ODÜ – SOBIAD Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(3),739-766, Aralık 2016 ODU Journal of Social Science Research, 6(3), 739-766, December, 2016 19. Yüzyıla ait Ermeni Harfli Türkçe Atasözleri Üzerine On The Turkish Proverbs in Armenian Alphabet Belonging to 19 th Century Hüseyin YILDIZ1 Abdulkadir ÖZTÜRK2 Geliş Tarihi: 18.11.2016 / Düzenleme Tarihi: - / Kabul Tarihi: 25.11.2016 Özet Türk milleti, tarih boyunca farklı coğrafyalarda farklı milletler ve topluluklar ile pek çok alanda iletişim ve etkileşim içerisinde olmuştur. Bu milletlerden birisi de Ermenilerdir. Hunların IV. ve V. yüzyıllar arasında Kafkasya’ya yerleşmeleri ile başlayan Türk - Ermeni ilişkileri, Kıpçaklar ile hem Hazar çevresinde hem de Kırım ve Doğu Avrupa’da daha da gelişmiştir. Öyle ki bazı Kıpçak toplulukları Ermeniler ile kurdukları yakın ilişkiler neticesinde Ermenilerin millî kilise dini olan Gregoryanlığı benimsemiş ve Ermeni harflerini kullanarak yazılı eserler meydana getirmişlerdir. Türk - Ermeni ilişkileri bununla sınırlı kalmamış ve Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinde de aynı coğrafyayı paylaşmak üzere birlikte yaşamışlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin halen bir parçası olarak Türkiye’de yaşayan Ermeniler, tarihe dayalı Türk - Ermeni ilişkilerinin bugün de devam ettiğini göstermektedirler. Osmanlı Devleti döneminde Ermeniler, özellikle tiyatro alanında sağladıkları katkılar ile tiyatronun yerlileşip yaygınlaşmasında ve böylece Türk edebiyatının gelişiminde önemli roller üstlenmişlerdir. Yüzlerce yıl devam eden Türk - Ermeni ilişkilerinin bir sonucunu da her iki dilin söz varlığında görmek mümkündür. Türkçeden Ermeniceye, Ermeniceden de Türkçeye geçen kelimeler sayesinde etkileşimin bu derecede dillere de yansıdığı tespit edilebilmektedir. XIV. ve XV. yüzyıllarda başlayan Ermeni harfli Türkçe edebiyatının oluşumu ile bu alanda folklor, dil, edebî, 739 dinî, tarih gibi konularda pek çok eserler meydana getirilmiştir. 1727 tarihinde Ermeni harfli Türkçe eserler basılmaya başlanmış ve günümüze dek dünyanın farklı şehir ve basımevlerinde iki binden fazla Ermeni harfli Türkçe eser basılmıştır. Bu eserlerden birisi olan ve çalışmamıza kaynaklık eden Turkish Proverbs adlı eser, 1844 yılında S. Lazarus Ermeni Manastırı Basımevince İngilizceye çevirisi ile yayınlanmıştır. Ermeni harfli Türkçe atasözlerinin yer aldığı bu eserden sonra, Ermeni harfli başka Türkçe atasözleri çalışmaları da yapılmış ve 1844 yılında basılan bu eser, onlara da kaynaklık etmiştir. Bu çalışmada, Turkish Proverbs adlı eserin Ermeni harfleriyle karşılaştırmalı olarak metin çevirisi yapılacak, dizinler ve değerlendirme bölümleriyle sonraki çalışmalara kaynaklık ettiği ve öncü olduğu ispat edilmeye çalışılacak ve böylelikle bu alanda yeni çalışmalar yapacak araştırmacılara katkı sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Ermeni Alfabesi, Atasözleri, Türkçe, Ermenice, Dil İlişkileri Abstract Throughout history, Turkish nations have been communicated and interacted with the different nations and communities on many areas in different geographies. One of these nations are Armenians. Turkish- Armenian relations, Huns start to settlement to the Caucasus between IV. and V. centuries. It has developed widely with the Kipchaks and also in the Caspian regions as well as in the Crimea and Eastern Europa. So that some Kipchak communities adopted the Gregorian that the religion of the Armenian national church and they brought forth to written works with Armenian alphabet. Turkish-Armenian relations are not limited to this and they lived together to share the same geography in Seljuk and Ottoman periods. Armenians that living in Turkey and as part of the Republic of Turkish show that the Turkish-Armenian relations based on the tarie continue today. 1 Yazışma Adresi: Dr., Ordu Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili Edebiyatı Bölümü, Ordu, Türkiye. E-Posta: [email protected] 2 Yazışma Adresi: Yrd. Doç. Dr., Ordu Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Ordu, Türkiye. E-Posta: [email protected] 739 Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(3),739-766, Aralık 2016 During the Ottoman period, Armenians supported an important role in the localization and especially they made in the field of theater with the contributions and thus they supplied in the development of Turkish literature. It is possible to see a result of Turkish-Armenian relations that lasted in the presence of both languages for hundreds years. It can be determined that the interaction is reflected in the languages at this point as well owing to the words which are from Turkish language to Armenian language and Armenian language to Turkish language. Beginning of XIV. and XV. century, it has been created the some works with Armenian alphabet as folklore, language, literary, religious, history on this area. In 1727, Turkish books in written Armenian alphabet began to printed in different cities and printing house of the world. More than two thousand books printed in 1727- 1968. Turkish Proverbs, which is one of these works and which is a source of our works was published in 1844 as the English translation in S. Lazarus Armenian Monastery printery. After this work, in which the Turkish proverbs with Armenian alphabet were included. The other works about the Turkish proverbs with Armenian alphabet had been done. But this book sourced the other books. In this work, Turkish Proverbs will translate texts as comparison with Armenian alphabet. It will be the source to the next work and it will be pioneer. So that it will contribute to the researcher who will make new works in this area. Key words: Armenian Alphabet, Proverbs, Turkish, Armenian language, Language contacts Giriş Türk milleti, tarih boyunca farklı coğrafyalarda farklı milletler ve topluluklar ile pek çok alanda iletişim ve etkileşim içerisinde olmuştur. Bu milletlerden birisi de Ermenilerdir. Hunların IV. ve V. yüzyıllar arasında Kafkasya’ya yerleşmeleri ile başlayan Türk - Ermeni ilişkileri, Kıpçaklar ile hem Hazar çevresinde hem de Kırım ve Doğu Avrupa’da daha da gelişmiştir. Öyle ki bazı Kıpçak toplulukları Ermeniler ile kurdukları yakın ilişkiler neticesinde Ermenilerin millî kilise dini olan Gregoryanlığı benimsemiş ve Ermeni harflerini kullanarak yazılı eserler meydana getirmişlerdir. Türk - Ermeni ilişkileri bununla sınırlı kalmamış ve Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinde de aynı coğrafyayı paylaşmak üzere birlikte yaşamışlardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin halen bir parçası olarak Türkiye’de yaşayan Ermeniler, tarihe dayalı Türk - Ermeni ilişkilerinin bugün de devam ettiğini göstermektedirler. Osmanlı Devleti döneminde Ermeniler, özellikle tiyatro alanında sağladıkları katkılar ile tiyatronun yerlileşip yaygınlaşmasında ve böylece Türk edebiyatının gelişiminde önemli roller üstlenmişlerdir. Yüzlerce yıl devam eden Türk - Ermeni ilişkilerinin bir sonucunu da her iki dilin söz varlığında görmek mümkündür. Türkçeden Ermeniceye, Ermeniceden de Türkçeye geçen kelimeler sayesinde etkileşimin bu derecede dillere de yansıdığı tespit edilebilmektedir (Ayrıntılı bilgi için bkz. Öztürk, 2011a; Doğan-Öztürk 2016: 100-103). XIV. ve XV. yüzyıllarda başlayan Ermeni harfli Türkçe edebiyatının oluşumu ile bu alanda folklor, dil, edebî, dinî, tarih gibi konularda pek çok eserler meydana getirilmiştir. 1727 tarihinde Ermeni harfli Türkçe eserler basılmaya başlanmış ve günümüze dek dünyanın yaklaşık 50 şehrinde ve 200 kadar basımevinde iki binden fazla Ermeni harfli Türkçe eser basılmıştır (Stepanyan, 2005: 22). Bu eserlerden bazıları günümüzde Kevork Pamukçiyan’ın eserlerinde olduğu gibi çeşitli makale ve kitaplara da konu edilmektedir (Pamukçiyan, 2002). Türk dili tarih boyunca birden çok alfabeyle yazılmış ender dillerden biridir. Sözgelimi Araplar, Çinliler, Hintliler, Gürcüler, Yunanlılar, Ermeniler vb. pek çok millet bazı harflerin yazımında değişiklikler olsa da alfabelerini değiştirmemiş, tarih sahnesine çıktıkları andan itibaren asırlar boyunca aynı alfabeyi kullanmışlardır. Ancak tarih boyunca farklı alfabelerle yazılmış Türkçe metinlere rastlanabilmektedir. Nadir İlhan ilgili makalesinde alfabe değiştirmenin şu üç temel sebebinden bahsetmektedir (İlhan, 2011: 787): 1. Kültürel ve sosyal etkilere bağlı olarak alfabe değiştirmeler 2. Din değiştirme veya dini etkilerle alfabe değiştirme 3. Bağımsızlığın kaybedilmesine bağlı olarak alfabe değiştirmeler Tarih boyunca savaşçı bir millet olan Türkler söz konusu olduğunda, fetih stratejisine bağlı olarak yayılarak değişen geniş coğrafya ve buna bağlı olarak gelişen komşuluk münasebetleri de sayılabilir. Bu dört temel sebepten en az birine bağlı olarak Türkler tarih boyunca pek çok alfabe kullanmışlardır. Türklerin kullandığı alfabeleri inceleyen Ercilasun 1977, Tekin 1997, Şirin 2006 gibi çalışmalarda bu konuya etraflıca değinilmektedir. Bu konudaki en son çalışma olarak Şirin 2015’e bakılacak olursa, Tablo 1’de görüldüğü üzere, iki bölümde toplam on iki alfabenin konu edildiği görülmektedir: 740 19. Yüzyıla Ait Ermeni Harfli Türkçe Atasözleri Üzerine / H. Yıldız & A. Öztürk Tablo 1. Türkçenin kullanıldığı yazı sistemlerinin zaman dilimine göre Şirin 2015’ten hareketle gruplandırılması TÜRK YAZI SİSTEMLERİNİN KULLANILDIĞI ZAMAN DİLİMİ İLGİLİ ZAMAN DİLİMİNDE KULLANILAN ALFABE Eski Çağ → Yeni Çağ Köktürk, Mani, Soğut, Uygur, Brahmi, Tibet, Süryani, İbrani Yakın Çağ Grek, Arap, Kiril, Latin Tekin 1997’de Şirin 2015’ten farklı olarak Ermeni alfabesine de yer verilmiştir (Tekin, 1997: 110-117). Ermeni harfleri Türklerin Kıpçak (Öztürk, 2011b) ve Oğuz tarafından iki farklı zaman diliminde kullanılmış ve buna bağlı olarak iki farklı çalışma alanı oluşmuştur. Hülya Kasapoğlu Çengel bu ayrımı şu şekilde ifade etmektedir (Kasapoğlu Çengel, 2012: 23-24): 16.-17. yüzyıllarda batı Ukrayna’da yazı dili olarak kullanılan ve en parlak dönemini yaşayan Ermeni Harfli Kıpçakça, Batılı ve Sovyet Türkologların araştırmalarında Arméno-Coman, Armenisch-Kiptschakisch, Armeno-Qïpchaq, Armenian Qıpchaq, Armyano-kıpçakskiy yazık, Armyano-polovetskiy yazık olarak geçer. Pritsak’ın Armenisch-Kiptschakisch yazısının (1959), M. Akalın tarafından Türkiye Türkçesine yapılan çevirisiyle birlikte (1979) bu dil, Türkiye Türkolojisinde Ermeni Kıpçakçası olarak benimsenmiştir; ancak, Anadolu sahasında yazılan Ermeni harfli Türkçe eserler, Ermeni Harfli Türkçe olarak ifade edilmiştir. Bu çalışmada Anadolu sahasının dil özelliklerine göre yazılan, ancak Venedik’te yayınlanan Turkish Proverbs adlı eser (eserin kapağı için bkz. Şekil 1) üzerinde durulacaktır. Bahsi geçen eser hakkında bilgiler verildikten sonra, eserdeki Türkçe atasözlerinin önce Ermeni harfli orijinal biçimi verilecek sonra da yazıçevrimi yapılacaktır. Liste halinde sunulan atasözlerinin diğer çalışmalarla karşılaştırılarak analiz edileceği değerlendirme ve sonuç bölümüyle çalışma sonlandırılacaktır. Şekil 1. Turkish Proverbs (1844)’ün Kapağı Ermeni Harfli Atasözleri Üzerine Yapılmış Çalışmalar Türkiye’de Ermeni harfli Türkçe atasözleri kitaplarından ilk bahseden Turgut Kut’tur. Kut, 1983 yılında yayınlanan ‘Ermeni Harfleriyle Basılmış Türkçe Atasözleri Kitapları’ başlıklı çalışmasında 11 kitaptan bahseder. Bunların 9’u doğrudan atasözleri kitabıdır. Kut’un bahsettiği kitapların listesi şu şekildedir (Kut, 1983: 5): 1. Mecmua’i- Letayif ve Durub-ı Emsal. Asitane. 1870, 34 s. 741 Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(3),739-766, Aralık 2016 2. Simon Culardyan. Türkçe Atasözleri. Dacgagan Aradzk, Venedik, 1882. [Venedik St. Lazare Mıkhıtarist manastırı kütüphanesinde bulunan Ermeni harfli Türkçe bir elyazmasında bulunan atasözlerinin bir bölüğü burada yayınlanmıştır. İlerde başka bir yazımızda bu yazmadan bilgi verilecektir. Burada sözünü ettiğimiz basma kitabın Ermeni harfli Türkçe metni yanında Almanca, Fransızca, İngilizce ve İtalyanca çevirileri de vardır. Bak. No. 6, 7, 8, 9.] 3. Mesel-i Mensur, Venedik, 1882. 4. Malatyalı Hamparsum Benneyan. Atalarsözü Külliyatı (Aradzabadum), İstanbul, 1897. 5. Yozgatlı Gğemes Dadıryan. Kıssadan Hisse ve Mülahazat-ı Ahlâkiye, 2 Cilt, 1901-1902. 6. Türkische Sprichwörter. Almancaya çeviren: A. Mary, Venedik, 1877. 7. Proverbes Türcs. Transcription Armenien. Traduit en Français, Venedik 1881. 8. Proverbi Populari Turchi. Scritti con lettare Armene e tradotti in Italiano. Venedik, 1871. 9. Turkish Proverbs. Translated into English. Venedik, 1884. [Bundan başka 1860 ve 1880 tarihli baskıları da vardır.] Türkiye’de Ermeni harfli Türkçe atasözleri kitapları üzerine yapılmış ikinci çalışma Zeki Kaymaz’a aittir. Kaymaz, 2013 yılında yayınladığı ‘Ermeni Harfli Bir Türkçe Atasözleri Kitabı’ başlıklı yazısında Kut 1983’te listelenen 6 numaralı çalışmayı neşretmiştir. Eserde zaman zaman rastlanan i > e değişmesi, a > e değişmesi, ünlü türemesi, ötümsüzleşme ve ğ > y sızıcılaşması gibi ses olaylarına da değinen Kaymaz, eserde geçen 355 atasözünü bilinirlik ve söyleniş bakımından değerlendirmiş, son olarak çalışmanın sonunda da tıpkıbasım vermiştir (Kaymaz, 2013: 173-212). Şekil 2. Turkish Proverbs (1844)’ün başındaki Ermeni Alfabesi (s. 4-5). Bahsi geçen konuda yapılmış son çalışma, Sabri Koz’a aittir. Koz, 2015 yılında Robert Dankoff Armağanı’nda yayınlanan ‘Ermeni Harfli Bir Türkçe Yazma Mecmûadan Atasözü ve Deyimler’ başlıklı yazısında Ermeni Harfli bir yazmadan hareketle tespit ettiği 75 atasözünden 53’ünü karşılaştırmalı olarak neşretmiştir. Koz, yazmanın 1888’den beş on sene geri tarihli olduğunu düşünmektedir (Koz, 2015: 285- 314). Ne Kut, ne de Kaymaz bu çalışmaya konu olan kitaptan bahsetmektedir. Koz ise esere, bir satırda bir kelimelik bir tarih bilgisiyle (Koz, 2015: 287) değinmektedir. Eserin baş kısmında atasözü listesine geçilmeden önce Şekil 2’deki Ermeni alfabesine yer verilmektedir. Alfabe kısmından sonra 7.-33. sayfalar arasında 180 Ermeni harfli Türkçe atasözü bulunmaktadır. Sistem üst satırda Ermeni harfli Türkçe atasözü, alt satırda İngilizce çevirisi şeklindedir. Her atasözü bu sistemde hazırlanmış ve ortalama her sayfada 6-7 atasözüne yer verilmiştir. Bir ön söz, açıklama ya da nota atasözlerinden önce ya da sonra rastlanmamaktadır. Eserdeki son atasözü 180 ile numaralanmıştır, ancak 20. sayfanın sonunda bulunan 93. atasözünden sonra 21. sayfanın başındaki ilk atasözü Şekil 3’te görüldüğü üzere numaralanmamıştır. Onunla beraber doğru sayı 181’e ulaşmaktadır. 181. atasözünün bulunduğu sayfadan sonra kitaptaki yazılı bilgiler tamamlanmaktadır. 742 19. Yüzyıla Ait Ermeni Harfli Türkçe Atasözleri Üzerine / H. Yıldız & A. Öztürk Şekil 3. Turkish Proverbs (1844)’ün 20. ve 21. sayfaları Metin 1 El şakası köylü şakası. → El şakası hoyrat şakası. TAD 4330 2 Araya giden paraya gider. → Araya giren daraya çıkar. TAD 1030 3 Kızını döymeyen dizini döyer. → Kızını dövmeyen dizini döver. TAD 7408 4 Denize düşen yılana sarılır. → Denize düşen yılana sarılır. TAD 3515 5 Alana sivrisinek saz dır, almayana davul zurna az dır. → Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul, zurna az. TAD 978 6 Saçı uzun aklı kıssa. → Saçı uzun, aklı kısa. TAD 8884 7 743 Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(3),739-766, Aralık 2016 Şarab kebab hay hay, hisab kitab vay vay. → Şarap kebap hay hay; hesap kitap vay vay. TAD 9425 8 Alçacık eşek binmesi kolay. → Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay. TAD 678 9 Ak akce kara gün için dir. → Ak akça kara gün içindir. TAD 460 10 Doğru söyleyenin bir ayağı özengide gerek. → Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek. TAD 3825 11 Deliye her gün bayram. → Deliye her gün bayram. TAD 3470 12 Korkan evladın anası ağlamamış. → Kaçanın anası ağlamamış. TAD 6617 13 Sarp sirke kabına zarar dır. → Keskin sirke kabına zarar verir. TAD 7254 14 Kör kuşun yuvasını Tangrı yapar. → Garip kuşun yuvasını Hazreti Allah yapar. TAD 5050 15 Kesemediyin eli öp de annına ko. → Kesemediğin eli öp de başına koy. TAD 7237 16 Bakşış verilen atın dişine bakılmaz. → Bahşiş atın dişine bakılmaz. TAD 1727 17 Kendinden düşen ağlamaz. → Kendi düşen ağlamaz. TAD 7167 18 Alem ilen olan düyün bayram dır. → El ile gelen düğün bayramdır. TAD 4307 744 19. Yüzyıla Ait Ermeni Harfli Türkçe Atasözleri Üzerine / H. Yıldız & A. Öztürk 19 Camiye lazım olan meçide haram dır. → Mescide lazım olan medreseye haram. TAD 8220 20 Ac ayı oynamaz. → Aç ayı oynamaz. TAD 89 21 Her kuşun eti yenmez. → Her kuşun eti yenmez. TAD 5830 22 Sağır ne ki işidirse uydurur. → Sağır işitmez uydurur. TAD 8913 23 Her şey incelikden, insan kalınlıkdan kırılır. → Her şey incelikten, insan kalınlıktan kırılır. TAD 5855 24 Kurbetlikde rısvaylık çok olur. 25 Ölüyü gününde ağlarlar. 26 Er oyanan bakhtlı dır. → Erken uyanan matlubuna erer. TAD 4601 27 Kaçan balık böyük olur. → Kaçan balık büyük olur. TAD 6613 28 Yıl dediyin yıldırım dır. 29 Az veren candan verir. → Az veren candan, çok veren maldan. TAD 1622 30 Fukarelik ateşden gömlek dir. → Borçlunun döşeği ateşten olur. ADS I 678 745 Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(3),739-766, Aralık 2016 31 Göyden ne yağmış ki yer kabul etmesin. → Gökten ne yağar ki yer kabul etmez. TAD 5206 32 El kesesinden cömerdlik. → El kesesinden cömertlik olmaz. TAD 4318 33 Akıl yaşda deyil başda dır. → Akıl yaşta değil baştadır. TAD 528 34 Boş itin menzili yok. → Boş ite menzil olmaz (dolaşır gelir Van’ı). TAD 2509 35 Geceler gebe dir, kim bilir neler doğar. → Geceler gebedir. TAD 5073 36 Eyer zeman sana uymazsa, sen zemane uy. → Zaman sana uymazsa, sen zamana uy. TAD 10536 37 Mum kendine ışık vermez. → Mum (çıra) dibine ışık vermez. ADS I 2032 38 Kuşa kanad yük deyil dir. → Kuş kanadına kira istemez. TAD 7891 39 Okumak bilmez, gözü defderdarlıkda. → Okumak bilmez, gözü defterdarlıkta. TAD 8517 40 Gönülsüz namaz göylere angmaz. → Gönülsüz namaz göklere ağmaz. TAD 5251 41 Bin ölç, bir biç. → Bin ölçüp, bir biçmeli! TAD 2184 746 19. Yüzyıla Ait Ermeni Harfli Türkçe Atasözleri Üzerine / H. Yıldız & A. Öztürk 42 Öldüyüne bakmaz, koz ağacından tabud ister. → Öldüğüne bakmaz da koz ağacından tabut ister. TAD 8618 43 Üzüm üzüme bakarak karalır. → Üzüm üzüme baka baka kararır. ADS I 2467 44 Ak şeker, beyaz şeker, bir damarı soya çeker. → Ak şeker, beyaz şeker, bir damarı soya çeker. TAD 478 45 Oyuna giren oynayacak. → Oyuna giren oynamak gerek. TAD 8579 46 Kimine hay hay, kimine vay vay. → Kimine hay hay, kimine vay vay. TAD 7451 47 Ey! Feleg Feleg kimine kavun yedirirsin, kimine keleg. → Felek, kimine kavun yedirir, kimine kelek. TAD 4917 48 Vakıtsız öten horozun boynunu keserler. → Vakitsiz öten horozun başını keserler. TAD 9911 49 Ekyabur gözü perdeli olur. → Devletli gözü perdeli olur. TAD 3670 50 İnsan doğduğuna bakmaz, doyduğuna bakar. → İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde yaşar. TAD 6322 51 Mağrurun khasmi Allah dır. → Mağrurun hasmı Allahtır. TAD 8085 747 Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, 6(3),739-766, Aralık 2016 52 İştah dediyin diş altında dır. → İştah dediğin dil altındadır. TAD 6475 53 Ya sila, ya parmak kapu. 54 İyne ile kuyu kazımak. → İğne ile kuyu kazmaya benzer. TAD 6172 55 Yağmurdan kaçar iken, doluya rast geldik. → Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu. TAD 10074 56 Deveden böyük fil var. → Deveden büyük fil var. TAD 3621 57 Araba kırıldıkdan songra yol gösteren çok olur. → Araba kırılınca yol gösteren çok olur. TAD 997 58 İnsan umduğunu yemez, bulduğunu yer. → Misafir umduğunu yemez, bulduğunu yer. TAD 8280 59 Acı patlicana kırağı çalmaz. → Acı patlıcanı kırağı çalmaz. TAD 68 60 Çekişmeyince bitişmez. → Çekişmeyince pekişmez. TAD 2976 61 Körün istediyi iki göz. → Körün istediği bir göz, ikisi olursa ne söz. TAD 7711 62 Gün doğuşundan belli dir. → Kutlu gün doğuşundan bellidir. TAD 7906 748
Description: