İ Ç İ N D E K İ L E R Sahife Türkiye turizminde mitoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . 03 Mitoloji . . . . . . . . . . . . . . . . . . 07 Zeııs’un ilahelerle izdivaçları . . . . . . . . . . . . . . . . . 23 Zeus veya Jüpiter . . . . . . . . . . . . . . . . . . 26 Hera veya Iuno . . . . . . . . . . . . . . . . . . 29 Ares veva Mars . . . . . . . . . . . . . . . . . . 30 Hebe veya Juventas . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31 Ilithyie . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31 Hephabtos veya Vulcanus . . . . . . . . . . . . . . . . . . 31 Metis . . . . . . . . . . . . . . . . . . 32 Athena veya Minerva . . . . . . . . . . . . . . . . . . 33 Themis veya Justitıa . . . . . . . . . . . . . . . . . . 36 Hora'lar ve Moira’lar . . . . . . . . . . . . . . . . . . 36 Dike . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 Eunomia . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 Eirene . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 Thaleia . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 Carpo . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 Lato veya Letone . . . . . . . . . . . . . . . . . . 38 Apollon . . . . . . . . . . . . . . . . . . 38 Artemis veya Diana . . . . . . . . . . . . . . . . . . 39 Maia . . . . . . . . . . . . . . . . . . 41 Hermes veya Mercurius . . . . . . . . . . . . . . . . . . 41 Mnemosyne . . . . . . . . . . . . . . . . . . 42 Musa’lar . . . . . . . . . . . . . . . . . . 42 Klio . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43 Euterpe . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43 . . . . . . . . . . . . . . . . . . Thalia 43 Melpomene . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43 Terpisichore . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43 Erato . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43 Polymnia . . . . . . . . . . . . . . . . . . 44 II Sahife Demeter vera Ceres . . . . . . . . . . . . . 45 Persephone veya Proserpina. . . . . . . . . . . . 47 Eurynome . . . . . . . . . . . . . . . . 47 Gratiae veya Charites.. . . . . . . . . . . . . . 48 Zeus'un fanilerden olan zevceleri . . . . . . . . . . 48 Alkmene . . . . . . . . . . . . . . . . . 48 Herakles veya Hercules . . . . . . . . . . . . 49 Semele . . . . . . . . . . . . . . . . . 51 Dionysos veva Bacchus . . . . . . . . . . . . 51 İo . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 53 Epapbos . . . . . . . . . . . . . . . . . 54 Laodamia . . . . . . . . . . . . . . . . 54 Sarpedon . . . . . . . . . . . . . . . . 54 Elektra . . . . . . . . . . . . . . . . . 54 Dardanos . . . . . . . . . . . . . . . . . 55 Europe . . . . . . . . . . . . . . . . . 55 Minos . . . . . . . . . . . . . . . . . 55 Rhadamantes . . . . . . . . . . . . . . . 55 Leda . . . . . . . . . . . . . . . . . . 55 Klytemnestro . . . . . . . . . . . . . . . 56 Helene . . . . . . . . . . . . . . . . . . 56 Dioskuroi . . . . . . . . . . . . . . . . . 56 Meira . . . . . . . . . . . . . . . . . 57 Kallisto . . . . . . . . . . . . . . . . . 57 Arkas . . . . . . . . . . . . . . . . . 57 Antiope . . . . . . . . . . . . . . . . . 58 Amphion . . . . . . . . . . . . . . . . . 58 Zethog . . . . . . . . . . . . . . . . . 58 Danae . . . . . . . . . . . . . . . . . 58 Perse . . . . . . . . . . . . . . . . . 59 Hestia . . . . . . . . . . . . . . . . . 60 Olympos . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 1 Burçlar Bölgesi veya Zodyak . . . . . . . . . . . 63 Semboller . . . . . . . . . . . . . . . . . 65 Kare . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 6 Kubbe . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 6 Mağara . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 6 Şutun . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 7 Yumurta . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 8 Başak . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 8 Üzüm salkımı . . . . . . . . . . . . . . . . 68 Nar . . . . . . . . . . . . . . . . . . 6 8 Fallus Phallos . . . . . . . . . . . . . . 6 8 Sayfa 1 III Sahife Taş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69 Kocakarı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 70 Şifalı oda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71 Yüzük . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71 Bal . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 72 Balarısı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 72 Yılan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 72 Boğa . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 73 İnek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74 Midye kabuğa . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74 Köpek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 Baykuş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 Kartal . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 75 Yaban domuzu . . . . . . . . . . . . . . . . . 76 Tapmak . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76 Sayılar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76 Su . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 78 Hava . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 78 www.eskikitaplarim.com I. TÜRKİYE TURİZMİNDE MİTOLOJİ Türkiye turizminin en zengin kaynaklarından biri tarih ve arkeolojidir. Arkeolojik eserlerimiz arasında Yunan ve Roma çağlarına ait olanlar önemli yer tutar. Bu eserlerde mitoloji ile ilgili pek çok konular bulunur. Bugünkü Batı memleketlerinin din, hukuk, ah lâk, dil, estetik, örf, iktisat ve teknik hayatlarında eski Yunan ve Roma medeniyetlerinin, bu arada Yunan ve Roma mitolojilerinin etkisi büyük ol muştur. Bir ilkçağ kavmi olan Yunanlılar medenî ve kültürel müesseselerini çağdaş Önasya kavimle rinden ve Mısırlılardan alarak önce bugünkü Tür kiye toprakları üzerinde geliştirmişlerdir. Antik çağların büyük medeniyetleri içinde bu günün Batı medeniyetine en yakın ve en munis medeniyet Mısır medeniyetidir. Din, felsefe ve bi limler alanında Batı medeniyetinin kültür temelini Mısır medeniyeti teşkil eder. Milâttan 4000 yıl öncelerden daha evvel, Mısır tapınaklarında The- ogonia, kosmogenesis, anthropogenesis, eschato- logia bilinir ve uygulanırdı. Yunanlılar bu gibi şeylerin hepsini Mısırlılardan aldılar. Mysterion' ların esrarı olarak kullandılar. Öte yandan, dine ait büyük prensipler ve Yahudilikle Hıristiyanlı- ğın esasını teşkil eden kaidelerin büyük bir kısmı 4 ANADOLU MİTOLOJİSİ Mısır'dan geldi. Bunları Musa peygamber getirdi. Musa peygamber, Mısır hierophanteslerinin öğ rencisi idi. Onların hikmetlerini bilirdi. Bu manevî bilgiler, aynı zamanda, Batı ülkelerine Thebai, Hieropolis Memphis rahiplerinin bilim ve meta fizik deposu olan iskenderiye okulu filozofları ta rafından getirildi. Mısır, Batı medeniyetinin dedesidir. Hellen adı verilen Yunanlılar, Sokrates'den evvelki devirlerde yaşamış hakimlerden, yeni Eflatuncu hakimlere kadar, Yunanlıların ileri gelenleri yalnız din ve felsefe değil, diğer ilimleri de öğrenmek için Mı sır'a gitmişlerdir. Bunlar, matematik ilimlerin ge lişmesine yardım etmişlerdir. Mısır'ı ziyaret eden meşhur Yunanlıların lis tesini çıkarmak uzun sürer. Biz, sadece, en tanın mışların, Nil vadisini gezip dolaştıkları eski Yunan müellifleri tarafından doğrulanan Yunanlıların adlarını zikredeceğiz. Sicilyalı Diodoros'a göre Orpheus, Homeros Mısır'ı ziyaret etmişlerdir. Orpheus, Mısır'da Osi ris mysterion (tarikatine) larına intisap etmiştir. Yunanistan'a dönüşünde Mısır'daki örneğe uygun olarak Yunan misterlerini kurmuştur. Homeros, îllias ve Odysseia'daki efsanelerin esasını Mısır'dan getirmiştir. Atinalı kanun adamı Solon, Mısır rahiplerin den ders aldı. Diogenes, Plutarkhos ve Prokles Diadochos'un yazdıklarına göre Miletos'lu Thaïes Mısır'da seyahat etti. Astronom rahiplerle temas larda bulundu. Yunan tarihçisi Herodotos'un yazdığına göre, ANADOLU MİTOLOJİSİ 5 Miletos'lu Hekataios Mısır'ı ziyaret etti. Thebai'li rahiplerden Genealogia'ları ve Libya tarihi isimli eserlerinin redaksiyonunu öğrendi. Plutarkhos, Mısır'a gitti, bütün Mısır tapınak larını gezdi. îamblikhos şöyle yazıyor: "Pythago ras, Mısır rahiplerine ve kâhinlerine hayran kaldı. Onlardan her şeyi büyük bir dikkatle öğrendi. Rahiplerle beraber yaşadı." Pythagoras, Mısır'da hiç bir dinî merasimi kaçırmadı. Bütün Mısır ülkesini dolaştı. Porphyrios'un yazdığına göre, Pythagoras, Mısırlıların dilini öğrendi. Mısır hi yerogliflerini okudu. Mısır sembollerinin manasını anladı. Mısır felsefesini ve ilimlerini Yunanistan'a Pythagoras getirdi. Oidipus ve Demokritos, Mısır rahiplerini ve astronomlarını sık sık ziyaret ettiler. Sicilyalı Di- odoros'un bildirdiğine göre, Abdera'lı Demokritos Mısır'da beş yıl oturmuştur. Abderalı Hekataios, Mısır kralı Ptolemaios Soter'in sarayında yaşa mış, "Aegyptika" adlı eserini orada yazmıştır. Bu eserden son parçalar elimizdedir. Hellas'ın en ünlü filozofu olan Eflatun geometri ve teoloji öğrenmek için Mısır'a gitmiştir. Heliopo- lis'de oturmuştur. Strabon, ondan dört yüz yıl sonra Mısır'a gittiği zaman Eflatun'un oturmuş olduğu evi ziyaret etmiştir. Astrolojiyi Mısır'dan Yunanistan'a getiren Kni- dos'lu Eudoxos Mısır rahipleriyle aylarca kalmıştır. Plutarkhos'a göre, Mısır'ın Memphis şehrinde Koniphis adında bir rahipten ders almıştır. Tarihinin ikinci cildini tamamen Mısır'a tah sis eden Herodotos, Memphis'te, Heliopolis'te, 6 ANADOLU MİTOLOJİSİ Panopolis'te ve Thebai'de ikamet ederek rahiplerle birçok münasebetlerde bulunmuştur. Plutarkhos Mısır'ı ziyaret etti. Mısır'da İsis ve Osiris mysterion'larına katıldı. Onlar hakkında meşhur bir eser yazdı. Mısır'ı ziyaret eden, oradan pek çok şeyler getiren eski Yunanlılar'dan bazılarını daha zik redelim: Musaios, Melampos, Daidalos, Lykurgos, Parmenides, Arkhimedes, Horapollon, Stobaios, Aristogoras, Empedokles ve ötekiler. İskenderiye okulunun yeni Eflatuncularını sı ralayarak zinciri tamamlayalım: Ammonios, Sakkas. Plotinos, Porphyrios, Proklos, Iamblikhos. Bunlar eski hikmet ile Orta Çağ, Rönesans ve Modern Hermétisme'ler arasında birleştirme hattıdır. Eski Mısırlılarla eski Önasya kavimleri ara sındaki medenî ve kültürel münasebetler ayrı bir konudur. Yalnız gerçek şudur. Mısırlılar, eski ön asya kavimlerinden çok şey almışlar, fakat onlara az şey vermişlerdir. Çünkü, Önasya'da yaşayan kavimlerden bir çoğu medeniyet bakımından Mı sırlılara takaddüm etmişlerdir. Sümerler Hititler bu kavimlerdendir. Bugünkü Türkiye topraklarında bulunan arkeo lojik eserlerde yer alan mitoloji hikâyelerinin asılları önasya kavimlerinin mitolojilerinde ve kültür hayatlarında mevcuttur. ıı. MITOLOJI Önasya kavimlerinden Mısır'a, Mısır'dan eski Yunan'a geçen bir geleneğe göre, bilimler sekiz disipline ayrılır: ANADOLU MİTOLOJİSİ 7 1. Theos, ilâh ilmi 2. Kosmos, âlem ilmi 3. Mythos, mit ilmi 4. Physis, tabiat ilmi 5. Bios, hayat ilmi 6. Astron, yıldız ilmi 7. Geo (Gaia), arz ilmi 8. Anthropos, insan ilmi Bu sekiz konudan her biri şu dört koşula göre çekilir : 1. logos, söz. 2. nomos, kanun. 3. genos, soy. 4. Sophia, hikmet. Mitoloji, mythos ve logos kelimelerinden ya pılmıştır. Mitoloji, mitlerin sözle anlatılması bi limidir, içinde ilâh, ilahe ve ilahî kahramanlar bu lunan hikâyelere mit denir. Mitoloji, theos ile doğ rudan doğruya ilgilidir. Mitoloji, eski çağların çok ilâhlı kavimleri ta rafından tapılan ulûhiyetlerin masal şeklindeki ta rihidir. Puta tapıcılığın iki sebebi vardır. Biri bilmezlik, biri de eski kutsal geleneklerin unutulmasıdır. Ön- asya kavimleriyle Mısırlılar, Yunanlılar ve Roma lılar güneşi, ayı, yıldızları, gökyüzünde ışıldayan ne varsa yeryüzünde ne mevcutsa havayı, suyu, toprağı, ateşi ilâhlaştırdılar. İlâh olarak bir sürü »artıklar kabul ettiler. Kendi âlemlerinde geçen bütün olayları o olağanüstü yaratıklara atıf ve isnat ettiler. Maddeler her kısımlar ıyle canlandı, 8 ANADOLU MİTOLOJİSİ kişileşti. Maddeyi meydana getiren elementler, düşünce ve hayat kazandı. Gökyüzü, bizi çepçevre kuşatan geniş boşluk ilâhların ülkesi oldu. Havaya, bu esirî seyyale, rakik görünen, varolanın hepsini yaşatan ışıklı göğe hava ve esîre Zeus veya Jupiter adı verildi, iyilik veren, sıcağı ile yaratılmış olan eşyayı üreten güneş bir Osiris, bir Belus, bir Apollon oldu. Her mem leketin, her şehrin kendi mahallî ve koruyucu ilâhları vardı. Evvel zaman insanları, bu ilâhları ocağın köşesine, bahçelerin içine, nehirlerin kıyı sına, ormanlara yerleştirdiler. Hissedilen şiddetli heyecanlar ilâhileştirildi. Ta biatın kötü temayülleri, çapul, hırsızlık, yalan, kin gibi duygular için tapınaklar yapıldı. Muharip ler için, memleketlerini faydalı sanatlarla dona tanlar için veya memleketi işlediği cinayetlerle dehşete düşürenler için mabetler kuruldu. Çoban lar satyre'lere, faune'lara, sylvain'lere döndürüldü. Bunlar ormanları korurlar, sürüleri gözetirlerdi. Çoban kızları nymphe'lere tebdil edildi. Nymp- he'ler, mağaralara gizlenirler, ormanların ağaç larını korurlar, suların altında billur saraylarda otururlardı. Balıkçılar, dalgalar içine batan, ne hirlerin kıyısında biten böğürtlenler içinde yatan Triton'lara çevrildi. Süvariler, yarısı insan yarısı at olan kentauros'lar haline getirildi. İlâhların ve ilahelerin bu benzetilişi bütün kavimlerde hep birden vuku bulmadı. Tabiatı in celeme ilminin aşkına kapılan bazı kimseler, âle min fizikî olaylarına kendilerini kaptırdılar. Gü neşin, ayın ve yıldızların doğup batması, mevsim-