankırı’da Cemaleddin Ferruh Dârü’ş calar halinde örgütlenen kentsel üretim eylemlerinin Şifâsı (1235) ve Ankara’da Kızıl Bey Camisi (XIII. yy. or- mekânsal uzmanlaşma göstermesi, kentsel mekânların tası) gibi- XIII. yüzyıl sonuna tarihlendiğini göstermek- dini ya da etnik köken faklılıklarına dayalı olarak mescid tedir.[21] CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 61 Bu tespitlerden, Selçuklu döneminde kentlerin dö- faaliyet ya da tekke ve zaviyeler gibi dini kolonizasyon nemin özgün siyasal-askeri koşullarında bütünüyle sur- yapıları ya da Sultan veya diğer devlet görevlilerince larla çevrili kentler olduğu ve kentsel gelişmenin sur dı- vakıf kurumu kapsamında örgütlenen anıtsal-kamusal şına yayılması olgusunun ancak bölgelerarası ticaretin yapı faaliyetleri ile gerçekleştirilen cami-medrese gibi doruk noktasına ulaştığı XIII. yüzyıl ortalarında başladı- erken dönem külliyeleri öncülüğünde sur dışına yayı- ğı söylenebilir. lan kentler olarak tanımlanabilecek, kısmen deforme olmuş “eklemli kale-kent” modeli olarak nitelenebilir. Özetlenirse, Anadolu’nun Türk-İslâm kolonizasyon Bu model Konya, Kayseri ve Erzen-i Rum gibi kentler sürecinde, XIII. yüzyıldan başlayarak organize edilen için geçerlidir (Şekil 3). merkezi yönetim mekanizması ve bölgelerarası tica- ret potansiyelinin yarattığı sosyal-ekonomik gelişmele- B tipi kale kent modeli, Anadolu’nun siyasal ve yö- re dayalı olarak evrimleşen kentler, süreç içinde sahip netimsel koşullarında idare merkezi ve askeri harekât oldukları işlevsel potansiyel ve dinamikler etkisinde ka- üssü işlevindeki Kastamonu ve Niğde ya da bölge- palı kent modelinden surlar dışında, tamamen dağınık lerarası ticaret potansiyeli kapsamında örgütlenmiş biçimde yapılanan erken dönem külliyeleri olarak ta- üretim-dağıtım ve yerleşme sisteminin dışa açılan nımlanabilecek medrese-cami odakları ile açık kent aktarma-dağıtım merkezi ve askeri üs işlevindeki, ta- modeline doğru evrimleşme göstermiştir. mamen sur içinde gelişme/büyüme gösteren Antal- Selçuklu kentlerinin mekânsal kurgusu, vakıf ku- ya, Alâiyye ve Sinop gibi kıyı yerleşmeleri ile siyasal- rumu kapsamında yapılandırılan cami-medrese ya yönetimsel işlevinin yanısıra ulaşım sisteminin odak da cami-medrese-türbe kompozisyonlarından olu- noktasında konumlanmış bölgelerarası mübadele mer- şan Türk-İslam anıtsal-kamusal hizmet yapıları eşliğin- kezi niteliğindeki Sivas ve Anadolu’da örgütlenmiş Sel- de örgütlenmiştir. Başka bir ifadeyle, Selçuklu kentleri- çuklu savunma sisteminin mekânsal bileşenleri olan sı- nin mekânsal örgütlenme düzenini biçimlendiren/yön- nırlı sosyal, kültürel ve ekonomik faaliyetlere sahip ol- lendiren ana gelişme odakları, Selçuklu Sultan, emirle- makla birlikte, temelde bölgesel askeri faaliyet ve orga- ri ya da hatunları tarafından finanse edilerek, vakıf ola- nizasyon merkezleri işlevi ile yüksek kayalıklar üzerin- rak yapılandırılan Türk-İslam anıtsal-kamusal hizmet de konumlanmış kale-kent niteliğindeki Karahisar-ı Sa- yapı faaliyetleridir. Bu yapı faaliyetleri, fethedilen kent- hip, Karahisar-ı Kögonya, Osmancık Karahisarı gibi hi- lerdeki kilise, şapel ya da bazilika gibi Hıristiyan-Bizans sar yerleşmeleri için geçerlidir (Şekil 4). kurumlarının, cami ve mescid gibi Türk-İslam kurumla- Açık kentler, Anadolu’da Selçuklu üretim-dağıtım rına dönüştürülmesi biçimindedir. Bu pratik yapılaşma sisteminin coğrafi eşiklerin aşıldığı geçiş bölgelerinde, yöntemi; dönemin askeri-siyasal değişken koşullarında kırsal artbölgelere hizmet veren üretim-dağıtım mer- uzun dönemli program ve kapsamlı bir inşa faaliyeti- kezleri niteliğindeki yerleşmeler ile mevsimlik pazar ya ne ayrılacak yeterli zaman olmamasına dayandırılabilir. da panayır yerleşmeleridir. Açık kent modeli ekonomik Edinilen bilgilendirmelerden; Anadolu Selçuklu etkinlik düzeyi ve mekânsal-konumsal karakteristikler kentlerinin “kale kent”, “açık kent” ve “dış odaklı büyü- açısından iki alt kategoride ele alınmıştır. me” modelleri olmak üzere temelde üç farklı gelişme Buna göre, Doğu Roma/Bizans egemenliğinden dev- biçimi gösterdiği belirlenmiştir: ralınan, topografik koşullar ve mekânsal boyut açısın- Kale kentler, siyasal-yönetimsel merkezler ile aske- dan fiziki gelişme olanakları sınırlı olan kale-kent (cast- ri organizasyon merkezi niteliğindeki kale yerleşmele- ron) niteliğindeki yerleşmeler A tipi açık kent mode- ri ve askeri-stratejik işleve sahip liman kentleridir. Kale li ya da “çok odaklı gelişme modeli” olarak tanımlan- kentler, konumsal ve işlevsel kimliklerin tanımladığı mıştır. Bu model, Amasya ve Tokat gibi, Anadolu’da ör- mekânsal gelişme biçimleri ya da karakteristikleri açı- gütlenen Selçuklu ulaşım ve yerleşme sisteminin ya- sından iki alt kategoride değerlendirilmiştir. rattığı yeni sosyal-ekonomik dinamikler etkisinde A tipi kale kent modeli, dönemin üretim-dağıtım ve anıtsal-kamusal hizmet yapı faaliyetlerinin kale-kent savunma-güvenlik sistem ve teknolojileri ile sosyal, surları dışındaki yerleşilebilir alanlarda konumlanma- kültürel ve ekonomik yapılanmaları kapsamında ör- sıyla sur dışı alanlarda gelişme gösteren kentler için ge- gütlenmiş siyasal-yönetimsel merkezler için geçerlidir. çerlidir (Şekil 5). Demografik boyutta ise ortaçağ/sanayi öncesi kentleri B tipi açık kentler ise bölgelerarası ticaret faali- için tanımlanmış 10.000 nüfus sınırını aşabilmişlerdir. yetlerine dayanan Selçuklu üretim-dağıtım sistemi- Bu kentler temelde surlarla çevrili olmakla birlikte nin aktarma-bağlantı ya da coğrafi geçiş noktaların- kent surları içinde yeterli mekân bulamayan ekonomik da, yerli-yabancı tüccarlara dönemin ulaşım-iletişim 62 CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 Özcan ve Yenen, Anadolu-Türk Kent Tarihine Katkı: Anadolu Selçuklu Kenti Konya Sivas Tokat Şekil 3. Kale kent, A tipi. Şekil 4. Kale kent, B tipi. Şekil 5. Açık kent, A tipi. Kırşehir Kütahya Şekil 6. Açık kent, B tipi. Şekil 7. Dış odaklı büyüme. Gösterim CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2 63 teknolojisi ve siyasal koşullarında güvenli konaklama- lılıklar gösterebilen modellerden oluştuğu anlaşılmak- hizmet (lojistik destek) olanağı sağlayan kervansaray tadır. yapıları odak olmak üzere gelişen yerleşmeler olarak tanımlanmıştır. Ziyaret Pazarı, Yabanlu Pazarı, Yılgun Sonuç Pazarı gibi pazar yerleşmeleri ile Ahi örgütlenmeleri Araştırmanın Anadolu Selçuklu kentleri olarak ta- kapsamında ticaret/zanâat faaliyetlerine dayalı olarak nımlanan erken dönem Anadolu-Türk kentlerinin gelişen Kırşehir gibi Ahilik merkezleri için “B tipi açık mekânsal karakteristik ve işlevsel kimlik çözümlemele- kent modeli” geçerlidir (Şekil 6). ri üzerine odaklanan bu kısmı sonunda elde edilen bul- gular üç başlık altında özetlenebilir. Dış odaklı büyüme modeli, Anadolu’nun Bizans- Selçuklu ikili siyasal yapısının mekânsal yansıması ola- Birincisi, Anadolu Selçuklu kentlerinin belirli ve ta- rak Uc bölgeleri olarak tanımlanan savunma ya da gü- nımlı bir kentler sistemi ve ulaşım ağının mekânsal bile- venlik unsurlarının kentsel mekân organizasyonları şenleri olarak, Anadolu coğrafyasının özgün mekânsal üzerinde egemen olduğu karşılıklı kültürel, ekonomik altyapısı üzerinde dönemin askeri ve siyasal koşulları ve askeri temas bölgelerinde, Türk-İslâm kolonizasyon ile ekonomik potansiyellerine dayalı olarak örgütlen- ve yerleşimini teşvik amacıyla sur dışı yapılanma odak- diğidir. Bu örgütlenme düzeni kapsamında Anadolu ları niteliğindeki tekke ve zaviye ya da cami ve mescid Selçuklu kentlerinin mekânsal karakteristik ve işlevsel gibi İslâmî anıtsal-kamusal hizmet yapı faaliyetleri eşli- kimlikler düzeyinde hiyerarşik açıdan farklılıklar gös- ğinde mekânsal gelişme gösteren Ankara, Çankırı, Kü- termektedir. Bu farklılıklar, aynı zamanda kentlerara- tahya ve Tunguzlu gibi Uc kentleri için geçerlidir (Şe- sı işlevsel kademelenmenin varlığına da işaret etmek- kil 7). tedir. Bu kademelenmeyi tanımlayan/belirleyen unsur ise Anadolu Selçuklu kentlerinin yerleşme sistemi ve Dolayısıyla, Bizans yerleşim mirası üzerinde gelişen ulaşım ağı içindeki konuma bağlı nitelikleridir. ya da Türk-İslâm yerleşim kültürü etkisinde yeni ku- rulan, Anadolu Selçuklu kentlerinin; Selçuklu dönemi İkincisi, Anadolu Selçuklu kentlerinin yerleşme sis- Anadolu üretim-dağıtım sistemi içindeki konumsal ni- temi ve ulaşım ağı içindeki konumsal niteliklerine da- telikleri ile ekonomik ve siyasal-askeri ilişkilere daya- yanan işlevsel kimliklerinin kentlerin mekânsal karak- nan işlevsel kimlikleri açısından mekânsal/fiziksel fark- teristikleri üzerinde belirleyici olduğudur. Daha açık bir Tablo 1. Kent modelleri matrisi Kentsel model Konumsal nitelik İşlevsel kimlik Mekansal karakteristik Kale kent İç bölgeler, üretim-dağıtım Yönetimsel ve siyasal Kent kapıları yakınında inşa edilen A Tipi sistemi odak-bağlantı noktaları merkezler külliyeler eşliğinde kısmen sur dışında gelişme Ticaret merkezleri ve deniz aşırı Kıyı bölgeleri ya da kıyı kentleri askeri operasyon-üs merkezleri B Tipi Tamamen surla çevrili Askeri ve stratejik bölgeler Askeri organizasyon merkezleri Açık kent Kırsal alanlara hizmet veren Kent surları ötesinde inşa edilen A Tipi bölgesel üretim-dağıtım Külliyeler odak olmak üzere tamamen Üretim-dağıtım sisteminin merkezleri sur dışı gelişme coğrafi eşiklerin aşıldığı geçiş Ticaret merkezi işlevine ek olarak kale bölgeleri Bölgesel yıllık-mevsimlik pazar ya da işlevi de üstlenen kervansaray ya da B Tipi panayır yerleşmeleri han gibi hizmet yapıları odak olmak üzere sursuz gelişme Dış odaklı büyüme Anadolo Selçuklu-Bizans Göçebe Türkmen grupların sınır ötesi Sur dışında inşa edilen Türk-İslam Dış odaklı büyüme siyasal sınırları, Uc bölgeleri operasyonlar için örgütlendiği Türk- kolonizasyon yapıları odak olmak İslam kolonizasyon merkezleri üzere gelişme 64 CİLT VOL. 5 - SAYI NO. 2
Description: