ALMAN VE İTALYAN MODELLERİ BAĞLAMINDA FAŞİST DEVLET SİSTEMİ (1922-1945) HAZIRLAYAN: Emre CON DANIŞMAN: Yrd. Doç. Dr. Baran DURAL Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin Kamu Yönetimi Anabilim Dalı İçin Öngördüğü YÜKSEK LİSANS TEZİ Olarak Hazırlanmıştır. EDİRNE Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Aralık 2008 i TEŞEKKÜR Çalışmanın hazırlandığı süre boyunca; benden engin bilgi ve tecrübesini esirgemeyen, sabrı ve özverisiyle her daim yanımda olan ve amaca ulaşmamda beni sürekli destekleyen hocam Sayın Yrd. Doç. Dr. Baran Dural’a; Değerli jüri üyelerim Sayın Yrd. Doç. Dr. H. Sabri Çelikyay ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Fahri Türk ve Sayın Yrd. Doç. Dr Berkan Demiral’a; Ayrıca yüksek lisans eğitimimiz boyunca, bizlere bilgilerinden yararlanma imkânı sunan Trakya Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyelerine; Son olarak; hem maddi hem manevi desteklerini benden hiç esirgemeyen ve sürekli yanımda olan aileme ve özellikle sürekli fikir alışverişinde bulunarak çalışmanın tamamlanmasına yaptığı önemli katkılarından dolayı kardeşime sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunarım. ii ÖZET Tezin Adı: Alman ve İtalyan Modelleri Bağlamında Faşist Devlet Sistemi (1922-1945) Hazırlayan: Emre CON 20. yüzyılda ortaya çıkan faşizm, iki savaş arası dönemde, bu çalışmada da ele alındığı üzere İtalya ve Almanya’da iktidar şansı bulmuştur. Her iki ülkede de iktidara gelmesindeki ana faktörler birbirine çok yakınsa da, iki ülke uygulamasında birtakım farklar mevcuttur. Bu farklardan en belirgini, İtalyan modelinin devleti bir amaç, Alman modelinin ise bir araç olarak görmesidir. Ayrıca ırk konusu da iki model arasında önemli farklılıklar yaratmaktadır. Betimsel analiz yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen bu çalışma, iki sistem arasındaki farklılıkları esaslı bir şekilde ortaya koyabilmesi amacıyla üç bölüme ayrılmıştır. Birinci bölümde faşizm kavramının ortaya çıkışı, temel dayanakları ve ilişkide bulunduğu diğer ideolojilerle birlikte çalışmanın ana aktörleri olan Almanya ve İtalya modellerinin genel durumları ortaya konulmuş; ikinci ve üçüncü bölümlerde ise İtalyan ve Alman modellerinin detaylı bir incelemesi gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonunda, daha önceki bölümlerde ele alınan verilerin ışığında, faşist devlet sisteminin genel bir değerlendirmesini içermektedir. Tezde Kullanılan Anahtar Sözcükler: İdeoloji, Faşizm, Nazizm, Devlet Sistemi iii ABSTRACT Subject: Fascist State Theory in the Cases of Germany and Italy (1922-1945) Author: Emre CON Fascism, which emerged in the 20th century, between the two war periods, found ground for power in Italy and Germany, as the study asserts. Although the reasons for being in power are so close to each other for two countries, there are some differences for applications of the system for these two countries. One of the most striking difference is that in Italian model, the state has been regarded as a purpose but in German model, the state is seen as the tool. Also the race issue is creating important differences between two models. This study, which is made by using descriptive analysis methodology, is separated into three parts to make sure the differences are shown fundamentally. In the first part, the ermegence of fascist concept, its basic principles, other ideologies which it’s connected to and the general situations of Italian and German models are situated. In the second and third part, a detailed examination of Italian and German models are realized. At the end of the study composes the general assessment of the fascist state system in the light of datas given in other parts. The Keywords used in the study: Ideology, Fascism, Nazizm, State System iv ALMAN VE İTALYAN MODELLERİ BAĞLAMINDA FAŞİST DEVLET SİSTEMİ (1922-1945) TEŞEKKÜR i ÖZET ii ABSTRACT iii İÇİNDEKİLER iv GİRİŞ viii PROBLEM x AMAÇ x ÖNEM x SINIRLAMALAR xi TANIMLAR xi I. BÖLÜM: KURAMSAL ÇERÇEVE ve TARİHSEL ARKAPLAN 1.1. Temel Kavramlar 1 1.1.1. İdeoloji 1 1.1.2. Faşizm 5 1.1.2.1. Faşizmin Tanımlanması Sorunsalı 5 1.1.2.2. İdeoloji Olarak Faşizm 7 1.1.2.2.1. Faşizme Uzak İdeolojiler 13 1.1.2.2.2. Faşizme Yakın İdeolojiler 15 1.1.2.3. Faşizmi Ortaya Çıkaran Nedenler: İtalya Örneği 16 1.1.3. Nasyonal Sosyalizm 25 1.1.4. Baskıcı Sistemler 30 1.1.4.1. Diktatörlük 33 1.1.4.2. Yetke ve Yetkecilik 37 v 1.1.4.3. Topyeküncülük 40 1.1.4.4. Baskıcı Sistemlerin Demokrasilerdeki Şansı: Almanya Örneği 45 1.2. Kıta Avrupası’nda Durum 52 1.2.1. Birinci Dünya Savaşı 52 1.2.2. Versailles Antlaşması 56 1.3. İtalya ve Almanya’da Genel Durum 58 1.3.1. İtalya 59 1.3.2. Almanya 62 II. BÖLÜM: İTALYA: TEORİDEN PRATİĞE 2.1. Devlet, Yetke ve Siyasal Yapı 67 2.1.1. Faşist Devlette Lider: Duçe 68 2.1.2. Faşist Devletin Partisi 70 2.1.3. Faşist Devletin Siyasal Yapısı 73 2.1.3.1. Parlamento ve Korporasyonlar Ulusal Meclisi 74 2.1.3.2. Büyük Faşist Meclisi 76 2.1.3.3. Faşist Devlette Propagandanın Rolü 77 2.1.4. Faşist Devlette Birey ve Toplum Anlayışı 79 2.1.5. Faşist Devlette Birey ve Devlet Anlayışı 81 2.1.6. Faşist Devlette Eşitlik, Özgürlük ve Adalet Anlayışı 82 2.2. Sosyal Yapı 84 2.2.1. Kültür ve Sanat 84 2.2.2. Din 85 2.2.3. Nüfus 86 2.2.4. Kadın ve Aile 87 2.2.5. Ordu 88 2.2.6. Eğitim 88 vi 2.2.7. Gençlik 89 2.3. Ekonomik Yapı 90 2.3.1. Tarım 91 2.3.2. Sanayi 92 2.3.3. Korporatizm 92 2.3.4. Sendikacılık 93 2.4. Sınıf İlişkileri 94 2.4.1. İşçi Sınıfı 94 2.4.2. Küçük Burjuvazi (Orta Sınıf) 95 2.4.3. Yönetici Sınıfı 96 2.4.4. Kırsal Sınıflar 96 2.4.5. Büyük Sanayiciler ve Toprak Sahipleri 97 III. BÖLÜM: ALMANYA: PRATİKTEN TEORİYE 3.1. Devlet, Yetke ve Siyasal Yapı 98 3.1.1. Nasyonal Sosyalist Devlette Irk Kavramı 98 3.1.2. Nasyonal Sosyalist Devlet ve Görevi 101 3.1.3. Nasyonal Sosyalist Devlette Propaganda 103 3.1.4. Siyasal İktidar: Führer 105 3.2. Sosyal Yapı 106 3.2.1. Kültür ve Sanat 107 3.2.2. Din 108 3.2.3. Nüfus 110 3.2.4. Kadın ve Aile 110 3.2.5. Kent-Kır Ayrımı ve Çiftçilik 113 3.2.6. Ordu 114 3.2.7. Gençlik 114 vii 3.2.8. Eğitim 115 3.2.9. Yahudi Sorunu 116 3.3. Ekonomik Yapı 117 3.3.1. Tarım 119 3.3.2. Sanayi 120 3.3.3. Sömürgeler 120 3.3.4. İşgücü 121 3.4. Sınıf İlişkileri 121 3.4.1. İşçi Sınıfı 122 3.4.2. Küçük Burjuvazi (Orta Sınıf) 123 3.4.3. Yönetici Sınıfı (Seçkinler Sınıfı) 124 3.4.4. Kırsal Sınıflar 124 3.4.5. Büyük Sanayiciler ve Toprak Sahipleri 125 3.4.6. Hitler’in “Yeni Sınıfı” ve Kitleler 126 SONUÇ: SİSTEM DEĞERLENDİRMESİ KAYNAKÇA viii GİRİŞ Bir 20. yy. ideolojisi olan Faşizm ve/veya Nasyonal Sosyalizm’in en önemli özelliği, şüphesiz ki, çağdaş siyasal ideolojiler içerisinde devleti yücelten bir ideoloji olma özelliğidir. Bir diğer önem arz eden özellik ise, adı geçen ideolojinin diğer ideolojiler ile olan ilişkilerinde kendini göstermektedir. Örneğin sosyalizmle olan ilişkisi incelendiğinde; sosyalizme hem en yakın hem de en uzak ideoloji olduğu görülmektedir. Her iki ideolojinin de bir ölçüde savaş sonrasının sorunları olan, ama bir ölçüde Batı toplumunun yapısındaki uyumsuzlukları anlatan toplumsal ve ekonomik moral yıkıntısı üzerinde güçlenmeleri; faşizm ve Nasyonal Sosyalizm’in siyasal diktatörlük olmaları; iki ideolojide de parlamentonun klasik Batı demokrasilerindeki kadar önemli bir yer tutmaması; her ikisinin de yalnız bir siyasal partiye ve bu partinin kendisine ait zorlayıcı bir aygıt bulunmasına hoşgörülü davranması ve yine faşizm ve Nasyonal Sosyalizm’in her ikisinin de dinsel bağnazlığa benzer bir düşünce yapısı geliştirmeleri vb. gibi benzerlikler bakımından birbirlerine yakındırlar. Yine bir farklılık olarak demokrasi unsuru örnek olarak verilebilir. Marxizm’in sonul amaçları doğrudan doğruya demokrasinin amaçlarıyken; faşizm, sömürüyü görkemli bir ulusal ödevin duygusallığıyla yaldızlayan bir ekonomik emperyalizm düzeniydi (SABİNE, 2000: 123). Sosyalizme hem en yakın, hem de en uzak ideoloji olmasının getirdiği önemin yanında; “Faşizm hala neden önemli?” sorusunun cevabı, faşizmin muhafazakârlıkla olan ilişkisinde, özellikle Almanya örneğinde, bulunabilir. 19. yüzyılın ikinci yarısında klasik Fransız ve İngiliz muhafazakârlığından farklı bir muhafazakâr bilinç ortaya çıkmaktadır. Bu muhafazakâr bilincin adı Alman muhafazakârlığıdır (DURAL, 2005: 37). Her ne kadar Anglo-Amerikan muhafazakârlığından farklı olsa da, faşist ideoloji de Fransız İhtilali’ne karşı çıkar. Öyle ki Almanya’da Nazist sloganlardan biri de “1789 öldü” olmuştur. Muhafazakârlığın öğelerinden olan hiyerarşi ve otorite de iki ideoloji arasındaki ilişkinin açıklanmasına yardım eder. Faşizmdeki para-militer yapılanma ve İtalya’da “Duçe”ye, Almanya’da da “Führer”e koşulsuz bağlılık hiyerarşi ve otorite başlıkları altında incelenebilir. Otorite unsurunu daha da açmak gerekirse, neo-muhafazakâr akıma da bir göz atmak yerinde olacaktır. Çünkü neo-muhafazakâr akıma göre otorite; kültürel değerlere bağlılığı, toplumsal istikrarı ve toplum içinde saygıyı ve disiplini sağlayacak bir güç olarak görülür. Dolayısıyla bireye her türlü otorite karşısında kendi seçimlerini özgürce yapabilme ix hakkını veren özgürlükçü düşünceler neo-muhafazakârlığın düşmanıdır. Aynı zamanda neo- muhafazâkar akım çok-kültürlü toplumsal yapılara da kaygıyla bakmaktadır ki, bu yönüyle milliyetçi ideolojiye son derece yakın bir ideolojidir. Tüm bu sayılanlar dışında, “Faşizm neden hala önemli?” sorusunu bize en iyi yanıtlayacak olan nokta, faşizmin devrime yol açan özelliğinin muhafazakâr devrim başlığı altında incelenebilir olmasıdır. Küçük bir örnekle açıklamak gerekirse; tıpkı Aydınlanma gibi, Sanayi Devrimi’nin doğurduğu sonuçlar da muhafazakârlar açısından olumlanacak gelişmeler değildi. Modernizmin getirilerini ancak kendi denetimi altında kabullenen muhafazakâr öğreti, Sanayi Devrimi’nin manevi, ahlaki ve entelektüel kazançları yıkıma uğrattığını düşünür. Bu bağlamda, Hitler’in Sanayi Devrimi’nin sonucu olan kentsel yaşam ve endüstrileşmeyi, yozlaşma ve çürüme araçları olarak gördüğünü hatırlayacak olursak, Almanya’daki Nazi Devrimi’nin muhafazakâr devrimle örtüştüğü rahatça söylenebilir. Faşizm ve muhafazakâr devrim ilişkisini açıklayacak diğer bir nokta ise şudur. Muhafazakâr devrim, devrimi komünizmin elinden almak hedefiyle, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nasyonal-Sosyalizm’in özellikle sol kanadına yuvalanmıştır. Muhafazakârlığın tüm yönelimleriyle yeniden değer kazandığı bir süreçte; nevi şahsına münhasır özellikleri ve diğer ideolojilerle olan ilişkileri bağlamında faşizm, şüphesiz ayrı bir önem kazanmaktadır. Çalışma da, yukarıda özetlenen önem ve özellikler paralelinde yürütülecek; faşist ideolojinin ve faşist devlet sisteminin öneminin ortaya konulmasına çalışılacaktır. Faşist devlet sisteminin öneminin ortaya konması bağlamında; her iki ülke modeli, yani İtalya ve Almanya, siyasal yapıları ve devlet niteliği, sosyal yapıları, ekonomik yapıları ve sınıf ilişkileri başlıkları ve sair alt başlıklar altında karşılaştırılacaktır. Faşist devlet sisteminin, dünya tarihinde derin izler bırakan en önemli uygulamaları olan İtalyan ve Alman devlet yapılarının, her iki devlet için birebir aynı başlıklar altında incelenmesi mümkün gözükmemektedir. Bunun başlıca sebepleri arasında, iki ülke liderlerinin görüşleri ve ülkelerin tarihsel gelişimlerinin arasındaki farklılıklar bulunmasıdır. Yine de çalışma, iki ülke örneği için de birbirine en yakın karşılaştırmalar bağlamında gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.
Description: